Bina-İnşaat KDV İadesi
Mustafa Bahadır ALTAŞ
Yeminli Mali Müşavir
[email protected]
Giriş;
Ülkemizde uygulanmakta olan yeni teşvik paketi Türkiye’nin 3 temel ihtiyacına yanıt verecek şekilde hazırlanmıştır. Yatırım, üretim ve istihdam ana başlığıyla ithalata bağımlı olduğumuz ürün ve ham maddelerinin Türkiye’de üretiminin sağlanması, ihracatta emek-yoğun teknolojiden bilgi-yoğun teknolojiye geçiş ve ihracat politikasının geliştirilmesi temel hedef olarak alınmıştır.
Geçmiş yıllarda ve 2016 yılı içinde hükümet tarafından açıklanan teşvik paketlerinde yatırımcıya önemli destekler sağlanacağı belirtilmesine rağmen bu desteklerin uygulamada karşılık bulmadığı. Meydanlarda dile getirilen konuların bir kısmının ekonomik şartlar, bir kısmının bürokratik engellerden dolayı bakanlar kurulu tarafından yapılan düzenlemelerde devre dışı bırakıldığı gözlenmektedir. Buna ilişkin en yakın örnek bina-inşaat harcamalarında ödenen Katma Değer Vergisi İadesi uygulamasında yaşanmaktadır.
Yasal Düzenleme;
Geçmiş dönemde makine ve teçhizatlar için sağlanan Katma Değer Vergisi desteğinin bina-inşaat harcamalarına verilmemesi hep tartışma konusu olmuştu. Çünkü bina inşaat harcaması yatırım aşamasında; önemli bir kaynak çıkışı gerektirdiği gibi itfa süresinin de 25-40 yıl gibi bir süreyi kapsaması yatırımcılar için her dönemde önem arz etmiştir. 2012 Yılında açıklanan teşvik paketinde sabit yatırım tutarı 500 milyon Türk Lirasının üzerindeki stratejik yatırımlar kapsamında gerçekleştirilen bina-inşaat harcamalarında ödenen Katma Değer Vergisi’nin iade edilmesi ile bu konuda bir başlangıç yapılmıştı.
Geçtiğimiz yılın son aylarında Başbakan tarafından yeni teşvik paketi açıklamasında bu konuda yeni bir düzenleme yapılacağı belirtilmiş ve 20 Ağustos 2016 tarih ve 29824 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesine İlişkin Kanunun 36.maddesinde yapılan değişiklikle; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun geçici 30 uncu maddesinin; madde başlığında yer alan “ve stratejik” ibaresi ile birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “stratejik” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve aynı maddenin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “Bu madde kapsamında yer alan asgari sabit yatırım tutarını sektörler itibarıyla veya topluca 50 milyon Türk lirasına kadar indirmeye veya iki katına kadar artırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.” Şeklinde düzenleme yapılarak bu konuda bir adım atılmış oldu.
2 Aralık 2016 tarihinde yapılan Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısı sonrasında Başbakan Yıldırım “Yatırıma yönelik inşaat işlerinde KDV iadesi vereceğiz” şeklinde bir açıklama yapmıştı. Yapılan açıklama doğrultusunda konuya yasal statü kazandırmak için “Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı”sında bu konuya ilişkin düzenlemeye yer verildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi sunulan ve ilgili komisyonlarda görüşülmekte kanun tasarısında yer alan,
Geçici 37. maddede
– İmalat sanayine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında;
a) Asgari 50 milyon Türk Lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2017 yılında yüklenilen ve 2017 yılının altı aylık dönemleri itibarıyla indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisi altı aylık dönemleri izleyen bir yıl içerisinde,
b) 50 milyon Türk Lirası tutarına kadar sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2017 yılında yüklenilen ve 2017 yılı sonuna kadar indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisi izleyen yıl içerisinde,
talep edilmesi halinde belge sahibi mükellefe iade olunur.
Şeklinde bir düzenleme yer almaktadır.
Sonuç ve Öneri;
Bilindiği üzere; İmalat sektörleri hammaddeleri işleyerek mamul haline getiren üretim tesisini kapsamaktadır. İmalat sektöründe olduğu gibi eğitim, sağlık, turizm, tarım ve hayvancılık gibi yatırımlarda önemli bina-inşaat harcamaları öngörmektedir.
Başbakan tarafından “Yatırıma yönelik inşaat işlerinde KDV iadesi vereceğiz” şeklinde bir açıklama yapılmasına rağmen yapılan yasal düzenlemede bu destek İmalat sanayine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yaptırımlarla ve 2017 yılı ile sınırlanmaktadır.
Yatırım kararın alınması ve yatırıma başlanması dikkate alındığında 2017 yılı içinde başlanılan bir yatırımın aynı yıl içinde bitirilmesi mümkün olmamaktadır. Dolayısıyla sürenin 2017 yılı ile sınırlı tutulması olumsuz bir durum yaratmaktadır. Ayrıca başta Doğu ve Güneydoğu bölgemizde yer alan 23 ildeki ve 8 cazibe merkezinde desteklenecek öncelikli sektörlerin: lojistik, küçük ve büyükbaş hayvancılık, et-süt ürünleri, arıcılık, turizm, kış turizmi, meyvecilik, seracılık, kuru gıda, tekstil, konfeksiyon, hazır giyim, ayakkabıcılık, tıbbi ve aromatik bitkiler, yapı malzemeleri, mobilya üretimi, doğaltaş işleme olarak belirlenmesini de dikkate aldığımızda bu sektörlerin önemli bir bölümün yatırım kapsamında gerçekleştirecekleri bina-inşaat harcamaları için ödenen Katma Değer Vergisi iadesi teşvikinden yararlanmayacaktır.
Bu nedenle TBMM’de görüşülmekte olan “Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı”sında yer alan ;
Geçici 37. maddedeki;
- İmalat sanayi sınırlamasının kaldırılarak indirim yoluyla telafi edilemeyen Katma Değer Vergisi iadesi uygulamasının tüm sektörler için yapılması,
- 2017 yılı ile sınırlı olan sürenin ise 2017 yılında başlayan yatırımlar için yatırımın tamamlandığı yıl sonuna kadar uzatılması,
- Hazır bina satın alma işlemlerinin de bu kapsama alınarak,
indirim yoluyla telafi edilemeyen Katma Değer Vergisi izleyen yıl içerisinde, talep edilmesi halinde belge sahibi mükellefe iade olunur.
Şeklinde düzenlenmesi. Ülkemizde mevcut atıl bulunan fabrika binaların yeni yatırımlarda kullanılmasını sağlamak için hazır bina satın alma işlemlerinin de bu kapsama alınması süre ve zaman acısından yeni yatırımcıları yatırım yapmaya teşvik edecek aynı zamanda atıl tesislerin yeniden ekonomiye kazandırılmasını sağlanmış olacaktır. Aksi takdirde kısıtlı bir süre için öngörülen bu tür destekler amaca hizmet etmekten uzak olacak ve verilen teşvikler sözde kalacaktır.