T.C.
Danıştay 3. Daire
Esas: 2016/14944
Karar: 2019/6160
TEMYİZEDENLER : 1- (DAVACI)
2-(DAVALI) Kahramanmaraş Vergi Dairesi Başkanlığı KAHRAMANMARAŞ
VEKİLİ: Av………………….
İSTEMİN KONUSU : Kahramanmaraş Vergi Mahkemesinin 07/04/2016 tarih ve E:2015/412, K:2016/143 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Serbest muhasebeci mali müşavir olan davacı adına, muhasebeciliğini yaptığı ………………………. Yapı Taahhüt Metal Elektrik Taşımacılık Temizlik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin tahsil edilemeyen 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinden oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla müşterek ve müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen 07/01/2015 tarih 1 takip numaralı ödeme emirinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının serbest muhasebeci mali müşavirlik hizmeti verdiği ………………………. Yapı Taahhüt Metal Elektrik Taşımacılık Temizlik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında 2010 yılına ilişkin olarak düzenlenen vergi inceleme raporunda, yasal defterlerinin tamamen boş olduğu halde kurumlar vergisi, geçici vergi ve katma değer vergisi beyannamelerinin verildiği ve alış faturalarında yer alan katma değer vergilerinin de indirim konusu yapıldığının tespit edildiği, 213 sayılı Kanunun mükerrer 227.maddesi ile bu maddeye bağlı olarak çıkarılan Genel Tebliğ’de öngörülen müşterek ve müteselsil sorumluluk uyarınca davacının sorumlu olması nedeniyle dava konusu ödeme emrinin 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizine ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 227. maddesine göre serbest muhasebeci mali müşavirlerin sorumluluğu ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza, gecikme faizlerinden ibaret olduğundan, özel usulsüzlük cezası yönünden müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle ödeme emri özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmı yönünden iptal edilmiş diğer kısımları yönünden dava reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, şirketin işlemlerini kendisine bildirmemesi nedeniyle yasal defterlerin işlenemediği, vergi kaybının kendisinin ihmal ve hatasından kaynaklanmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
Davalı idare tarafından, ………………………. Yapı Taahhüt Metal Elektrik Taşımacılık Temizlik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin yasal defterlerinin tamamen boş olduğu halde davacı tarafından beyannamelerinin verildiği, beyannameleri imzalayan davacının müteselsil sorumlu tutulmasında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI :Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ……………………….‘NİN DÜŞÜNCESİ: Davacının temyiz
isteminin kabulü, davalının temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Serbest muhasebeci olan ve ………………………. Yapı Taahhüt Metal Elektrik Taşımacılık Temizlik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin yasal defterlerini tutan ve beyannamelerini imzalayan ve Aslanbey Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi olan davacının, değinilen şirket adına salınan vergi, kesilen ceza ve hesaplanan gecikme faizinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu yolunda düzenlenen serbest muhasebeci sorumluluk raporu doğrultusunda, muhasebecilik hizmeti sunulan şirketin bağlı bulunduğu Aksu Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından dava konusu ödeme emri düzenlenmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2.maddesinde iptal davaları, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır.
3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun serbest muhasebeci, serbest muhasebeci ve mali müşavirler ile yeminli mali müşavirlere vermiş olduğu yetkiye ilişkin mali sorumluluğu düzenleyen 213 sayılı Vergi Usul Kanununun Mükerrer 227. maddesinde; Maliye Bakanlığının; vergi beyannamelerinin 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavirler tarafından da imzalanması mecburiyetini getirmeye, bu mecburiyeti beyanname çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya, bu uygulamalara ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu belirtilmiş, aynı maddede beyannameyi imzalayan veya tasdik raporunu düzenleyen meslek mensuplarının, imzaladıkları beyannamelerde veya düzenledikleri tasdik raporlarında yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza ve gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır.
30/07/1995 tarih ve 22359 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 18 Seri No.lu Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliğinin müşterek ve müteselsil sorumluluğun tespitine ilişkin bölümünde ise sorumluluğu tespit edilen serbest muhasebeci mali müşavirle ilgili takibatın serbest muhasebeci mali müşavirin bağlı bulunduğu vergi dairesince yerine getirileceği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu ödeme emrinin, yukarıda kuralına yer verilen hükümler uyarınca, davacının bağlı bulunduğu Aslanbey Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından düzenlenmesi gerekirken, bu konuda yetkili olmayan vergi dairesince düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığından, davanın esasını incelemek suretiyle sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacı temyiz isteminin kabulüne,
2.Kahramanmaraş Vergi Mahkemesinin 07/04/2016 tarih ve E:2015/412, K:2016/143 sayılı kararının davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
3.Davalı idare TEMYİZ İSTEMİNİN BU NEDENLE REDDİNE,
4.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemesine gönderilmesine,
5.Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
6.2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 12/11/2019tarihinde oybirliğiyle karar verildi.