Finansal Türevler ve Risk Yönetimi
Deniz ÇEVİK
Gelir Uzman Yardımcısı
[email protected]
Finansal piyasalar temelde fon açığı bulanan ile fon fazlası bulanan aktörlerin karşı karşıya geldiği ve fon transferinin gerçekleştiği piyasalardır. Finansal piyasalar reel ekonomi için gerekli olan fonları bir araya toplayarak yatırıma dönüşmesini sağlamaktadır. Bu yönüyle finansal piyasaların, ekonomik büyüme ve kalkınma için gelişmesi son derece önemlidir.
1970’li yıllardan itibaren artmaya başlayan liberalizasyonla birlikte ulusal ve uluslararası piyasalarda radikal gelişmeler gözlenmiştir. Ekonomilerdeki liberalizasyon süreci ile birlikte başlayan bu değişim, deregülasyon, menkul kıymetleştirme, piyasalar arası entegrasyon ve bunların sonucu olarak küreselleşme süreci ile birlikte dünya ekonomilerine yön vermektedir.
Finansal devrim olarak adlandırılabilecek olan bu süreç, finansal piyasalarda rekabeti, etkinliği ve performansı artırırken, bu piyasalardaki riskte büyük ölçüde artmıştır.
Finansal piyasalarda yaşanan gelişmeler sonucu piyasalar derinleşerek gelişmiştir. Bu gelişme ve büyümenin yanında risklerde artmaya başlamış, artan riskler finansal piyasalarda riskin taraflar arasında eşit bir şekilde dağıtmaya veya minimum seviyelere indirmek üzere yeni türev araçlar ortaya çıkmasını sağlamıştır. Finansal piyasaları çeşitli sınıflamaya tabi tutmak mümkündür. Bu sınıflandırmalar, piyasaların işlem türüne göre spot piyasalar ve vadeli ürünler piyasası (ya da türev piyasalar) olarak tanımlanmasıdır. Spot piyasalarda ödeme ürün teslimatı sırasında ya da teslim + 2 iş günü içinde gerçekleştirilir. Örneğin hisse senedi satın alındığında piyasa bedeli ödenir ve hisse teslim alınır. Vadeli piyasalarda ise teslimat ilerideki bir tarihte ve belirli bir şart altında gerçekleşir. Vadeli piyasalarda teslimin ilerideki bir tarihte gerçekleşecek olması risklerin daha fazla olmasına yol açacaktır. Örneğin ihracatçı bir firma ileri vadeli bir alacağı için kur endişesi yaşayabilmektedir. Çünkü bugünden ileri bir tarihte kurun yükselmesinin yanında düşme riski de bulunmaktadır.
Mevcut riskleri minimuma indirmek ve aktörler arasında eşit bir şekilde dağıtılması için spot piyasalarda yer alan ürünlerden türetilerek yeni türev varlıklar piyasaya çıkmıştır. Türev varlıklar; forward, futures, opsiyon, swap, ve benzeri araçlar piyasaların yarattığı dalgalanmalara karşı ve spot piyasaların yetersiz kalmasıyla yeni arayışların başlaması sonucu ortaya çıkmışlardır. Bu nedenlerin yanında finansal piyasalarda işlem yapanların kendilerini güvence altına almak istemeleri ve piyasalarda istikrar sağlanmasını temin etme arayışları da son derece etkili olmuştur.
Türev araçlar, finansal piyasaların gelişmişlik düzeyini artırarak ekonomide kaynakların daha etkin kullanımına katkıda bulunmaktadır. Bunun yanında piyasaların uluslararası piyasalar arasında yer almasını sağlayarak diğer büyük uluslararası piyasalara entegre olmasını sağlamaktadır.
Türev ürünlerin türetildiği finansal varlıklara dayanak varlık (underlying asset) denilmektedir. Türev ürünlerin performansı dayanak varlığın sözleşme boyunca alacağı değere bağlıdır. Bu piyasalarda ödemeler sözleşmeye bağlı olarak ilerideki bir vadede ve bazı şartlara bağlı olarak gerçekleşir. Vadeli işlemlerin forward, futures, swap) ortak özelliği, ilerideki bir tarihte teslimatı yapılmak üzere herhangi bir malın veya finansal aracın, bugünden alım satımının yapılmasıdır. Opsiyon sözleşmeleri ise sözleşmede belirlenmiş olan hakkın sözleşme alıcısının isteğine bağlı olarak kullanılmasına olanak tanımaktadır.
Şimdi bu türev araçları daha detaylı görelim.
Forward (Alivre) Sözleşme
Satıcının belli bir ürünü ileri bir tarihte bugünden anlaşılan bir fiyat üzerinden alıcıya teslim etmelerini öngören sözleşmelerdir. Forward sözleşmelerinde satıcı taraf, dayanak varlığı ileri bir tarihte önceden belirlenen şartlarda teslim edecektir. Alıcı ise, vadede ücreti ödeyerek dayanak varlığı satın alacaktır. Sözleşmenin şartları alıcı ve satıcı tarafından karşılıklı belirlenmektedir. Genellikle tezgah-üstü (organize olmayan) piyasalarda iki finansal kurum ya da bir finansal kurum ile müşterisi arasında işlem gören forward sözleşmelerinde bir karşı taraf riski daima söz konusudur. Taraflardan birinin sözleşmeye uymama riski bulunduğundan bu tarz anlaşmaları genellikle büyük ve kurumsal firmalar yapmaktadır. Bu şekilde riskleri minimize etmeye çalışılsa da teknik olarak risk daima mevcuttur.
Forward anlaşmaları teknik olarak futures sözleşmelerine benzese de aralarında önemli farklılıklar vardır.
Futures Sözleşme
Futures sözleşmeleri mutlaka organize bir piyasada işlem görmesi ve standart sözleşmeler olarak hazırlanması gerekmektedir. Sözleşmede yer alan tarafların birbirlerini tanımaması ve borsanın her iki tarafın da haklarını koruyacağına dair bir garanti vermesi gibi bir takım temel özellikler bakımından forward sözleşmelerinden ayrıldığını söylemek mümkündür.
Bilindiği üzere forward sözleşmelerinde taraflardan birinin sözleşmeye uymama riski bulunurken futures sözleşmelerinden kullanılan teminat hesaplarıyla bu risk ortadan kaldırılmıştır. Futures sözleşmelerinde yer alan bu yapısal mekanizma sayesinde mevcut riskler ortadan kaldırılmıştır. Organize piyasalarda alıcı ve satıcının hesapları borsa yönetimi tarafından takip edilmektedir. Borsa yönetimi tarafından başlangıç teminatları belirlenmekte bu şekilde işlem sırasında sorun çıkması engellenmektedir. Bireysel yatırımcılar futures sözleşmelerinin bu yapısından faydalanarak yatırımlarının karşılığını temerrüte düşmeden alabilmektedirler. Forward sözleşmelerinden ayıran diğer bir fark ise futures da taraflar vadeyi beklemeden sözleşme haklarını kullanabilmektedir. Forward da genelde vade beklenmektedir.
Bu garantilerin sağlanması noktasında organize piyasalarda yer alan Takas Kurumu’na çok büyük sorumluluk düşmektedir.
Takas Kurumu: Riskin transfer ödemesindeki temel yapı taşlarından biridir. Takas kurumu borsada alıcı karşısında satıcı, satıcı karşısında alıcı konumuna geçerek piyasa katılımcılarının hak ve yükümlülüklerini teminat altına almaktadır. Geçekleşen işlemler sonucu oluşan ödeme ve teslimat yükümlülüklerinin zamanında yapılmasında ve risklerin takibini sağlamakla görevlidir.
Swap Sözleşmeleri
Swap (takas), iki tarafın belirli tarihlerde gerçekleşecek olan nakit akışlarını belirli koşullar çerçevesinde el değiştirmek suretiyle oluşturduğu türev ürünlerdir. Değişime konu olan ödemeler, faiz, anapara veya hem anapara, hem faiz ödemeleri olabilir. Swap işleminde bir para birimi başka bir para birimi ile aynı gün içerisinde değiştirilmektedir. Ancak, bir vadeli işlem çeşidi olan swapta satılan para birimi ileri ki bir günde ters işlemle geri alınmaktadır. Swapta amaç, faiz oranları ile döviz kurlarında gerçekleşen dalgalanmaların yarattığı riski düşürmektir. Swap, işletmelerin hem risklerini azaltma, hem de gelirlerini arttırma olanağı veren bir yöntemdir
Opsiyon Sözleşmeleri
Belli bir vadeye kadar veya belli bir vadede opsiyona dayanak varlık oluşturan belli miktardaki bir malı, finansal ürünü veya sermaye piyasası aracını belli bir fiyattan alma ya da satma hakkını belirli bir prim karşılığında opsiyonu alan kişiye veren buna karşın opsiyonu satmaya zorunlu tutan sözleşmelerdir. Opsiyon sözleşmelerinde alıcının talebi halinde opsiyon satıcısının opsiyona konu olan dayanak varlığı ne kadardan alacağını ya da satacağına belirleyen fiyata uygulama fiyatı denir.
Opsiyon sözleşmelerini diğer vadeli işlem sözleşmelerinden ayıran en önemli fark opsiyon sözleşmelerinden vade sonunda cayma hakkı mevcuttur. Bu anlaşmaların forward ve futures işlemlerinden temel farkı vade geldiğinde alma ya da satma zorunluluğunun olmamasıdır. Cayma hakkının bulunmasından dolayı cayma hakkına sahip olan taraf karşı tarafa bu riskten dolayı bir bedel ödemek zorundadır. Opsiyon primi, opsiyon alan tarafın opsiyon satıcısına ödediği fiyattır. Opsiyon alıcısının üzerine anlaşma yapılan ürünü satma ya da satın alma hakkına sahip olması ve bu hakkı kullanmasının kendi isteğine bağlı olmasından dolayı opsiyonu satan taraf bir risk üstlenmektedir. Bu yüzden opsiyonu satan kişi alan kişiden bir prim talep etmektedir.
Opsiyon sözleşmelerine bir örnek
Bursa’daki A firması, Almanya’daki B firmasından 12 Mart itibariyle 100 000 $ tutarında yedek parça ithal etmiştir. Bugün ki spot (cari) kur 1$=2 TL olsa da, A firması ödemeyi yapacağı 12 Haziran tarihine kadar dolar kurunda bir yükselmeden endişe etmektedir. Opsiyon sözleşmesi alım-satımı ile uğraşan bir bankadan bu miktar ve vadeye uygun bir döviz alış sözleşmesi satın almıştır.
Sözleşmede;
Uygulama Fiyatı: 1$=2,40 TL
Opsiyon Primi Dolar Başına: 0,10 TL
Olarak belirlenmiştir.
A firması açısından bu sözleşmeyi değerlendirecek olursak:
Firmanın Başa-baş Fiyatı = Uygulama Fiyatı (2,40) + Opsiyon Primi (0,10) = 2,50 TL olacaktır.
Vade sonunda yani 12 Haziran tarihindeki kur 1$=2,50 TL olarak gerçekleşirse firma başa-baş fiyatına gelmiş olacaktır. Bu fiyattaki kurda firma piyasada oluşan kur ve opsiyon sözleşmesi arasında kayıtsız kalacaktır. Çünkü bu durumda kâr/zarar durumu söz konusu olmayacaktır.
Diğer taraftan 12 Haziran itibariyle kur 2,50 TL’nin üzerinde bir fiyatta gerçekleşirse firma opsiyon hakkını kullanacaktır.
Örneğin 1$=2,70 TL olarak gerçekleşirse;
Alış Opsiyonu Alıcısının Kâr/Zararı = Spot Kur – (Uygulama Fiyatı + Opsiyon Primi)
= 2,70 – (2,40+0,10) = 0,20 TL olacaktır.
Bu durumda A firması opsiyon sözleşmesinden 0,20 TL gibi bir kâra sahip olacaktı. Beklediği gibi 12 Haziran tarihinde kur yükseldi firma opsiyon sözleşmesiyle kendisi risk karşısında sigortalamış oldu. Eğer tam tersi gerçekleşip kur başa-başın altında kalsaydı bu durumda firma cayma hakkını kullanacaktı.
Sonuç
Küreselleşmeyle birlikte finansal piyasalar her ne kadar büyüyüp gelişse de benzer şekilde risklerde artma eğilimine girmiştir. Özellikle gelişme yolundaki ülkeler ise risklere daha açık bir haldedir. Bu noktada finansal piyasalarda işlem yapan firma ve yatırımcılar, türev araçları kullanarak etkin bir risk yönetimi sayesinde risklerini minimize etmeleri mümkündür.
Kaynakça
- Prof. Burak Saltoğlu, Boğaziçi Üniversitesi, Türev Araçlar, Piyasalar ve Risk Yönetimi, Yıl:2016
- Yalçın Karatepe, Ankara Üniversitesi, Türev Piyasaları, A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayını,Yayın No: 587