Asgari Ücretliye Vergi Dilimi Sürprizi
Mustafa Bahadır ALTAŞ
Yeminli Mali Müşavir
[email protected]
Yürürlükte bulunan Anayasa’nın Ücrette Adaletin Sağlanması başlıklı 55. maddesinde “ Ücret emeğin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır. Asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da gözönünde bulundurulur.” hükmü yer almaktadır.
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 39. maddesinde asgari ücretin amacının “Her türlü işçinin ekonomik ve sosyal durumlarının düzenlenmesi için ücretlerin asgari sınırlarının belirlenmesi” olduğu kaydedilmiştir.
Asgari Ücret Yönetmeliği’nin 4. maddesinde Asgari Ücret “İşçilere normal bir çalışma günü karşılığı olarak ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret” olarak tanımlanmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın vergi ödevi başlıklı 73.maddesinde “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.” denilmektedir.
Ülkemizde bugün itibariye SGK verilerine göre sigortalı ücretli çalışan 13,5 milyon kişinin yaklaşık 6,5 milyonunun prime esas kazançlarının asgari ücret üzerinden bildirildiği açıklamalarda ifade edilmektedir.
Hatırlanacağı üzere 2017 yılı için geçerli olacak asgari ücretin brüt 1.777,50 TL. net 1.404,06 TL olarak açıklanmasından sonra basında açıklanan yeni asgari ücretten çok ileriki aylarda gelir vergisi diliminden kaynaklı net asgari ücrette yaşanacak azalış tartışılmaya başlanılmıştı. Bu tartışmalar üzerine Başbakan Yıldırım, “Asgari ücretten kaynaklanan maliyetinizin bir kısmını biz karşılayacağız. Bununla da yetinmedik, yılın vergi diliminden dolayı asgari ücretin altına düşüyor bazı ücretler, vergi dilimi değiştiği için. Buna da yine karşılamaya karar verdik. Yani, bin 404 lira, ocakta aynı olacak aralıkta aynı olacak, vergiden bir kayıp olmayacak“ şeklinde bir açıklama yapmıştı. Bu konuda bugüne kadar bir düzenleme yapılmamıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 103.maddesinde yer alan gelir vergisi diliminin 2017 yılı için açıklanan I.tarifesinin 13 bin TL olması nedeniyle bu yıl eylül ayından itibaren eylül dahil ekim, kasım ve aralık ayında asgari ücretli %15 vergi diliminden %20 lik vergi dilimine geçecektir. 2017 yılı için net 1.404,06 TL olarak açıklanan asgari ücret bu aylarda 1.328,52 TL olarak tahakkuk edecektir. Bu aylarda asgari ücret üzerinden vergi diliminden kaynaklanan %5 net ücret azalışı aylık 75,54 TL olarak ücretlere yansıyacaktır.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (TÜRK-İŞ) her ay düzenli olarak yaptığı “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırması sonuçlarına göre; Ağustos 2017 ayı için dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 1.505 TL’sı olduğu dikkate alındığında, 2017 yılında uygulanan net 1.404 TL asgari ücretin, asgari ücretle çalışan milyonlarca işçinin içinde bulundukları geçim şartlarının zorluğunu açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Yılın son dört ayında net asgari ücretin 1.328 TL olarak ödenecek olması daha vahim bir durum olmaktadır.
Beyana dayalı vergi sistemimizde GİB verilerine göre; 2016 yılı için beyan edilen gelirler üzerinden 700 bin şirketin aylık 5.683,50 TL. 3,3 milyon gerçek kişi vergi mükellefinin aylık 419,90 TL beyan ettiği aynı dönemde aylık brüt 1.775,50 TL. alan 6,5 milyon asgari ücretlinin ise aylık 266,60 TL vergi beyan etmesiyle konu çok daha garip bir hal almaktadır.
Asgari ücretlinin özellikle son iki yıldır yaşadığı bu vergi sorununu çözmek zor değil. 6,5 milyon asgari ücretlinin vergi diliminden kaynaklanan 75 TL ücret düşüşünü 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 103 üncü maddesinde yazılı %15 oranlı I. tarifenin bakanlar kurulu kararı 13.000 TL’den 18.000 TL’ye çıkartılarak kolayca çözülmesi mümkündür. Aksi takdirde istihdamı teşvik için işverenlere bir çok vergi indirimin sağlandığı bir dönemde asgari ücretlinin yaşadığı bu sorunu yasal düzenlemelerle çözeceğiz diye sürüncemede bırakmak, işin içinden çıkılmaz bir şekilde çözmek, konuyu amacı dışına taşımak ve insanlara bir lütufmuş gibi sunmak ne kadar gerçekçidir.
Sosyal devlet olmanın gereklerinden biride kişinin kendisinin ve ailesinin geçimini asgari düzeyde devam ettirebilmesi için belirli bir gelirin vergi dışı bırakılmasıdır. Gelişmiş ülkelerde sistem incelendiğinde; Türkiye’de uygulanan sisteme benzer, bekârlar için ayrı, evliler için ayrı oranda asgari geçim indirimi miktarları uygulandığı, bu indirimlere ek olarak indirimli vergi oranları, kişisel ve ailevi durumlara yönelik indirimler uygulandığı görülmektedir.
2012 ve 2013 yıllarında yeni anayasa uzlaşma komisyonunda “Çalışma, İş Güvenliği ve Adil Ücret Hakkı” başlığı altında “Asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları göz önünde bulundurulur, asgari ücretten vergi alınamaz.” Şeklinde bir düzenleme yapılması konusunda uzlaşılmış olmasına rağmen aradan dört yıl geçmesine rağmen bu konuda hiçbir yasal düzenleme yapılmamıştır.
Anayasanın 73 maddesinde yer alan “Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.” hükmünden hareketle uygulamalar ve bu konuda gelinen noktada zorunlu ihtiyaçların karşılanması için belirlenmiş “asgari ücretin her halükarda vergi konusu yapılmaması gerekir.” Ülkemizde dünden bugüne göreve gelen iktidarlar döneminde seçimden önce siyasi polemik konusu edilen, seçimden sonra ise unutulan asgari ücretin vergi dışı bırakılması günümüz yaşam şartları içinde artık bir zorunluluk olmuştur.
Siyasi iradenin vergi kayıplarına ilişkin endişelerinden arınarak tüm çalışanlar için bu sorunu bir an önce çözüme kavuşturması artık bir zaruret olmuştur. Aksi takdirde yaşanacak olumsuz sonuçlar iş barışını zedeleyecektir.
Çünkü BES kapsamında bulunan bir asgari ücretlinin nisan ayında ücretinden %3 oranında 53,32 TL kesinti yapılmaya başlanmıştı, eylül ayında da vergi diliminden kaynaklı %5’lik 75,54 TL’lik bir düşüş olduğu dikkate alındığında toplamda 128,86 TL bir azalma olacak ve net asgari ücret 1.275,20 TL olarak tahakkuk edecektir. Bu tutar Aralık 2016 ayında ödenen net 1.300 TL’sı asgari ücretin bile altında kalmaktadır.
Eylül ayı itibariyle BES ve vergi dilimi kaynaklı asgari ücrette toplamda %8 oranında bir azalış meydana gelmektedir. 2018 yılı için memura verilen % 7,64 (4+3,5) zam dikkate alındığında asgari ücrette yaşanan %8’lik düşüş asgari ücretle çalışanlar için önemli bir kayıp olacaktır.
Not: 2016 Yılında da yaşanan bu sorun için 294 seri nolu GVK tebliği yayınlanmıştır.