Müezzinoğlu: Alın Teri Çok Kutsaldır
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, “Bu dönemde yaklaşık 323 bin iş arayana iş bulmamıza rağmen işsizlik oranının arttığını görüyoruz. Bir taraftan da 1 milyon 250 bin gencin neredeyse her yıl istihdama girme talebi var, bir taraftan istihdama katılım arzusu olan ciddi kadın kitlesi var. Bunların da istihdama girmeleriyle ilgili çalışmaları yoğunlaştırıyoruz. Onların istihdama katılmalarını çok arzu ediyor olmamız, işsize iş bulmayı arzu ediyor olmamız ancak yatırım ortamının iyileşmesinden, dünya ile rekabette iddialı olabilecek potansiyeli yakalamaktan geçiyor.” dedi.
Müezzinoğlu, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen İhracat Zirvesi 2016’daki konuşmasında, Türkiye’nin Cumhuriyet’in kuruluşunda 50 milyon dolarlık ihracatının 2003’te 36 milyar dolara ulaştığını kaydederek, “36 milyar dolarlık ihracatı yetersiz görsek bile yaşanan sorunlarla kıyasladığımızda girişimcilik azminin var olduğunu o rakamlarda da görüyoruz. 2003-2015’e baktığımızda yine olağanüstü sorunlar var. Bazen iz’anımızın alamayacağı düzeyde ihanetler ve sorunlarla karşı karşıya kalmamıza rağmen milletin büyük hedefinden, ideallerinden uzaklaşmayan ‘Ben mutlaka başarırım. Almanya’nın, İngiltere’nin, Japonya’nın başardığını ben de başarırım ve ben de bu başarı yarışından kopmak istemiyorum’ diyen yarışı görüyoruz.” diye konuştu.
İhracatta 36 milyar dolardan 156-158 milyar dolara çıkıldığını vurgulayan Müezzionğlu, “2015’in Temmuz ayında başlayan olağanüstü terör eylemleri süreci, peşinden gelen Rusya krizi, ardından 15 Temmuz hain darbe girişimi… Bu az önce saydığım ülkelerden herhangi birinde 1 yıl içinde bu kadar olağanüstü sorunlar olsaydı acaba bu ülkelerin hali, coğrafyası, ekonomisi ne olurdu? 1 yıl içinde bu kadar olağanüstü krizi atlatabilen ve bu krizlere rağmen de yine gerek ihracatını gerekse üretimini, istikrarını güçlü bir şekilde devam ettirebilen ve bunu başarabilen bir Türkiye.” ifadelerini kullandı.
Müezzinoğlu, son 150 yıldır daha çok alın terinin kutsallığının konuşulduğunu ancak “akıl teri”nin de kutsal olduğunu dile getirerek, akıl teri ile alın terinin kutsallığını, hak ve hakkaniyetini dengede tutabilecek, sağ ve sol ayağın birlikte sağlıklı yürüyüşünü başarabilecek bir mantaliteyi kurgulayabilmek gerektiğini söyledi.
Kıdem tazminatına da değinen Müezzinoğlu, şöyle devam etti:
“Kıdem tazminatında yalnız ‘Alın teri çok kutsaldır ve onun her türlü hakkını korumalıyız. Elde ettiğimiz gücü veya kazanımları merkezde tutarak bir yolculuk yapmak istiyoruz’ dersek, bu bizi bir süre daha götürebilir ama bir süre sonra sıkıntıya sokar. Bu nedenle akıl terinin ve bu anlamdaki girişimin hak ve hukukunu koruyan, ikisini birlikte sağlıklı götürebilen, çatışan değil, birlikte var olan ve güçlü olan bir yapıyı yönetim mantalitemize yerleştirmemiz lazım. Hiçbir iş yeri işçisiz olamayacağına göre, hiçbir çalışan ve işçi iş yersiz olamayacağına göre, birbirini tamamlayan, bütünleyen ve birlikte hak ve hukuklarını koruyabilen, bize de bu anlamda sağlıklı hakemlik sağlayan bir rolü inşallah önümüzdeki dönemde yerine getirebilmeyi arzu ediyoruz.”
Müezzinoğlu, katma değeri yüksek alanların Türkiye’nin gündemine alınması gerektiğini belirterek, hükümet olarak stratejik yatırımları desteklediklerini, ihracatçıların da bunların üzerinde yoğunlaşması gerektiğini kaydetti.
“Gelir desteğini Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından devralacağız”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, yeşil kart ve toplum yararına çalışma programlarının, istihdama olumsuz yönde etkileri bulunduğuna dair konuların bakanlığa geldiğini anlatırken, “Önümüzdeki yıl inşallah gelir desteğini bakanlık olarak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından devralacağız. Gelir testi süreçlerinde yeşil kart dolayısıyla istihdamın olumsuz etkinlenmesi veya kayıt dışılığın etkisini daha alt noktalara çekebilmek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
İşsizlik oranlarına işaret eden Müezzioğlu, katılımcılara şöyle seslendi:
“Bu dönemde yaklaşık 323 bin iş arayana iş bulmamıza rağmen işsizlik oranının arttığını görüyoruz. Bir taraftan da 1 milyon 250 bin gencin neredeyse her yıl istihdama girme talebi var, bir taraftan istihdama katılım arzusu olan ciddi kadın kitlesi var. Bunların da istihdama girmeleriyle ilgili çalışmaları yoğunlaştırıyoruz. Onların istihdama katılmalarını çok arzu ediyor olmamız, işsize iş bulmayı arzu ediyor olmamız ancak yatırım ortamının iyileşmesinden, dünya ile rekabette iddialı olabilecek potansiyeli yakalamaktan geçiyor. O nedenle sizlerin dünya ile olan rekabette sorunlarınızı çözüyoruz, bundan sonraki süreçlerde de çözmeyi başaracağız ki siz daha çok yatırım yapın, daha çok istihdam alanı olsun.