ABD Vergi Reformu
Cumhuriyetçilerin, ABD vergi sistemi üzerinde yapmaya çalıştıkları reform, Senato’nun Vergi Kesintileri ve İş Yasa’sı üzerinde yaptığı değişiklikle hayata geçirilmiş oldu. Bu değişim, özellikle sağlık reformunun Senato tarafından onaylanmamasından sonra Cumhuriyetçiler tarafından bir başarı olarak görülebilir. Vergi reformunun mükellefleri nasıl etkileyeceği ise şuan için belirsizliğini koruyor. Bunun nedeni olarak ise Cumhuriyetçilerin, oylamadan birkaç saat öncesine kadar oy toplamaya çalışmaları ve reformun sonuçlarının tam olarak ne yönde gerçekleşeceğinin yeteri düzeyde tartışılamaması gösterilmektedir. Buna rağmen yine de reform nedeniyle büyük kayıplarla birlikte yine büyük kazançlar olacağı savunulabilir. Ancak Başkan Trump’ın daha önce vadettiği gibi vergi indirimlerinin milyonlarca kişiyi ilgilendireceği muhakkak bir gerçektir.
Vergi indiriminin esas olarak, vergi mükellefleri üzerinde yapılacak bir vergi indirimi yoluyla ekonomiyi büyütmesi için bir araç olarak kullanıldığı ileri sürülebilir. Orta sınıf Amerikalıların en azından gelecek birkaç yıl boyunca vergi indiriminden yararlanacağı ve bunun da ekonomik büyümeye olumlu yönde etki edeceği düşünülmektedir. Bu bağlamda vergi reformu ile ilgili bilinmesi gereken beş temel konu şu şekilde sıralanabilir:
1-Bir Vergi İndirimi Yaşanacak Olmakla Birlikte Bu Durum Muhtemelen Kısa Vadeli Olacaktır.
Başkan Trump’ın seçim kampanyası sürecinde yoğun olarak orta sınıf üzerindeki vergi yükünü azaltma yönünde çalıştığı bilinmektedir. Bununla birlikte vergi reformunun muhtemel etkisi üzerinde Tax Policy Center tarafından analizde, geliri 50.000 $’dan 90.000$’a yükselen bir vergi mükellefi için indirimin 2019 yılı için 850$’a tekabül edeceğini hesaplamıştır. Diğer yandan uygulamada bazı açıklar yer alıyor. Örneğin Senato, vergi reformunda yalnızca vergi oranlarını düşürmekle kalmıyor aynı zamanda vergi indirimi nedeniyle kaybolacak vergi gelirlerini en aza indirmek için sistemi basitleştirmeye de çalışıyor. Bu bağlamda The New York Times tarafından bir diğer analize göre 40.000$ ile 140.000$ arasında gelir elde edenler orta sınıf olarak tanımlanmak ve vergi reformu kapsamına girdiklerinden bir sonraki yıl uygulanacak vergi indirimlerinden yararlanmaktadır. Ancak söz konusu analiz, Senatör Susan Collins’in son anda verdiği öneriyi göz ardı etmektedir. Buna göre verilen önergeyle birlikte vergi mükelleflerinin 10.000$’a kadar servet vergilerinde indirim sağlamalarının devamına karar verilmiştir. Bununla birlikte orta gelir düzeyindeki vergi mükelleflerinin elde edeceği vergi indirimlerinin muhtemelen geçici olduğu düşünülebilir. Bunun nedeni ise vergi reformuna Demokratların destek vermemesi ve uzun vadede kamu açığı finansmanında yaşanacak sorunların çözülemeyecek olmasıdır. Dolayısıyla bireysel vergi indirimlerinin 2026’da ortadan kalkacağı ileri sürülebilir. Ayrıca enflasyon oranının hesaplanmasında uygulanan yeni yöntemin de bazı vergi mükelleflerini üst dilimlere itebileceği söylenebilir. Sonuç olarak 2027 yılına kadar yıllık ortalama 50.000 ile 90.000$ arasında kazanan bir vergi mükellefinin elde edeceği indirim düzeyi yalnızca 50$ olacaktır.
2-Vergi Reformunun Odak Noktası; Firmalardır
Cumhuriyetçilerin işaret ettiği temel hedef, ekonominin canlandırılmasıdır. Bunun için ise yapılması gereken şey, kurum kazançları üzerinden alınan vergilerin düşürülmesi ve bu yolla sermayenin yeniden yatırıma yönelmesine olanak sağlanmasıdır. Bu bağlamda Apple ve Ford Motor gibi kurumlar vergisi mükellefleri için vergi oranı, 2019 itibariyle en yüksek oran olan %35’ten, %20’ye indirilmektedir. Bu durum aynı zamanda kendi firmalarına sahip olan vergi mükellefleri için de ayrıca bir indirim olanağı tanımaktadır.
3-En Büyük Vergi İndirimlerini Zenginler Elde Etmektedir
İşletme sahipleri, varlıklarını stok ya da özel olarak tutsalar dahi, daha zengin olma eğilimindedirler. Dolayısıyla vergi reformu temel olarak söz konusu kesime hitap etmektedir. Tax Policy Center tarafından yapılan analizin sonuçlarına göre en zengin %1’lik dilimde yer alan bireyler (900.000$ üzeri gelir elde edenler) vergi iadelerinin yaklaşık olarak %60’ını almakta, en zengin %0.1’lik dilimdekiler ise (5.000.000$ ve üzeri) ekstradan 200.000$ indirim olanağı sağlamaktadır.
4-Vergi Reformunun Kamu Açıklarını Artıracağı Herkes Tarafından Kabul Edilmektedir
Seçim kampanyası sürecinde Trump, vergi indirimlerinin geliri nötralize edecek bir yönteme sahip olacağını vadetmiştir. Söz konusu düşünceye göre, vergi oranlarında meydana gelen azalış sonucunda ortaya çıkacak olan gelir kaybı, ekonominin genişlemesiyle birlikte kaybedilen geliri telafi edecek düzeyde geliri artıracaktır. Çoğu politikacı bu düşünceyi savunurken, bazı bağımsız uzmanlar bu konuda oldukça şüpheciler. Buna göre söz konusu düşünce doğru olsa bile kamu borcu gelecek on yıl içinde yaklaşık olarak 1 trilyon dolar artacaktır.
5-Vergi Reformunun İyi Olup Olmadığı, Ekonominin Nasıl Tepki Verdiğine Bağlıdır
Tax Foundation tarafından yapılan bir analize göre, gerçekleşen vergi indiriminin gelecek on yıl içinde ABD’de bir milyonun üzerinde yeni iş olanağı sağlayacağını öngörmektedir. Diğer yandan ekonomistler, bahse konu iyileşmenin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği yönünde görüş birliğine varmış değil. Burada önemli etken, faiz oranının, finansal krizden bu yana borç stoğunun tarihi seviyelerde devam etmesine rağmen, oldukça düşük bir düzeyde devam etmesidir. Bu nedenle çoğu ekonomist, şuan 14 Trilyon dolar düzeyinde olan kamu borcuna, ilave yapılacak borçlanmanın, yatırımcıları ABD kâğıtlarından soğutacağını düşünmektedir. Sonuç olarak daha yüksek faiz oranları, borçlanma maliyetini herkes için artıracaktır.
Ian Salisbury
http://time.com/money/5041028/senate-gop-tax-plan/
Not: Time Dergisinden Çeviri