EBITDA (Earnings Before Interest Taxes Depreciation and Amortization)
Burçin KAYA
SMMM – İç Denetçi
Mali Hukuk Bilim Uzmanı
burcinkaya@gmail.com
Bir işletme yöneticisi iseniz en sık kullanmanız gereken bir hesaplamadır EBITDA. İşletmelerin ayakta durmaları sürdürülebilir kârlılık ile mümkün olduğundan, bu durumu bizlere en iyi gösteren değerler arasında yer almaktadır. İşletme yöneticileri yaptıkları faaliyetlerden elde ettikleri başarıyı kendi gözleri ile görebilmek adına bu hesaplamadan faydalanmaktalardır. Çünkü bu hesaplamalar sonrasında EBITDA’nın değeri yöneticilere ışık tutacak ve işletme ile ilgili olarak alacakları aksiyonlara yön verecektir.
Özellikle 1980 sonrasında uluslararası vergi çeşitliliği ve ülkeler arasındaki vergilendirme farklılıkları dolayısı ile gelişen ve sonrasında değişik konseptlerde karşımıza çıkan EBITDA işletmelerin devir alınmalarında, yatırımların bu işletmelere yönlendirilmesinde önem arzetmektedir. Tabi ki EBITDA sonucunu içinde bulunulan sektöre göre değerlendirmekte fayda vardır. Esas olarak gelecekteki nakit akışının tahminlemesi işlemi ile paralel hareket eden bu değerin işletmenin bulunduğu sektör ortalama değerinin altında olması, bu işletmelerin devirlerinde tercih edilen bir veri olarak kabul edilmektedir. Bu açıklamalar çerçevesinde EBITDA gerek işletme devirlerinde gerekse başkaca operasyonlarda işletmenin net değerini görmemizi ve işletmenin içerisinde bulunduğu sektöre göre bu değerleri yorumlayabilmemize olanak sağlayan objektif bir ortam hazırlamaktadır.
İşletme ile ilgili olarak alınacak aksiyonlarda bu değer çok faydalıdır ancak yeterli değildir. Çünkü bu değerinde yetersiz kaldığı alanlar bulunmaktadır. Bunları kısaca sıralarsak;
- İşletmedeki sermaye değişiklikleri dikkate alınmayacağından nakit akışı daha kuvvetli olarak görülebilmektedir.
- Likidite analizlerine göre bazı durumlarda etkinliği azdır.
- Kârlılığın sürdürülebilirliği konusunda tek başına değer yargısı oluşturmaz.
- Değerleme ölçüsü standart bir işlem bütünü şeklinde olmadığından çıkan sonuçlar yorum yapan kullanıcılara ve isteklerine göre değişiklik arzetmektedir.
- Her sektöre uygun değildir. Bilançoları karmaşık olan sektörlerden biri olan bankacılık, yatırım ortaklıkları, finansal kiralama şirketleri gibi şirketlerde tek başına kullanımı uygun değildir.
- Uzun vadeli bir yol haritası çizdiği için kısa vadede kullanılması uygun değildir.
EBITDA’ yı bir örnek ile anlamaya çalışırsak;
ÖRNEK :
İşletmenin ayrıntılı gelir tablosu aşağıdaki gibidir.
Brüt Satışlar : 10.000
İskontolar : (2.000)
Net Satışlar : 8.000
AR-Ge Giderleri : (500)
PSDG : (3.000)
Amortisman Giderleri : (1.500)
Faaliyet Kârı : 3.000
Faiz Giderleri : 1.000
Vergi Öncesi Kâr : 2.000
Ödenecek Vergi : 400
Net Kâr : 1.600
Yukarıda verilen bilgilere göre EBITDA kaçtır?
ÇÖZÜM:
İşletme ile ilgili yukarıdaki gibi bir bilgi ile karşılaştığımızda yapmamız gereken aslında EBITDA’nın açılımından yola çıkmaktadır.
Net kârın üzerine ödenecek vergiyi, faizi ve amortismanı eklediğimizde EBITDA’ya ulaşabiliriz.
1.600+400+1.000+1.500 = 4.500 TL şeklinde bulunabilir.
Bu da işletmemizde yapacağımız yatırım, kredi ve yönetim analizlerine yön vererek doğru kararlar alınmasını sağlayacaktır.