T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü
Sayı: 62030549-120[94-2015/203]-268414
Tarih: 16.03.2018
Konu: Sermayenin, Geçmiş Yıl Kârlarından, Sermaye Olumlu Farklardan, Nakit Olarak Ortaklardan Ödenen Sermayeden Oluşması ve Sermaye Azaltımına Gidilmesi Durumunda Vergilendirme
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, … tarihli ve …. sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilan edilen kararla eski unvanınız olan … San. ve Tic. Ltd. Şirketi ile … Ltd. Şirketinin devir yoluyla birleştiği, … tarihli ve … sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilan edilen kararla tür ve unvan değişikliği yapılarak şirketinizin mevcut halini aldığı, … tarihli ve … sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilan edilen karar ile de, şirketinizin 1.500.000,00 TL olan sermayesinin 2.700.000,00 TL arttırılarak 4.200.000,00 TL’ye çıkarıldığı, arttırılan sermayenin 20.706,26 TL’si sermaye olumlu farklarından, 2.135.014,36 TL’si dağıtılmayan geçmiş yıl kârlarından ve 544.279,38 TL’sinin ise nakit olarak ortaklardan karşılandığı, Sermaye Piyasası Mevzuatı uyarınca şirket paylarının halka arz edilebilmesi ve kayıtlı sermaye sistemine geçilmesi amacıyla Sermaye Piyasası Kuruluna (SPK) başvurulduğu, ancak yapılan başvuru neticesinde, iç kaynaklardan karşılanan geçmiş yıl kârlarının cari dönem bitmediğinden dolayı sermayeye ilave edilmesine SPK tarafından itiraz edildiği ve eş zamanlı sermaye azaltımı ve artırımı işleminin önerildiği belirtilerek; geçmiş yıl kârlarından sermayeye ilave edilen miktar kadar azaltıp tekrar eş zamanlı olarak artırılması işleminin vergilendirilmesi hususu hakkında Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde ise bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu; bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı; ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hüküm altına alınmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun geçici 25 inci maddesinin (g) bendinin ikinci alt bendinde ve mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının 5 inci bendinde, “… Pasif kalemlere ait enflasyon fark hesapları, herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tabi tutulur. Ancak öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farkları düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebilir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sermayeye ilave edilebilir; bu işlemler kâr dağıtımı sayılmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Sermaye azaltımının ortaklar tarafından nakden veya aynen yapılan ödemelerden kaynaklanması halinde, ortakların esas olarak işletmeye koydukları sermayeyi Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde geri almış olmaları nedeniyle mükellefiyet statüsüne bakılmaksızın vergilendirme işlemi yapılmayacaktır. Yapılacak olan sermaye azaltımında da öncelikle daha önce sermayeye eklenmiş olan enflasyon düzeltme farklarının ve geçmiş yıl kârlarının işletmeden çekildiğinin kabulü gerekmekte olup azaltılan sermaye tutarı, enflasyon düzeltmesi olumlu farkları ve geçmiş yıl kârları toplam tutarından fazla ise fazlalığın şirket ortakları tarafından nakit olarak konulan sermayeden kaynaklandığı kabul edilecektir.
Buna göre, Sermaye Piyasası Mevzuatı uyarınca şirket paylarının halka arz edilebilmesi ve kayıtlı sermaye sistemine geçilmesi amacıyla SPK’ya yaptığınız başvuru neticesinde, cari dönem bitmeden geçmiş yıl kârlarının sermayeye ilave edilmesine SPK tarafından itiraz edilmesi nedeniyle sermaye artırımı işleminin mevzuata uygun hale getirilmesi için gerçekleştirilen eş zamanlı sermaye azaltımı ve artırımı işleminin, yasal zorunluluktan kaynaklanması halinde, bu şekilde gerçekleşen sermaye azaltımı işlemi, işletmeden çekiş olarak değerlendirilmeyecek ve vergilendirmeye tabi tutulmayacaktır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.