Dış ticarette TL kullanımı ülkemizde uzun zamandır gündem olan bir konu. Türk lirası ile ticaretin artmasına yönelik adımlar atılması TİM olarak hükümetimize sunduğumuz taleplerimizden biriydi. Gerek 2 hafta önce düzenlediğimiz İhracat Zirvesi’nde, gerekse Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımızı ziyaretlerimizde bu konuyu dile getirdik. Geçtiğimiz ay Merkez Bankası başkanını ziyaretimiz sırasında da bu konuda Merkez Bankamızın daha yoğun çalışmalar yapması gerektiğini belirtik. 3 milyon kişiye istihdam sağlayan 65,000 ihracatçıyı temsilen, Merkez Bankamızın diğer ülke Merkez Bankaları ile SWAP anlaşmaları yapmasını, bu sayede karşılıklı ticaretin yerel para birimleri üzerinden yapılabilmesinin önünün açılacağını kendilerine ilettik.
Tüm bu çalışmalarımızda amacımız, TL ile ticareti hak ettiği yere getirmek. Bu sayede hem TL’nin uluslararası ticarette yoğun olarak kullanımının verdiği bir itibar artışı yakalanacaktır. Ancak bundan da önemlisi, TL ile ticaret, dış ticaret açığının finansmanında ülkemize çok ciddi avantajlar sağlayacaktır.
TL’nin hem ihracatımızda hem de ithalatımızda payı son yıllarda ciddi bir artış sergiledi. 2005 yılında ihracatımızın %1,5’i ithalatımızın ise %0,4’ü TL ile yapıldı. 2015 yılına geldiğimizde ihracatta bu oran %4,2, ithalatta ise %6,5 oldu. Son olarak 2016 yılında ise dış ticarette TL kullanımı rekor kırdı. İlk 10 ayda 6 milyar dolar karşılığı TL ihracat yapıldı, 12 milyar dolara yakın ithalat yine TL ile yapıldı. Bu verilere göre ihracatımızın %5,1’i ithalatımızın ise %7,1’i TL ile gerçekleştirilmiş oldu.
Dış ticaretimizde TL’nin payının artması cari açığımızın finansmanını kolaylaştıran çok önemli bir unsur. Çünkü TL ile yapılan dış ticaret sayesinde, cari açığın finansmanında yurtdışından döviz temin etmeye ihtiyaç bulunmamakta. 2015 yılında 32 milyar dolar cari açık verdik. Bunun yaklaşık 7,5 milyar dolarlık kısmı TL ile yapılan dış ticaretten kaynaklanıyor. Dolayısıyla, bu miktarı hariç tuttuğumuzda geçtiğimiz senen dış finansman ihtiyacımızın olduğu cari açık miktarı 24,7 milyar dolar düzeyinde oldu. Aynı şekilde geçtiğimiz sene %4,5 olan cari açık/GSYH oranının dış finansman ihtiyacı gerektiren kısmı %3,5 seviyesindeydi. 2016 yılında da benzer bir tablo ile karşı karşıyayız. İlk 9 ayda verdiğimiz 24,8 milyar dolarlık cari açığın 5,1 milyar dolarlık kısmı TL ile yapılan dış ticaret kaynaklı.
TL ile ihracatımızın gelişmesi için TİM olarak biz de gerekli çalışmaları yürütüyoruz. Firmalarımızın ihracatta döviz riskinden kendilerini koruyabilmelerinin bir yöntemi olarak TL ile ihracat yapmalarını telkin ediyoruz. Bu kapsamda TİM verilerine göre 2016 yılının ilk 10 ayında 182 ülke veya bölgeye TL ile ihracat yapıldı.
Bu çerçevede, TL ile ihracat ve ithalatımızın daha yukarı seviyelere taşınması, dış ticaretimizde ödeme operasyonlarının kendi merkez bankamız üzerinden, başka bir ülke ve kurumun güdümüne takılmadan gerçekleşebilmesi gerek ekonomik gerek siyasi açıdan ülkemiz adına ciddi kazanımlar sağlayacaktır.