Meslektaşlar Arasında Dayanışma
Ersen DALGIÇ
SMMM
ersendalgic@gmail.com
I-GİRİŞ
Muhasebe mesleğini yapanlar daha evvelden örgütsüz olarak faaliyette bulunurlarken son 30 yıldır bir örgüt çatısı altında, Türmob bünyesinde mesleklerini sürdürmektedir. Sayıları yaklaşık 120.000 kişi civarındadır. Birlik olarak faaliyette bulunmanın şüphesiz çeşitli avantajları vardır; ancak halen büyük bir aile olmanın sağladığı kolaylıklardan yeterince yararlandığımız söylenemez.
Meslek üyelerimizin yaptıkları iş hemen hemen aynıdır; sorunları aynıdır, sevinçleri aynıdır. Hal böyleyken halen bir birlik ruhu yoktur. Kalabalık bir ailemiz var lâkin ailede olan bitenden, aile bireylerinin sıkıntılarından hiç birimizin haberi yok ya da olsa bile elimizden bir şey gelmeyebiliyor.
II-DAYANIŞMANIN ÖNEMİ
Gerçek sevginin en büyük belirtisi fedakârlıktır. Seven, sevdiğinin yolunda fedakârlık yapmayı, sevgisi ölçüsünde zevk ve görev bilmelidir.
Kardeşlik duygularının zayıfladığı, sosyal hayatımızda huzur ve sükûnun azaldığı, kin ve husumetin çoğaldığı günümüzde bazı güzellikleri arama ve bulma seferberliği içinde olmalıyız.
Eskiden bunu yapmış bir topluma sahibiz.
Halen dünyanın neresinde olursa olsun doğal afet vb. durumlarında yardıma muhtaç insanlara yetişen yardım kuruluşları vardır. Bizler o mağdur insanların yanına gidemesek bile yapılan yardımları görüp bir nebze rahatlayabiliyor, hatta maddi yardımlar yaparak bizzat yardımcı olabiliyoruz. İnsan hayatı yardımlaşmayla bereketlenip derinlik ve anlam kazanıyor.
Bu tür yardımlaşma organizasyonları sevgi, şefkat ve merhametin topluma taşınmasına aracı olmaktadır. Zarif, güzel, derin insan yetiştirmek suretiyle huzurlu bir toplumsal ortam meydana getirilmesine vesile olunur.
Bu olgunlaşma ancak gönüllerin merhamet ve şefkat hissi ile dolması ve bunun en güzel tezahürleri olan yardımlaşmayla mümkündür.
Had safhada maddi sıkıntılar içinde olan insanlarımız vardır. Gönül, onlara bu sıkıntılı anlarda yardımcı olmak, onların yaralarına merhem olmak ister, kırık kalplerin, gönülleri ağlayanların yanında olmak ister…
III-MESLEĞİMİZDE YARDIMLAŞMA
Günümüzde meslektaşlarımız arasında organize bir yardımlaşma hareketi yoktur. Meslektaşımız gece gündüz çalışıp hayatını idame ettirme çabası içindedir.
Kişinin vefat etmesi halinde evin direği adeta yıkılır, o eve bir ateş düşer. Kimin ne zaman vefat edeceği de belli değildir. Ölüm olayı vakitli olacağı gibi vakitsiz de olabilmektedir.
Ülkemizde ölüm hallerinde sosyal güvenlik kuruluşlarınca bağlanan maaş bellidir. Arkada kalanların bundan böyle nasıl bir yaşam bekleyeceği belli değildir!
Düşündüğümüz sistemde adeta borç veriyoruz, sonra fazlasıyla verdiklerimizi geri alacağız. Keşke toplum olarak kimsesizlere, fakirlere, yaşlılara, hastalara, düşkünlere de layıkıyla sahip çıkıp, yardım edebilsek.
Meslektaşlarımız arasında hafiften bir rekabet vardır. Bu durum bazen aralarında kırgınlıklara da yol açabilmektedir. Bu projeyle, yarın öbür gün kendi çoluk çocuğuna meslektaşının yardım edeceğini bilmesi herhalde mesleki ilişkilerin daha olumlu olmasına sebep olur.
İşte meslektaşımızın ölümüyle geride kalanlara destek olmak amacıyla aşağıdaki düşünceler geliştirilmiştir.
IV-ÖLÜM YARDIMI
Herkesin maddi durumu bir değildir, kimisinin iyi kimisinin kötü olabilir.
Meslek mensubumuzun ölümüyle geride kalan aile fertlerine şu ana kadar destek fazla yapılmış değildir. Belki ferdi olarak yardımcı olmaya çalışanlar vardır, ancak o da herhalde çok değildir.
Gerek örgütlü ve kalabalık olmamız gerekse günümüzün iletişim imkânlarının çok gelişmiş olması nedeniyle şöyle bir organizasyon geliştirilmelidir:
—Herhangi bir ilimizde ölen bir meslektaşımız derhal TÜRMOB’da oluşturulacak birime bildirilmelidir.
—TÜRMOB konuyu illerde bulunan odalara bildirmelidir.
—Odalar meslek mensuplarına gerekli duyuruyu yapmalıdır.
—Günün rayici olarak belirlenen tutarı (günümüzde 10.-TL. olabilir.) üyeler belirlenen hesap numarasına yatırmalıdır. (Meslektaşlarımız interneti meslek icabı zaten kullanmaktadırlar, internet bankacılığını da kullananlar çoktur, yani para havale etmek artık günümüzde çok kolaydır.)
—Sadece meslektaşlarımızı hesaba katıp, 100.000 kişinin konuya duyarlı olacağını düşünürsek yardımın 1.000.000.-TL. civarında olacağını söyleyebiliriz.
—Yeminli Mali Müşavirler de sistemde olmalı, staj yapanlar henüz sisteme dâhil edilmemelidir şeklinde düşünüyoruz. Stajyerler zamanı geldiğinde bu sisteme katılacaklardır.
—Toplanan meblağ meslektaşımızın yasal mirasçılarına verilmelidir.
—Bu tutarla günümüzde çok rahat bir ev alınıp, geriye artan bir bedel kalabilir. Bununla sözgelimi anne, çocuklarının eğitimi için kullanabilir.
—Bu tür organizasyon halen noterlerde vardır. Avukatlar da vardır. Bizde neden olmasın?
—Bu sistem bizim gibi topluluklarda çok rahat uygulanabilir. Örneğin, 600 işçi çalıştıran bir fabrika büyük bir fabrikadır; ancak bu uygulamayı yapmaya kalktığımızda 10 TL.’den den 6.000.-TL. etmektedir; bu da günümüzde çok büyük bir tutar olmamaktadır. Böyle bir durumda rakamı artırmak gerekir, o da uygulamayı zorlaştırır. Demek ki böyle bir sistemin faydalı olabilmesi daha büyük bir ölçek olması lazımdır; o da bizim örgütümüzde vardır.
—Böyle bir sistemde meslektaşlar arasında kim ölmüş, kim kalmış haberdar olunur.
—Meslektaşına karşı sorumluluğunu yapmayanlar kara listeye alınmalı, kara listede olanların vefatında onlara yardım yapılmamalıdır.
—Sisteme dâhil olmak isteyenlerden başlangıçta taahhütname alınmalıdır.
—Tutarın cazibesine kapılıp çoluk çocuğum rahat etsin diye intihar edenler çıkabilir; bunlara yardım yapılmamalıdır. Hem böyle bir kural meslektaşlarımız arasında olası intiharları azaltabilir.
—Sistem, kazayla ya da öldürülme hallerinde de kapsamalıdır.
Mesleğin zorlukları, çileleri herkesin malumudur. Meslek mensubu yaşamı boyunca çalışmış çabalamıştır. Yaşam koşullarının canhıraş zorluğu içinde belki bir birikim yapamamış da olabilir. Böyle bir meslek mensubu musalla taşına konduğunda artık onun adına havaleler yapılmaya başlayacaktır. Hayattayken rahat yüzü görmeyen meslektaşımızın hiç olmazsa ölünce yüzü gülecek; en azından gözü arkada kalmayacaktır.
V-SONUÇ
Ölüm bizler içindir, her canlı elbet bir gün ölümü tadacaktır. Ölenin arkasından geride kalanlara yapılabilecek böylesine bir yardım hem çok hayırlı olabilmekte, hem de gözü yaşlı, gönlü kırık ailelere teselli olabilmektedir. Herkes son nefesini verirken arkada kalan çoluk çocuğunun rahat etmesini ister. İşte bu proje vefat eden meslektaşımızın gözünü arkada bıraktırmayacak tarzdadır.
Hem de bizim çok büyük bir aile olduğumuzu, büyük bir birliğin mensubu olduğumuzun kıvancını yaşatacaktır.
Gönül ister ki böyle bir proje diğer meslekleri yapanlar arasında da, hatta tüm insanları kapsayacak şekilde olsun. Ancak bunu gerçekleştirmek şu anda zor olsa gerektir.
Mesleğimizi baştan beri saygın yapma çabası içindeyiz. Bu projeyle meslektaşlarımız gerek yaşamlarında gerekse vefatlarında önemli birer kişi haline gelecektir.
Şu anda vefat edenlere ne yapıyoruz? Belki bir ölüm ilanı, belki cenazeye bir çiçek, belki de cenazeye iştirak… Varsayalım bunları yapıyoruz; acaba bunlar yüreklerine ateş düşenlerin ateşini söndürebiliyor mu, gönüllerine su serpebiliyor mu?
Düşündüğümüz projeyle meslektaşımızın geride kalanlarına elimizi uzatacağız, onlara yalnız olmadıklarını, yanlarında olduklarımızı hissettirecek, acılarını hafifletip teselli kaynağı olacağız.