Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Kararı E: 2018/4748

Yargıtay 9. Hukuk E: 2018/4748

T.C.

YARGITAY

9. Hukuk Dairesi

Esas No: 2018/4748

Karar No: 2019/5

Tarihi: 07.01.2019

• İŞÇİNİN ELEŞTİRİ SINIRLARI İÇERİSİNDE KALAN SAVUNMASININ HAKARET OLARAK KABUL EDİLİP GEÇERLİ FESİH NEDENİ YAPILAMAYACAĞI

ÖZETİ: Dosyanın incelenmesinde; 04/02/2016 tarihli fesih bildiriminde “25.01.2016 tarihindeki ekranda yaptığınız büyük hata (günlük gazete okumanız gerekirken iki sene önceki ……………. gazetesini okumanız) sebebiyle 5953 sayılı Kanunun 11/3 maddesi gereğince ve 02/02/2016 tarihli mail ve yazılı savunmanızdaki üst yöneticinize ve şirkete karşı hakaret içeren beyanlarınız sebebiyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25-2b ve d bentleri gereğince feshedilmiştir.” şeklinde belirtilerek davacının hizmet akdine son verilmiştir. Davacının İnsan Kaynakları Müdürlüğü’ne hitaben sunduğu 02/02/2016 tarihli savunma yazısı içeriği incelendiğinde, 4857 sayılı İş Kanunu’nun. 25/ 2- b ve d bentlerinde düzenlenen “İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması, “İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması.” Bentleri kapsamında kalacak ifade kullanmadığı, eleştiri olarak değerlendirilen ve hakaret içermeyen savunma yazısı nedeniyle iş akdinin feshedilmesinin haklı kabul edilemeyeceği anlaşıldığından, davanın kabulü yerine hatalı değerlendirme ile reddine karar verilmesi yerinde bulunmayıp, yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.

DAVA: Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu kabul ederek, davanın reddine karar vermiştir.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi’nin kararı süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, davacının 10.01.2015 tarihinden 04.02.2016 tarihine kadar davalı şirkete bağlı …………………… HABER kanalında “………………….’le yeni gün” programının sunuculuğunu yaptığını, müvekkilinin iş sözleşmesinin 25.01.2016 tarihli programda 2 yıl öncesine ait haberinin okunduğu ve savunma yazısında işverene hakaret edildiği iddiası ile feshedildiğini, müvekkilinin her sabah internet üzerinden kendisine işe başladığı zaman bildirilen 6 adet günlük gazetenin ilk sayfalarının çıktılarını alarak okuduğunu, ancak talihsiz bir hata sonucu ………………………. Gazetesinin internet sitesindeki sunucu hatası nedeniyle 2 yıl öncesine ait gazete çıktısının alınarak canlı yayına başladığını, gazete haberinin eski olduğunun müvekkili tarafından ancak haberi okuduktan sonra farkedildiğini, bilerek veya ağır bir ihmal sonucu bu durumun gelişmediğini, bu hatanın kanal için herhangi bir olumsuz değişiklik yaratmadığını, iş akdinin feshedilmesi için müvekkilinin ağır kusuru ve kastının olmasının gerektiğini iddia ederek; feshin geçersizliğinin tespitini, davacının işe iadesine, işe başlatmama tazminatının 8 aylık ücreti tutarında belirlenmesine, boşta geçen süreye ilişkin 4 aylık ücret alacağının ve diğer haklarının ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının 20.01.2016 tarihinde canlı yayında günlük gazete okuması gerekirken 22 Ekim 2013 tarihli ……………………. Gazetesini okuduğunu, büyük bir hata yaptığını, sunmuş olduğu programın sabah haberi programı olduğunu, davacının yaptığı hatayı kabul ettiğini, dava dilekçesinde belirttiği bazı hususların gerçeği yansıtmadığını, yapmış olduğu canlı yayın hatasının müvekkilinin itibarını sarstığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

İlk derece mahkemesince, “Davalının davacının yazılı savunmasındaki üst yöneticisine ve şirkete karşı hakaret içeren beyanları sebebiyle iş akdinin feshedildiği iddiasının değerlendirilmesinde; Davacının savunmaya yönelik mailinde herhangi bir kişinin adını ve hakaret içerebilecek sözler kullanılmamıştır. Feshin son çare olması prensibi işe iade davalarında önemli bir unsurdur. İşveren feshi son çare olarak kullandığını ispatlamak zorundadır. Örnek vermek gerekirse; işçiyi işi tam anlamıyla yapamadığı için işten çıkarmak yerine ilgili eğitimleri almasını sağladığını ispatlamalıdır. Veya başka bir birimde çalıştırması, işçinin veriminin düşmemesi için fazla mesaileri kaldırması, işçinin hatalı davranışlarında önce sözlü sonra yazılı olarak ihtar etmesi, işçinin savunmasını alması, işçiye hatalarını bildirerek düzeltmesini talep etmesi gibi durumları ispatlaması gerekmektedir. Bu kapsamda davalının davacıyı bir defaya mahsus yanlış haber okuması sebebiyle işten çıkartması feshin son çare olması ilkesine aykırılık teşkil etmekte olup yapılan fesih işlemini geçersizliği ile davanın kabulüne” şeklindeki gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

D) İstinaf başvurusu:

İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

E) İstinaf Sebepleri:

Davalı vekili istinaf başvurusunda; canlı yayınında günlük gazete okuması gerekirken, 22 Ekim 2013 tarihli ………………………… gazetesini okumak suretiyle büyük bir hata yaptığını, bu görev hatasının kendi kabulünde olduğunu, bu nedenle şirket itibarını sarstığını, bu nedenle davacıdan savunma istenildiğini ancak mail yolu ile vermiş olduğu savunma yazısında; savunma istemine aşırı derecede tepki gösterdiği ve yöneticisi olan Haber Müdürü ………………… Özcan’a hakaret ettiği bu nedenle iş akdinin 04/02/2016 tarihli fesih ihtarıyla haklı nedenle feshedildiğini, feshin geçerli olduğunu beyanla Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

F) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :

Bölge Adliye Mahkemesince, “Her ne kadar Mahkemece belirtilen gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davacının savunma yazısında sabah sunmuş olduğu haber programında, ……………………. gazetesinin 2 yıl önceki nüshasını internetten basarak kendisinin hazırladığını, ekranda doğru sayısının olduğunu, ancak internetten iki yıl önceki nüshayı bastığı için yanlışlıkla okuduğunu, fark edince kahrolduğunu dile getirdiği, feshe gerekçe kılınan …………….. Özcan’ın hakaret içeren sözler iddiasının da savunma yazısı içeriğinden …………. Özcan’a karşı sarf edilmiş cümleler olduğu anlaşılmaktadır. Kitlelere hitap eden ve yapılacak en küçük bir hatanın bile günlerce konuşabileceği bir ortamda görev yapan davacının, hatalı haber okuması eylemi iş akdinin haklı nedenle feshini gerektirecek bir boyutta olmasa da, bu tarz bir görevi yapan çalışanın, hataların bir daha tekrarlanmaması bakımından savunmasında, konuyu açıklamak ve sunulacak haberleri titizlikle hazırlanması gerektiğinin tespitine yönelik açıklama yapmak yerine, hatayı araştıran ve olumsuzluklardan sorumlu olmak bakımından etkileneceği açık olan amirini sitem ve eleştiri boyutunu aşacak, hakaret boyutuna varacak şekilde sözler kullanması iş akdinin haklı feshini gerektirecek niteliktedir. Belirtilen nedenlerle, davalı işverenliğin davacının iş akdinin haklı nedenle feshi yerinde görüldüğünden, Mahkeme kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi” gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvuru talebinin kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir.

G) Temyiz başvurusu:

Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davacı vekili tarafından süresinde temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

H) Gerekçe:

Dosyanın incelenmesinde; 04/02/2016 tarihli fesih bildiriminde “25.01.2016 tarihindeki ekranda yaptığınız büyük hata (günlük gazete okumanız gerekirken iki sene önceki ………………. gazetesini okumanız) sebebiyle 5953 sayılı Kanunun 11/3 maddesi gereğince ve 02/02/2016 tarihli mail ve yazılı savunmanızdaki üst yöneticinize ve şirkete karşı hakaret içeren beyanlarınız sebebiyle 4857 sayılı İş Kanunu‘nun 25-2b ve d bentleri gereğince feshedilmiştir.” şeklinde belirtilerek davacının hizmet akdine son verilmiştir. Davacının İnsan Kaynakları Müdürlüğü’ne hitaben sunduğu 02/02/2016 tarihli savunma yazısı içeriği incelendiğinde, 4857 sayılı İş Kanunu’nun. 25/ 2- b ve d bentlerinde düzenlenen “ İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması, “ İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması.” Bentleri kapsamında kalacak ifade kullanmadığı, eleştiri olarak değerlendirilen ve hakaret içermeyen savunma yazısı nedeniyle iş akdinin feshedilmesinin haklı kabul edilemeyeceği anlaşıldığından, davanın kabulü yerine hatalı değerlendirme ile reddine karar verilmesi yerinde bulunmayıp, yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.

Hüküm: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1- İlk derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2- Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,

3- Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,

4- Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,

5- Davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. uyarınca belirlenen 2,725,00 TL. maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

6- Alınması gereken 44,40 TL. karar- ilam harcından davacının yatırdığı 29,20 TL. peşin harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL. karar- ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

7- Davacının yaptığı harçlar dahil toplam 200,50 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,

8- Taraflarca yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve isteği halinde ilgilisine iadesine,

9- Yatırdığı temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine,

10- Dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine,

Kesin olarak oybirliği ile 07.01.2019 tarihinde karar verildi.

Exit mobile version