GVK 230 Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliği Seri No:230
30 Aralık 1999 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 23922
Maliye Bakanlığından:
Basit usule tabi mükelleflerin vergilendirilmesi ile ilgili olarak aşağıdaki düzenleme ve açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.
1. BASİT USULE TABİ OLMANIN GENEL VE ÖZEL ŞARTLARINI BELİRLEYEN VE 2000 YILINDA UYGULANACAK OLAN MAKTU HAD VE TUTARLAR
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 123 üncü maddesinin 2 numaralı fıkrasında, “Bu Kanunun 21, 23/8, Ek:2, 47 ve 48 inci maddelerinde yer alan maktu had ve tutarlar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu Hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Bu şekilde hesaplanan maktu had ve tutarların yüzde 5 ‘ini aşmayan kesirler dikkate alınmaz ….” hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm uyarınca, Gelir Vergisi Kanununun 47/2 ve 48 inci maddelerinde yazılı maktu had ve tutarların yeniden değerleme oranında artırılması gerekmektedir. Bu oran 279 Seri No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği(1) ile %52,1 olarak açıklanmış bulunmaktadır.
1.1. Basit Usule Tabi Olmanın Genel Şartlarından Olan İşyeri Kira Bedeline İlişkin Tutar
Gelir Vergisi Kanununun 47 nci maddesinin 2 numaralı bendinde yer alan yıllık kira bedeli toplamı 1.1.2000 tarihinden itibaren yeniden değerleme oranında artmıştır. Buna göre; büyük şehir belediye sınırları içindeki 420 milyon lira olan kira bedeli 630 milyon liraya, diğer yerlerdeki 300 milyon lira 450 milyon liraya yükselmiştir.
1.2. Basit Usule Tabi Olmanın Özel Şartlarını Belirleyen Hadler
Gelir Vergisi Kanununun 48 inci maddesinde yer alan hadler 1.1.2000 tarihinden itibaren dikkate alınmak üzere yeniden değerleme oranında artmıştır.
Buna göre;
1 numaralı bentte yer alan altı milyar lira, dokuz milyar liraya, sekiz milyar lira, on iki milyar liraya,
2 numaralı bentte yer alan üç milyar lira, dört milyar beş yüz milyon liraya,
3 numaralı bentte yer alan altı milyar lira, dokuz milyar liraya,
yükselmiştir.
1.3 – Tekele tabi maddelerle, damga pulu, milli piyango bileti, akaryakıt, şeker ve bunlar gibi kar hadleri emsallerine göre düşük olarak tespit edilmiş bulunan emtia için özel hadler belirleme yetkisi Gelir vergisi Kanunun 48 inci maddesi ile Maliye Bakanlığına verilmiştir. Bu yetki kullanılarak daha önce 215 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile belirlenen hadler 1999 yılına ilişkin yeniden değerleme oranı dikkate alınarak artırılmıştır.
Buna göre, anılan maddelerin ticaretini yapanların 2000 yılında basit usulden yararlanabilmeleri için alış, satış veya hasılatlarının 31/12/1999 tarihi itibariyle aşağıda belirtilen hadleri aşmaması gerekmektedir.
|
Büyükşehir Belediye Sınırları
Dışında Kalan Yerlerde :
|
Büyükşehir Belediye Sınırları
İçinde Kalan Yerlerde :
|
Emtianın Cinsi
|
Yıllık Alım Ölçüsü (TL)
|
Yıllık Satış Ölçüsü (TL)
|
Yıllık Alım Ölçüsü (TL.)
|
Yıllık Satış Ölçüsü (TL.)
|
D. Pulu-K. Kağıt |
13.650.000.000 |
15.200.000.000 |
19.150.000.000 |
21.250.000.000 |
Şeker-Çay |
10.600.000.000 |
13.650.000.000 |
12.750.000.000 |
16.700.000.000 |
Milli Piy. Bileti, Hemen Kazan, Spor-Toto ve Loto |
10.600.000.000 |
13.650.000.000 |
12.750.000.000 |
16.700.000.000 |
İçki (bira ve şarap hariç)- İspirto-Sigara-Tütün |
10.600.000.000 |
13.650.000.000 |
12.750.000.000 |
16.700.000.000 |
Akaryakıt (LPG hariç) |
15.200.000.000 |
17.450.000.000 |
21.250.000.000 |
24.300.000.000 |
Belirtilen bu malların alım satımı ile uğraşanlar hakkında basit usulün özel şartları bakımından yukarıdaki hadler dikkate alınmak suretiyle, 136 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğindeki(2) hesaplamalar doğrultusunda işlem yapılacaktır.
2. BASİT USULE TABİ MÜKELLEFLERİN BEYANLARI İLE KARŞILAŞTIRILACAK GÖTÜRÜ SAFİ KAZANÇ TUTARLARI
Gelir Vergisi Kanununun Geçici 44 üncü maddesi hükmüne göre, Basit usule tabi mükelleflerin 2001 yılı sonuna kadar, ilgili vergilendirme dönemleri için beyan edecekleri safi kazanç tutarlarının, Gelir Vergisi Kanununun 4369 Sayılı Kanunla değişmeden önceki 46 ncı maddesine göre intibak ettirildikleri derecelerin bulundukları yöreler itibariyle belirlenen ve 1998 yılında uygulanan götürü safi kazanç tutarlarının 1999, 2000 ve 2001 yıllarında yeniden değerleme oranında artırılan tutarlarını aşması halinde; beyan edilen tutarlar yerine bu tutarlar vergilemeye esas alınır.
Bu hüküm uyarınca, basit usule tabi mükelleflerin 1999 vergilendirme dönemi beyanları, 1998 yılında uygulanan ve 212 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde(3) de belirtilen götürü safi kazanç tutarlarının yeniden değerleme oranında artırılması sonucu bulunacak tutarlar ile karşılaştırılacaktır. 1998 yılında uygulanan götürü matrahların yeniden değerleme oranı olan % 52,1 ile artırılması sonucu bulunan tutarlar yöreler ve götürülük dereceleri itibariyle aşağıda tablo halinde belirtilmiştir. Bu hesaplamalarda Gelir Vergisi Kanununun değişmeden önceki 46 ncı maddesi uyarınca, 100.000 liraya kadar olan tutarlar dikkate alınmamıştır.
Dereceler
|
Kalkınmada Birinci Derecede Öncelikli Yörelerde ( TL. )
|
Diğer Yörelerde (TL.)
|
Diyarbakır, Erzurum ve Samsun Büyükşehir Belediye Sınırları İçinde ( TL. )
|
Diğer Büyükşehir Belediye Sınırları İçinde ( TL. )
|
|
161.600.000
323.300.000
485.000.000
|
323.300.000
646.700.000
970.000.000
|
193.900.000
388.000.000
646.700.000
|
388.000.000
776.100.000
1.293.600.000
|
Yukarıda belirtilen safi kazanç tutarları, 98/10885 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı(4) uyarınca, münhasıran belediye teşkilatı bulunmayan köylerde (belediyelerin mücavir alan sınırları hariç) işyeri bulunan ve faaliyet gösteren mükelleflere % 70 oranında indirimli olarak uygulanacaktır.
Buna göre, belediye ve belediyelerin mücavir alan sınırları dışında kalan yerlerde (yani köylerde) faaliyette bulunan ve işyeri olan mükelleflere uygulanacak safi kazanç tutarları aşağıdaki gibi olacaktır.
Dereceler
|
Kalkınmada Birinci Derecede Öncelikli Yörelerde (TL.)
|
Diğer Yörelerde (TL.)
|
|
48.300.000
96.800.000
145.400.000
|
96.800.000
193.900.000
290.900.000
|
Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun Geçici 44 üncü maddesi hükmü uyarınca, 1.1.1999-31.12.2003 tarihleri arasındaki kazançlara uygulanmak üzere, münhasıran belediye teşkilatı bulunmayan köylerdki (belediyelerin mücavir alan sınırları hariç) işyerlerinde faaliyet gösteren ve basit usulde vergilendirilen mükelleflerin anılan Kanunun103 üncü maddesinde yazılı tarifenin birinci gelir diliminin yarısını aşmayan kazançları için beyanname verilmeyecektir. Bu nedenle, münhasıran belediye teşkilatı bulunmayan köylerdeki (belediyelerin mücavir alan sınırları hariç) işyerlerinde faaliyet gösteren ve basit usulde vergilendirilen mükellefler 1999 vergilendirme dönemi ile ilgili olarak beyanname vermeyeceklerdir.
3. BASİT USULE TABİ MÜKELLEFLERDE GÜN SONUNDA TOPLU BELGE DÜZENLEME UYGULAMASI
215 seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin 15 numaralı paragrafında basit usulde vergilendirilen mükelleflerin yeni düzenlemeye intibak edebilmeleri ve gerekli hazırlıkları yapabilmeleri için, 1.1.1999 tarihinden 30.6.1999 tarihine kadar belge vermedikleri günlük hasılatları için gün sonunda tek bir fatura düzenleyebilecekleri belirtilmiş, bu süre 225 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği(5) ile 31.12.1999 tarihine kadar uzatılmıştı.
Bu uygulamanın 215 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde belirtilen esaslar çerçevesinde, 30.6.2000 tarihine kadar devam etmesi Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesindeki yetkiye istinaden uygun görülmüştür.
4. AMORTİSMANA TABİ İKTİSADİ KIYMETLERİN SATIŞINDA BELGE DÜZENİ
Gelir Vergisi Kanununun 46 ncı maddesinin ikinci paragrafında; basit usulde ticari kazancın, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler ve satılan malların alış bedelleri arasındaki müspet fark olduğu ve bu farkın faaliyet ile ilgili olarak alınması ve verilmesi mecburi olan alış ve giderler ile hasılatlara ilişkin belgelerde yazılı tutarlara göre hesaplanacağı hükme bağlanmıştır.
215 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin 32 nci paragrafında ise, basit usulde vergilendirilen mükelleflerin kullandıkları sabit kıymetleri gider yazamayacakları ve amortismana tabi tutamayacakları belirtilmiştir. 72 Seri No’lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde ise; basit usule tabi mükelleflerin amortismana tabi iktisadi kıymetlere ait fatura ve benzeri belgelerde gösterilen katma değer vergisini indirim konusu yapamayacakları ve bu kıymetlerin teslimlerinin katma değer vergisine tabi bulunmadığı açıklanmıştır.
Bu sebeple; basit usulde vergilendirilen mükelleflerin taşıt ve diğer sabit kıymetlerini satmaları dolayısıyla fatura düzenleme yükümlülükleri de bulunmamaktadır.
Öte yandan, bu mükelleflerce yapılan taşıt satışının noter satış sözleşmesi ile, diğer sabit kıymet satışlarının ise gider pusulası düzenlenerek tevsik edilmesi mümkün bulunmaktadır.
5. İŞİ TERK HALİNDE KULLANILMAYAN BELGELERİN İPTALİ
Basit usule tabi mükelleflerden, işlerini terk edenlerin kullanmadıkları belgeleri aşağıda açıklanan esaslar çerçevesinde iptal ettirmeleri Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesi uyarınca uygun görülmüştür.
Vergi dairesine işini terk dilekçesi veren mükellefler kullanılmamış olarak ellerinde bulunan belgeleri teslim aldıkları odalara veya birliğe ibraz edeceklerdir. Belgeler aşağıda belirtilen şekilde oda veya birliklerce iptal edilecektir.
Kendilerine belge ibraz edilen oda veya birlikler;
– Belge türleri itibariyle kullanılan en son belgenin seri ve sıra numarası ile düzenlenme tarihini,
– Kullanılmadığı için iptal edilecek belgelerin türü, ilk seri ve sıra numarası, son seri ve sıra numarasını,
– İbraz edilen belgeler ile odanın veya birliğin kayıtları karşılaştırılarak ibraz edilmediği tespit edilen belgelerin seri ve sıra numarasını,
üç nüsha olarak düzenlenecek bir örneği ekli tutanakla tespit edecekler ve bu tutanak mükellef ile oda veya birlik temsilcisi tarafından imzalanacaktır(Ek: 1).
Düzenlenen tutanağın bir örneği mükellefe verilecek, bir örneği ilgili vergi dairesine gönderilecek, kalan nüsha ise oda veya birlik tarafından bu konuda açılan dosyada saklanacaktır.
Mükelleflerce odalara veya birliklere ibraz edilen kullanılmamış belgeler, oda veya birliklerce yatay yada dikey kesilmek suretiyle kullanılmayacak şekilde iptal edilecektir.
İptal işlemleri mükelleflerin başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içerisinde tamamlanarak vergi dairesine bildirilecektir.
İşi terk dilekçesinin posta vasıtasıyla gönderilmesi halinde, vergi dairesince bir taraftan mükellefiyetin terkinine ilişkin işlemler yürütülürken, diğer taraftan belgelerin iptalinin sağlanması için ilgili oda veya birliğe terk dilekçesinin bir örneği yazı ekinde gönderilecektir. İlgili oda veya birlikler mükelleflerden kullanılmamış olarak ellerinde bulunan belgelerin ibrazını isteyeceklerdir. İbraz edilen belgeler ile ilgili işlemler yukarıda açıklanan şekilde tamamlanarak sonucundan vergi dairesine bilgi verilecektir.
İşini terk eden mükelleflerden söz konusu belgeleri ibraz etmeyenler ile eksik belge ibraz edenler veya belgelerini kaybettiğini bildiren mükelleflerin durumu tutanakla tespit edilerek tutanağın bir örneği ilgili vergi dairesine gönderilecektir. Vergi dairelerince bu mükellefler hakkında ikinci sınıf mükellefler için geçerli olan hükümler uygulanacaktır.
Diğer taraftan; 225 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği uyarınca belgelerini anlaşmalı matbaalara bastırmak veya noterlere tasdik ettirmek suretiyle temin eden mükelleflerin belgeleri iptali, ikinci sınıf tüccarların tabi olduğu hükümlere göre ilgili vergi dairesi tarafından yapılacaktır.
6. BELGELERİN ÖZEL GİDER İNDİRİMİ KARŞISINDAKİ DURUMU
176 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin(6) C-2 bölümünde de açıklandığı üzere, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince düzenlenen belgeler özel gider indirimine konu harcama belgesi olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle, basit usule tabi mükelleflerin düzenleyecekleri belgeler, Gelir Vergisi Kanununun 63/5 inci maddesi gereğince ücretliler tarafından özel gider indiriminde geçerli belge olarak kullanılabilecektir.
7. İKİDEN FAZLA BELGE ALMADIĞI VEYA VERMEDİĞİ TESPİT EDİLENLERİN SAFİ KAZANÇ TUTARLARININ BELİRLENMESİ
Gelir Vergisi Kanununa 4369 sayılı Kanun ile eklenen geçici 44 üncü maddenin son fıkrasında, yapılan denetimlerde bir takvim yılı içinde en az iki defa belge almayan veya vermeyen mükelleflerin intibak ettirildikleri derecenin bir üst dereceye yükseltilmesi, birinci dereceden vergilendirilen mükelleflerin ise safi kazanç tutarlarının % 50 oranında artırılması hükme bağlanmaktadır.
Bir takvim yılı içinde ikiden fazla belge verilmediği veya alınmadığı tespit edilse dahi, bu hüküm bir defa uygulanacaktır. Bu taktirde, Gelir Vergisi kanununun Geçici 44 üncü maddesinin uygulaması açısından anılan mükelleflerin beyan ettikleri kazançlar ile bir üst dereceye çıkarılan veya % 50 oranında artırılan götürü safi kazanç tutarları karşılaştırılarak vergilemeye esas matrah belirlenecektir.
Tebliğ olunur.
(1) 18/11/1999 tarih ve 23880 sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanmıştır.
(2) 5/2/1982 tarihli ve 17682 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(3) 25.04.1998 tarih ve 23323 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(4) 16.04.1998 tarih ve 23315 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(5) 30/06/1999 tarih ve 23741 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(6) 18/05/1994 tarihli ve 21938 sayalı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.