Milletvekillerine Tedavi Yardımı İmtiyazları
Mahmut ESEN
E. Mülkiye Başmüfettişi
[email protected]
I-GİRİŞ
1-2006 yılında (5510 ve 5502 sayılı olanlar başta olmak üzere) sosyal güvenlik ve sosyal sigortalar alanında reform niteliğinde yasal düzenlemeler yapılmıştır. SSK, Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı kuruluş kanunları yürürlükten kaldırılmış, bunlar tarafından verilmekte olan hizmetler yeni kurulmuş olan SGK Başkanlığı bünyesinde birleştirilmiştir.
Bu arada kişilerin sağlıklarının korunması, sağlık riskleri ile karşılaşmaları halinde de oluşan harcamaların finansmanı için genel sağlık sigortası (GSS) ihdas edilmiştir. Sigortalılara sağlık yardımlarının SGK aracılığıyla tek elden yapılması, toplumun tüm bireylerinin GSS olması, bu arada yeterli gelire sahip olmayan vatandaşlarımızın GSS primlerinin de Devlet tarafından karşılanması kabul edilmiştir.
Daha önce, çalışanların kurumlarınca ayrı ayrı ödenmekte olan sağlık hizmetleri giderleri tek elden SGK Başkanlığınca karşılanmaya başlanmıştır. Bu bağlamda yasalarda mevcut genel sağlık sigortasına aykırılık oluşturan tüm hükümler (TBMM üyelerinin tedavi giderlerine ilişkin 3671 s.k./4’üncü maddesi hariç) yürürlükten kaldırılmıştır.
2012 yılından itibaren GSS olmak zorunlu hale gelmiştir. Günümüzde, banka yardımlaşma sandıkları personeli, cezaevlerindeki hükümlü/tutuklular vb. ilişkin bazı istisnalar dışında 82,8 milyona ulaşan nüfusumuzun tamamına yakını GSS sistemine dahil edilmiştir.
2-17.01.2017 tarihinde SGK Başkanlığına bağlı tesislerin toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan tarafında GSS yönelik olarak:
“…Ülkemizde uygulanan genel sağlık sigortası belki de dünyadaki tek örnektir. Bu modelin dar bir örneğini ABD uygulamaya kalktı, başaramadılar, vazgeçtiler. Önümüzü kesmeye çalıştılar, yılbaşı itibariyle 5 yıl geride kaldı, sistem tıkır tıkır işliyor. Biz insanı yaşat ki devlet yaşasın dedik. Bu anlayışımızın en somut tezahürlerinden biri olan bu uygulamayı incelemek için dünyanın her yerinden heyetler geliyor.” Şeklinde değerlendirmede bulunmuştur. (Haberler, 2017)
GSS Sigortalılarına Sağlanan Sağlık Yardımları
3-Ülke nüfusunun tamamına yakını kapsayan GSS kapsamındaki sigortalılara sağlık yardımları SGK tarafından sağlık kurum/kuruluşlarından hizmet alımı yapılması suretiyle karşılanmaktadır. Yapılacak sağlık yardımlarının usul ve esasları, sigortalılardan alınacak katılım payları, özel sağlık kuruluşlarına ödenecek ek ücretler, sağlık hizmetlerinin bedellerinin tespit edilmesi vb. konular; 5510 sayılı Kanun, konuya ilişkin yönetmelik ile SGK tarafından çıkarılmış Sağlık Uygulama Talimatında (SUT) ayrıntılı olarak belirtilmiştir.
4-SUT ile belirlenmiş olan sağlık hizmeti bedellerinin büyük bölümü 2013 yılından beri güncellenmemiştir.
Bu yüzden kamu hastanelerinde verilmekte olan sağlık hizmetleri aksamakta, hizmetler güçlükle yerine getirilebilmektedir.
Özel hastanelere giden vatandaşlarımız da -güncelenmeyen hizmet bedelleri nedeniyle- her geçen gün daha fazla ek ücret ödemek zorunda kalmaktadır. Zira özel hastaneler 5510 sayılı yasa; imzaladıkları sözleşme hükümlerine karşın SUT tarifesinin % 200’ün üzerinde ücret almakta, bu suretle hizmet bedellerini piyasa koşullarına uyarlamaktadır.
Günümüzde mevzuata aykırı olmasına karşın % 200 üzerinde fark ücreti almayan özel hastane yok denecek kadar azdır.
SUT tarifesini güncellemeyen dolaysıyla sağlık kurumlarına daha az tedavi gideri ödeyen SGK yetkililerinin; gün geçtikçe yaygınlaşan yasa dışı uygulamalardan rahatsız olmadıkları, bu durumlara açıkça göz yumdukları bilinmektedir.
Diğer yandan ilaç ve tedavi giderlerinde yoğun tasarruf tedbirleri uygulayan SGK’nın; kuruluş yasasına da aykırı olarak, sigortalılarda alınan primlerden oluşan Genel Sağlık Sigortası Fonu kaynaklarını, SGK’nın diğer giderlerinin (açıklarının) kapatılmasında kullanıldığı görülmektedir.( Sayıştay: 2016 SGK Raporu)
II-GSS DIŞINA ÇIKARILMIŞ MİLLETVEKİLLERİ/YÜKSEK YARGI ORGANLARI BAŞKAN VE ÜYELERİ İLE ÜST DÜZEY ASKERİ YETKİLİLERİNİN DURUMU
5-Mevzuatta yer alan GSS aykırılık oluşturan tüm hükümler yürürlükten kaldırıldığı halde, milletvekilleri ile bakmakla yükümlü oldukları kişilerin tedavi giderlerinin TBMM bütçesinden yapılacağına ilişkin yasa kuralı (3671 s.k./4.md.) günümüze kadar özenle korunmuştur. Özel yasada sağlık hizmetlerinden yararlanma usul ve esaslarına ilişkin hüküm bulunmamaktadır. Bu yüzden belirtilen hususlar, herhangi bir sınırlama olmaksızın, TBMM Başkanlık Divanınca çıkarılan yönetmelikle düzenlenmiştir.
Yönetmelik ile hak sahibi (2018 yılı başı itibarıyla 11.045 kişi) olanlara, SGK aracılığıyla genel sağlık sigortalılarına verilenlerle kıyaslanamayacak oranda (onların hayal bile edemeyeceği), özel sağlık sigortası poliçelerinde dahi öngörülmeyen hükümler içeren tedavi yardımlarının sağlanmış olduğu anlaşılmaktadır.
6-Milletvekillerine tanınmış bu tür ayrıcalıklarından bazıları aşağıya çıkarılmıştır.
- Özel muayenehanede/evde yapılan muayene ve tedavi ücretleri de TBMM tarafından karşılanabilmektedir.
- GSS sigortalılardan farklı olarak; hak sahibince muayene katkı payı, ilaç reçeteleri için reçete bedeli, eşdeğer ilaç farkı vb. için ödeme yapılmamaktadır.
- Resmi sağlık kurum ve kuruluşlarından sağlanmış tedavi giderleri, kurum tarafından düzenlenmiş (Öğretim üyesi muayene ücret farkı dahil) fatura esas alınarak ödenmektedir.
- Özel sağlık kurumlarındaki tedavi giderlerinde hak sahipleri tarafından ek ücret ödenmemektedir.
- Özel sağlık kurumlarına ödenecek sağlık hizmeti giderlerinde Türk Tabipler Birliği vb. kurum/kuruluşların yıllık tarifeleri baz alınarak Başkanlık Divanınca belirlenen tutarlar üzerinden ödenmektedir.
- Haksahiplerine yurtdışında tedavi edilmeleri konusunda (GSS’lılarına göre) geniş olanaklar sağlanmıştır.
7-GSS mevzuatına aykırı olan bu özel düzenlemenin Anayasa’nın 12. maddesinde yer alan “ Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.” Kuralına da aykırı olacağı hususunun göz ardı edilmemesi gerekmektedir.
Zira milletvekillerine görevlerini daha iyi yapabilmeleri, halkı temsilde zorluk çekmemeleri bağlamında bazı ayrıcalıklar /kolaylıklar sağlanması olağan karşılanabilir. Ancak söz konusu bu düzenlemelerin, üstlenilen görevin süresi ile sınırlı kalmadığı, tanınan olanaklardan ömür boyu yararlanacakları şeklinde kurallar içerdiği görülmektedir. Oysa AYM’nin bazı iptal kararlarında “Parlamento üyeliği ve sıfatı son bulmuş kişilerin artık yurttaşlardan farklı bir statü içinde bulunmaları için sebep kalmadığı” hususu açık/seçik belirtilmiştir.
8-Buna karşın anılan özel yasanın uygulama alanı genişletilmiştir. Yasalarda yapılmış ek/değişikliklerle, yüksek mahkemelerin ( AYM/ Danıştay/ Yargıtay) başkan ve üyeleri, üst düzey askeri yetkililer, (Gn.K.Bşk/KKK/D.K.K./H.K.K /J. Jn.K/SGK ile orgeneral ve oramiraller) kıyas yolu ile Sayıştay Başkan ve üyeleri ile bakmakla yükümlü oldukları kimselerin sağlık giderlerinin de, TBMM üyelerinin tabi oldukları esaslar çerçevesinde, çalıştıkları kurum bütçelerinden ödenmesine ilişkin ayrışık düzenlemeler getirilmiştir.
Böylelikle, Devletin en üst makamlarında görev yapanlardan bazıları (Cumhurbaşkanı T. Erdoğan’ın övgüyle bahsettiği) GSS sistemi dışına çıkarılmıştır. GSS sisteminin kuruluş ve amacına aykırı bir durum ortaya çıkmıştır.
Üstelik bu ayrımın neye göre yapıldığı/ölçütleri belli değildir. Bu yüzden (böyle bir sonuç arzu edilmemiş olsa bile) GSS kapsamından çıkarılmaları, sağlanan imtiyazlardan yararlanmaları konusunda üst düzey yetkililer arasında yeni bir haksız rekabet/yarış ortamı yaratılmıştır.
Diğer yandan yüksek yargı organı mensupları bile sağlık giderlerinin ödenmesi gibi yaşamsal önem taşıyan bir konuda TBMM Başkanlık Divanına bağlanmıştır. Zira bilindiği üzere yönetmelik çıkarmak veya Başkanlık divanının TBMM yönetimine ait karar alma faaliyetleri, TBMM’nin yasal olmayan idari nitelikli kararlarındandır. Dolaysıyla yüksek yargı organlarına sağlanacak sağlık yardımları, yasama organının (Başkanlık Divanının) idari kararlarına göre yapılacaktır. (Örneğin yüksek yargı organı mensubunun kullanacağı gözlük bedeline dahi TBMM Başkanlık Divanı karar verecektir.)
Bu yüzden konu salt sağlık giderlerinin ödenmesi sorunu olmaktan çıkmakta, yargı organlarının bağımsızlığı ve tarafsızlığını da doğrudan ilgilendirmektedir.
Ayrıca yüksek yargı mensuplarının, GSS kapsamı dışına çıkarılmış olmaları nedeniyle, hayatın olağan akışı içerisinde, GSS sigortalılarının sorunlarından uzaklaşacakları; bu suretle SGK’nın hatalı eylem ve işlemlerinin yargı yoluyla düzeltilmesi, içtihat oluşturulmasına yönelik yargısal faaliyetlerin daha uzun bir zaman alacağı açıktır.
III- TEDAVİ YARDIMI İMTİYAZLARINDA SON AŞAMA
9- AKP milletvekillerince 18.11.2019 tarihinde TBMM Başkanlığına 2/2368 Esas sayılı “Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı KHK Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi” verilmiştir. Kanun Teklifinin 51. maddesiyle; 3671 Sayılı TBMM Üyelerinin Ödenek, Yolluk ve Emekliliklerine Dair Kanunun, milletvekilleri ile bakmakla yükümlü oldukları kişilerin tedavi giderlerinin TBMM bütçesinden yapılacağına ilişkin kuralı içermekte olan 4’üncü maddesine, “Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar TBMM Başkanlık Divanınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir.” ibaresinin eklenmesi istenilmiştir.
Milletvekilinin bakmakla yükümlü olduğu kişilerin belirlenmesi için TBMM Başkanlık Divanının yetkilendirilmesi, bu suretle 70 yıldır yürürlükte olan T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümleri başta olmak konuya ilişkin temel yasa hükümlerinin çıkarılacak yönetmelik ile pay/pas edilmesi amaçlanmıştır.
10-Sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişi kavramı, mevzuatımızda (son olarak) 5510 sayılı Kanunun 3’üncü maddesinde ayrıntılı bir biçimde açıklanmıştır
Bu düzenlemeye göre bakmakla yükümlü kişi: Genel sağlık sigortalısının, sigortalı sayılmayan veya isteğe bağlı olmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir/aylık bağlanmamış olan;
a) Eşini,
b) 18 yaşını, yükseköğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış evli çocukları ile yaşına bakılmaksızın mamul olduğu tespit edilen evli olmayan çocuklarını,
c) Geçiminin GSS’lısı tarafından sağlandığı SGK tarafından belirlenen ölçütlere göre tespit edilmiş ana ve babasını;
İfade etmektedir.
11-18.11.2019 tarihinde TBMM Başkanlığına verilmiş olan söz konusu yasa Teklifi, kısa süre içinde Genel Kurul gündemine girmiş, 05.12.2019 günlü birleşimde Teklifin 51’inci maddesiyle ilgili bir önerge verilmemiş, saat 3.00 te Teklifin tümü üzerinde yapılan oylamada sonucunda 233 kabul, 29 ret oyu ile oy çokluğu ile kabul edilerek yasalaşmıştır. (Tutanak: TBMM 2019)
Getirilmiş yasal düzenleme kamuoyunda milletvekillerinin ana ve babalarına tedavi yardımı kıyağı olarak değerlendirilmiştir. Bu yasadan mevcut milletvekilleri, 3.500 eski milletvekili, yüksek yargı organları başkan ve üyeleri, üst düzey askeri yetkililer ve yakınlarını olmak üzere toplam 14.000 kişinin yararlanacağı belirtilmektedir.
Sigortalıların bakmakla yükümlü oldukları kişileri belirleyen kadim/yıllardır uygulanan yasa hükümlerini kaldıran bu düzenleme ile TBMM Başkanlık Divanına ucu açık bir yetki verilmiştir. Bu düzenleme ile milletvekillerinin sadece ana ve babalarına değil, sigortalı eş ve çocuklarına da TBMM bütçesinden tedavi yardımı yapılmasının önü açılmış, mevcut engeller/duraksamalar kaldırılmıştır.
IV–SONUÇ
12- 82,8 milyon vatandaşımızı kapsayan asgari 70 yıldır yürürlükte olan ve sigortalıların tedavi yardımları bağlamında bakmakla yükümlü oldukları kişileri belirleyen kadim/yerleşik yasal düzenlemeye, milletvekili ve yakınları olan toplam 14.000 kişi için istisna getirilmiştir.
SGK aracılığıyla toplumun tümüne yakınına verilmekte olan sağlık hizmetlerindeki aksaklıkların giderilmesi/düzeltilmesi konularında görevli/yetkili/sorumlu olanların kendilerini GSS sistemi dışına çıkarmayı, vatandaşlarımızı da sağlık sorunları ile baş başa bırakmayı amaçladıkları anlaşılmaktadır.
Bu amaçla son olarak, milletvekillerinin bakmakla yükümlü olduğu kişilerin tespiti konularında TBMM Başkanlık Divanına (ucu açık) idari düzenleme çıkarma yetkisi verilmiş olduğu görülmektedir.
Bu suretle milletvekillerine tedavi yardımları konusunda daha önce verilmiş olan imtiyazların alanı genişletilmiş, mevcut imtiyazlar berkitilmiştir.
Üstelik bu düzenleme sırasında hukuk devleti ilkeleri bir yana, kanun devleti olma ilkelerinden bile uzaklaşılmış olduğu, yasal düzenleme yapılmasından kaçınıldığı görülmektedir.
Yasa Teklifinin, muhalefet partilerine mensup olan milletvekillerinin de kayda değer itirazları olmadan hızla yasalaşmış olması, anılan partilerin içtenlik/güvenilirlikleri bakımından ayrıca üzerinde durulması/sorgulanması gereken ilginç bir durum olduğu değerlendirilmektedir.
Adaletin mülkün (Devletin) temeli olduğu unutulmamalıdır.
KAYNAKÇA
— https://www.haberler.com/cumhurbaskani-ulkemizde-uygulanan-gss-dunyada-9170708-haberi/
— SGK 2016 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu. https://www.sayistay.gov.tr/tr/?p=2&ContentID=12120
(Örneğin; sadece 2016 yılı içinde, 16,4 milyar TL tutarındaki GSS Fonu kaynağı başka amaçlar için kullanılmıştır.
— https://odatv.com/yasa-tanimayan-bazi-hastaneler-valileri-bile-dolandiriyor-1712171200.html
— https://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/Tutanak_B_SD.birlesim_baslangic?P4=23374&P5=H&page1=124&page2=124
— https://odatv.com/milletvekillerine-ana-baba-kiyagi-25111935.html