Mahsup ve İadeler
Doğan ÇENGEL
Yeminli Mali Müşavir / Bağımsız Denetçi
[email protected]
GİRİŞ
Gelir ve kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilen ve yıl içinde ödenen (tevkif suretiyle ödenenler dahil) bir kısım vergilerin mahsubu, ödenecek vergi çıkmaması halinde ise iadesi mümkündür. Bu vergileri yurt dışında ödenen gelir ve kurumlar vergisi benzerleri, tevkif yoluyla kesilen vergiler ile geçici vergi şeklinde sıralamak mümkündür. Bu sıralama aynı zamanda beyanname üzerinden yapılacak mahsup sıralamasıdır. Ancak yurt dışında ödenen vergilerin sadece mahsup imkânı olup nakden iadesi mümkün değildir. Yurt dışında ödenen vergilerin mahsubu konusuna önceki makalemizde geniş olarak yer verildiğinden bu makalemize konu edilmemiştir.
TEVKİF YOLUYLA KESİLEN VERGİLERİN MAHSUP VE İADESİ
KVK’nın 34 ve GVK’nın 121. maddelerinde; beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kesilmiş bulunan vergilerin, beyanname üzerinden hesaplanan gelir ve kurumlar vergisine mahsup edileceği, mahsubu yapılan miktarın gelir ve kurumlar vergisinden fazla olması halinde aradaki farkın vergi dairesince mükellefe bildirileceği ve mükellefin tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde müracaat etmesi durumunda ret ve iade olunacağı belirtilmiştir.
KVK’nın 15.maddesinin 1. fıkrası ile 30. maddesinin 1 ve 2. fıkralarına göre yapılan vergi kesintilerinin bir kısmı, GVK’nın geçici 67. maddesi kapsamında vergi kesintisine tabi tutulduğundan, beyannameye dahil kazançlar üzerinden bu hüküm uyarınca kesilen vergilerin de hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilmesi mümkündür.
Ancak, GVK’nın geçici 67. maddesinin 2 ve 3. fıkraları kapsamında vergi kesintisi yapılması halinde, kesinti suretiyle ödenen verginin, işlemden doğan kazancın tabi olduğu vergi kesintisiyle çarpımı sonucu bulunacak tutarı aşan kısmı, yıllık kurumlar vergisinden mahsup edilemeyecektir.
Beyanname Üzerinden Hesaplanan Vergiye Mahsup
Mahsuben iade işlemi, aranan tüm belgelerin tamamlanması koşuluyla, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarih itibariyle yapılacaktır.
Mahsup işleminin yapılabilmesi için, tevkif yoluyla kesilen verginin beyannameye dahil edilen gelir veya kazanca ilişkin olması gerekmektedir. Bu durumda kazanç veya gelir türünün bir önemi bulunmamakta olup, mükelleflerin kesintiyi yapan vergi sorumlularına ait bilgiler ile yıl içinde yapılan tevkifatlara ilişkin tabloyu yıllık beyannamelerine eklemeleri yeterli olacaktır.
Geçici vergilendirme dönemi içinde elde edilen gelir üzerinden kesinti yoluyla ödenmiş vergiler varsa bu vergilerin, o dönem için hesaplanan geçici vergi tutarlarından mahsubu mümkündür.
Mahsuben İade
Tevkif yoluyla kesilen vergilerin yıllık beyannamedeki mahsuplar sonunda kalan kısmının diğer vergi borçlarına mahsup talebi tutarına bakılmaksızın, inceleme raporu ve teminat aranılmadan yerine getirilir.
Mahsup talebinin Gelir İdaresi Başkanlığı internet vergi dairesi üzerinden elektronik ortamda, 429 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ekindeki ilgili standart dilekçe kullanılarak yapılması ve yıl içinde yapılan tevkifatlara ilişkin listenin dilekçe ekinde yer alması gerekmektedir. Ortaklar, ortağı oldukları adi ortaklık veya kollektif şirketlerin müteselsilen sorumlu oldukları vergi borçlarına da mahsuben iade talebinde bulunabilirler.
Mahsuben iade işlemi, aranan tüm belgelerin tamamlanması koşuluyla, yıllık gelir vergisi beyannamesinin verildiği tarih itibarıyla yapılacaktır. Bu tarihten itibaren mükelleflerin mahsubunu talep ettikleri vergi borçları için gecikme zammı uygulanmaz. Mükellefin vadesi gelmiş vergi borcunun bulunmaması halinde, iade alacağının sonraki dönemlerde vadesi gelecek vergi borçlarına mahsubu mümkündür.
Gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin kanuni süresinde verilmemesi ya da sair nedenlerle ikmalen veya re’sen yapılan tarhiyatlar üzerine tahakkuk eden vergiler ile ilgili olarak daha önce tevkif yoluyla kesilen vergiler öncelikle tarhiyat aşamasında vergi dairesince dikkate alınarak yerine getirilir. Bu mahsuplar sonunda kalan kısım talep edilmesi halinde diğer vergi borçlarına mahsup edilir.
Mükellefin vadesi gelmiş vergi borcunun bulunmaması halinde, iade alacağının sonraki dönemlerde tahakkuk edecek vergi borçlarına mahsubu mümkündür. Mahsup taleplerinin yerine getirilmesinde, zamanaşımı hükümleri göz önünde bulundurulur.
Değerleme İşlemlerinden Doğan Kazanca İsabet Eden Vergi Kesintilerinin Mahsubu
Vadesi değerleme gününden sonra olan repo ve ters repo işlemleri ile vadeli mevduat hesaplarına ilişkin olarak, değerleme gününe kadar tahakkuk eden ve kurum kazancının tespitinde gelir olarak dikkate alınan faiz tutarları ile beyanname tarihine kadar satılan veya itfa edilen Devlet tahvili ve Hazine bonoları ile menkul kıymet yatırım fonlarının katılma belgelerinden üzerinden, ilgili dönem beyannamesinin verilmesi gereken sürenin sonuna kadar kesinti suretiyle ödenmiş olan verginin, beyannameye dahil edilen gelire isabet eden kısmı hesaplanan vergiden mahsup edilebilecektir.
Nakden İade
Nakden iade taleplerinin Gelir İdaresi Başkanlığı internet vergi dairesi üzerinden elektronik ortamda yapılması gerekir.
Tevkif yoluyla kesilen vergilere ilişkin nakden iade edilecek tutarın 10.000 TL’yi geçmemesi halinde iade talebi, belge ve bilgiler dilekçeye eklenmesi koşuluyla inceleme raporu ve teminat aranmaksızın yerine getirilir.
Nakden yapılacak iade taleplerinin 10.000 TL’yi aşması halinde, 10.000 TL’yi aşan tutarın 100.000 TL’ye kadar olan kısmı mükellefle süresinde tam tasdik sözleşmesi düzenlemiş YMM tarafından düzenlenecek tam tasdik raporu uyarınca veya vergi inceleme raporuna göre iade edilir. Teminat gösterilmesi halinde inceleme sonucu beklenmeksizin iade yapılır. Mükellefe iadesi gereken tutarın yeminli mali müşavir tasdik raporuna göre iade edilen tutardan daha az olduğunun veya iade edilmesi gereken bir tutar bulunmadığının belirlenmesi halinde ortaya çıkan vergi ziyaı, gecikme faizi ve buna bağlı cezalardan mükellef ile birlikte yeminli mali müşavir de müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaktır.
İade talebinin 100.000 TL’yi aşan kısmının iadesi her halükarda vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir.
Genel ve katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyelere, köylere ve sermayelerinin en az %51 veya daha fazlası bu kurumlara ait işletmelere yapılacak iadeler, gerekli belgelerin ibrazı üzerine miktara bakılmaksızın inceleme raporu ve teminat aranılmadan yerine getirilir.
Gelir ve Kurumlar vergisi mükelleflerinin muhtasar beyannamelerini elektronik ortamda verme zorunluluğu vardır. Elektronik ortamda verilen muhtasar beyannamede gayrimenkul sermaye iradı, serbest meslek kazancı, ticari ve zirai kazançlara ilişkin olarak yapılan tevkifatlarda, tevkifat yapılan kişilere ait bilgiler ile vergilerin ödenip ödenmediği E-VDO merkezinden sorgulanabilmektedir. E-VDO merkezi sorgulama ekranından tespit edilen bilgilere ilişkin belgeler mükelleflerden ayrıca kâğıt ortamında istenmez.
Nakden iade edilebilir aşamaya gelen alacak, üçüncü kişilerin vergi borçlarına mahsubu talep edilebilir. İade talebinin kısmen mahsuben kısmen nakden olması halinde, söz konusu talepler ayrı ayrı değerlendirilir. Talebin tümünün nakit iadesi olarak kabul edilerek işlem yapılması söz konusu değildir.
GEÇİCİ VERGİNİN MAHSUBU VE İADESİ
Üçer aylık dönemler halinde tahakkuk ettirilerek tahsil edilen geçici vergi, yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilir. Mahsup edilemeyen tutar mükellefin diğer vergi borçlarına mahsup edilir. Bu mahsuplara rağmen kalan geçici vergi tutarı o yılın sonuna kadar yazılı olarak talep edilmesi halinde mükellefe red ve iade edilir. Dikkat edilmesi gereken husus sürenin hak düşürücü nitelikte olmasıdır. Bu esaslar kurumlar vergisi mükellefleri açısından da geçerlidir.
Tahakkuk ettirilmiş ancak ödenmemiş olması dolayısıyla yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup imkânı bulunmayan geçici vergi tutarları terkin edilir. Terkin edilen geçici vergi tutarı için vade tarihinden terkin edilmesi gereken tarih olan yıllık beyannamenin verilmesi gereken kanuni sürenin başlangıç tarihine kadar gecikme zammı uygulanır.
Ödenen geçici vergi tutarının, geçici verginin ilgili olduğu döneme ilişkin olarak verilen beyanname üzerinden hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinden fazla olması halinde, mahsup edilemeyen tutar mükellefin diğer vergi borçlarına mahsup edilir. Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120 nci maddesi hükmü uyarınca, mahsup işleminin yapılabilmesi için yazılı başvuru şartı aranmaz. Söz konusu mahsup işlemi 6183 sayılı AATUHK’nun 47.maddesi hükmü de dikkate alınarak ilgili vergi dairesince re’sen yapılır.
Mahsup işlemi yıllık beyannamenin verildiği tarih esas alınarak yerine getirilir. Mahsubu yapılacak vergi borçları için vade tarihinden, yıllık beyannamenin verildiği tarihe kadar gecikme zammı uygulanır. Mahsup sonucu iadesi gereken miktarın bulunması ve bu tutarın beyannamenin ilgili satırına yazılmış olması, mükellefçe yazılı olarak yapılmış iade talebi olarak kabul edilir. Yıllık beyannamenin ilgili kısmında gösterilmeyen geçici verginin mahsuben veya nakden iade edilebilmesi için o yılın sonuna kadar elektronik ortamda, 429 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ekindeki ilgili standart dilekçe kullanılarak başvuruda bulunulması gerekir.
Geçici verginin gerek mahsuben gerekse nakden iadesinde herhangi bir tutar sınırlaması olmayıp, geçici verginin ödenmiş olması yeterlidir. Geçici vergiye ilişkin iade taleplerinde teminat ve inceleme raporu aranmaz.
İADE TALEPLERİ BAŞVURU ŞEKLİ
GVK-99/2016-1 sayılı Gelir Vergisi Sirkülerinde; gelir ve kurumlar vergisine yönelik iade taleplerinde, mükelleflerin elektronik ortamda gönderecekleri bilgi ve belgeler esas alınarak, Gelir İdaresi Başkanlığı’nca hazırlanan Gelir ve Kurumlar Vergisi Standart İade Sisteminin kullanılmasına ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.
GVK’nın; Mükerrer 120. maddesi kapsamında iadesi gereken geçici vergi, 121. maddesi kapsamında, 94. ve geçici 67. maddeleri uyarınca tevkif edilmiş vergilerden kaynaklanan gelir vergisi iadeleri ile KVK’nın; 32. maddesi kapsamında GVK’nın ilgili hükümlerine göre ödenen geçici vergi, 34. maddesi kapsamında Kanunun 15 ve 30 . maddeleri ile GVK’nın geçici 67. maddesi uyarınca tevkif edilmiş vergilerden kaynaklanan kurumlar vergisi iade taleplerinde Maliye Bakanlığı tarafından gerekli görülen bilgi ve belgeler elektronik ortamda alınacaktır.
GEKSİS kapsamına, kurumlar vergisi mükellefleri (0010 kodundan beyanname verenler) ile Gelir Vergisi mükellefleri (0001 kodundan beyanname verenler) girmektedir.
Vergi daireleri mükelleflerin iade taleplerini, sistem tarafından üretilecek Gelir ve Kurumlar Vergisi İadesi Kontrol Raporu çerçevesinde değerlendirerek ilgili Gelir Vergisi Genel Tebliğlerinde ve Sirkülerlerinde belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde sonuçlandıracaktır.
Mükelleflerin iade talepleri, 252 seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde belirtilen esas ve süreler itibarıyla geçerlilik kazanacak olup, elektronik ortamda alınan belgelerin ayrıca kâğıt ortamında verilmesine gerek yoktur.
GEKSİS Kontrol Raporunun oluşması için, Yıllık Gelir Vergisi/Kurumlar Vergisi beyannamesi internet ortamında gönderilmeli, Standart İade Talep Dilekçesi (1A,1B) dilekçesi de internet ortamında gönderilmeli ve GEKSİS İade Talebi bilgi girişi yapılarak onaylanmalıdır.
GEKSİS İade Talebi Girişine ilişkin bilgi girişleri GEKSİS Raporunun hazırlanabilmesi için olup standart iade talep dilekçesi mahiyetinde değildir. İade taleplerini elektronik olarak yapmak zorunda olan mükelleflerin Standart İade Talep Dilekçesini de (1A,1B) vermeleri gerekmektedir. Aynı vergilendirme dönemi için birden fazla standart iade talep dilekçesi verilmesi durumunda her dilekçe için ayrı GEKSİS iade talep girişi yapılmasına gerek yoktur.
GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ İLE İLGİLİ VERGİ HATALARINDAN KAYNAKLANAN İADE İŞLEMLERİ
252 Seri Numaralı Gelir Vergisi Tebliği’ne göre, VUK’un 120. Maddesine göre fazla veya yersiz olarak vergi tahakkuk ettirilmesine neden olan vergi hatasının düzeltilmesi halinde, vergi hatası nedeniyle fazla olarak tahakkuk ettirilmiş verginin ödenmiş olması şartıyla, verginin mükellefe iadesi gerektiği belirtilmektedir.
Vergi borçlarına mahsup talebi halinde bu talebin bir dilekçe ile vergi dairesine bildirilmesi gerekir. Düzeltme işlemi ile iade işleminin aynı vergi dairesi tarafından gerçekleştirilmesi durumunda iade işlemi için dilekçe dışında ayrıca bir belge ibrazına gerek yoktur. Vergi dairelerinin farklı olması halinde hata nedeniyle fazladan tahakkuk etmiş olan verginin ödendiğini gösteren belgenin ibrazı gerekir.
Mahsubu talep edilen vergi borçları için, mükellefin vergi hatasının düzeltilmesini ilgili vergi dairesine dilekçe ile haber verdiği tarih itibariyle mahsup işlemi yapılmış sayılır ve mahsubu talep edilen vergi borçları için bu tarihten itibaren gecikme zammı hesaplanmaz.
ÖZELLİKLİ KONULAR
1- Tevkif yoluyla kesilen vergilere ilişkin mahsuben/nakden iade talepleri ile ilgili olarak bu Tebliğde belirtilen ve ibrazı istenen belgelerin gerçeği yansıtmaması halinde, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun ilgili hükümleri çerçevesinde işlem yapılır. Ayrıca durum mükellefin bağlı bulunduğu meslek odasına da bildirilir (252 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği).
2- Nakden iade talebinin yerine getirilmesi için tevkif yoluyla kesilen vergilerin, ilgili vergi dairesine ödenmiş veya tahakkuk ettirilmiş olduğuna ilişkin belgenin istenildiği durumlarda, vergi sorumlusunun ödeme yapmaması veya hiç beyanda bulunmaması nedeniyle söz konusu belge ibraz edilemiyorsa, bu durum bağlı olunan vergi dairesine mükellef tarafından bildirilir. Konu, ilgili vergi dairesi tarafından vergi sorumlusunun bağlı olduğu vergi dairesine iletilir ve verginin tahakkuku veya tahsili için gerekli işlemlere ivedilikle başlanır (252 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği).
3- Gelirin sahibi olmadığı halde adına vergi kesintisi yapılmış olan mükellef, ilgili dönemde kendisi adına yapılan vergi tevkifatlarının ne kadarlık kısmının kendi gelirleri ne kadarlık kısmının diğer gerçek ve tüzel kişilere ait gelirler ile ilgili olduğunu bildiren bir dilekçeyi ekinde diğer gerçek veya tüzel kişilere ait olan gelirler ve bunlar üzerinden yapılmış kesinti tutarlarını gösteren bir tabloyu ve kesilen vergilerin vergi sorumlusu tarafından ilgili vergi dairesine yatırılmış olduğuna ilişkin belgelerin onaylı bir örneğini bağlı bulundukları vergi dairesine vereceklerdir (252 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği).
4- Yapılan incelemeler sonucunda, geçmiş dönemlere ait geçici verginin % 10’u aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen bu kısım için re’sen veya ikmalen geçici vergi tarh edilir. Mahsup süresi geçtikten sonra, kesinleşen geçici vergiler terkin edilir, ancak gecikme faizi ve ceza tahsil edilir (GVK Mük.Madde 120).
5- Mevzuatta ayrıca belirtilmediği sürece verginin sonradan tahakkuk ettirilmesi veya tamamlanması veyahut haksız iadenin geri alınması vergi ziyaı cezanın uygulanmasına engel teşkil etmez (VUK Madde 341).
6- GVK’nın Mülga Mükerrer 121. Maddesine göre (Vergiye uyumlu mükellef) ; Vergi indiriminden yararlanan mükelleflerin, şartları taşımadığının sonradan tespiti halinde ilgili vergilendirme döneminde indirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergiler vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilir.
7- GVK 42.Maddesi kapsamında yapılan Yıllara Sari İnşaat Onarım İşlerinde işin yılllara sari olduğu dönemden sonra stopaj yapılması gerekmekte ve ödenen geçici vergilerin , işin tamamlanmasından sonra verilen kurumlar vergisi beyannamesinden mahsup edilmesi gerekmektedir (Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı, 13/09/2010 tarih ve 2010-42-11-569 sayılı özelgesi).
8- GVK 42.Maddesi kapsamında yapılan Yıllara Sari İnşaat Onarım İşlerinde söz konusu işlerden elde edilen kazanç, işin bitim tarihini içeren yıla ait yıllık gelir vergisi beyannamesinde beyan edilecek ve kesintiler bu beyannamede indirim konusu yapılacaktır (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 25.03.2011 tarihli B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 42-192 sayılı özelgesi) .
9- Geçici vergi beyannamelerinde önceki dönem hesaplanan geçici verginin beyanname üzerinden düşülmesi için ödeme şartı bulunmamakla birlikte yıllık beyannamede hesaplanan vergiden mahsup için muhakkak ödeme şartının gerçekleşmesi gerekir. Ayrıca geçici vergi dönemleri itibariyle mahsuben veya nakden iade söz konusu değildir (İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 09.01.2013 Tarihli ve 84098128-125[32-2012-1]-208 sayılı özelgesi) .
10- Mükellefçe icra müdürlüğü hesabına yatırılan tutara, satış işleminin ihtilaf konusu yapılması nedeniyle, dava süresince yürütülen faizler için icra müdürlüğü adına söz konusu banka tarafından yapılan kesintilerin, mükellefçe kurumlar vergisinden mahsup edilebilmesi için iade edilen faiz gelirlerinin brüt tutarının kurum kazancına dahil edilmesi gerekmektedir (GİB’in 01.12.2015 Tarihli 38418978-125[34-13/6]-3723 sayılı özelgesi).
11- Gümrük idaresi tarafından alınan vergiler, 252 seri no.lu Tebliğde belirtilen diğer vergi borcu kapsamında değerlendirilmeyeceğinden, kurumlar vergisi iade alacağının ithal edilen malların katma değer vergisine mahsubu mümkün değildir (Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 11.04.2014 tarihli 17192610-125[ÖZG-13/23]-106 sayılı özelgesi).
12- İade alacağının iş ortaklığının ortaklarının oluşturduğu diğer bir iş ortaklığının vergi borçlarına mahsup edilmesi 252 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde belirlenen şartlar çerçevesinde nakden iade edilebilir aşamaya gelmiş olması şartıyla mümkündür (Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 17.06.2015 tarihli 38418978-125[34-15/1]-645 sayılı özelgesi).
13- Gelir Vergisi Mükelleflerinin tevkif yoluyla kesilen İade alacağının, muaccel hale gelmiş vergi borcu bulunmaması ve 252 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yer alan nakden iadeye ilişkin açıklamalar çerçevesinde, nakden iade edilebilir aşamaya gelmiş olması şartıyla %100 hissedarı olduğu şirketin vergi borçlarına mahsup edilmesi mümkün bulunmaktadır (Malatya Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 27.12.2016 tarih ve 37538499-120[121-2016-1]-15 sayılı özelgesi).
14- Tevkif yoluyla kesilen vergilerin yıllık beyannamedeki mahsuplar sonunda kalan kısmının yalnızca diğer vergi borçlarına mahsubuna imkan tanınmış olup, vergi borcu niteliğinde bulunmayan idari para cezaları ile anılan tebliğde mahsubunun talep edilebileceğine dair herhangi bir açıklamaya yer verilmeyen SSK Prim borçlarına mahsubu mümkün bulunmamaktadır (Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 13.05.2013 Tarihli 38418978-125[34-12/6]-441 sayılı özelgesi).
15- Serbest meslek kazancından tevkif edilen vergilerin yıllık beyannamedeki mahsubundan sonra kalan kısmının, motorlu taşıtlar vergisi, emlak vergisi ve diğer vergi borçlarınıza 252 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamalar uyarınca mahsup edilmesi mümkündür (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 05.11.2010 Tarihli ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 121-490 sayılı özelgesi) .
16- Yıllara sari inşaat ve onarma faaliyeti dolayısıyla elde edilen kazançlar geçici vergi beyannamesi ile beyan edilmesine gerek bulunmamakta olup, söz konusu faaliyetler dışında ticari veya mesleki kazancın bulunması halinde bu kazançlar için geçici vergi beyanında bulunulması gerekir (Denizli Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 02.01.2012 Tarihli B.07.1.GİB.4.20.15.01-30-MUK-2011-307-2 sayılı özelgesi).
SONUÇ
Beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kesilmiş bulunan vergiler, beyanname üzerinden hesaplanan gelir ve kurumlar vergisinden mahsup edilebilir, mahsubu yapılan miktar gelir ve kurumlar vergisinden fazla olursa aradaki fark vergi dairesince mükellefe bildirilir ve mükellefin tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde müracaatı üzerine kendisine red ve iade edilir. Yurt dışında kesilen vergilerin gelir/kurumlar vergisi beyannamesinde hesaplanan vergiden mahsubu mümkün olup nakden veya mahsuben iadesi mümkün değildir.
İade işlemleri elektronik ortamda gerçekleştirilmekte olup iade GEKSİS raporunda belirtilen olumsuzlukların giderilmesiyle ilgili mevzuat çerçevesinde yerine getirilir.
İade işlemine ilişkin süreler hak düşürücü süreler olup iade hakkının belirtilen sürelerde kullanılması gerekir. Tevkif edilen vergilerin iadesi işlemleriyle ilgili parasal sınırlara göre YMM Raporu/Vergi inceleme raporu gerekmektedir. Ancak geçici vergi iadesi için İdarece YMM/vergi inceleme raporu talep edilmez.
VUK’nun 341. Maddesi gereği verginin sonradan tahakkuk ettirilmesi veya tamamlanması veyahut haksız iadenin geri alınması vergi ziyaı cezanın uygulanmasına engel olmamaktadır. Bu nedenle işlemler titizlikle yerine getirilmeli özellikli hususlara dikkat edilmelidir. İadenin mahsuben yapılması halinde mahsup şartlarının taşınmadığı sonradan anlaşılırsa vergiye uyumlu mükelleflere tanına %5’ lik indirim hakkından yararlanılamayacağı (süresinde ödeme şartı ihlal edilmesi sebebiyle) unutulmamalıdır.
Kaynakça:
1- 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu
2- 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu
3- 252 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği
4- GVK-99 /2016-1 Sayılı Gelir Vergisi Sirküleri
5- 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu
6- TÜRMOB 2017 Gelir / Kurumlar Beyanname Düzenleme Klavuzları,
7- Gelir İdaresi Başkanlığı’nın GEKSİS soru ve cevapları
8- Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı, 13/09/2010 tarih ve 2010-42-11-569 sayılı özelgesi
9- İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 25.03.2011 tarihli B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 42-192 sayılı özelgesi
10- İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 09.01.2013 Tarihli ve 84098128-125[32-2012-1]-208 sayılı özelgesi
11- GİB’in 01.12.2015 Tarihli 38418978-125[34-13/6]-3723 sayılı özelgesi
12- Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 11.04.2014 tarihli 17192610-125[ÖZG-13/23]-106 sayılı özelgesi
13- Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 17.06.2015 tarihli 38418978-125[34-15/1]-645 sayılı özelgesi
14- Malatya Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 27.12.2016 tarih ve 37538499-120[121-2016-1]-15 sayılı özelgesi
15- Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 13.05.2013 Tarihli 38418978-125[34-12/6]-441 sayılı özelgesi
16- İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 05.11.2010 Tarihli ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 121-490 sayılı özelgesi
17- Denizli Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 02.01.2012 Tarihli B.07.1.GİB.4.20.15.01-30-MUK-2011-307-2