Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Genel Sağlık Sigortası Uygulamalarına Toplu Bakış – Mahmut ESEN, E. Mülkiye Başmüfettişi

Genel Sağlık Sigortası Uygulamalarına Toplu Bakış

Mahmut ESEN
Emekli Mülkiye Başmüfettişi
mahmutesen@gmail.com

Özü: Ülke nüfusunun tümünü kapsaması gereken, 2012 yılından itibaren zorunlu hale gelen ve sağlık giderlerinin tek elden yapılmasını öngören genel sağlık sigortası  (GSS) sisteminde ulaşılmış son aşama; milletvekilleri ile yüksek yargı organları başkan ve üyeleri için getirilmiş istisnalar, GSS uygulamalarında resmi  ve özel sağlık kurum/kuruluşları açısından tespit edilmiş aksaklıklar, GSS konusunda alınması gerekli görülen bazı tedbirler;

Emekli/deneyimli denetim elemanı gözü ile, olabildiğince nesnel ölçütler içerisinde  kamuoyunu ve yetkileri aydınlatmak amacıyla tarafımdan hazırlanmış, (GSS sistemi konusunda bilgi notu niteliğindeki) bu raporda açıklanmaya çalışılmıştır.

I-GENEL SAĞLIK SİGORTASI

1-2006 yılında (5510 ve 5502 sayılı olanlar başta olmak üzere) sosyal güvenlik ve sosyal sigortalar alanında reform niteliğinde yasal düzenlemeler yapılmıştır. SSK, Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı kuruluş kanunları yürürlükten kaldırılmış, bunlar tarafından verilmekte olan hizmetler  yeni kurulmuş olan SGK Başkanlığı bünyesinde birleştirilmiştir.

Bu arada kişilerin sağlıklarının korunması, sağlık riskleri ile karşılaşmaları halinde de oluşan harcamaların finansmanı için genel sağlık sigortası (GSS) ihdas edilmiştir. Sigortalılara  sağlık yardımlarının SGK aracılığıyla tek elden yapılması, toplumun tüm  bireylerinin GSS olması kabul edilmiştir.

Bu bağlamda;

İlk olarak (4/1-a) SSK, 4-1/b (Bağ-Kur ), 4/1-c (Emekli Sandığı) ve isteğe bağlı sigortalılar ile bunların bakmakla yükümlü oldukları  kişiler  (toplam 67,8 milyon) ile aile içindeki geliri kişi başına düşen aylık tutarı asgari ücretin üçte birinden az olan (toplam 6,7 milyon) vatandaşımız (Eski yeşil kartlılar, 2022 s.k. kapsamında aylık alan yaşlı/özürlü vb.) GSS kapsamına alınmıştır. (Yeterli gelire sahip olmayan vatandaşlarımızın GSS primleri Devlet (ASPB) tarafından karşılanmaktadır. Bu amaçla 2016 yılında 7 milyar TL  prim ödemesi yapılmıştır.)

2-GSS kapsamı dışında kalan TSK bünyesindeki er/erbaş, yedek subay okulu öğrencileri; 506 sayılı SSK kanununun geçici 20 maddesi kapsamındaki  (TCMB/ TMSF /İLKSAN/OYAK/Banka Yardımlaşma Sandıkları vb.) kuruluş mensupları  vb.nin GSS geçişleri için süreler belirlenmiştir.

01.01.2012 tarihinden itibaren GSS tabi olmak zorunlu hale gelmiştir.  Bu suretle doğrudan/dolaylı  sosyal güvencesi olmayanlar ile 5510 sayılı Kanun kapsamı dışında olanlar ( Sigorta primleri ASPB yatırılanlar dahil 10,2 milyon kişi)  GSS kapsamına alınmıştır.

Sayıştay Başkanlığınca yapılan denetimler sonucu bazı  raporlar da GSS sistemine ilişkin bazı aykırılıklar tespit edilmiş, Kanun kapsamındaki idarelerin bütçelerinden tedavi ve ilaç ödemesi uygulamasına son verilmesi istenmiştir. (Sayıştay, 2013)

3-06.01.2017 günlü R.G. yayımlanmış olan 681 sayılı KHK ile, askerlik görevini yapan er/erbaşlar/ ile yedek subay okulu öğrencileri (yaklaşık 350 bin personel) GSS kapsamına alınmıştır.

Geçici 20 madde kapsamındaki kuruluş mensuplarının GSS kapsamına alınmasına yönelik çalışmalar devam ise etmektedir. Bunların kapsama alınmaları için  belirlenmiş sürelerin dolması üzerine,  yapılmış yasal bir düzenleme ile   GSS geçiş tarihlerini belirleme konusunda Bakanlar Kurulu yetkilendirilmiştir.

Ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde bulunan hükümlü ve tutukluların GSS kapsamına alınmasına yönelik sorunlar henüz çözümlenemediği anlaşılmaktadır.

4-Sonuç itibarıyla, SGK Başkanlığının 2016 yılı istatistikleri göre, halen 78 milyon vatandaşımız GSS olarak tescil edilmiştir. Nüfusumuzun asgari  %97,7 sinin GSS olduğu görülmektedir. (SGK, 2016)  Ancak SGK’nın yıllık istatistiklerindeki (2022 Sayılı Kanun kapsamında aylık alan 65 yaşını doldurmuş kişilerin 5510 sayılı Kanunun 60-c/4 maddesine aykırı olarak -ve yapılmış uyarımıza karşın- GSS olarak kabul edilmemesi, aynı sayfada dahi görülen maddi tutarsızlıklar vb. ) bazı hataların elimine edilmesi;  2017 yılında kapsama alınan TSK bünyesindeki er/erbaşlar vb. dahil edilmesi halinde halinde GSS lilerin toplam nüfusa oranının daha da artacağı açıktır.

5-Devlet tarafından yapılan tedavi giderlerinin parasal tutarları hakkında bilgilerin tazelenmesi bağlamında   2016 yılında gerçekleşmiş sağlık giderlerini gösterir bir tablo aşağıya çıkarılmıştır. (Milyon TL)

Gider Bütçesin Türü Tedavi İlaç Toplam
Merkezi Yönetim 277 101 378
SGK 46.457 21.592 68.048
Aile Hekimliği 5.573
Genel TOPLAM 46.734 21.693 73.999

Kaynak: Maliye Bakanlığı 2018 Yılı Bütçe Gerekçesi

2017 yılında ise sağlık giderleri toplamı  83,9 milyar TL olarak tahmin edilmektedir.

A- Cumhurbakanı’nca  GSS  İlişkin Yapılmış Bir Değerlendirme

6- 17.01.2017 tarihinde SGK Başkanlığına bağlı tesislerin toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafında GSS yönelik olarak:

“….Ülkemizde uygulanan genel sağlık sigortası belki de dünyadaki tek örnektir. Bu modelin dar bir örneğini ABD uygulamaya kalktı, başaramadılar, vazgeçtiler. Önümüzü kesmeye çalıştılar, yılbaşı itibariyle 5 yıl geride kaldı, sistem tıkır tıkır işliyor. Biz insanı yaşat ki devlet yaşasın dedik. Bu anlayışımızın en somut tezahürlerinden biri olan bu uygulamayı incelemek için dünyanın her yerinden heyetler geliyor.

Sultanahmet Camisi’nde cuma namazı kıldık, ABD’de gündemde. ABD’li turist grup arkada duruyor, hepsi işaretler falan. Orada konuştuk, ‘Genel sağlık sigortasını nasıl halletiniz. Obama arkadaşınız ona da söylesenize’ dediler. Ama işte hallolmadı. Bu toplumu hazırlama noktasında da maharet istiyor. Biz halkımızla, STK’larımızla el ele vermek suretiyle başardık. 14 yıl önce bu ülkede her kamu kuruluşunun ayrı hastanesi vardı…” şeklinde açıklamalarda bulunmuştur. (Haberler, 2017)

B)- GSS Sigortalılarına Sağlanan Sağlık Yardımları

7-Ülke nüfusunun tamamına yakını kapsayan GSS kapsamındaki sigortalılara sağlık yardımları SGK tarafından  sağlık kurum/kuruluşlarından hizmet alımı yapılması suretiyle karşılanmaktadır. Yapılacak sağlık yardımlarının usul ve esasları, sigortalılardan alınacak katılım payları, özel sağlık kuruluşlarına ödenecek ek ücretler, sağlık hizmetlerinin bedellerinin tespit edilmesi vb. konular;  5510 sayılı Kanun, konuya ilişkin yönetmelik ile  SGK tarafından çıkarılmış Sağlık Uygulama Talimatında (SUT) ayrıntılı olarak belirtilmiştir.

SGK tarafından  sağlık giderlerinin ödenmesinde SUT hükümlerine titizlikle bağlı kalındığı, sigortalılara yapılacak sağlık giderlerinin asgari düzeyde tutulması gayreti içerisinde olduğu görülmektedir. (Özel sağlık kurumlarınca sigortalılardan alınan  ek ücretler konusunda aynı duyarlığın gösterilmediği bilinmektedir.)

Nitekim,  SUT  ile belirlenmiş olan sağlık hizmeti  bedellerinin büyük bölümü 2013 yılından beri güncellenmemiştir. Örneğin  özel hastanede ayaktan tedavi sırasında  KBB muayenesi için  SGK’nın özel sağlık kuruluşuna ödeyeceği rakam  (KDV dahil) 25,92 TL dir.  Yine SUT hükümlerine göre özel sağlık kuruluşlarının sigortalıdan alacağı ek ilave ücret ise bu rakamın iki katı olan 51,84 TL yi geçmemesi gerekmektedir.

Bu durumun kamu hastaneleri başta olmak üzere sağlık kurum/kuruluşlarında yol açtığı olumsuzluklar kurumlar itibarıyla aşağıya çıkarılmıştır.

a)-Resmi Sağlık Kurum ve Kuruluşları

8-Resmi sağlık kurum ve kuruluşlarındaki GSS uygulamasından kaynaklanan olumsuzluklara ilişkin medyada yayımlanmış bazı haberlerin özetleri aşağıya çıkarılmıştır.

İ.Ü. Tıp Fakültesi  Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erbuğ Keskin bir yazısında görevli olduğu Çapa Hastanesinin durumu aşağıdaki şekilde açıklamıştır:

“…Çapa zor durumda..

Çapa çok zor durumda..

Borç batağında..

Borçlarını 36 ay geriden zar zor ödeyebiliyor..

İşin en acısı ne biliyor musunuz?

Çalışmadığımız için değil.. Çalıştığımız için batıyoruz.

Bir safra kesesi ameliyatı yaptığımızda devletin hastaneye ödediği para 1100 Tl.. Ama o ameliyat bize en iyimser şartlarda 1800 Tl ye mal oluyor.. Yani derdinden kurtardığımız her hasta da 700Tl zarar ediyoruz.

Devletin her hizmet için hastaneye ödediği bir fiyat var ve bu fiyatlar yıllardır değişmedi. Oysa kullandığımız malzemelerin fiyatı defalarca katladı..

Yani devlet bize diyor ki;

Pahalı tedavileri sakın uygulama..

Sakın ameliyat yapma.. yapmak zorunda kalırsan ilçe devlet hastanelerinde bile yapılabilen basit ameliyatları kabul et..

Sadece muayene yap.. hızlı hızlı.. fazla tetkik isteme.. fakültenin ayakta kalabilmesinin belki de tek yolu muayene yapmak..

Hastaya bir faydası yok ama zarar ettirmiyor..

Ne kadar çok muayene yaparsan, ne kadar az tetkik istersen o kadar kazanırsın diyor devlet..”

( T24, 2017)

9-“Hastaneler hasta. İstanbul’da Okmeydanı, Şişli Etfal, Kartal Dr. Lütfi Kırdar ile Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma hastanelerini gezdik. Uzun kuyruklar, aylar sonrasına verilen tahlil-tetkik sırası, hijyen olmayan ortam gibi bilindik manzaralar bir kez daha karşımıza çıktı. Hastalar ve sağlık çalışanları mutsuz.Hastaneler Hasta” başlığı verilmiş   güncel bir haberde de :

“….Kamu hastanelerinden sağlık hizmeti almak isteyen yurttaşlar uzun kuyruklar, ameliyat, tahlil-tetkik gibi işlemler için aylar sonrasını bekliyor. Yurttaşlar binaların bakımsızlığı, hijyen sorunu, 14 kaleme varan alanda alınan katkı-katılım payı gibi durumlarla karşı karşıya kalıyor. Parası olan özel hastanelere giderken, olmayan yurttaşlar bu çileye katlanmak zorunda kalıyor...” şeklinde bir değerlendirme yer almıştır. (Cumhuriyet, 2017)

10- “Üniversite hastanesi 250 milyon liralık borç nedeniyle faaliyetlerini durdurmak üzere” başlıklı bir haberde:

“Yüz ve kol nakilleriyle ismini dünyaya duyuran Akdeniz Üniversitesi (AÜ)Hastanesi, medikal firmalara olan 250 milyon liralık borç nedeniyle faaliyetlerini durdurmak üzere. Başhekimi Prof. Dr. Bülent Aydınlı, “Olay gerçekten son noktaya geldi. Bu durum böyle devam ederse birçok malzemeyi bulamayız ve belki de birçok önemli ameliyatı da yapamayacağız”  şeklinde bir açıklama yer almıştır.  (Cumhuriyet, 2018)

b)- Özel Sağlık Kurum/Kuruluşları

11-SGK; sağlık hizmetlerinin büyük bölümünü, sağlık hizmet sunucuları ile yapılan sözleşmeler yoluyla hizmet satın alınması suretiyle sağlamaktadır. Sağlık hizmetlerinden sigortalıların yararlanma usul ve esasları, sağlık hizmet sunucularına ödenecek bedeller vb. konular SGK Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

SUT’ ta sözleşmeli vakıf üniversiteleri ile özel sağlık kurum ve kuruluşlarından alınacak sağlık hizmet bedellerine ilişkin ayrıcalıklı hükümler bulunmaktadır. Bu bağlamda özel sağlık kuruluşlarına, resmi sağlık kuruluşlarından farklı olarak, SUT’ ta belirlenmiş tutarlar üzerinden ödenen hizmet bedellerine ek olarak ayrıca ilave ücret ödenmesi olanağı getirilmiştir.

Sözleşmeli özel sağlık kuruluşlarınca verilmiş olan sağlık hizmet bedellerinin; esası SGK’ ya, ilave ücretleri de sigortalıya, fatura edilmektedir. Sigortalı tarafından ödenecek ilave ücretlerin, SGK tarafından belirlenmiş bedelin (istisnai sağlık hizmetleri dışında) iki katını geçmemesi gerekmektedir. Bu kurala uyulması koşulu ile özel sağlık kuruluşları alacakları ilave ücret oranlarını serbestçe belirleyebilmektedir. Özel sağlık kuruluşlarının anlaşmalı bölümlerinde uygulanacakları ilave ücret oranlarının bina girişlerinde herkesin göreceği şekilde ilan edilmesi ve ayrıca SGK’ ya da bildirilmesi gerekmektedir.

12-Yukarıda açıklandığı üzere özel sağlık kurum/kuruluşları; sigortalılara verdikleri sağlık hizmetleri karşılığı, SGK’dan alacakları bedelin yanı sıra bu tutarın  iki katı kadar da sigortalılardan ilave ücret alabilmektedir.  Bu yüzden özel sağlık kurumları, resmi sağlık kurum ve kuruluşlarına oranla daha avantajlı bir konumda bulunmadır.

Üstelik SGK’nın sağlık hizmet bedellerini (istisnalar dışında) 2013 yılından beri güncellemesi, dolaysıyla SUT belirlenmiş sağlık hizmet bedellerinin yer yer sembolik sayılabilecek rakamlarda kalması, SGK’nın giderlerini artıracak güncelleme yerine özel sağlık kurumlarının yasa dışı uygulamalarını olağan karşılaması, şikayetlerin sürüncemede kalması, sözleşmenin iptali yerine para cezası uygulaması ile yetinmesi  vb. nedenlerle,  özel sağlık kurumlarının; SGK’nın belirlediği hizmet bedellerinin iki katından da fazla ilave ücret almaya başladıkları, sigortalının sağlık hizmetleri için daha fazla ödeme yapmak zorunda bırakıldığı,yasada aykırı bu uygulamanın olağan hale geldiği görülmektedir.

Örneğin Ankara’da SGK Başkanlığına yürüyüş mesafesinde bulunan özel sağlık kurumunda, sigortalıdan SGK’ya fatura edilenin iki katından fazla ek ücret aldıklarının tespit edilmesi üzerine (TBMM Kamu Denetçiliği Kurumu dahil) tarafımdan  yetkili makamlara yapılmış şikayetler ve ısrarlı takipler sayesinde ancak yaklaşık dokuz ay sonra yanıt alınabilmiş,  bu bağlamda özel sağlık kurumuna 4.892,70 idari para cezası uygulandığı, fazla tahsil edilmiş ücretin (hukuka ve hastanelerle yapılmış sözleşme hükümlerine aykırı olarak) tarafıma iade edilemeyeceği belirtilmiştir. (Odatv, 2017)

Aynı hastaneye daha sonra (tedavinin devamı bağlamında) hizmet almak üzere tekrar gidildiğinde, iki katından fazla ek ücret alınması uygulamasının aynen sürdürüldüğü  tespit edilmiştir. Yetkililerle görüşülmesine, yapılan işlemin hatalı olduğunu söylenmesine, internet sitesinde konuya ilişkin olarak yazdığım ve iki gün önce yayınlanmış  haber çıktısı da kendilerine verilmesine, yine şikayetçi olacağımın belirtilmesine karşın  ” hastanenin belirlediği özel fiyatlarının korunduğu” ifade edilmiştir.

II-GSS DIŞINA ÇIKARILMIŞ MİLLETVEKİLLERİ/YÜKSEK YARGI ORGANLARI BAŞKAN VE ÜYELERİNİN DURUM

13-Milletvekillerinin, yasama organı üyeliği  görevi sona erenlerin ve bunların bakmakla yükümlü oldukları aile bireylerinin, ölenlerin dul ve yetimlerinin tedavi giderleri TBMM tarafından sağlanmaktadır. (26.10.1990 gün ve 3671 s.k. değ. 4’üncü md.)

31.05.2006 gün 5510 sayılı Kanunla; ülkemizde, “kişilerin öncelikle sağlıklarının korunmasını, sağlık riskleri ile karşılaşmaları halinde ise oluşan harcamaların finansmanını sağlayacak olan”genel sağlık sigortası sigortası uygulamasına geçilmiştir.

Daha önce  çalışanların kurumlarınca ödenen  sağlık hizmetleri giderleri tek elden  SGK Başkanlığınca karşılanmaya başlanmıştır. Bu bağlamda  yasalarda mevcut  genel sağlık sigortasına aykırılık oluşturan tüm hükümler (3671 s.k./4. maddesi hariç olmak üzere) yürürlükten kaldırılmıştır. TBMM üyelerinin tedavi giderlerine ilişkin genel sağlık sigortası uygulamasına aykırı  yasa kuralı  günümüze kadar özenle korunmuştur.

3671 sayılı (özel) yasaya göre TBMM üyelerine sağlanacak sağlık  hizmetlerinden yararlanma usul ve esasları, TBMM Başkanlık Divanınca çıkarılmış  bir yönetmelikte ayrıntılı olarak belirlenmiştir. Yönetmelik 02.05.2012 günlü R.G. yayımlanmıştır.

Yönetmelik ile hak sahibi olanlara, SGK aracılığıyla genel sağlık sigortalılarına verilenlerle kıyaslanamayacak oranda (onların hayal bile edemeyeceği), özel sağlık sigortası poliçelerinde dahi öngörülmeyen hükümler içeren tedavi yardımlarının sağlanmış olduğu anlaşılmaktadır.

Sağlık yardımlarına yönelik düzenleme sırasında 5510 sayılı Kanuna ve SGK Sağlık Uygulama Talimatına bağlı kalınmadığı görülmektedir.

14-Milletvekillerine tanınmış bu tür ayrıcalıklardan bazıları aşağıya çıkarılmıştır.

15-GSS mevzuatına aykırı olarak muhafaza edilen  bu özel düzenlemenin kaldırılması; milletvekillerinin de (ülke nüfusunun asgari  %97,7 si gibi) genel sağlık sigortası kapsamına girmeleri gerekmekte iken, yüksek yargı organları mensupları da özel yasa kapsamına alınmaya, özel yasanın uygulama alanının genişletilmeye/sağlamlaştırmaya başlandığı görülmektedir.

Nitekim ilk olarak;  30.03.2011 gün ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 71. maddesi ile,  AYM başkan ve üyeleri ile bunların emeklileri ve bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerinin sağlık giderlerinin TBMM üyelerinin tabi olduğu hükümler ve esaslar çerçevesinde Mahkeme bütçesinden ödenmesine ilişkin düzenleme getirilmiştir.

Daha sonra da 24.12.2017 günli R.G. yayımlanmış 696 sayılı KHK 32 ve 42 maddeleri ile getirilmiş hükümlerle Danıştay ve Yargıtay teşkilat kanunlarına da AYM benzer hükümler getirilmiş, bu suretle Danıştay/Yargıtay başkan ve üyeleri ile emeklileri de anılmakta olan “özel kanun” kapsamına alınmıştır.

16-Ancak ülke nüfusunun tümünün zorunlu GSS kapsamına alınmaya başlandığı, bir dönemde kabul edilmiş bu tür düzenlemelerin;  Anayasa’nın 12. maddesinde yer alan “ Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.” kuralına aykırı olacağı hususunun göz ardı edilmemesi gerekmektedir. GSS sistemin yerleşmesi/bozulmaması/aksayan yanlarının düzeltilmesi  için örnek tavır sergilemeleri gereken TBMM ve yüksek yargı organı mensuplarının, Cumhurbaşkanı T. Erdoğan’ın dünyada örnek olarak gösterdiği, övgüyle bahsettiği sistemin dışında kalmak istemeleri, açıkçası imtiyaz peşinde koşuyor olmaları, düşündürücü/ “şık” olmayan yaklaşım olarak değerlendirilmektedir.

Milletvekillerine görevlerini daha iyi yapabilmeleri, halkı temsilde zorluk çekmemeleri bağlamında bazı ayrıcalıklar /kolaylıklar sağlanması olağan karşılanabilir. Ancak söz konusu  düzenlemelerin, üstlenilen görevin  süresi ile sınırlı kalmadığı,  tanınan olanaklardan bakmakla yükümlü olduğu kişilerle birlikte  ömür boyu yararlanacakları şeklinde kurallar içerdiği görülmektedir. Bu haliyle düzenleme, TBMM üyeleri  yönünden  kamuoyunda oluşan değerlendirmelere göre   “mezara kadar vekillik”  tezini kuvvetlendirmektedir. Oysa Anayasa Mahkemesinin bazı iptal kararlarında “Parlamento üyeliği ve sıfatı son bulmuş kişilerin artık yurttaşlardan farklı bir statü içinde bulunmaları için sebep kalmadığı” husus açık/seçik belirtilmiştir.( Aşık, 2015)

17-Diğer yandan; TBMM üyelerine ilişkin özel yasada   (3671 s.k./4. maddesi)  milletvekillerinin sağlık giderlerinin TBMM bütçesinden ödeneceğinin belirtilmesi ile yetinilmiştir. Sağlık hizmetlerinden yararlanma usul ve esaslarının çıkarılacak yönetmelik ile TBMM Başkanlık Divanı kararlarına bırakılmış olduğu, bu konularda da Başkanlık Divanını bağlayacak/sınırlandıracak yasal bir düzenlemenin olmadığı anlaşılmaktadır.

Durum böyle olduğu halde yüksek yargı organlarının başkan ve üyelerine sağlık giderlerinin yargı organlarının bütçelerinden ödenmesine ilişkin  kabul edilmiş özel yasa/KHK’lerde de, “sağlık giderlerinin TBMM üyelerinin tabi oldukları hükümler ve esaslar çerçevesinde” ödeneceğinin belirtilmesi ile yetinilmiştir. Bu itibarla yüksek yargı organı mensupları, sağlık giderlerinin ödenmesi gibi yaşamsal önem taşıyan bir konuda TBMM Başkanlık Divanına bağlanmıştır. Zira  bilindiği üzere yönetmelik çıkarmak veya Başkanlık divanının TBMM yönetimine ait karar alma faaliyetleri, TBMM’nin yasal olmayan idari nitelikli kararlarındandır. Dolaysıyla yüksek yargı organlarına sağlanacak sağlık yardımları, yasama organının ( Başkanlık Divanının) idari kararlarına göre yapılacaktır. ( Örneğin yüksek yargı organı mensubunun kullanacağı gözlük bedeline dahi TBMM Başkanlık Divanı karar verecektir.)

 Bu yüzden konu salt sağlık giderlerinin ödenmesi sorunu olmaktan çıkmakta, yargı organlarının bağımsızlığı ve tarafsızlığını da doğrudan ilgilendirmektedir. Getirilen özel düzenlemelere bu yönden de bakılmasında/incelenmesinde  yarar vardır. Bu konunun, özellikle yargının tarafsızlığı/bağımsızlığı konusunda herkesten daha fazla duyarlılık göstermesi gereken yüksek yargı mensuplarının dikkatlerinden kaçmaması gerektiği düşünülmektedir.

Diğer yandan kapsam dışına çıkarılmalarının doğal sonucu olarak; GSS sigortalılarının sorunlarından uzaklaşacak olan yüksek yargı mensuplarının, SGK’nın hatalı eylem ve işlemlerinin yargı yoluyla düzeltilmesi, içtihat oluşturmasını yönelik çalışmalarının zayıflatıcı bir etki doğuracağı hususu da gözardı edilmemelidir.

III-SONUÇ

Sonuç itibarıyla;

Bu suretle; dünyaya örnek model olarak açıklandığı, askerlik görevini yapmakta olan 350 bin er/erbaş ile yedek subay öğrencinin sisteme dahil edildiği bir sırada, (aynı yıl içinde)  bazı yüksek yargı organı mensuplarının sistemden çıkarılmasından kaynaklanan çelişkinin giderilmesi;

TBMM/yüksek yargı organları başkan ve üyelerinin toplumun tümünü kapsayan sistem içinde olmaları halinde,  sağlık giderlerinin ödenmesine yönelik sorunları bilen/yaşayan kişiler olarak; GSS aksayan yanlarının yasal değişiklikler veya yargı kararları ile daha kolaylıkla çözümlenebileceği;

Gerektiği düşünülmektedir.

KAYNAKÇA

Sayıştay, 2013 Yılı Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, (http://www.sayistay.gov.tr/rapor/genel/2013_Dıs_Denetim.pdf

SGK, 2016 Yılı İstatistikleri, ( http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/sgk/tr/kurumsal/istatistik/sgk_istatistik_yilliklari)

http://www.bumko.gov.tr/Eklenti/10849,2018yilibutce-gerekcesipdf.pdf

https://www.haberler.com/cumhurbaskani-ulkemizde-uygulanan-gss-dunyada-9170708-haberi/

http://t24.com.tr/haber/prof-dr-erbug-keskin-capa-cokerse-devasa-sehir-hastaneleriniz-onun-yerini-tutar-mi-saniyorsunuz,427400

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/yazi_dizileri/895392/Hastaneler_hasta.html

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/900202/

Universite_hastanesi_250_milyon_liralik_borc_nedeniyle_faaliyetlerini_durdurmak_uzere.html

https://odatv.com/yasa-tanimayan-bazi-hastaneler-valileri-bile-dolandiriyor-1712171200.html

Melih Aşık, Milliyet Gazetesi, 27.02.2015,  http://www.milliyet.com.tr/Milliyet.aspx?aType=gundemYazarTumYazilar.

Exit mobile version