Mükellefiyetin Resen Terkini
İsmet Ömer GÜNEŞ
Avukat
ismetomergunes@gmail.com
Vergi mükellefiyeti tesis edilmesi, vergi sisteminin işleyebilmesi, kontrol ve denetim mekanizmalarının çalışabilmesi için ne kadar gerekli ve önemli ise yeri geldiğinde vergi mükellefiyetinin terkini de vergi sisteminin sağlıklı işleyebilmesi ve mükellefin mağduriyetine sebep olmaması için gereklidir. Mükellefiyetin terkini işlemi mükellef tarafından yapılabileceği gibi vergi idareleri tarafından resen de yapılabilecek bir işlemdir. Mükellefiyet terkininin mükellef tarafından yapılması ilgilisi için olumsuz sonuçlar doğurmayacaktır. Fakat mükellefiyetin resen terkini ilgili mükellef için ciddi olumsuz sonuçlar doğurabilecek bir durum olup ilgilisinin üzerinde ciddi bir kamu gücünü hissedeceği bir işlemdir.
Re’sen terkin işlemi; Vergi Usul Kanununun 160. maddesi gereğince iki farklı durumda karşımıza çıkmaktadır. Birinci görünüm şekli, işi bırakma bildiriminde bulunmayanlardan, yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda işi bıraktığı tespit edilen veya bilinen adreslerinde bulunamayan ve başka bir adreste faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilemeyen mükelleflerin mükellefiyetlerinin resen terkini iken, ikinci görünümü ise münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği, vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen raporla tespit edilen mükelleflerin mükellefiyet kayıtlarının vergi dairesince terkin edilmesi işlemidir.
Resen terkin müessesesi daha önce 2004/13 Seri No.lu Uygulama İç Genelgesi ile getirilen bir yenilik iken 12/05/2016 tarihli 2016/2 sayılı Uygulama İç Genelge‘sinin yayım tarihi itibariyle işbu genelge hükümlerine göre re’sen terkin işlemleri yapılmaya başlanmıştır. Son genelge hem faal olmayan mükelleflerin mükellefiyet kayıtlarının resen terkin işlemlerine ilişkin usulü belirlemiş hem de gerçek bir gelir getirici faaliyeti olmadığı halde sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği vergi inceleme raporu ile tespit edilenlerin mükellefiyetinin resen terkinine ilişkin usul ve esasları belirlemiştir. Biz bu yazımızda gayrifaal mükelleflerin mükellefiyetlerinin terkin edilmeden önce yapılması zorunlu olan iş ve işlemleri belirteceğiz.
Öncelikle vergi idareleri tarafından faal olmadığı düşünülen mükelleflerin bir listesi oluşturulmalı, listede bulunan mükelleflerin mükellefiyetlerinin devam ettiğine yönelik bilgi ve belgelerin bulunmaması halinde vergi idareleri yoklama ve araştırma aşamasına geçmelidir. Bu yoklama ve araştırma aşamasında sırasıyla şu işlemlerin yapılması gerekmektedir:
1- Öncelikle mükelleflerin bilinen adreslerinde, kurumlar vergisi mükellefi olan tüzel kişilerin ise işyeri adresinde yoklama yapılmalı ve bu adreste faaliyetine devam edip etmediği araştırılmalı ve devam etmiyorsa bu husus tutanak altına alınmalıdır.
2- Bilinen adreslerinde faaliyetlerine devam etmediği tespit edilen mükelleflerin sistemde yapılan araştırmalar sonucu adlarına kayıtlı elektrik ve/veya doğalgaz aboneliği bulunan adreslerinde yoklama yapılmalıdır. Bu yoklamalar esnasında işyerinin yoklama tarihindeki durumu, o adreslerde farklı bir kişinin bulunması durumunda hangi tarihten itibaren o işyerinde bulunduğu ve önem arz eden tüm diğer tespitler tutanak altına alınmalıdır.
3- İlk iki yoklama sonucunda mükellefin faal olduğuna dair bir bilgi edinilemezse bu aşamada gerçek kişi mükellefler ile ilgili olarak Adres Kayıt Sistemi’ne göre yapılacak sorgulama sonucunda ulaşılan adreste, tüzel kişi mükelleflerin kanuni temsilcilerinin Adres Kayıt Sistemi’nde yapılacak sorgulama ile ulaşılan adreste araştırma yapılacağı , kanuni temsilcinin adresinde bulunamaması durumunda ise tüzel kişi ortaklarından en azından birinin Adres Kayıt Sistemi’nde bulunan adresinde araştırma yapılmalıdır. Yapılan araştırmalar sonucunda faaliyetine devam etmediği tespit edilen gerçek veya tüzel kişilerin mükellefiyetleri resen terkin edilir.
Uygulamada vergi idareleri birçok zaman 2004 yılında yürürlüğe giren düzenlemeye göre mükellefiyeti terkin etmekte ve yürürlükte olan iç genelgeye göre araştırma yapmamakta , özellikle elektrik ve/veya doğalgaz aboneliklerinin bulunduğu yerlerde yoklama yapmamaktadır. Bu ayrıntılı usuli zorunluluklar dava aşamasında mükelleflerin elini güçlendirmekte ve davaların mükellef lehine sonuçlanmasına sebebiyet vermektedir.