Limited Şirket Ortak Pay Devri Sorumluluk
Muharrem ÖZDEMİR
Yeminli Mali Müşavir
m.ozdemir@vdd.com.tr
I. LİMİTED ŞİRKET ORTAĞININ PAYINI DEVRETMESİ SORUMLULUĞUNU KALDIRMAZ
6183 Sayılı Kanunun 35 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince, amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulacaktır.
06.06.2008 tarihinde getirilen 5766 sayılı Kanun düzenlemesinin gerekçesinde, 6183 sayılı Kanun’un temel felsefesi korunarak amme alacaklarının daha süratle tahsiline imkân verilmesinin amaçlandığı ifade edilmiştir.
Buna göre, amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olması hâlinde bu şahısların sorumluluk uygulamasının amme alacaklarının düzenlendikleri kanunlardaki kanuni ödeme sürelerinde ve/veya 213 sayılı Vergi Usul Kanunu‘na göre verilen özel ödeme sürelerinde farklı şahısların ortak olması hâlini de kapsadığı ifade edilerek yargı yerlerince görüş birliğine varılamayan bir konuya açıklık getirme ve ihtilafları azaltma amacının güdüldüğü belirtilmiştir. Gerekçede ayrıca kuralın bir yandan hisse devri yapan ortakların borcunu ödemesini sağlayacağı, diğer yandan da devralan şahısların limitet şirket hissesinin değerini borçluluk durumunu da göz önüne alarak belirlemesine imkân vereceği ifade edilmiştir.
Limited şirketten tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarından alacağın doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamandaki pay sahiplerinin sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya, müteselsilen ve kusur şartı aranmaksızın sorumlu olacağını düzenleyen bu madde ile daha hızlı ve daha yüksek oranda tahsilatın sağlanması amaçlanmıştır.
Anayasa Mahkemesi Başkanlığı,[1] limited şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından devreden ve devralan ortakların sermaye hisseleri oranında müteselsil ve kusursuz sorumluluklarını öngören yasal düzenlemeyi hukuk devleti ilkesine aykırı bulmamıştır.
Buna göre, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda farklı kişilerin şirket ortağı olması halinde, söz konusu kişilerin bu amme alacağından müteselsilen sorumlu tutularak, Kanunun 35 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca sermaye hisseleri oranında takip edilmesi gerekmektedir.
Örnek: (X) Limited şirketinin 01.01.2018- 31.12.2018 bilanço ve gelir tablosu özetlerine göre dönem net karı 300.000 TL’dir. Limited şirket ortağı Bay (A), 20.01.2019 tarihinde şirketteki payını Bay (B)’ye devretmiştir.
Kurumlar Vergisinde vergilendirme dönemi hesap dönemidir. Kurumlar vergisi beyannamesi ilgili bulunduğu hesap döneminin sonuçlarını içerir. Bu nedenle, kurumlar vergisi 01.01.2018- 31.12.2018 tarihleri arasında doğmuştur. Amme alacağının doğmasından sonra ödenmesi gerektiği zaman olan 30.04.2019 tarihinden önce pay sahiplerinin el değiştirmesi amme alacağının ödenmesindeki sorumluluğu etkilemeyecek olup, Bay (A) ve Bay (B) müteselsilen sorumlu olacaklardır.
Örnek: Şirket ortağı hissesini 07.02.2018 tarihli hisse devir sözleşmesiyle üçüncü kişiye devretmiştir. Bu devir işlemi 20.02.2018 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmek suretiyle ortaklık sıfatı sona ermiştir. 20.02.2018 tarihine kadar olan şirket tüzel kişiliğine ait ve şirketten tahsil edilemeyen kamu alacağından eski ortak hissesi oranında sorumlu mudur?
Kusura dayanmayan limited şirket ortaklarının sorumluluğunun tespitinde, vergilendirme dönemi takvim yılı olan kurumlar vergisi borcunu doğuran kazancın elde edildiği ayların bir etkisi bulunmadığından devreden ve devralan ortak birlikte sorumlu olacaklardır.[2]
II. HİSSESİNİ DEVREDEN ESKİ KANUNİ TEMSİLCİNİN SORUMLULUĞU YOKTUR
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun mükerrer 35 inci maddesine 5766 sayılı Kanunla eklenen son iki fıkrasında, amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda kanuni temsilci veya teşekkülü idare edenlerin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahısların, amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulacağı, kanuni temsilcilerin sorumluluklarına dair 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer alan hükümlerin, bu maddede düzenlenen sorumluluğu ortadan kaldırmayacağı öngörülmüştür.
Söz konusu düzenleme Anayasaya aykırı olduğu iddiası ile itiraz konusu yapılmış olup Anayasa Mahkemesi Başkanlığı[3]; Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda kanuni temsilci veya teşekkülü idare edenlerin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahısların, amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulacağı ve kanuni temsilcilerin sorumluluklarına dair 213 sayılı Kanunda yer alan hükümlerin, mükerrer 35 inci maddede düzenlenen sorumluluğu ortadan kaldırmayacağı yolundaki düzenlemelerin Anayasanın 2 inci maddesine aykırılık teşkil ettiğine hükmetmiştir.
Bu nedenle, 6183 Sayılı Kanunun mükerrer 35 maddesinin son iki fıkra düzenlemesi yürürlükten kaldırılmış olup, alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda kanuni temsilci veya teşekkülü idare edenlerin farklı şahıslar olmaları halinde eski kanuni temsilcinin sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmalıdır.
Örnek: 30.12.2018 tarihinde ortakların aldığı karara istinaden ortağın şirketteki hisselerinin tamamını 30.12.2018 tarihinde noter tasdikli hisse devir ve temlik sözleşmesiyle devretmesiyle ortaklıktan ayrıldığı, ayrıca davacının müdürlüğünün de sona erdiğinin oybirliğiyle karara bağlandığı, 30.12.2018 tarihinde ticaret siciline tescil edilen bu hususun 11.01.2019 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmiştir.
Şirket tarafından 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu‘nun 41 inci maddesine göre takip eden ayın yirmi altıncı günü akşamına kadar verilmesi gereken ve süresinde verildiği anlaşılan 2018/12 dönem katma değer vergisi beyannamesi üzerine tahakkuk eden verginin 26.01.2019 tarihine kadar ödenmesi gerekirken ödenmediği anlaşılmıştır. Tahakkuk eden ancak ödenmeyen bu vergilerin tahsili amacıyla ödeme emirlerinin hisselerini devreden eski kanuni temsilciye tebliğ edilmesi uygun mudur?
6183 sayılı Kanunun mükerrer 35 inci maddesinin 5766 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonrası, vergi alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda kanuni temsilci veya teşekkülü idare edenlerin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahısların, vergi alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulacağı hükmü Anayasa Mahkemesi Başkanlığı tarafından iptal edildiğinden eski kanuni temsilci temsilci adına düzenlenen ödeme emirlerinde uyarlık bulunmamaktadır.
III. SONUÇ:
Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahibinin farklı olması halinde şirket ortaklarının ve/veya kanuni temsilcinin sorumluluğuna ve takibine ilişkin Anayasa Mahkemesi farklı kararlar vermiştir.
Buna göre, limited şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından devreden ve devralan ortakların sermaye hisseleri oranında müteselsil sorumlu olduklarına hükmetmiştir.
Anayasa Mahkemesi Başkanlığı kararı ile 6183 Sayılı Kanunun mükerrer 35 maddesinin son iki fıkra düzenlemesi yürürlükten kaldırılmış ve alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda kanuni temsilci veya teşekkülü idare edenlerin farklı şahıslar olmaları halinde ise, eski kanuni temsilcinin sorumluluğunun bulunmadığına hükmetmiştir.
Görüleceği üzere, Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahibinin farklı olması halinde şirket ortağının sorumluluğuna varlığına hükmederken aynı konuda, kanuni temsilci veya teşekkülü idare edenlerin farklı şahıslar olmaları halinde eski kanuni temsilcinin sorumluluğunun bulunmadığına karar vermesi pek yaman çelişkidir.
[1] 24 Ocak 2018 Tarihli ve 30311 Sayılı Resmi Gazete’ de Yayımlanmıştır.
[2] Danıştay 3. Dairesinin 04.03.2014 tarih ve Esas No:2013/7629, Karar No:2014/902
[3] Anayasa Mahkemesi Başkanlığının 19.03.2015 tarih ve Esas No:2014/144, Karar No:2015/29