Tahsilat Genel Tebliği A 1 Açıklamalar
680 sayılı KHK ile 7101 ve 7103 sayılı Kanunlar ile yapılan düzenlemelere ilişkin TAHSİLAT GENEL TEBLİĞİ SERİ: A SIRA NO: 1’de değişiklikler yapıldı.
ÖZET:
1- Gümrük resmi, bina ve arazi vergisi gibi eşya ve gayrimenkulün aynından doğan amme alacaklarının o eşya ve gayrimenkul bedelinden tahsilinde rehinli alacaklardan sonra gelecektir.
− Malın aynından doğan alacağın genel bütçe geliri olması ve amme alacağı için haciz tatbik edilmiş olması halinde söz konusu amme alacağı; rehinden sonra gelmek üzere öncelik hakkına sahip olacaktır
− Malın aynından doğan alacağın emlak vergisi gibi genel bütçe geliri olmaması halinde bu alacağın rehinden önceki hacze iştirak hakkı bulunmamaktadır.
2- İlgililer veya ilgililer lehine üçüncü şahıslar tarafından gösterilen ve alacaklı amme idaresince haciz varakasına müsteniden haczedilen menkul ve gayrimenkul mallar üzerindeki hacizler kaldırılabilecektir.
3- Limited şirket borçlarında ortakların sorumluluğu ile ilgili ortaklık payının devri konusunda ortaklık payının devredildiği tarih olarak; devrin ortaklar genel kurulu tarafından onaylanmış veya onaylanmış sayılması halinde onay tarihinin, şirket sözleşmesinde ortaklık payının devri için ortaklar genel kurulu onayının aranmadığı durumlarda noter tasdikli devir sözleşmesi tarihinin esas alınması gerekmektedir.
4- Araç sicilinin Türkiye Noterler Birliğince tutulmaya başlanılması halinde araçlara ilişkin yapılacak malvarlığı araştırması işlemlerinin ve araçlara ilişkin yapılacak haciz işlemlerinin buna göre sürdürülecektir.
680 sayılı KHK ile 7101 ve 7103 sayılı Kanunlar ile yapılan düzenlemelerle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun ve/veya bu Kanunla ilgili diğer düzenlemelerde değişiklik yapılmıştı.
Bu değişikliklere ilişkin olarak 14 Haziran 2018 tarihli ve 30451 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan TAHSİLAT GENEL TEBLİĞİ SERİ: A SIRA NO: 1’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ: A SIRA NO: 11) ile TAHSİLAT GENEL TEBLİĞİ SERİ: A SIRA NO: 1’de bazı değişiklik ve düzenlemeler yapılmıştır.
Bu değişiklikler aşağıdaki gibidir:
I- Kamu Alacağının Sırasının Değişmesi ve Rehinli Alacaklardan Sonra Gelmesi
15 Mart 2017 tarihli ve 30361 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7101 sayılı İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla 2004 sayılı Kanunun İcra ve İflas Kanunun 206’ncı maddesi ile 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 21’inci maddelerinde paralel bir değişiklik yapılarak gümrük resmi, bina ve arazi vergisi gibi eşya ve gayrimenkulün aynından doğan amme alacaklarının o eşya ve gayrimenkul bedelinden tahsilinde rehinli alacaklardan sonra geleceği belirtilmişti. Daha önceki düzenlemede eşya ve gayrimenkulün aynından doğan bu vergiler, rehinli alacaklardan önce gelmekteydi.
Tebliğde bu değişikliğe ilişkin aşağıdaki açıklama yapılmıştır:
a) Malın aynından doğan alacağın genel bütçe geliri olması ve amme alacağı için haciz tatbik edilmiş olması halinde söz konusu amme alacağı;
⎯ Mal üzerindeki rehin şerhi ilk sırada ise Kanunun 21 inci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi gereğince rehinden sonra gelmek üzere öncelik hakkına sahip olacaktır.
⎯ Mal üzerindeki rehin şerhinin ilk sırada olmaması halinde, Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi gereğince, ilk sırada yer alan üçüncü şahsın haczine iştirak edecektir.
b) Malın aynından doğan alacağın genel bütçe geliri olmasına rağmen bu alacak için haciz tatbik edilmemiş olması durumunda söz konusu amme alacağı Kanunun 21 inci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi gereğince rehinden sonra gelmek üzere öncelik hakkına sahip olacaktır.
c) Malın aynından doğan alacağın emlak vergisi gibi genel bütçe geliri olmaması halinde bu alacağın rehinden önceki hacze iştirak hakkı bulunmamaktadır. Bu alacak için rehinden önce haciz tatbik edilmemiş olması durumunda rehinden sonra öncelikli alacak olarak dikkate alınması gerekmektedir.
II- Limited Şirket Ortaklarının Pay Devir Tarihi
Limited şirket borçlarında ortakların sorumluluğu ile ilgili ortaklık payının devri konusunda ortaklık payının devredildiği tarih olarak; devrin ortaklar genel kurulu tarafından onaylanmış veya onaylanmış sayılması halinde onay tarihinin, şirket sözleşmesinde ortaklık payının devri için ortaklar genel kurulu onayının aranmadığı durumlarda noter tasdikli devir sözleşmesi tarihinin esas alınması gerektiği belirtilmiştir.
III- Hazcin bazı hallerde kaldırılması
27 Mart 2018 tarihli ve 30373 sayılı 2’nci Mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan 7103 sayılı VERGİ KANUNLARI İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN’ la muhtelif Kanunlarda değişiklikler ve düzenlemeler yapılmış bu kapsamda 6183 sayılı Kanuna “Bazı hallerde haczin kaldırılması” başlıklı aşağıdaki madde eklenmişti.
“Bazı hallerde haczin kaldırılması
Madde 74/A – (Ek:21/3/2018-7103/2 md.) (1)
Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince haczedilen mal üzerindeki hacizler aşağıdaki şartların sağlanması halinde kaldırılır.
1. Mahcuz malın bu Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde sayılan mallardan olması.
2. Mahcuz mala biçilen değer ile %10 fazlasının, ilk sırada haciz tatbik eden tahsil dairesine ödenmesi (Şu kadar ki, madde kapsamında ödenecek tutar, Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine olan ödeme zamanı gelmiş, tecil edilmiş veya muacceliyet kesbetmiş borçların toplamından fazla olamaz.).
3. Mahcuz mala ilişkin takip masraflarının ayrıca ödenmesi.
4. Hacze karşı dava açılmaması veya açılmış davalardan vazgeçilmesi. Haczedilen malın değer tespiti bu Kanun hükümlerine göre yapılır. Ancak, menkul mallar için her halükarda tahsil dairesince bilirkişiye değer biçtirilir.
Bu madde kapsamında haczin kaldırılması halinde aynı mala, haczin kaldırıldığı tarihten itibaren üç ay müddetle Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince, bu Kanunun 13’üncü maddesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla, haciz tatbik edilemez. Bu hüküm, haczi kaldırılan malın üçüncü şahıslar tarafından amme borçlusu lehine teminat olarak gösterilen mal olması halinde, üçüncü şahsın bu Kanun kapsamına giren borçları için uygulanmaz.
Bu madde hükmünden yararlanmak üzere başvuruda bulunarak hacze karşı açtığı davalardan vazgeçen borçlunun, haczi kaldırılan mal ile ilgili açtığı davalar mahkemelerce incelenmez; herhangi bir sebeple incelenir ve karara bağlanırsa bu karar hükümsüz sayılır.
Tahsil edilen paralar, söz konusu malın aynından doğan motorlu taşıtlar vergisi ve bu vergiye bağlı fer’i alacaklar ile vergi cezalarına, mahcuz mala haciz tatbik etmiş dairelerin sırasıyla; takip konusu olan, muaccel hale gelmiş bulunan, ödeme zamanı gelmiş henüz vadesi geçmemiş olan ve tecil edilmiş bulunan alacaklarına, haciz sırasına göre mahsup edildikten sonra haciz tatbik etmemiş dairelerin bu fıkrada belirtilen alacaklarına garameten taksim edilir.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.”
Tebliğde bu düzenlemeye ilişkin açıklama yapılmıştır. Buna göre Maliye Bakanlığına bağlı tahsil
dairesince mahcuz mal üzerindeki haczin kaldırılması için;
a) İlk sırada haciz tatbik eden tahsil dairesine borçlunun (malın üçüncü şahsa ait olması halinde borçlu veya üçüncü şahsın) yazılı olarak müracaatta bulunması,
b) Mahcuz malın 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde sayılan menkul ve gayrimenkul mallardan olması1,
c) Mahcuz mala biçilen değer ile %10 fazlasının, ilk sırada haciz tatbik eden tahsil dairesine ödenmesi,
ç) Mahcuz mala ilişkin takip masraflarının ayrıca ödenmesi,
d) Hacze karşı dava açılmaması veya açılmış davalardan vazgeçilmesi, gerekmektedir.
Buna göre ancak ilgililer veya ilgililer lehine üçüncü şahıslar tarafından gösterilen ve alacaklı amme idaresince haciz varakasına müsteniden haczedilen menkul ve gayrimenkul mallar üzerindeki hacizler kaldırılabilecektir.
1 Teminat ve değerlenmesi:
Madde 10 – Teminat olarak şunlar kabul edilir:
…
5. (Değişik: 13/6/1963 – 251/1 md.) İlgililer veya ilgililer lehine üçüncü şahıslar tarafından gösterilen ve alacaklı amme idaresince haciz varakasına müsteniden haczedilen menkul ve gayrimenkul mallar.
IV- Taşıt Sicilinin Türkiye Noterler Birliği Tarafından Tutulması Durumunda Malvarlığı Araştırması ve Haciz İşlemleri
2/1/2017 tarihli 680 sayılı Olağanüstü Hal KHK’nın 61’inci ve 1/2/2018 tarihli 7072 sayılı Kanunun 60 maddesi ile Emniyet Genel Müdürlüğünce yürütülen araç tescil hizmetlerine ilişkin iş ve işlemlerin Türkiye Noterler Birliği koordinesinde noterliklere devredilebileceği yönünde düzenleme yapılmıştı.
Tebliğde 2918 sayılı Kanunun Ek 18’inci maddesine göre araç sicilinin Türkiye Noterler Birliğince tutulmaya başlanılması halinde araçlara ilişkin yapılacak malvarlığı araştırması işlemlerinin ve araçlara ilişkin yapılacak haciz işlemlerinin buna göre sürdürüleceği belirtilmiştir.
Söz konusu değişiklikler aşağıda karşılaştırmalı tablo halinde verilmiştir.
Tamamı İçin Tıklayınız