Son Dönemlerde Alınan Vergi Yargısı Kararları – IV
Ali ÇAKMAKCI
Yeminli Mali Müşavir, Bağımsız Denetçi
E. Hesap Uzmanı
[email protected]
“Kanunlar, Büyük Sineklerin Geçtiği Ve Küçüklerinin Yakalandığı Örümcek Ağlarıdır.”
Honoré de Balzac
Son Dönemlerde Alınan Vergi Yargısı Kararları – I
Son Dönemlerde Alınan Vergi Yargısı Kararları – II
Son Dönemlerde Alınan Vergi Yargısı Kararları – III
I-Giriş
Vergi, çok basit ve yalın haliyle devletin ve/ya da devletten vergilendirme yetkisi alan diğer kamu idarelerinin kamu harcamalarını karşılamak amacıyla kanuna dayanarak ve usûlüne uygun olarak, gerçek ve tüzel kişilerden, hukukî cebir altında, karşılıksız olarak ve geri vermemek üzere aldıkları paralar olarak kamu maliyesi içinde ifade edilen bir terminolojidir.
Devlet ya da daha genel anlamda idare ile kişiler arasında vergilendirmeden doğan ilişkilere “vergi hukuku ilişkisi” denilmekte, İdare ile mükellef arasında ortaya çıkan uyuşmazlıklar geneli itibariyle verginin tarh ve/ya da tahsil edilmesi aşamalarında yapılan işlemler ile ceza kesme işlemlerinden kaynaklanmaktadır.
Tarh aşamasına ilişkin uyuşmazlıklar, vergi tarhı ve/ya da ceza kesme işlemlerinde ortaya çıkan hesap ve/ya da vergilendirme hataları ile bu işlemlerin ilgiliye tebliği gibi hususlarda; tahsil aşamasına ilişkin uyuşmazlıklar ise, teminat istenmesi, tahakkuka ve/ya da ihtiyatî tahakkuka dayanan ihtiyatî haciz uygulanması, ödeme emri, haciz ve malların paraya çevrilmesi, tecil ve terkin taleplerinin reddi konularında ortaya çıkmaktadır
Vergi hukuku mükellef ile idarenin sorunlarının oldukça fazla yaşandığı kamu hukuku alanlarından biri olarak mütalaa edilmektedir. Gerçekten de özellikle İdare tarafından yapılan gerek usul, gerekse maddi vergi hataları mükellefleri yargı sürecine sürüklemektedir.
Mükellefler açısından bu hukuki sorunların özellikle usul kanununda önemli çözüm safhaları sunulsa da, çoğu zaman bu çözüm yolları yeterli ve sağlıklı sonuçlar doğurmamaktadır. Kanun düzenlemeleri, mükelleflere önemli haklar sunmakla beraber önemli düzeyde ağır yükümlülükler de getirmektedir. Özellikle bu yükümlülüklerin ihlali ise vergi ihtilafı yaratmaktadır.
Vergi Yargısı vergi uyuşmazlıklarını çözmek, çözümlemek, mükellef ile devlet arasındaki çıkar dengesini kamu yararına uygun şekilde kurmak, vergi yönetimini denetlemek ve içtihat yaratmak, hukuki güvenliğin teminatı olmak gibi temel bazı misyonları üstlenmektedir. Her ne kadar bazı eleştirileri bünyesinde taşısa da, hukuk devletinin temel ilkeleri kapsamında “mükellef hakları” ciddi şekilde adı geçen yargı alanında önemli sonuçlara vaka kararlara gebe kalmaktadır.
Vergi davalarının konusunu çoğu zaman İdare tarafından yapılan işlemler oluşturmakla birlikte bu işlemlerin “Kesin Ve Yürütülmesi Zorunlu” bir işlem mahiyetinde olması özel önem taşımaktadır. Bir diğer ifadeyle, yapılan bir işlemin dava konusu edilebilmesi için “icrai” nitelikte olması gerekir. İdarenin kendi iç işleyişine ilişkin “hazırlayıcı işlemler” dava konusu edilmez.
Beyan üzerine tarh edilen vergilere karşı dava açılamaz, ancak beyannameye ihtirazı kayıt koyarak dava hakkı saklı tutulabilir.
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu (VUK)’nun beşinci kitabı ‘Vergi Davaları’ başlığını taşımakta olup, 377’nci maddesi uyarınca mükellefler ve kendilerine vergi cezası kesilenler, haklarında idarece tarh edilen vergiler ve kesilen cezalara karşı 2576 sayılı ‘Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un 6’ncı maddesinde yer alan uyuşmazlıkları çözümlemekle görevli vergi mahkemelerinde dava açabilmektedirler. Ayrıca, vergi dairesi tadilat ve takdir komisyonlarınca tahmin ve takdir olunan matrahlara karşı da vergi mahkemelerinde dava açılabilmektedir.
Aşağıdaki çalışmada yüzlerce yargı kararları tarafımızca incelenmiş ve belli bir detay bazında sizlere herhangi bir değerlendirme yapmaksızın sunulmaktadır. Yargı kararlarına konu işlem, eylem veya konuları incelerken ve değerlendirirken, bu vakalara ilişkin “olayların olduğu döneme ilişkin yasal mevzuatı” özel olarak dikkate almanızı önemle önermekteyiz.
Keza, yargı kararlarına konu işlem, eylem veya hukuki olguları sorgularken olayların koşullarını da “somut olay bazında” değerlendirmeniz gerekmektedir.
Yargı kararları, sizlere yargı içtihatlarının nasıl geliştiğini gösterdiği gibi, savunma mekanizmaları ve haklarımız hakkında belli referans noktaları sağlamakta; karar almakta karşılaşılabilecek olası riskleri ve sonuçlarını göstermektedir.
Daha önce “Son Dönemlerde Alınan Vergi Yargısı Kararları I, II ve III” başlıklı makalenin devamı niteliğindeki çalışma aşağıda sizlere iletilmektedir:
II-Son Dönemlerde Alınmış Yargı Kararları
31-VDDK,
Esas No: 2011/40
Karar No: 2011/594
Başvuru Süresi Ve Merci Gösterilmeyen İdari Davaya Konu İşlemler Yok Hükmündedir.
- Başvuru Süresi Ve Merci Gösterilmeyen İdari Davaya Konu İşlemler Hukuken Sakat Doğmuştur.
- İtiraza İlişkin Sürenin Başlaması İmkan Dahilinde Olmadığından Dava Açma Hakları Kaybolmayacaktır.
- Bireyin Hak Arama Hürriyetine Sınırlama Getirilemez.
32-Danıştay 3. Daire,
Esas No: 2009/445
Kanun No: 2011/7534
Kiralanan Binek Otoların KDV leri Gider Veya Maliyet Yazılması Mümkündür.
- Kiralama Faaliyetinde Kullanılmayan Taşıtların KDV Lerinin Gider Ya Da Maliyet Yazılması Yönünde Seçimlik Hak Bulunmaktadır.
- Kiralama Faaliyetinde Kullanılan Araçların İse MTV Si Gider Yazılabilir.
- Vergi Mahkemesi Kararı Onanmıştır.
33-Danıştay 4. Dairesi,
Esas No: 2008/6079,
Karar No: 2011/7112
Mirasçılara Hisseleri Oranında İhbarname Düzenlenmesi Gerekmektedir.
- VUK 12. Maddeye Göre Ölüm Halinde Mükellefin Ödevleri Mirası Reddetmemiş Kanuni Ve Mahsup Mirasçılara Geçecektir.
- Mirasçılardan Her Biri Ölünün Vergi Borçlarından Miras Hisseleri Oranında Sorumlu Olacaklarından Her Bir Mirasçı Adına Hissesi Oranında İhbarname Düzenlenmesi Gerekmektedir.
- İstanbul 9. Vergi Mahkemesi Kararı Onanmıştır.
34-Danıştay 3. Dairesi,
Esas No: 2013/4907,
Karar No: 2014/867
Hakkında 4 Adet Mükelleften Sahte Belge Kullandığı İddiasıyla Vergi Tekniği Raporu Düzenlenen Mükellefin Defter Ve Belgeleri Mahkeme Aşamasında İbraz Etmesi Nedeniyle Vergi Tekniği Raporundaki İddialar İncelenmeksizin Karar Verilmesi Hukuka Aykırıdır.
- Mükellef Mücbir Sebep Olmaksızın Defter Ve Belge İbrazında Bulunmamıştır.
- Konya Vergi Mahkemesi Herhangi Bir Mücbir Sebep Olmaksızın Defter Belge İbrazı Yapılmaması Nedeniyle Özel Usulsüzlük Ve 3 Kat Vergi Zıyaı Cezasını Onamıştır.
- Davacının KDV İndirimleri Red Olmuştur.
- Mükellef Hakkında VTR İle 4 Ayrı Mükelleften Sahte Belge Kullandığı İddiası Vardır.
- Danıştay İbraz Edilen Defter Ve Belgeler Üzerinde İnceleme Yetkisi Olduğu Ve İddia Olunan 4 Mükellefler İle İlgili İddialar İncelenmeksizin Karar Verilmesi Hukuka Aykırıdır.
- Vergi Mahkemesi Kararı Bozulmuştur.
35-Danıştay 4. Dairesi,
Esas No: 2013/3222,
Karar No: 2014/5621
Zamanaşımını Durdurmak Amacıyla Takdir Komisyonuna Sevk Edilen İnceleme Sonucunda Düzenlenen Cezalı Tarhiyatın Reddi Gerekmektedir.
- Takdire Done Olmak Üzere Ve İnceleme Yetkisi Olanların İnceleme Raporlarının Takdir Komisyonunca Done Olarak Kullanılmasında Yasal Engel Olmamakla Birlikte, Bu Usulün VUK 114. Maddesinde Tarhiyatın Vergi Alacağının Doğduğu Takvim Yılından İtibaren 5 Yıl İçinde Yapılmasını Zorunlu Kılan Zamanaşımını Aşmak Amacıyla Kullanılması Kanuni İdare İlkesine Ve Hukuk Güvenliği İlkesine Aykırıdır.
- Takdire Sevk Esnasında Resen Tarh Nedeninin Belirtilmemesi Ve İncelemenin Vergi Denetmenince Yapılması Takdir Komisyonunca Herhangi Bir İnceleme Yapılmaması Karşısında Takdire Sevk İle Zamanaşımının Durduğunun Kabulüne Olanak Yoktur.
- İhbarname Zamanaşımı Dolduktan Sonra Tebliğ Edildiğinden Vergi Mahkemesi Kararından Hukuka Uyarlılık Yoktur.
36-VDDK,
Esas No: 2015/285
Karar No: 2015/280
Vergisi Ödenmemiş Veya Eksik Ödenmiş Olarak Yurda Sokulan Eşyaların KDV’leri Hakkında Gümrük Kanununa Göre İşlem Yapılması Gerekli İken, Asla Bağlı Vergi Zıyaı Cezalarında İse Gümrük İdaresinin Yetkisi Bulunmamaktadır.
- Olay Yatırım Teşvik Belgesine Bağlanmış Bir Yatırıma İlişkin Eşyanın Yurda Girişinde Ceza Düzenleme Yetkisinin Kimde Olduğuna Dair Açılmıştır.
- İstanbul 6. Vergi Mahkemesi Vergi Cezalarında Gümrük Kanununun Geçersiz Olduğunu,
- Danıştay 7. Dairesi İse Vergiyi Tarh Tahakkuk Tahsil Yetkisinin İdarede Olması Nedeniyle Ve İşlemin Açıkça Bir İthalata Dayanması Nedeniyle Yetki Unsuru Nedeniyle Cezanın İptali Mümkün Değildir.
- Danıştay Kararına Karşı, Vergi Mahkemesi Israr Etmiş Olup, VDDK Israr Kararı Uygun Bulunmuştur.
37-Danıştay 4. Dairesi,
Esas No: 2014/4451,
Karar No: 2016/2209
Tekerrür Uygulaması İçin İkinci Fiilin Birinci Fiile İlişkin Cezanın Kesinleşmesinden Sonra Gerçekleşmesi Gerekmektedir.
- İkrazatcılık Yaptığı İddia Edilen Mükellefe 2008/1,3,7,9. Dönemler İçin Matrah Farkı Üzerinden Vergi Zıyaı İçeren Tarhiyat Çıkartılmış Ve E Beyan Verilmediği Gerekçesi İle Özel Usulsüzlük Cezası Kesilmiştir.
- Davacı 2003 Ve 2006 Yıllarında Uzlaşma İle Vergi Zıyaı İçeren Yaptırımlara Tabi Olmuş Ve Bu Nedenle De Tekerrür Hükümlerine Tabi Tutulmuştur.
- Bölge İdare Mahkemesi Tekerrür Hükmü Yönünden Cezanın Kaldırılması Kararı Vermiş, Danıştay Tarafından İse Denizli Vergi Mahkemesi Kararının Kamu Yararına Bozulması İstenmektedir.
- VUK 336: Vergi Ziyaına Sebebiyet Vermekten Veya Usulsüzlükten Dolayı Ceza Kesilen Ve Cezası Kesinleşenlere, Cezanın Kesinleştiği Tarihi Takip Eden Yılın Başından Başlamak Üzere Vergi Ziyaında Beş, Usulsüzlükte İki Yıl İçinde Tekrar Ceza Kesilmesi Durumunda, Vergi Ziyaı Cezası Yüzde Elli, Usulsüzlük Cezası Yüzde Yirmibeş Oranında Artırılmak Suretiyle Uygulanır.
- Anayasa Mahkemesi, 20.05.2010 Tarihli Kararı İle Tekerrür Uygulaması İçin Fiili Nedeniyle Islah Olmayan Faile Daha Ağır Bir Ceza Uygulanması İçin Fiilin Birden Çok Kez İşlenmesinin Yetersiz Olduğu, İkinci Kez Bulunulan Eylemle Belirli Bir Kesinlik İçinde Fail İçin Hangi Eyleme Hangi Cezanın Uygulanacağının Açık Olarak Ortaya Konması Gerektiği Ve Bireyler Tarafından Bunun Kesinlik İçinde Bilinmesi Gerektiği;
- Hukuka Aykırı Eylemden Dolayı Daha Önce Hakkında Ceza Uygulanmamış Failin Fiili İçin Daha Sonraki Tarihte Aldığı Ceza Nedeniyle Tekerrür Hükümleri Uygulanması Hukuk Devleti İlkesine Uygun Değildir.
- Dolayısıyla, Tekerrür Hükmü İçin İlk Eylemin Kesinleşmesinden Sonraki Bir Tarihte İkinci Fiili İşlemesi Gerekmektedir.
- Tekrarlanma, Bir Fiil Nedeniyle Suç İşleyen Kişinin Hüküm Giymesinden Sonra Tekrar Belli Bir Süre İçinde Suç İşlemesi Anlamına Gelmekte Ve Tekerrür Hükmü Caydırıcılığı Temsil Etmektedir.
- Tekerrür İçin Önceki Tarihte İşlenen Fiil Nedeniyle Ceza Kesilmiş Olması Ve Cezayı Takip Eden Takip Eden Yıl Başından İtibaren Madde De Belirtilen Süreler İçinde Tekrar Aynı Cezayı Gerektiren Fiilin Tekrar İşlenmesi Anlamına Gelmektedir.
- Bu Durumda, Tekerrür İçin Ceza Değil, Fiil Esas Alınmalı Ve İkinci Fiil Birinci Cezasının Kesinleşmesinden Sonra İşlenmiş Olmalıdır.
- Madde De Geçen “Yılı İçinde Tekrar Ceza Kesilmesi” Durumunu Ceza Kesilmesini Gerektiren Fiilin Tekrar Edilmesi Anlamında Değerlendirmek Gerekmektedir.
- Tekerrür Hükmünün İlk Cezanın Kesinleşmesinden Önce İşlenen Fiileler Nedeniyle Uygulanması Mümkün Değildir.
- Bölge İdare Mahkemesi Kararı Kanun Yararına Bozulmuştur.
38- VDDK,
Esas No: 2016/202
Karar No: 2016/199
- İdarenin, “Onbeş Gün İçinde İlgili Belgelerin Gerçekliğini İspat Etmesi Ya Da Sahte Veya Yanıltıcı Belgeleri, Bildirim Tarihinden İtibaren Onbeş Gün İçinde İndirim Hesaplarından Çıkararak Beyanlarını Düzeltmesi Gerektiğine, Aksi Halde Özel Esaslara Tabi Tutulacağına” İlişkin Duyurusunun Mükellef Hakkında Tesis Edilmiş Bir İşlem Sayılmayacağı,
- Dolayısıyla Davanın Açılmasına Davalı İdarenin Sebebiyet Verdiğinden Söz Edilemeyeceğinden, Vergi Mahkemesince, Yargılama Giderlerinin Davalı İdare Üzerine Bırakılması Ve Davalı İdare Vekili Lehine Vekalet Ücretine Hükmedilmemesinin Hukuka Uygun Olmadığına Karar Verilmiştir.
- Hakkında Vergi Tekniği Raporu Düzenlenmiş Bulunan (…) Ltd. Şti.’Ne Ait Sahte Ve/Veya Muhteviyatı İtibarıyla Yanıltıcı Belge Kullandığı Belirtilen Davacıya, KDV Genel Uygulama Tebliği Uyarınca Özel Esaslar Kapsamına Alınmasına Neden Olan Belgeleri, Bildirimden İtibaren (15) Gün İçerisinde İndirim Hesaplarından Çıkarıp, Beyanlarını Düzeltmesi Veya Belgelerin Gerçekliği Ve Doğruluğunun İspat Edilmesi Gerektiği, Aksi Halde Özel Esaslar Düzenlemesine Tabi Tutulup, Dönem Matrahlarının Re’sen Takdir Edileceği Yönündeki İşlem İçin Dava Açılmıştır.
- Mahkeme “… KDV Genel Uygulama Tebliği Uyarınca; Özel Esaslar Kapsamına Alınmanıza Neden Olan Sahte Veya Muhteviyatı İtibarıyla Yanıltıcı Belgeleri …” İfadesi De Yer Aldığından Ve Bu İfadeden Dolayı Dava Açılmasına İdarece Sebebiyet Verildiğinden Yargılama Giderlerinin Davalı İdareden Alınarak Davacıya Verilmesi Gerektiği Gerekçesiyle Davayı İncelenmeksizin Reddetmiş; Yargılama Giderlerinin İse Davalı İdareden Alınarak Davacıya Verilmesine Hükmetmiştir.
- Danıştay 3. Dairesi Dava Dilekçesinin Mahkeme Kayıtlarına Girdiği 09.09.2014 Tarihi İtibarıyla Davacı Hakkında Tesis Edilmiş Bir İşlem Bulunmadığı Ve Bu Durumda, Davanın Açılmasına Davalı İdarenin Yol Açtığından Söz Edilemeyeceğine Karar Vermiştir.
- Vergi Mahkemesi, “… KDV Genel Uygulama Tebliği Uyarınca; Özel Esaslar Kapsamına Alınmanıza Neden Olan Sahte Veya Muhteviyatı İtibarıyla Yanıltıcı Belgeleri …” İfadesinin De Yer Aldığı Hususu, İşlemin Zorlayıcı Bir Nitelik Taşıdığı Ve Yaptırım İçerdiği Hususlarıyla Birlikte Değerlendirildiğinde, Davacıyı Yanıltıcı Nitelikteki Bu İfadeden Dolayı, Dava Açılmasına İdarece Sebebiyet Verildiği, Bu Nedenle, Yargılama Giderlerinin Davalı İdareden Alınarak Davacıya Verilmesi Ve Davalı İdare Vekili Lehine Vekalet Ücretine Hükmedilmemesi Gerektiği Gerekçesiyle İlk Kararının Bozulan Hüküm Fıkrasında Israr Etmiştir.
- Danıştay Üçüncü Dairesinin Kararı Onanmıştır.
39- VDDK
Esas No: 2017/145
Karar No: 2017/227
Sebebi Açıkça Ortaya Konulmadan Vergi Tekniği Raporuna İstinaden Vergi Matrahının Resen Taktiri Yoluna Gidilemez.
- Vergi Mahkemesi; 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B, 30, 31, 74, 75 Ve 134. Maddesi Hükümlerine Yer Verdikten Sonra, Sahte Veya Muhteviyatı İtibarıyla Yanıltıcı Belge Kullandığı Hususunda Vergi İncelemesi Yapma Yetkisi Bulunan Takdir Komisyonunca; Davacının Yasal Defter Ve Belgeleri İncelenmeden, (KU) Hakkında Düzenlenen Vergi Tekniği Raporu Doğrudan Dikkate Alınmak Suretiyle Matrah Takdir Edildiği,
- Fatura İçeriği Emtianın, Davacının Faaliyet Konusuyla İlgili Olup Olmadığı, Gerçekte İşletmeye Girip Girmediği, Ödemelerin Ne Şekilde Yapıldığı Ve Bu Hususlara Yönelik Davacı Beyanları Hakkında Araştırma Yapılmadığı Gibi Gerek Davalı İdarece Gerekse Takdir Komisyonunca Açık Ve Net Bir Tespit Ortaya Konulamadığı Gerekçesiyle, Vergilendirmeyi Kaldırmıştır.
- Danıştay 3. Dairesi Takdir Komisyonu Kararı Uyarınca Tarhiyat Yapıldığı, Re’sen Takdiri Gerektiren Sebepler Bulunmadıkça Dönem Matrahının Re’sen Belirlenmesi Yoluna Gidilemeyeceğinden, Söz Konusu Faturaların Gerçek Bir Mal Teslimi Veya Hizmet İfasına Dayanıp Dayanmadığı Hususu Değerlendirilerek, Buna Göre Re’sen Tarh Nedeninin Var Olup Olmadığı Ortaya Konulmadan Davayı, Yazılı Gerekçeyle Sonuçlandıran Vergi Mahkemesi Kararında Hukuka Uygunluk Görülmediği Gerekçesiyle Vergi Mahkemesi Kararını Bozmuştur.
- VDDK Tarafından Vergi Mahkemesinin Israr Kararı Bozulmuştur.
40- Danıştay 9. Dairesi
Esas No: 2013/8535
Karar No: 2016/1137
- Davacı Adına 2007 Yılına İlişkin Yasal Defter Ve Belgelerini İncelemeye İbraz Etmediğinden Bahisle Düzenlenen Vergi İnceleme Raporuna Dayanılarak 2007/Ocak-Aralık Dönemleri İçin Re’sen Tarh Edilen Katma Değer Vergisi İle Tekerrür Nedeniyle Artırılarak Kesilen Vergi Ziyaı Cezasının Kaldırılması İstemiyle Açılan Davayı; Bir Katı Aşan Vergi Ziyaı Cezası Yönünden Kabul Eden, Diğer Kısımlar Yönünden Reddeden Vergi Mahkemesinin Kararının; Dilekçelerde İleri Sürülen Sebeplerle Bozulması İstenilmektedir.
- Danıştay, Olayda, Defter Ve Belgelerin İncelemeye İbraz Edilmemesi Nedeniyle Re’sen Takdire Gidilmesi Yerinde İse De, Davacı Tarafından, Defter Ve Belgelerin İncelenmek Üzere Hazır Olduğu, İstenmesi Halinde İbraz Edilebileceği Hususu Dava Ve Temyiz Dilekçelerinde İleri Sürüldüğünden, Yukarıda Sözü Edilen Re’sen Araştırma İlkesi Uyarınca Vergi Mahkemesince Yükümlünün Defter Ve Belgelerinin İstenilmesi,
- İbraz Edilecek Olan Defter Ve Belgelerden Vergi Dairesinin De Haberdar Edilmek Suretiyle Söz Konusu Belgelerin Gerçekten Alış Yaptığı Emtialara Ait Faturalar Olup Olmadığının Araştırılması Ve Gerçek Alış Faturaları Gözönüne Alınarak Ödenecek Verginin Tespiti İçin Bu Defter Ve Faturalar Üzerinde Gerekirse Bilirkişi İncelemesi De Yaptırılmak Suretiyle Ortaya Çıkacak Sonuca Göre Uyuşmazlık Hakkında Yeniden Bir Karar Verilmesi Gerekmektedir.
41- Danıştay 4. Dairesi
Esas No: 2006/286
Karar No: 2007/913
Bilanço Esasına Göre Defter Tutma Yerine İşletme Defteri Tutulması Nedeniyle Takdir Komisyonuna Gidilmesi Sonucu Matrahı Aynen Kabul Eden Komisyon Kararı Üzerine, Katma Değer Vergisi (KDV) İndirimlerinin Reddedilmesi Yoluyla Tarhiyat Yapılamaz.
- Vergi Mahkemesi, 1999 Yılı Hasılatı Nedeniyle Davacının 01.01.2001 Tarihinden İtibaren Bilanço Esasına Göre Defter Tutması Gerekirken İşletme Hesabı Esasına Göre Defter Tutması Nedeniyle Dönem Matrahının Tespiti İçin Takdir Komisyonuna Sevkedildiği, Takdir Komisyonunca Matrah Artırıcı Bir Delil Bulunmadığı Belirtilerek Beyan Edilen Matrahın Aynen Kabul Edildiği,
- Davalı İdarece, Alışlara Ait Vesikaların Yasada Belirtilen Esaslara Uygun Defterlere Kaydedilmediğinden İndirimlerin Reddi Suretiyle Tarhiyat Yapıldığı,
- Re’sen Takdir Nedeni Bulunmakla Birlikte Takdir Komisyonunca Da Mükellefin Beyanı Aynen Kabul Edildiğinden Ve Defter Kayıtlarının Gerçeği Yansıtmadığı Yolunda Bir Somut Tespit Yapılmadan, İndirimlerin Kabul Edilmemesi Suretiyle Yapılan Tarhiyatta Hukuka Uyarlık Bulunmadığı Gerekçesiyle Tarhiyatın Kaldırılmasına Karar Vermiştir.
- Danıştay Davalı İdarenin Temyiz Talebini Reddetmiştir.
42- VDDK
Esas No: 2010/707
Karar No: 2012/618
- Olayda; Temyize Konu Karara Dayanak Alınan Defter Ve Belgelerin, Davacıya Usulüne Uygun Olarak Tebliğ Edilen Yazı İle İbraz Edilmesi İstenilmiş Olmasına Rağmen, İnceleme Elemanına İbraz Edilmediği Sabittir.
- Davacı, İbraz Etmeme Keyfiyetine Gerekçe Olarak, Hiçbir Neden Göstermediği Gibi Sadece Şifahi Olarak Evrak, Belgeler İle Mal Alış Ve Satış Faturalarını İnceleme Elemanına Götürdüklerini Ancak, Gerek Olmadığı İfade Edilerek Alınmadığını İleri Sürmektedir.
- Defter Ve Belgelerin Muhafaza Biçim Ve Süreleri İle İbraz Yükümlülüğünü Düzenleyen Yasal Hükümler Karşısında, İleri Sürülen Bu Hususların Haklı Mazeret Olarak Kabulü Mümkün Değildir.
- Dolayısıyla, Hiçbir Mücbir Sebep Bulunmaksızın Defter Ve Belgelerini İncelemeye İbraz Etmeyen Davacının Daha Sonra Dava Aşamasında Bunları Mahkemeye İbraz Edebileceği Yönündeki İstemi Vergi İncelemesinden Amaçlanan Sonuçların Ortadan Kaldırılmasına Sebebiyet Verebileceğinden Ve Katma Değer Vergisi Kanunu İle Getirilen Esaslara Uygun Olmadığından, Ara Kararı İle Defter Ve Belgelerin Mahkemeye İbrazının İstenmesi Ve Bu Defter Ve Belgeler Üzerinde Bilirkişi İncelemesi Yaptırılarak Karar Verilmesi Hukuka Uygun Görülmemiştir.
43- Danıştay 3. Dairesi
Esas No: 2013/117
Karar No: 2015/3744
Borçlu Şirket Adına Düzenlenen Ve İlk Vergi Ve Ceza İhbarnamelerinin Şirket Müdürüne Tebliğ Edildiği Adres Bilinen Adres Kapsamında Sayılacağından, Vergi Borçlusu Şirkete Ait (2) No.Lu İhbarnamelerin Söz Konusu Adreste Tebliğine Çalışılmadan Şirketin Ticaret Siciline Kayıtlı Adresinde Tebliğ Edilememesi Neden Gösterilerek İlan Yoluyla Tebliğinde Hukuka Uygunluk Bulunmadığı Hk.
- Danıştay Üçüncü Dairesince Verilen Bozma Kararına Uyan Vergi Mahkemesi Kararıyla;
- Borçlu Şirket Adına Düzenlenen Ve İlk Vergi Ve Ceza İhbarnamelerinin Şirket Müdürüne Tebliğ Edildiği Adres Davalı İdarenin Bilgisi Dahilinde Olup, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 101. Maddesi Uyarınca Şirketin Kanuni Temsilcisinin Adresi Bilinen Adres Kapsamında Sayılacağından,
- Vergi Borçlusu Şirkete Ait (2) No.Lu İhbarnamelerin Söz Konusu Adreste Tebliğine Çalışılmadan Şirketin Ticaret Siciline Kayıtlı Adresinde Tebliğ Edilememesi Neden Gösterilerek İlan Yoluyla Tebliğinde Hukuka Uygunluk Bulunmadığı,
- Bu Durumda Usulüne Uygun Kesinleşmeyen Vergi Ve Cezaların Tahsili Amacıyla Düzenlenen Ödeme Emirlerinin De Hukuka Aykırı Olduğu Gerekçesiyle Ödeme Emirlerini İptal Etmiştir.
- Mahkeme Kararlarının Danıştay Tarafından Bozulması Halinde, Mahkemelerce Bozmaya İlişkin Kararlar Üzerine Yeniden Verilen Kararlara Karşı Yapılan Temyiz Başvurularının, Bozma Kararındaki Esaslara Uyulup Uyulmadığı Yönünden İncelenebileceği, Temyiz İstemine Konu Yapılan Kararın Danıştay Üçüncü Dairesinin 09.04.2012 Gün Ve E. 2010/6347, K. 2012/1146 Sayılı Kararındaki Esaslar Doğrultusunda Verildiği Anlaşıldığından, Temyiz Dilekçesinde İleri Sürülen Sebepler Sözü Edilen Kararın Bozulmasını Gerektirecek Nitelikte Görülmemiştir.