Konkordato Müessesesi
ÖZET : 7101 sayılı İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (15.03.2018, tarih ve 30361 sayılı Resmi Gazete) oldukça ayrıntılı olup, temel olarak İcra ve İflas Kanunundaki (İİK) iflasın ertelenmesi müessesesini tamamen kaldırmakta, konkordato uygulaması ve konkordato komiserine ilişkin kapsamlı değişiklikler içermektedir.
7101 Sayılı İcra Ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (15.03.2018 tarih ve 30361 Sayılı Resmi Gazete) Söz konusu 7101 sayılı Kanunun 13. maddesi ile İİK m.285 hükmü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
“MADDE 285- Borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
İflâs talebinde bulunabilecek her alacaklı, gerekçeli bir dilekçeyle, borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir.
Yetkili ve görevli mahkeme; iflâsa tabi olan borçlu için 154’üncü maddenin birinci veya ikinci fıkralarında yazılı yerdeki, iflâsa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesidir.
Konkordato talebinde bulunan, Adalet Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan tarifede belirtilen konkordato gider avansını yatırmaya mecburdur. Bu durumda 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114’üncü ve 115’inci maddeleri kıyasen uygulanır.”
Görüldüğü üzere iflasa tabi olsun olmasın her borçlu konkordato talep edebilecek, iflas talebinde bulunabilecek her alacaklı da borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilecektir.
Konkordato süreci, iflasın ertelenmesinden farklı olarak, azami 23 ayda tamamlanması öngörülen bir sürece kural olarak işaret etmektedir.
7101 sayılı Kanun m.18 ile İİK m.290 değiştirilerek “konkordato komiseri ve alacaklılar kurulu ile bunların görevleri” düzenlenmiştir.
Bu maddede konkordato komiserinin niteliklerinin Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan bir yönetmelikle belirleneceği hükme bağlanmıştır. Bu yönetmelik çalışması halen devam etmekte olup, konkordato komiseri olarak mahkemelerce atanabilmek açısından meslek mensuplarını da yakından ilgilendiren bu düzenleme TÜRMOB tarafından yakından takip edilmektedir. Bu maddede alacaklılar kurulu da düzenlenmiştir.
Kanun değişikliği ayrıca 38. maddesi ile İİK’nın Onikinci Babına Birinci Bölümden sonra gelmek üzere “II. Rehinli Alacaklılarla Müzakere ve Borçların Yapılandırılması” başlığıyla ikinci bir bölüm ve aşağıdaki maddeyi eklemiş, diğer bölümler buna göre teselsül ettirilmiştir:
“Rehinli alacaklılarla müzakere şartları ve yapılandırmanın hükümleri:
MADDE 308/h- Adi konkordatoda borçlu, ön projede belirtmek suretiyle, alacaklı lehine rehin tesis edilmiş borçlarının yapılandırılmasını bu madde uyarınca talep eder.
Komiser, kesin mühlet içinde uygun göreceği zamanda bütün rehinli alacaklıları borçlunun anapara indirimi, faiz indirimi, vadelendirme veya diğer ödeme tekliflerini müzakere etmek üzere tebligat çıkartarak davet eder.
Müzakerede ve müzakereyi takip eden yedi günlük iltihak süresi içinde rehinli alacaklıların, alacak miktarı itibarıyla üçte ikiyi aşan çoğunluğu ile bir anlaşma hasıl olursa, komiser, imzalanan anlaşmaları tutanağa bağlar ve rehinli alacaklılarla anlaşma yapıldığını 302’nci madde uyarınca mahkemeye tevdi edeceği gerekçeli raporuna ayrı ve bağımsız bir başlık altında işler.
Borçlunun tekliflerinin alacak miktarı itibarıyla üçte ikiyi aşan çoğunlukla kabul edilmesi hâlinde, borçlu ile anlaşamayan rehinli alacaklı, konkordato talep tarihinden itibaren, taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan temerrüt öncesi faiz oranı uygulanmak suretiyle, diğer rehinli alacaklılarla yapılan anlaşmalardan en uzun vadelisine tabi olur. Bu husus ve anlaşmaya varılamayan rehinli alacaklılara borçlu tarafından yapılacak ödemelere ilişkin plan komiser tarafından tutanağa geçirilir ve komiserin 302’nci madde uyarınca mahkemeye tevdi edeceği gerekçeli rapora da işlenir.
Rehinli alacaklılarla bir anlaşmaya varılamamışsa, bu husus da komiserin gerekçeli raporuna işlenir.
Mahkeme, rehinli alacaklılarla yapılan anlaşmaları üçte iki oranına ulaşılıp ulaşılmadığı ve anlaşmaya varılamayan rehinli alacaklılar varsa bunlara uygulanacak ödeme planının bu maddede öngörülen şartlara uyup uymadığı bakımından kontrol ettikten sonra anlaşmaları ve ödeme planını, 305’inci ve 306’ncı maddeler uyarınca vereceği karara dahil eder.
302’nci madde uyarınca yapılacak alacaklılar toplantısı borçlunun konkordato projesini kabul etmezse, bu madde uyarınca anlaşma yapmış olan rehinli alacaklıların borçluyla akdetmiş bulundukları anlaşmalar ve anlaşma yapmamış olan rehinli alacaklılar için hazırlanmış olan ödeme planı geçerli hâle gelmez.
Yapılan anlaşmaya uygun olarak kendisine karşı ifada bulunulmayan her rehinli alacaklı tasdik kararını veren mahkemeye başvurarak o rehinli alacağa ilişkin anlaşmayı feshettirebilir. Ancak bu fesih sonucunda üçüncü fıkrada belirtilen üçte iki oranının altına düşüldüğü takdirde, borçlunun teklifini kabul etmeyip ödeme planına tabi tutulan rehinli alacaklılar bu planla bağlı olmaktan çıkar, borçlu ile anlaşmış olan rehinli alacaklılar ise anlaşmayı sona erdirebilir.
Bu madde münhasıran adi konkordatoda borçlunun, alacaklı lehine rehin tesis edilmiş borçlarının yapılandırılması teklifinde bulunması hâlinde uygulanır. 285 ilâ 309/l maddeleri, açıkça belirtilmedikçe rehinli alacaklılar hakkında uygulanmaz.”
7101 Sayılı İcra Ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Kaynak: TÜRMOB