Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

28. Yılında Mali Müşavirlik Mesleği

28. Yılında Mali Müşavirlik Mesleği

Mustafa Bahadır ALTAŞ
Yeminli Mali Müşavir
mba444@mynet.com

3568 Sayılı Meslek Yasamız 01 Haziran 1989 tarihinde TBMM’de kabul edilip 13 Haziran 1989 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanalı, başka bir ifadeyle mali müşavirlik mesleği yasal bir statüye kavuşalı 28 yıl oldu. Türkiye genelinde 81 ilde, 77 SMMM odasına ve 8 YMM odasına kayıtlı 9.256 Serbest Muhasebeci, 92.973 Serbest Muhasebeci Mali Müşavir  ve 4.742 Yeminli Mali Müşavir  olmak üzere toplam 106.971 meslek mensubu 56.858 büroda faaliyet göstermektedir. (*)

Dünyadaki gelişmelere paralel olarak ülkemizde de mali müşavirlik mesleği kamu maliyesinin güçlenmesine katkı sunmanın yanı sıra, ticari işletmelerin gelişmesinde yol gösterici ve uluslararası alanda rekabet edebilirliğinde ivme kazandırıcı bir görev üstlenmiştir. Önemli bir mesleği icra eden meslek mensupları olarak bizler, her geçen gün artan çalışma standartları ve şartları ile ücret ve tahsilat gibi mesleki sorunlarımız olmasına rağmen, mesleki sorumluluğumuz gereği bu hizmetleri yine de yerine getirmekteyiz. “Muhasebe mesleğinin mensupları olarak, sürekli ertelenen ve büyüyen sorunlarımızın artık çözülmesini istiyoruz.” Mali müşavirlik mesleğinin yetkilerinin ve sorumluluklarının ülkemizde de uluslararası standartlara uygun olarak düzenlenmesi en büyük beklentimizdir.

3568 sayılı meslek yasamızın 1.maddesinde yer alan kanun amacı  ve anayasanın 135. maddesindeki kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları tanımına baktığımızda; meslek örgütleri, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak, meslekî gelişmesini sağlayarak mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, meslek mensuplarının müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, ilişkilerde mesleki dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlâkını korumak konularında ön plana çıkmaktadır. Geride kalan yirmi sekiz yıllık sürede mesleki örgütlenmenin tamamlanması ve güçlenmesi konusunda yeterli olmasa da sarf edilen çabalar sonucunda önemli mesafe kat edilmiştir. Bundan sonraki mücadelemiz meslek mensuplarının uluslararası kabul edilebilirlik konusunda yaşadıkları sorunların aşılması ve mesleki hizmet kalitesinin ve standartlarının yükseltilmesi konularında daha etkin olmalıdır.

2.Çeyrek ve E-Meslek

e-devlet projelerinde; meslek mensubunun yeri ve rolü    

Dünyanın gelişimi ve değişimi, mesleki alanda yeni açılımlar getirmektedir. Yeni sistemde sanal büro/sanal muhasebeci, e-imza/e-mühür tanımlaması/kavramları yakın gelecekte hayatımızın bir parçası olarak tüm işlemlerde kullanılmaya başlanacaktır. Meslek mensupları bu profile uygun olarak eğitilmeli, teknolojik alanda yaşanan gelişmeler meslek mensupları tarafından yakından takip edilmeli.  Teknolojik uygulama ve tasarımda değişikliklerin muhasebe mesleğine uyumunda etkin şekilde rol almaları, bu konuda yönlendirici olmaları sağlanmalıdır.

Değişim ve gelişimin getirdiği sorunlarımızı nasıl çözeceğiz?

konularında ihtiyaç duyulan mesleğin geleceğinin planlaması E-Meslek yol haritası için hukuksal, teknolojik ve hizmet teknik altyapısını oluşturmak, insan kaynağı ve finansman desteği, güvenlik ve gizlilik önlemlerini sağlamak gerekmektedir.

Yeni süreçte e-Devlet uygulamalarının yanı sıra teknolojik gelişimle birlikte mesleğin gelişim ve değişimini etkileyecek önemli bir konu da yeni meslek mensubu profili ve yeni meslek mensubunun mesleki aidiyet duygusudur. Her yıl binlerce yeni meslek mensubu mesleğe katılmakta ve bu sayı hızla artmaktadır. Bu konuda özellikle yerelde odalar, genelde TÜRMOB’un üye sayısındaki artışla birlikte teknolojik değişimlerin mesleğin çıkarları için yönlendirilmesinde yeni görevler  üstlenmesi gerekmektedir.

Türkiye’nin önünde uzun yılların biriktirdiği yapısal sorunlar bulunmaktadır. Bu sorunların başında  vergi sistemi, vergide adaletsizlik ile gelir dağılımda adaletsizlik gelmektedir. Kamunun özellikle vergilendirme konusunda son yıllarda uygulamaya koyduğu ve meslek mensuplarının emeklerini boşa çıkaran “vergide toptancı zihniyet” ten vazgeçmesi gerekmektedir. Çünkü Muhasebe bilimi belirli ilkeleri gerçek olaya kendi sistematiğinde uygulayıp ekonomik olayın doğru raporlanmasıdır. Biz mesleğimizin ve yasaların bize verdiği yetkilerimizin artırılarak vergi kayıp ve kaçağının önlenmesinde etkin ve yetkin bir görev almak istiyoruz. Meslek mensupları olarak yasal kazanılmış haklarımızın kısıtlanmasını kabullenmemiz asla mümkün değildir.

Mali Müşavirler olarak bizler her türlü siyasi endişelerden uzak bir şekilde yine de geleceğe umutla bakıyoruz. Mesleki sorumluluk taşıyan bizler dün olduğu gibi bugün ve yarın da; Bağımsızlık, Tarafsızlık, Güvenilirlik ve Sosyal Sorumluluk ilkelerini ve meslek siyasetini ön planda tutacağız. Bu konudaki beklentimiz ve talebimiz başta siyasi iktidar olmak üzere yetkililerin bu çağrılarımıza duyarsız kalmaması, sorunlarımızın çözümü için üst birliğimiz olan TÜRMOB ile işbirliği yapmasıdır.

Bugün meslek mensupları olarak, her zamankinden daha çok birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olduğu mesleki rekabetin değil dayanışmanın öne çıkması gereken bir gündür. Mali müşavirlik mesleğinin geleceği için muhasebe mesleğinden yeni meslek türetmek yerine muhasebe mesleği altında farklı uzmanlık alanları oluşturarak kurumsallaşmaya gitmeliyiz.

Bugün sadece kendimiz için mesleğimiz için muhasebe yapalım. ‘Mesleki sorunların çözümü için dün ne yaptık? Yarın ne yapabiliriz?’

Mesleğimizin ve meslek mensuplarının daha güzel günlere ulaşması dileğiyle nice 28 yıllar dileklerimle, meslek yasamızın hayata geçmesinde büyük katkı ve destekleri bulunan 8. Cumhurbaşkanımız Turgut Özal olmak üzere emeği geçenleri ve bugün aramızda bulunmayan meslek büyüklerimizi saygı ve şükranla anıyorum.

(*) Türmob İstatistikler

Exit mobile version