Yıllık Yüzde Otuz Gecikme Zammı Adil mi?
Mustafa Bahadır ALTAŞ
Yeminli Mali Müşavir
mba444@mynet.com
Ekonomide yaşana sıkıntılar bizlere bankaların uyguladığı faizlerin oranını tartıştırırken devletin kamu alacağı için ne kadar gecikme zammı/faizi uyguladığını neden hiç tartışmıyoruz.
Faizler Düşsün Peki Gecikme Zammı Ne Olacak?
Bankalar ve finans kuruluşları tarafından tüketici kredilerine uygulanan faiz oranları; ihtiyaç kredisi aylık yüzde 2-2.15 taşıt kredisi aylık yüzde 1.90-2,15 konut kredisi aylık yüzde 1.55-1,65 aralığında seyir ederken 29 Haziran 2019 tarihinde merkez bankası tarafından yayınlanan tebliğle 1 Temmuz 2019 tarihinde yürürlüğe giren uygulamayla kredi kartı faiz oranlarında değişiklik yapılmış aylık azami kredi kartı faiz oranını Türk lirası işlemlerde yüzde 2.00 yabancı para cinsinden işlemlerde ise yüzde 1.60 olarak belirlenmiştir.
Aynı tarihte yayınlanan 1266 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile 1 Temmuz 2019 tarihinden itibaren kamu alacakları için uygulanan gecikme zammı oranı aylık yüzde 2,5 olarak belirlendi. Belirlenen bu artışla 04 Eylül.2018 tarihinde aylık yüzde 1,4 olan gecikme zammı on ay sonra yüzde 78,6 rekor atışla aylık yüzde 2,5 yıllık yüzde 30 oranına ulaşmış oldu.
Bilindiği üzere devlet kamu giderlerini karşılamak üzere vergi ve benzeri gelirler elde etmektedir. Bu gelirlerinden dolayı borcunu zamanında ödemeyen kişi veya kurumlara yürürlükte bulunan 6183 Sayılı kanuna göre gecikme zammı ve gecikme faizi (6183 sayılı Kanuna göre tespit edilen gecikme zammı oranı kadardır) uygulamaktadır.
2018 yılının ikinci yarısında gerçekleşen ekonomik verilerin ve piyasaların içinde bulunduğu sıkıntı nedeni ile birçok vergi mükellefi vergisel işlemlerden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirememekte ve cezalı duruma düşmeleri kaçınılmaz olmaktadır. Özelikle piyasalarda talep daralması nedeni ile yaşanan nakit sıkıntısı piyasaları olumsuz etkilemektedir
Ekonomide yaşanan olumsuzluklar ile gerçekleşen enflasyon oranları ve uygulanan faiz oranları dikkate alındığında, devletin amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına 1 Temmuz 2019 tarihinden itibaren uygulayacağı gecikme zammı oranı tartışmaya konu olan faiz oranlarının ve açıklanan enflasyon oranlarının üzerinde bir orana ulaşmış bulunmaktadır. Bu oran Borçlar kanunda belirtilen oranın ve bankaların mevduata uyguladıkları faizin, son beş yıllık enflasyonun ortalamasının ve döviz kur artışının çok üzerindedir. Durum böyle olunca şu soru akıllara gelmektedir. Devlet Tefecilik Yapar Mı?
Hiç kuşku yok ki gecikme zammı ve faizi uygulamasının temel amacı bu ödemelerin zamanında gerçekleşmesini sağlamakla birlikte zamanında ödeyen ile ödemeyen arasında adaleti sağlamaktır. Bu hiçbir zaman ödeme güçlüğü çeken insanların cezalandırılması şeklinde ya da kamu açıklarının finansman aracı şekilde olmamalıdır.
Gecikme zammı oranında bir yıl içinde yapılan artış yüzde 78,60 oranındadır. Geride kalan bir yıl içinde ne kredi faizleri ne kur nede enflasyon bu oranda artmamıştır. Bu nedenle devletin yaşanan ekonomik koşulları dikkate alarak bir an önce artışı yapılan gecikme zammı oranı konusunda yeni bir düzenleme yapması gecikme zammı ve gecikme faizi oranlarını düşürmesi gerekmektedir. Aksi takdirde bu ilerde ödenmesi mümkün olmayan borç dağlarının oluşmasına ve toplumda yeni bir af beklentisine neden olacaktır.