VUK 509 e-Fatura/e-Arşiv Fatura
Mustafa Bahadır ALTAŞ
Yeminli Mali Müşavir
mba@mbaymm.com
Türkiye’de e-fatura uygulamasıyla ilgili ilk düzenlemeler 05.Mart.2010 tarihinde yayımlanan 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 397 Sıra No’lu Genel Tebliği ile yapılmıştır. 397 Sıra No’lu Genel Tebliğin yayımı ile birlikte e-Fatura (Elektronik Fatura) uygulaması başlatılmış bulunmaktadır.
Bilindiği üzere Fatura; Satılan bir malın veya hizmetin cinsini, miktarını, fiyatını ve toplam tutarını belirten ve satıcı tarafından düzenlenerek alıcıya verilen belgedir.
213 sayılı VUK 229 maddesinde ise “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır” şeklinde tanımlanmıştır.
E-fatura ise yeni bir belge türü olmayıp kâğıt fatura ile aynı hukuki niteliğe sahip olup, özetle “faturaların internet ortamında gönderilip- alınması” ya da elektronik ortamda düzenlenmesi şeklinde ifade edilmektedir. GİB’te yer alan tanımında kısaca “Elektronik ortamda hazırlanan faturalara verilen isim” olarak açıklanmıştır.
Mevcut uygulamada
- e-Fatura (Temel-Ticari)
- e-Arşiv Fatura
- Kâğıt Fatura
Olmak üzere 3 farklı fatura kullanmaktadır. Kullanılan bu üç farklı fatura 213 sayılı VUK ve 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu kapsamında aynı şekilde işlem görsede uygulamadan kaynaklanan farklı hukuki sonuçları doğmaktadır. Bu nedenle vergi teknolojilerindeki değişiklikler ve dijital muhasebe uygulamaları kapsamında kullanılmaya başlanan e-Fatura/e-arşiv fatura uygulaması ile birlikte VUK kanunu başta olmak üzere birçok mevzuatta e-fatura ile ilgili yeniden tanımlama yapılması zorunluluk haline gelmiştir.
19.10.2019 tarihinde yayınlanan ve 01 Ocak 2020 tarihinden itibaren tüm vergi mükelleflerini ilgilendiren 509 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel tebliği ile getirilen düzenlemeler kapsamında uygulamadan kaynaklı ileride yaşanması muhtemel sorunların çözümü için gerekli düzenlemenin yapılmasında yarar bulunmaktadır.
Bu çerçevede aşağıda özetlemeye çalıştığımız tespitlerimiz ve önerilerimiz olarak aşağıdaki hususların başta gelir idaresi başkanlığı olmak üzere uygulamaya muhatap tüm taraflarca dikkate alınması önem arz etmektedir.
E-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-İrsaliye, e-Müstahsil Makbuzu kullanmak zorunda olan mükelleflerin kâğıt belgelerin tamamını imha/iptal etmeleri bir miktar saklamalarını öneririz. GİB veya entegratör firmadan kaynaklı teknik arıza işlemi gibi zorunluluk durumunda kâğıt belge düzenleme imkânı vardır. Bu konuda uygulamaya ilişkin GİB tarafından teknik olarak detaylı açıklama yapılmalıdır.
Red edilen Temel e-Fatura ve Ticari e-Faturanın vergi usul kanuna göre nasıl bir işleme tabi tutulacağı ya da kayıtlara alınıp alınmayacağı konusunda net bir açıklamanın mevzuatta yer almaması e-faturayı düzenleyen mükellefler için ciddi sorun teşkil etmektedir. 6102 sayılı TTK kapsamında dava konusu edilen borç/alacak ilişkilerindeki hukuki durum açıklığa kavuşturulmalıdır.
e-fatura ve e-arşiv fatura uygulaması ile birlikte uygulamadaki işlevi önemsiz hale gelen sevk irsaliyenin 213 sayılı VUK’da yer alan hükümlere göre e-irsaliye uygulaması kapsamında yeniden tanımlanması ve kullanımının çerçevesinin yeniden belirlenmesi gerekir.
E-Fatura/E-Arşiv uygulaması ile birlikte uygulamada yaşanacak sorunlardan kaynaklı hiç düzenlenmemiş olanlar hariç olmak üzere sehven düzenlenen faturalar için 213 sayılı VUK 353/1 maddesi kapsamında “belge tutarının %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir “hükmü vergi kaybının oluşup oluşmadığı hususunda gözden geçirilerek yeniden düzenlemelidir
TCK nosunu vergi kimlik numarası olarak kullanan ve e-Arşiv Fatura uygulamasına dahil olmayan mükelleflerce, düzenlenecek faturaların, vergiler dahil toplam tutarının 30 Bin TL’yi (vergi mükelleflerine düzenlenenler açısından 5 Bin TL’yi) aşması halinde “e-Arşiv Fatura” olarak düzenlenmesinde düzenlenen fatura ilişkin alıcı ve satıcı yönünden ileride sorun yaşanmaması için düzenlenen faturada ticari olup olmadığını belirten bir onay konulmadır.
(e- faturadaki temel veya ticari gibi)
- fatura uygulama süreçlerinde uygulama genel tebliğlerin atıfta bulunduğu e-fatura “kılavuzları” ile yapılmaktadır.
E-Uygulamalar kapsamında gelişen teknolojik koşullara uygun yeni bir e-mevzuatının oluşturulması ve vergi kanunlarında da buna ilişkin yeni düzenlemeler yapılmasını zorunlu kılmaktadır.
Hatırlanacağı gibi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda ticari defterler 213 sayılı VUK göre tutulmaktadır. Ticari hayatın en önemli ispat belgesi olan “Fatura” ile ilgili sistemin eksiksiz olarak işletilmesi gerekmektedir. Bugünkü uygulamalarda ticari hayatımızda yaşanan hukuksal süreçte örf adet gelenek ve kabul edilen teamüller ve verilmiş yüksek yargı kararları ile oluşturulmuş bir düzen ve buna uygun işleyen bir süreç bulunmaktadır. Bu nedenle Vergi Usul Kanundaki e-fatura uygulanmasına ilişkin düzenlemeler sonrasında Ticaret Kanunu’ndaki fatura ile ilgili hükümlerinde bu günden sonra genel olarak tüm ticari hayatımızda yer alacak e-fatura/e-arşiv fatura uygulamasına ilişkin (kabul-red, teslim-tesellüm-tebliğ ve ödeme vb.) mevzuata ve teamüllere cevap verecek nitelikte olması gerekmektedir.
Kayıt dışı ekonominin kayda alınmasında önemsediğimiz e-fatura uygulaması başta olmak üzere e-dönüşüm süreci ile ilgili “BİZ HAZIRIZ TÜRMOB ve odalarımız üzerine düşen görevi yaptı. Her ilde ve ilçede Mali Müşavirlere eğitimler verildi” Diyerek vergi teknolojileri e-uygulamalarına destek veren TÜRMOB Genel Başkanı Emre KARTALOĞLU’nun “BİZ HAZIRIZ” sloganı ile başlatmış olduğu bu sürecin iş dünyasının önemli bir kesimi olan esnaf ve tüccar tarafında da önemsenerek sürece katkı vermesi önem arz etmektedir. Özellikle de esnaf ve ticaret odalarının uygulamadan kaynaklanacak sorunların çözümü için konuyu sahiplenmesi ve üyelerinin sisteme uyumunu sağlaması gerekmektedir.
Belirli limitin üzerindeki faturaların GİB portalı üzerinden e-arşiv fatura olarak kesilmesi konusunda TBMM 2020 Bütçe görüşmelerinde sorulan bir soru üzerine Hazine ve Maliye Bakanı ALBAYRAK’ın “5 bin TL ve üzeri e-arşiv fatura uygulamasında belirli sektörlerde sorun yaşanacak olması ve talep gelmesi halinde uygulama başlangıç süresini tebliğle uzata biliriz.” Demesi bu konuda süre uzatım beklentisini artırmıştır.
e-fatura ve e-arşiv fatura uygulaması konusunda yukarıda belirtilen hususlarda gerekli düzenlemeler yapılana kadar bu süre uzatımının yapılması yerinde ve doğru bir karar olmasın yanında vergi mükelleflerinin beklentileri de karşılayacaktır.