Bazı Dönem Sonu ve Dönem Başı Hatırlatmaları
Doğan ÇENGEL
Yeminli Mali MüşavirSavaş UZUNSAKAL
Yeminli Mali Müşavir
bilgi@beratymm.com
Kıymetli okurlar yoğun geçen bir yılı daha tamamladık sayılır. Yıl içinde gerçekleştirilen tüm işlemleri kontrol etmek istesek de zaman sorunu buna engel olmaktadır. Muhasebe ve vergisel açıdan bazı işlemleri ise sadece yılda bir kez yapmakta ve zaman zaman hangi hususlara dikkat edeceğimizi hatırlamakta zorlanmaktayız. Tüm dönem sonu işlemleri ile özellikle dikkat edilecek hususlar aşağıdakilerle sınırlı değildir. Ayrıca konuların detaylarına da girilmemiştir. Amaç sadece hatırlatmak olup işletmemizi ilgilendiren hususlarla ilgili daha detaylı araştırma yapmak yerinde olacaktır.
1- Dönem sonu kasa fazlası olası gelirin kayıtlara alınmaması, kasa noksanı ise vergisiz nakit çekim eleştirisine sebep olacağından kasa bakiyesi kontrol edilmeli kasa fazlası veya noksanlıklarının sebebi araştırılarak ilgili düzeltme kayıtları yapılmalıdır. Kasa bakiyesi hiçbir zaman alacak bakiyesi veremeyeceği gibi özellikle kredi kullanan işletmeler için günlük nakit ihtiyacından fazlasının kasada olduğu iddiası kabul görmez. Bu nedenle söz konusu nakdin ortaklar tarafından işletmeden çekildiği varsayılarak ihtiyaç dışı kasa tutarına faiz hesaplanarak KDV’li fatura düzenlenir. Ayrıca kasada bulunan yabancı paralar dönem sonunda TCMB efektif alışla değerlenerek kur farkı ayrılmalıdır. Kasa bakiyesi tutanağa bağlanmalıdır.
2- Alınan çekler/senetler ile keşide çekleri ve borç senetleri kontrol edilmeli aralarında vadesi geçenlerin durumu tespit edilmelidir. Dövizli olanlar TCMB döviz alış kuruyla değerlenmeli ayrıca çek ve senetlere reeskont hesaplaması yapılmasının vergisel sonuçları dikkate alınmalıdır. Keşide çeklerinde atlayan serilerin akıbeti araştırılmalıdır. Dönem sonunda muhasebenin özün önceliği kavramı gereği 101-Alınan Çekler hesabının bakiyesi 121-Alacak Senetleri hesabına, 103-Verilen Çekler hesabının bakiyesi 321-Borç Senetleri hesabına devredilmelidir. Kasada bulunan çek ve senetler tutanağa bağlanmalıdır. Dönem sonunda reeskont ayrılması durumunda izleyen yılbaşında yeni bir kayıtla reeskont faiz geliri/gideri muhakkak iptal edilmelidir. Reeskont uygulamasıyla ilgili “Senetlerde Reeskont Hesaplamak Vergi Avantajı Sağlar mı?” başlıklı makalemizden detaylı bilgi edinebilirsiniz.
3- Bankalardan POS, vadeli/vadesiz mevduat ve kredi hesapları için ekstre alınmalı ve muhasebe hesaplarıyla karşılaştırılmalıdır. Vadeli mevduat ve krediler için kıst faiz hesaplanarak tahakkuk kaydı yapılmalıdır. Ayrıca yatırım enstrümanları uygun değerleme ölçüsüyle değerlenmelidir. Yabancı paralı hesaplar TCMB döviz alış kuruyla değerlenerek kur farkı ayrılmalıdır.
4- Müşteri ve satıcılarla yazılı mutabakat yapılmalı yabancı paralı olanlar TCMB döviz alış kuruyla değerlenmelidir. Dönem sonunda alacak bakiyesi veren alıcılar 340-Alınan Sipariş Avansları Hesabına, borç bakiyesi verilen satıcılar 159-Verilen Sipariş Avansları Hesabına devredilmelidir. 2019 Yılı içinde gerçekleşen ve tamamlanan dövizli işlemlere ilişkin kur farklarının mal/hizmetin tabi olduğu oranda KDV hesaplanarak faturaya bağlanıp bağlanmadığı kontrol edilmelidir. Geçici vergi ve yıl sonlarındaki bakiye için kur farkı hesaplanması durumunda söz konusu kur farkının faturaya bağlanma zorunluluğu bulunmamaktadır. Cari dönem yurt dışı satışları için hesaplanacak kur farkları 601/612 hesaplara kaydedilmelidir. Kur farklarıyla ilgili “Çeşitli Açılardan Kur Farkı” başlıklı makalemizden detaylı bilgi edinebilirsiniz.
5- Şüpheli alacaklar için geçmişte ayrılan karşılıkların şartları koruyup korumadığı, hukuki takibin yapılıp yapılmadığı, cari dönemde ise karşılık ayrılması gereken alacak olup olmadığı şirket avukatından alınacak belge ve bilgilerle teyit edilmelidir. Ayrıca konkordato sözleşmesi yapılan alacaklar için değersiz/şüpheli alacak olma hali ile KDV durumu dikkate alınmalıdır. Daha önce karşılık ayrılan ve sonrasında tahsil edilen şüpheli alacaklar gelir olarak kayıt edilmelidir. Sadece şeklen icra takibi yapılması (karşılık ayırdıktan sonra alacağın takip edilmemesi), ya da alacağın şüpheli düştüğü dönemden sonraki dönemlerde karşılık ayrılması hususları eleştiri konusu olmaktadır. Borçlu açısından vazgeçilen alacakların üç yıl içinde zararla itfa edilmediği takdirde kar hesabına devredilmesi gerektiğinden süreler takip edilmelidir.
6- 31.12.2019 Tarihi itibariyle stok sayımı yapılarak tutanağa bağlanmalıdır. Sayım fazlası ve eksikliklerin sebebi araştırılmalı olağanüstü fireler KKEG olarak kayıtlara alınmalıdır. Envanter kaydı, KDVK’nın 54/2.Maddesinde belirtilen “Emtia üzerine iş yapanlar, emtia envanterinde veya envanter defterinde, hesap dönemi sonunda mevcut emtiayı Katma Değer Vergisine tabi olan ve olmayanlar itibariyle tefrik edip göstermeye mecburdurlar” hükmüne uygun olmalıdır. Dönem sonu 151-Yarı Mamuller hesap bakiyesinin oluşumuna ilişkin tablolar (720-730 hesaplardan verilen payların dağıtım anahtarları gibi) ile satış maliyetlerine ilişkin kayıtların dayanağı tablolar muhafaza edilmelidir. Ayrıca değeri düşen/zarar gören stoklar için VUK 267 ve VUK 278. Maddeleri kapsamında işlem yapılması gerekmektedir.
7- İşletme adına düzenlenen ancak 2019 yılında kayıtlarına henüz alınmayan fatura ve diğer belgeler tespit edilmeli ve kayıtlara alınmalıdır. E-arşiv fatura bilgilerine interaktif vergi dairesinden ulaşabilirsiniz. Diğerleri içinse mutabakatlar, stok kontrolleri, faturaya bağlanmamış irsaliye listelerinden yararlanabilirsiniz. Önceki yıl faturalarında yer alan KDV her ne kadar 31/12/2020 tarihine kadar indirim konusu yapılabilse de 2019 gelir-kurumlar vergisi açsından gider kaydı mümkün değildir.
8- Vergi dairesinden olan KDV-Kurumlar/Gelir vergisi alacaklarının akıbeti araştırılmalı gerçekleştirilen mahsupların ve nakden iadelerin muhasebe kayıtları kontrol edilerek eksik kayıtlar yapılmalıdır.
9- 180-Peşin ödenen giderler hesabında takip edilen tutarların ilgili dönemlere gider olarak, 381-Gelir tahakkukları hesabında takip edilen tutarların ilgili döneme gelir olarak yansıtılıp yansıtılmadığı kontrol edilmelidir. Ayrıca 37-Borç ve Gider Karşılıkları ile 381-Gider Karşılıkları hesaplarının dayanakları muhafaza edilmelidir.
10- Vergi beyannameleri, SGK bildirgeleri ve ücret bordrolarıyla 190,191,193,196,335,391,360,361,368 ve 438 hesaplarının tutarlılığı sağlanmalıdır. Vergi Barışı ve 6183 Sayılı AATUHK’nın 48. Maddesi kapsamındaki yapılandırmalar ile matrah artırımlarının şartlarına uyulup uyulmadığı (atlanılan taksit olup olmadığı) kontrol edilmelidir.
11- Amortisman tabloları ve hesaplamaları kontrol edilmeli ve mizanla uyumu sağlanmalıdır. Önceki dönemde ayrılmayan amortismanların cari dönemde gider/maliyet kaydının mümkün olmadığı, binek taşıtlara uygulanan ve ilk yıl ayrılmayan kıst amortisman bakiyesinin son dönem amortismanına ilave edilmesi gerektiği hususları unutulmamalıdır (234 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği). İnteraktif vergi dairesinde işleme adına tescili olan araçların bilgisi kontrol edilmelidir. Amortisman hesaplama yöntemlerinden olan azalan bakiyeler yönteminden normal yönteme geçmek mümkün iken normal yöntemden azalan bakiyeler yöntemine geçmek mümkün değildir. Boş arazi ve arsalar amortismana tabi değildir.
25.12.2012 Tarihinde alışı gerçekleşen ancak tescil işlemi yasal süresi içerisinde 03.01.2013 tarihinde tamamlanan çekiciye ilişkin amortismanın ayrılmasına hangi yılda başlanacağı hususunda özelge talep eden mükellefe İdare “ mükellefler tarafından iktisap edilerek defter kayıtlarına geçirilen, değerleme gününde envantere dahil olan ve kullanılma şartı aranmaksızın kullanılmaya hazır halde bulunan iktisadi kıymetler için amortisman ayrılabilecektir. Bu kapsamda kullanılabilmesi kayıt ve tescile tabi taşıtların, ilgili sicillerine yasal süresi içerisinde kayıt ve tescil işlemi yapılmak şartıyla; aktife alındıkları dönemden itibaren amortismana tabi tutulması mümkün bulunmaktadır” şeklinde görüş vermiştir (Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığının 17/04/2014 Tarih ve 27192137-105[320-2013/21-264]-50 Sayılı Özelgesi).
12- Ortaklar hesabı kontrol edilmeli ortakların şirkete borçlu olması halinde faiz hesaplanarak KDV’li fatura düzenlenmelidir. Uygulanacak faiz oranı işletmenin aldığı kredi faiz oranı olup iç emsal (şirketin kredi kullanmaması) bulunmaması halinde ise kısa vadeli avans işlemlerinde uygulanan faiz oranları (29.06.2018 %19,50 – 11.10.2019 %18,25 – 21.12.2019 %13,75) kullanılmalıdır.
13- Ortaklar ve ilişkili kişilerin şirketten alacaklı olması halinde KVK 12. Maddesi kapsamında Örtülü sermaye hükümleri (dönem başı öz sermayenin 3 katını aşan kısmı örtülü sermayedir) dikkate alınmalıdır. Ayrıca yıl içinde ilişkili kişilerle yapılan işlemlerin KVK 13. Maddesi kapsamında Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı hükümlerine (emsal fiyat) uygunluğu test edilmelidir.
14- Uzun vadeli varlık ve kaynaklardan süresi 1 yılın altına düşenler ilgili kısa vadeli hesaplara devredilmelidir. (Örneğin 120-220, 121-221, 180-280, 303-400, 368-438 gibi).
15- Yedek akçeler kontrol edilmeli yasa ve ana sözleşmeye uygun ayrılıp ayrılmadığının tespiti yapılmalıdır. (Örneğin ödenmiş sermayenin %20’sine ulaşılıncaya kadar karın %5’inin I.tertip yasal yedek ayrılması gibi).
16- İlgili mevzuat (GVK, KVK, VUK) çerçevesinde yararlanılan istisna (KVK 5. madde, VUK 328 gibi) hükümlerine ilişkin şartlarının sağlanıp sağlanmadığı kontrol edilmeli gerekli ise özel fonlar için muhasebe kaydı yapılmalıdır. Önceki dönemlerde ayrılan fonların dönem karına ilavesi gerekenler (yenileme fonu gibi) incelenmeli ve gereği yapılmalıdır. Yenileme fonu ile ilgili “Yenileme Fonu” başlıklı makalemizden detaylı bilgi edinebilirsiniz.
KVK 5/3. Maddesine göre, İştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere, kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dışı kurum kazancından indirilmesi kabul edilmez.
17- İndirimlerin (bağış ve yardımlar gibi) ve geçmiş yıl zararlarının indirim hakkı bulunup bulunmadığı (5 yıl devredip devretmediği ara dönemlerde yararlanma hakkı varken bu hakkın kullanılıp kullanılmadığı), hususlarına dikkat edilmelidir. Ayrıca KVK’nın 10.Maddesi ve GVK’nın 89. Maddesi kapsamındaki indirimler muhakkak geçerli belgelere (bağış makbuzu, fatura tutanak, banka dekontu gibi) bağlanmalıdır.
18- İndirimli kurumlar vergisi açısından önceki dönemden devreden indirimli kurumlar vergisi tutarının endekslemeye tabi olup olmadığı tabi ise doğru endeksleme yapılıp yapılmadığı ayrıca dönem içinde yatırım tamamlanmışsa indirimli kurumlar vergisinin hesaplanma biçiminde meydana gelen değişiklikler kontrol edilmelidir.
19- 512 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile yeniden değerleme oranı 2019 yılı için %22,58 olarak belirlenmiştir. Vergi mevzuatındaki bir çok had bu orana bağlanmıştır. GVK’nın Geçici 61. maddesi kapsamında aynı Kanunun 4842 SK.la yürürlükten kaldırılmadan önceki Ek 1, 2, 3, 4, 5 ve 6. maddeleri çerçevesinde yapılan yatırımlar nedeniyle hesaplanan ve kazanç yetersizliği dolayısıyla sonraki yıllara devreden yatırım indirimi tutarları yeniden değerleme oranında arttırılır. 5746 Sayılı Kanuna göre kazancın yetersiz olması nedeniyle ilgili vergilendirme döneminde indirim konusu yapılamayan Ar-Ge indirimi, sonraki vergilendirme dönemlerine devredilir. Devredilen tutar, takip eden yıllarda VUK’a göre her yıl belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınır.
20- 5510. Sayılı Kanunun 88. Maddesine göre ödenmeyen SGK primleri gider olarak yazılamaz. Bu nedenle vergi planlaması açısından 31.12.2019 tarihinden önce SGK primlerinin ödenmesi vergi avantajı sağlayacaktır. 2019 Aralık dönemi primi ise 2020 Ocak ayında ödenmesi durumunda 2019 Yılı için gider olarak dikkate alınır. Önceki yıllara ait olup da 2019 yılında ödenen SGK primleri gelir/kurumlar vergisi hesaplanmasında dikkate alınabilir. Ayrıca bir çok teşvikten yararlanma şartlarından birinin de vadesi geçmiş SGK borcu olmaması gerektiği hususunu hatırlamakta fayda var.
21- Gider hesapları kontrol edilmeli KKEG niteliğinde olanlar Geçici ve KV Beyanı çerçevesinde sınıflandırılmalıdır (KVK 11, VUK Karşılıklar, Ödenmeyen SGK Primleri, Bağış ve Yardımlar, KDVK 30/d, ÖİV, MTV, 6736 SK, 7143 SK, İstisna ve muafiyetlere ilişkin gide ve zararlar, Kırılımlı Diğer gibi).
22- Sabit kıymetin iktisap edinildiği döneme ilişkin tüm kur farkları ve finansman giderlerinin maliyete ilave edilerek aktifleştirilmesi zorunlu olup sonraki dönemlere ilişkin olanların ise gider kaydı ya da aktifleştirilmesi ihtiyaridir. Ancak 334 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğine göre, iktisap dönemini takip eden ilk hesap döneminde kur farklarının aktifleştirilmesi halinde kredinin kapanacağı tarihe kadar oluşan tüm kur farklarının maliyete ilavesi zorunlu olacaktır. Bu nedenle geçmiş dönemlerde kur farklarının ve finansman giderlerinin ne şekilde muhasebeleştirildiği kontrol edilerek geçmişte benimsenen yöntemle devam edilmelidir.
23- Emtianın satın alınıp işletme stoklarına girdiği tarihe kadar oluşan kur farklarının maliyete intikal ettirilmesi zorunlu olup, stokta kalan emtia ile ilgili olarak daha sonra ortaya çıkacak kur farklarının ise, ilgili bulundukları yıllarda gider yazılması veya maliyete intikal ettirilmesinin mümkündür. Bu ifadeden maksat stoklara değerleme yapılması değildir. Emtianın işletme stoklarına girdiği tarihe kadar oluşan aleyhte kur farklarının maliyete ilave edilmemesi dönem sonu mal mevcudunun olması gerekenden daha az maliyet hesaplarının da olması gerekenden daha görünmesine neden olacağından eleştiri konusu olabilecektir.
24- Yıllara Sari İnşaat işlerinde, önceki dönemlerden devreden ve 2019 yılında tamamlanan projelerin maliyet ve gelirleri ilgili gelir tablosu hesaplarına aktarımı sağlanmalı ve stopajlar beyanname üzerinde ödenecek vergiden düşülmelidir. Ancak ilerleyen dönemlerde tamamlanacak projelere ilişkin stopajlar işin tamamlandığı yılın beyannamesinden mahsup edilebilir. Ayrıca başlangıçta yıllara sari olmayan ancak ilerleyen tarihlerde yıllara sari olduğu anlaşılan projelere ilişkin muhasebe ve stopaj yükümlülükleri gözden geçirilmelidir.
25- 2019 Yılı için alınacak/verilecek ciro primlerinin 31.12.2019 tarihli faturaya bağlanması dönemsellik açısından gelebilecek eleştirilerin önüne geçer. Ciro primleriyle ilgili daha detaylı bilgiye “Ciro Primleri” başlıklı makalemizden ulaşabilirsiniz.
26- Dönem sonu muhasebe kayıtlarının detaylarına girmeyeceğim. Ancak 780-Finansman Giderlerinin yansıtma hesapları aracılığıyla gelir tablosu hesaplarına aktarımında özellikli bir husus vardır. Şöyle ki; 7’li Grup olan maliyet hesaplarından kısa ve uzun vadeli borçlanmalara ilişkin sadece 780-Finansman Giderleri hesabını kullanmaktayız. Ancak 6’lı Grup olan gelir tablosu hesaplarında bir yıla kadar olan borçlanmalarla ilgili faiz ve benzeri giderler için 660- Kısa Vadeli Borçlanma Giderleri hesabını, bir yılı aşan vadeli borçlanmalarla ilgili faiz ve benzeri giderlerin için ise 661- Uzun Vadeli Borçlanma Giderleri hesabını kullanmamız gerekir. Bu nedenle 780-Finansman Giderleri hesabını kısa ve uzun vadeli borçlanmalara ilişkin alt hesaplar nezdinde kırılıma tabi tutarak dönem sonlarında yansıtma hesapları aracılığıyla doğru gelir tablosu hesabına aktarımını sağlamak gerekir.
27- 194 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’ne göre götürü gider uygulamasında döviz olarak elde edilen ihracat hasılatının Türk Lirası karşılığının tespitinde, hasılatın kanuni defterlere kaydedildiği tarihte geçerli olan ve TCMB tarafından tespit ve ilan edilmiş döviz alış kurlarının esas alınması gerekmekte olup götürü gider tutarı FOB satış bedeli üzerinden hesaplanacaktır. Nakliyenin bizzat ihracatçı tarafından yapılması veya Türk Lirası karşılığında diğer gerçek veya tüzel kişilere yaptırılması durumunda ise ihracatçı, götürü gider uygulamasında sigorta bedeli hariç CF hasılat tutarını dikkate alacaktır. Öte yandan, taşımayı Türk Lirası karşılığında gerçekleştiren nakliyecinin, bu taşımacılık hasılatı dolayısıyla götürü gider uygulamasından yararlanması söz konusu değildir. Türk Lirası karşılığı yapılan ihracatlar (KKTC’ye TL karşılığı yapılan ihracatlar döviz karşılığı olarak addedilir), ihraç kayıtlı satışlar ile transit ticaret kapsamındaki satışlar için götürü gider hesaplanmayacaktır. İdarenin görüşüne göre götürü gider hesaplanabilmesi için işletmeden bir çıkış olması şarttır.
28- 2019 Yılı içinde sermaye azaltımı yapıldıysa azaltmaya konu sermayenin bileşenleri incelenerek vergi yükü gözden geçirilmelidir. Zira İdare sermaye azaltımında en çok vergili olandan en az vergili olana doğru sıralama yapılması gerektiği görüşündedir (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 05/12/2012 Tarih ve 62030549-125[9-2012/58]-3132 Sayılı Özelgesi). Kurumlar Vergisi Kanunun 10/1-ı bendi kapsamında Nakdi Sermaye Artırımına ilişkin indirimden yararlanılıyorsa sermaye azaltımı hususu dikkate alınmalıdır.
29- Aylık Prim ve Hizmet Belgeleri ve Muhtasar Beyannamenin birleştirilmesi ile oluşturulan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi 01.01.2020 tarihinde (Ocak/2020 dönemine ait olup, 26 Şubat 2020 tarihine kadar yapılacak beyanlar ile) Türkiye genelinde uygulamaya geçecektir. Bu nedenle internet vergi dairesi ve SGK-E Bildirge uygulamasında gerekli eşleştirme ve tanımlamalar yapılmalıdır.
30- Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 15.12.2019 tarihli duyurusuna göre; vergi dairesi müdürlüklerince takip ve tahsilatı yapılmakta olan vergi, harç, ceza ve diğer borçlar ancak kamuya ait olan Ziraat/Halk/Vakıf/Emlak bankaları/katılım bankaları ile PTT aracılığıyla ödenebilecektir.
31- Sermaye avansları için Kurumlar Vergisi Kanunun 10/1-ı bendi kapsamında indirimden yararlanmak istiyorsak kararın ticaret siciline 31.12.2019 tarihine kadar tescil ettirilmesi gerekmektedir. Konu tartışmalı olmakla birlikte tebliğ metninden anlaşılan aynı dönemde tescili gerçekleşmeyen avansların ilerleyen dönemlerde de indirime konu edilemeyeceği şeklindedir.
32- 7194 Sayılı Kanunla Binek Otomobillerin iktisabında ödenen KDV ve ÖTV’nin gider kaydedilmesi ile amortismana tabi tutarın belirlenmesi hususlarında bazı sınırlamalar gelmiştir. Kanunun 52/1-d maddesine göre söz konusu 13. ve 14. maddelere ilişkin sınırlama 01.01.2020 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi gelir ve kazançlarına uygulanmak üzere yayım tarihinde (07.12.2019) yürürlüğe girmektedir. Yayım tarihinden sonra ancak 01.01.2020 tarihinden önce alınan binek araçlarla ilgili hadlerin üzerindeki KDV ve ÖTV’nin gider kaydı ile amortismana tabi tutarın belirlenmesi hususları tartışmalıdır. Bu durumda olan mükelleflerin, 2019 4.Dönem geçici vergi beyanı verilme tarihine (17.02.2020) kadar tebliğin çıkmayabileceği hususunu dikkate alarak ivedi şekilde özelge talep etmeleri yerinde olur.
33- 2019 Yılına ilişkin beyan edilen ancak ödenmeyen geçici vergiler yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamesinden mahsup edilemeyeceği hususunda dikkatli olunması gerekir. Ayrıca ödenen geçici vergiler yıl sonunda 193-Peşin Ödenen Vergiler hesabından 371-Dönem Kârının Peşin Ödenen Vergi Ve Diğer Yükümlülükleri (-) hesabına devredilmesi gerekir.
34- Bankalarda çeşitli şekillerde (vadeli mevduat, repo, ters repo) değerlendirilen yatırım enstrümanları için yıl sonunda vergi kesinti listesi alarak bu listedeki gelirler ile vergi kesintileri 642-Faiz Gelirleri ile 193-Peşin Ödenen Vergiler hesaplarıyla karşılaştırılmalıdır. Ayrıca Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 34.8 Bölümüne göre; vadesi değerleme gününden sonra olan repo ve ters repo işlemleri ile vadeli mevduat hesaplarına ilişkin olarak, değerleme gününe kadar tahakkuk eden ve kurum kazancının tespitinde gelir olarak dikkate alınan faiz tutarları üzerinden, ilgili dönem beyannamesinin verilmesi gereken sürenin sonuna kadar kesinti suretiyle ödenmiş olan verginin, beyannameye dahil edilen gelire isabet eden kısmı hesaplanan vergiden mahsup edilebilecektir.
35- Şartları sağlayan ancak zarar mahsubu veya istisnalar sonucu ilgili yılda Türkiye’de vergiye tabi kurum kazancının oluşmaması nedeniyle, Türkiye’deki beyannamelere dahil edilen yurt dışı kazançlar üzerinden mahallinde ödenen vergilerin kısmen veya tamamen mahsubuna imkân bulunmazsa, bu mahsup hakkı izleyen üçüncü hesap dönemi sonuna kadar kullanılabilecektir. Bu süre hak düşürücü nitelikte olduğundan yurt dışında ödenen ve mahsup hakkı bulunan vergiler tekrar gözden geçirilmelidir. Yurt dışında ödenen vergilerin mahsubuyla ilgili detaylı bilgiye “Kurumlar Vergisinden Yurt Dışında Ödenen Vergilerin Mahsubu” başlıklı makalemizden ulaşabilirsiniz.
36- KDVUGT’nin III/B-3 Bölümünde belirtildiği üzere mükelleflerin, indirimli orana tabi işlemlerden doğan iade taleplerini, en geç indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın Ocak-Kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin beyannamelerin (Ocak-Kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin yılın sonuna kadar verilen düzeltme beyannameleri dahil) herhangi birinde iadeye konu olan KDV alanında beyan etmeleri gerekmektedir. 2018 Yılı indirimli orana ilişkin iade tutarı Aralık ayının 26’sına kadar verilecek Kasım 2019 KDV beyannamesinde yer verilmesi gerekir.
37- KDVK’nın 30/a Maddesine göre “Vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası (Bu Kanunun 17 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (b), (c) ve (d) bentleri ile (4) numaralı fıkrasının (ı) ve (ö) bentleri uyarınca katma değer vergisinden istisna edilen işlemler hariç) ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan katma değer vergisi” indirimi söz konusu değildir.
KDVK’nın 33. Maddesinde “indirim hakkı tanınan işlemlerle indirim hakkı tanınmayan işlemlerin bu arada yapılması halinde, fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV’nin ancak indirim hakkı tanınan işlemlere isabet eden kısmı indirim konusu yapılır” ifadesi mevcuttur.
KDVK’nın yukarıdaki hükümleri dikkate alınarak Transit Ticaret gibi indirim hakkı olmamasına ya da kısmi indirim olmasına karşın tamamı indirim konusu yapılan KDV’nin tespit edilerek gerekirse pişmanlık hükümlerine göre beyannamelerin düzeltilmesi olası bir vergi incelemesinde vergi ziyaı cezasına muhatap olmamızın önüne geçecektir.
38- 2020 Yılında kullanılacak olan resmi defterler (yevmiye, kebir, envanter ve bilanço, damga vergisi defteri) 31.12.2019 tarihine kadar şirket merkezinin bulunduğu ildeki noterlere tasdik ettirilmelidir. Yeterli yaprak sayısı olan ve yeni yılda kullanılacak olan defterler 31.01.2020 tarihine kadar ara tasdik yaptırılmalıdır. Anonim şirket yönetim kurulu karar defteri ile limited şirket müdürler kurulu karar defterinin 31.01.2020 tarihine kadar, 2019 yılına ait yevmiye defterinin ise kapanış tasdikinin 30.06.2020 tarihine kadar notere yaptırılmalıdır. E-Deftere tabi olan mükelleflerin yevmiye ve kebir defterlerine açılış ve kapanış tasdiki zorunluluğu bulunmamaktadır. Genel Kurul Toplantı ve Müzakere defteri ile pay defterleri doluncaya kadar kullanılabileceğinden her yıl yeniden tasdik zorunluluğu bulunmamaktadır.
VUK’un 359/2-b maddesinde “Vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge, sahte belgedir” hükmü mevcuttur. Aralık ayında noterlerin yoğun olduğu herkesin malumudur. Günde belki de yüzbinleri bulan defter sayfasının tasdikini yapan görevlinin aradaki birkaç sayfayı atlaması oldukça muhtemeldir. İlerleyen zamanda VUK’un Kaçakçılık Suçları ve Cezaları başlıklı 359/2-b Maddesine kapsamında eleştirilmemek adına defterlerin tüm sayfaların tam olduğundan ve mühürlü olduğundan emin olmak yerinde olacaktır.
39- 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun uyarınca yıllık çalışan sayısı 50’den çok veya yıllık mali bilanço toplamı 25 milyon TL’den çok olan gerçek ve tüzel kişi veri sorumluları ile yurtdışında yerleşik gerçek ve tüzel kişi veri sorumlularının Sicile (VERBİS) kayıt yükümlülüğünü yerine getirmeleri için belirlenen süre 31.12.2019 tarihidir.
40- 6698 Sayılı Kanun çerçevesinde çalışanlarla sözleşme yapılması, İşçi özlük dosyalarının kontrol edilerek eksikliklerin giderilmesi, asgari geçim indirimi formlarının yenilenmesi, yeni yıl için fazla mesai muvafakati alınması, SGK teşvikleri ile BES uygulamalarının gözden geçirilmesi yerinde olacaktır.
41- 2018 hesap dönemi brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafı iş hasılatı) 10 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler 01.01.2020 tarihinden itibaren e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır.
42- 11/3/2010 tarihli ve 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre komisyoncu veya tüccar olarak sebze ve meyve ticaretiyle iştigal eden mükellefler 01.01.2020 tarihine kadar başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlayarak e-Fatura ile e-İrsaliye uygulamasına geçmek zorundadır.
43- E-fatura uygulamasına zorunlu veya isteğe bağlı olarak dâhil olan/olacak olan mükellefler ( e- fatura mükellefi olmayanlara düzenlenecek faturalar) hali hazırda e-fatura uygulamasına dahil olanlar 01.01.2020’de, 01.01.2020’den sonra e-fatura uygulamasına dahil olanlar ise e-fatura uygulamasına geçilen tarihte e-arşiv fatura uygulamasına geçmek zorundadır.
44- Aracı hizmet sağlayıcıları, internet ortamında ilan yayınlayanlar ile internet reklamcılığı hizmet aracıları mevcutlar 01.01.2020 (2020 ve müteakip hesap dönemlerinden itibaren belirtilen işler ile iştigal etmek üzere işe başlayacak mükelleflerin ise işe başlama tarihinden itibaren 3 ay içinde) e-arşiv fatura uygulamasına geçmek zorundadır.
45- E-Arşiv Fatura uygulamasına dahil olmayan mükelleflerce, 01.01.2020 tarihinden itibaren vergi mükellefi olmayanlara düzenlenecek faturaların, vergiler dahil toplam tutarı 30 Bin TL’yi aşanlar ile vergi mükelleflerine düzenlenecek faturaların, vergiler dahil toplam tutarı 5 Bin TL’yi aşanlar e-arşiv fatura düzenlemek zorundadır.
46- İnternet üzerinden mal ve hizmet satışı yapan ve 2015 ve müteakip hesap dönemlerinde brüt satış hasılatları 5 Milyon TL ve üzerinde olan mükellefler ilgili hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihi takip eden hesap döneminin başına kadar, internet satış yapan ve 2018 yılında 5 milyon TL ve üzerinde hasılat elde edenlerin 01.01.2020 tarihine kadar e-arşiv fatura uygulamasına geçmek zorundadır.
47- 2018 yılı hasılatı 10.000.000 TL’ yi geçenler, 19.10.2019 tarihi itibariyle Türk Ticaret Kanununun 397 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca bağımsız denetime tabi olan şirketler, 2018 yılında internet üzerinden mal ve hizmet satışı yapan ve brüt satış hasılatı 5 Milyon TL ve üzerinde olan mükellefler 01.01.2020 tarihi itibariyle e-defter uygulamasına geçmek zorundadır.
48- Dileyen mükellefler, her hesap dönemine ilişkin ilk ayda (2020 yılının ocak ayında) (hesap dönemi içinde işe başlayanlarda işe başlanılan ayda), tercihlerini e-Defter uygulaması aracılığıyla elektronik ortamda bildirmeleri şartıyla, her bir geçici vergi döneminin aylarına ait e-Defter ve berat dosyalarını her ay için ayrı ayrı olmak üzere, ilgili olduğu geçici vergi dönemine ilişkin geçici vergi beyannamesinin verileceği ayın sonuna kadar (son dönem geçici vergi dönemine ilişkin ayların defter ve berat dosyalarının gelir vergisi mükelleflerinde gelir vergisi beyannamesinin verileceği ayın sonuna kadar, kurumlar vergisi mükelleflerinde ise kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği ayın sonuna kadar) oluşturma, NES veya Mali Mühürle imzalama/onaylama ve berat dosyalarını e-Defter uygulamasına yükleyerek Başkanlıkça onaylı halini alma imkânından da yararlanabilirler.
49- 01.01.2020 Tarihi itibariyle e-Defter, e-Fatura, e-arşiv fatura ve e-irsaliye uygulamalarına dahil olacak mükelleflerin Aralık ayı içinde gerekli alt yapıyı (NES, mali mühür, zaman damgası gibi kurmaları gerekmektedir.
Ayrıca e-Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının, gizliliği ve güvenliği sağlanacak şekilde e-Defter saklama hizmeti yönünden teknik yeterliliğe sahip ve Başkanlıktan bu hususta izin alan özel entegratörlerin bilgi işlem sistemlerinde ya da Başkanlığın bilgi işlem sistemlerinde 01.01.2020 tarihinden itibaren asgari 10 yıl süre ile muhafaza edilmesi zorunlu hale gelmiştir.
50- Yeminli mali müşavirlerce tasdik edilen beyannameler ve buna ilişkin mali tablolar, Kamu İdaresinin yetkili memurlarınca incelenmiş bir belge olarak kabul edilir. Ancak, çeşitli kanunlarla Kamu İdaresine tanınan teftiş ve inceleme yetkilerinin kullanılmasına ve gerektiğinde tekrarına ait hususlar saklıdır (14 Seri No’lu SM, SMMM ve YMM Kanunu Genel Tebliği’nin K Bölümü ). Tam tasdik yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri ile bunlara ekli mali tabloların ve bildirimlerin tasdikini ifade eder. İşletmeler, YMM’ler ile 2020 yılına ilişkin tam tasdik sözleşmesini 31.01.2020 tarihine kadar yapmaları halinde süresinde yapılan tam tasdike ilişkin avantajlardan yararlanabilir.
YMM ile süresinde tam tasdik sözleşmesi yapmayan sadece KDV iadesine ilişkin sözleşme yapan mükellefler 2020 yılı için KDV Kanunun 11/1-a, 11/1-c, 13/a, 13/d, 14, 15/b, 9 maddelerine ilişkin 852.000 TL’ye (2019 için 695.000 TL) kadar, 29/2 Maddesine (İndirimli Oran) ilişkin ise 1.704.000 TL’ye (2019 için 1.390.000 TL) kadarlık kısmını iade alabileceklerdir.
Yine süresinde tam tasdik sözleşmesi imzalamayan mükelleflerin, kurumlar vergisi istisnalarından (5. Maddede yer alanlar) 2020 yılı için 445.000 TL (2019 yılı için 363.000 TL), yatırım indirimi istisnasından ise 1.010.000 TL (2019 yılı için 824.000) üzerinde yararlanmaları halinde bu istisnalara ilişkin YMM’lerden tasdik raporu düzenlenmesini talep etmek durumunda kalacaklardır.
2019 hadlerine 2019 yılı için açıklanan %22,58 oranı uygulanarak 2020 hadlerine ulaşılmıştır.
Ayrıca süresinde tam tasdik sözleşmesi imzalayan mükellefler, tevkif yoluyla kesilen ve beyanname üzerinden mahsup edilemeyen stopajın 100.000 TL’ye kadarını tam tasdik raporuyla nakden iade alabileceklerdir. Ayrıntılı bilgiye “Gelir ve Kurumlar Vergisinde Mahsup ve İadeler “ başlıklı makalemizden ulaşabilirsiniz.
Elbette YMM ile imzalanacak tam tasdik sözleşmesinin yukarıdaki avantajlarının haricinde karşıt inceleme, vergi ve yönetim danışmanlığı, vergi planlaması, iç kontrol sisteminin denetimi ve önleyici tedbirlerin alınması gibi daha bir çok faydası bulunmaktadır.
İşletme sahipleri ve yönetimi 2020 yılında gerçekleştirmeyi planladıkları faaliyetler çerçevesinde yukarıdaki hadler ile avantajları da dikkate alarak bir takım haklardan da mahrum kalmamak adına YMM ile tam tasdik sözleşmesi yapıp yapmayacaklarına ocak ayında karar vermeleri gerekir.
SONUÇ
Olabildiğince çok konuya değinmeye çalıştık. Ancak hatırlanması gereken hususlar yukarıda bahsi geçenlerle sınırlı olmadığı gibi içerikleri de yukarıdakilerle sınırlı değildir. Ayrıca işletme sahipleri ve yöneticileri ile meslek mensuplarına, yukarıda sadece bir kısmını saydığımız süresinde yapılan tam tasdike ilişkin avantajları hatırlatmakta fayda bulunmaktadır. Özellikli soru ve sorunlarınızla ilgili sözleşmeli hizmet alınılan meslek mensubuyla iletişime geçilmesi olası hata ve hak kayıpların önüne geçecektir.
Kaynakça
-213 Sayılı Vergi Usul Kanunu,
-193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu,
-5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ve Genel Tebliği,
-3065 Sayılı KDV Kanunu ve Uygulama Genel Tebliği,
-5746 Sayılı Araştırma, Geliştirme Ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun,
-6183 Sayılı AATUHK,
-6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun,
-234 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği,
-334 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği,
-512 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği,
-509 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği,
-3 Sıra No.lu Elektronik Defter Genel Tebliği,
-194 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği,
-14 Seri No’lu Sm, Smm Ve Ymm Kanunu Genel Tebliği,
-1 Sıra No.Lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği
-İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 05/12/2012 Tarih ve 62030549-125[9-2012/58]-3132 Sayılı Özelgesi,
-Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığının 17/04/2014 Tarih ve 27192137-105[320-2013/21-264]-50 Sayılı Özelgesi,
-TÜRMOB Özel Mevzuat Sirküleri 2019/164,
– İSMMMO,Yaklaşım Kasım Aralık 2016, İşletmelerde Optimum Kasa Miktarının Belirlenmesi, Ortaklar Cari Hesabının Vergisel Yönden Denetimi Ve Muhasebe İşlemleri,
-İSMMMO Pratik Bilgiler, Vergi Uygulamaları, Yeminli Mali Müşavirlere Tasdiki Zorunlu İşlemler