Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Neden Merkez Bankası Bağımsız Olmalı? – Deniz ÇEVİK, Gelir Uzman Yrd

DENİZ ÇEVİK

Merkez Bankası Bağımsızlık

Deniz ÇEVİK
Gelir Uzman Yardımcısı
denzcvk@gmail.com

Giriş 

Ekonomi politikaların temel amacı toplumsal refahı yükseltmektir. Refahın yükselmesi ise sürdürülebilir ekonomik büyüme ve kalkınmadan geçmektedir. Merkez Bankaları ise refahın artması için gerekli iktisat politikalarını yürüten önemli bir aktördür. Merkez Bankalarının pek çok görevi olmakla birlikte temel görevi fiyat istikrarını sağlamaktır. Merkez bankalarının fiyat istikrarında başarılı olması için öncelikli şart ise bağımsız olmalarıdır. Günümüzde Merkez Bankasının fiyat istikrarının sağlanması noktasında bağımsızlık unsuru ön plana çıkmaktadır. Türkiye’de ve tüm dünyada 1970’li yıllardan itibaren Merkez Banklarının Bağımsızlığı daha fazla gündeme gelmeye başlamış ve bağımsızlık kavramının ne olduğu ya da nasıl olması gerektiği tartışılır hale gelmiştir.

Bağımsızlık ve İstikrar İlişkisi

Fiyat istikrarının sağlanmasında da bağımsızlık ön plana çıkmaktadır. Merkez bankası bağımsızlığına ilişkin yapılan tanımlar, hükümetlerin merkez bankacılığına ilişkin etkisinin sınırlanması veya tamamen kaldırılması gerektiği şeklindedir. Merkez Bankası bağımsızlığı, para otoritelerinin kurumsal, yönetimsel, finansal ve para politikasına ilişkin kararlarını herhangi bir baskı unsurundan bağımsız bir şekilde alabilme durumlarını ifade etmektedir.

Merkez Bankasının bağımsızlığı denildiğinde MB’nın enflasyon hedefini ve uygulanacak para politikasını gerçekleştirirken hükümetin siyasi baskısı altında kalmamasıdır. Burada bahsettiğimiz bağımsızlık merkez bankasının tamamen hükumetten ayrı bir şekilde isteği doğrultusunda hareket etmesi anlamına gelmemektedir. Çünkü Merkez Bankası ve hükumet ekonomik sonuçlar itibariyle topluma karşı birlikte sorumludur.

Merkez bankalarının bağımsızlığı, enflasyon yaratarak ekonomideki istikrarı bozan ve hükümetin baskıları sonucu uygulamaya konulan para politikalarının uygulanmasını demokratik yollarla engellemek için geliştirilmiş bir kavramdır. Merkez bankası bağımsızlığı, en temelde paranın değerinin siyasal iktidarların kısa vadeli çıkarları ve keyfi uygulamalarına feda edilmemesini ortaya koymaktadır. Merkez Bankasının bağımsızlığını genel bir tanım olarak yukarıda ifade etmiş olsak da bağımsızlıkla ilgili pek çok  tanım ve sınıflama yapılmaktadır.

Bunlar temelde:

Şeklinde sınıflanabilir.

Merkez Bankalarının çoğu günümüzde yasal, amaç, araç ve yasal bağımsızlıklara sahip olsa da halen tartışma yaratan durum “fiili bağımsızlıktır.”

Filli bağımsızlık, merkez bankasının mevcut durumda sahip olduğu bağımsızlığı ifade eder. Yasalarla sağlanmış olan yasal bağımsızlık tek başına merkez bankasının tam bağımsızlığını sağlayamamaktadır. Merkez bankalarının yasal bağımsızlığını uygulamada ne derece gerçekleştirilebildiğini anlamak için fiili bağımsızlık durumuna bakılmalıdır. Merkez Bankalarının çoğu günümüzde yasal bağımsızlığa sahiptir. Fakat fiili bağımsızlık çoğu zaman siyasilerin söylemleri sonucu zayıflamaktadır.

Özelikle merkez bankalarının fiyat istikrarı ile mücadele konusunda uygulayacağı sıkı para politikaları sonucu çoğu zaman eleştiri oklarıyla karşı karşıya gelmektedir. Merkez Bankalarının uyguladığı sıkı para politikasına bağlı olarak yüksek faiz oranları her zaman tartışma konusu olmuştur. Hükümetlerin çoğu zaman fiyat istikrarını ekonomik büyümeye feda etmeyi yeğlemeleri, merkez bankası ile hükümetin karşı karşıya gelmesiyle sonuçlanmaktadır.

Sonuç

Gelişmiş ülkelerde merkez bankalarının bağımsızlıkların yüksek olması ekonomik göstergelerin iyi olmasıyla sonuçlanmaktadır. Bundan kaynaklı tüm dünyada kabul gören görüş merkez bankalarının özellikle fiili bağımsızlığa sahip olmalarıdır. Fakat çoğu zaman hükümetler politik davranarak kısa vadeli bakış açısıyla hareket etmekte, özellikle seçim dönemlerinde genişletici maliye politikaları izlemektedirler. Genişletici seçim ekonomilerinin karşılığı ise enflasyonun kontrol edilmesinin zorlaşması, mali disiplinin sarsılması ve geleceğe ilişkin beklentilerin bozulmasıdır. Ama unutulmamalıdır ki fiyat istikrarını ve ekonomik büyümeyi gerçekleştirmek için merkez bankalarının siyasi otoritenin etkisinden uzak ve bağımsız olmaları gerekmektedir.

Sonuç olarak bağımsız bir merkez bankasına sahip olunması bir ülkenin ekonomisinde öncelikle fiyat istikrarının sağlanmasında, ekonomik büyüme ve kalkınmanın gerçekleşmesi ve diğer makro ekonomik performans verileri üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.

Kaynakça 

1. ALTUNTAŞ, Özgür, Yıl:2012, “ Merkez Bankası Bağımsızlığı: Avrupa Merkez Bankası ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Karşılaştırması”, Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı: 12, Sf: 73-84. TCMB, Yıl: 2003, “2003Yılı Para ve Kur Politikası Genel Çerçevesi”, Basın Duyurusu, Sayı: 2003–2,.

2. TCMB, Yıl: 2005, “Enflasyon Hedeflemesi Rejiminin Genel Çerçevesi ve 2006 Yılında Para ve Kur Politikası”,  Basın Duyurusu, Sayı:2005–56.

3. TCMB, Yıl: 2006,” Enflasyon Hedeflemesi Rejimi” .

4. TCMB, Yıl: 2012, “Merkez Bankası Bağımsızlığı”

Exit mobile version