Bakan Özlü Ekonomi Muhabirleri Derneğinde Açıklamalarda Bulundu
Girişimci Bilgi Sistemi’ne ilişkin bilgiler veren Özlü, bu kapsamda, geçen yıl ticari kazanç üreten küçük işletmelerden holdinglere yaklaşık 3 milyon girişimin verilerinin değerlendirildiğini belirtti. Özlü, sistemde 2006’da 42 bin 222 ihracat yapan firma bulunurken, 2015’te bu sayının 61 bin 704’e ulaştığını bildirdi.
Bakanlık, bağlı ve ilgi kurumlarda FETÖ ile mücadeleye yönelik sorular üzerine Özlü, KOSGEB’de yapılan son operasyonda 13 kişinin tutuklandığını söyledi.
Bakanlık olarak daha önce kapsamlı bir çalışma yürüttüklerini dile getiren Özlü, bu çerçevede bakanlık merkez teşkilatından 62, KOSGEB’den 71, Türk Standardları Enstitüsünden 13, Türk Patent Enstitüsünden 13, TÜBİTAK’tan 368 olmak üzere 527 kişinin görevden çıkarıldığını ifade etti. Özlü, şöyle konuştu:
“Merkez teşkilatımız ve kurumlarımızın geleceğiyle ilgili endişeli değilim. Bu temizliği yaptığımız sürece kurumlarımız güçleniyor. Kurumlarımız üzerindeki bir yükü atıyor. Kurumlarımızı bağlayan, kilitleyen, engelleyen unsurları atmış oluyoruz. Dolayısıyla bu kişilerin çıkarılmasıyla kurumlarımız daha da güçleniyor. Bir tek TÜBİTAK’ta tamamlamadık, orada devam ediyor, çalışıyoruz. Hata yapmamaya çalışıyoruz. Rastgele değil, çok sıkı incelemeler sonucunda işlem yapıyoruz. TÜBİTAK’taki çalışmalar sürüyor, diğer kurumlarda yeni bir bilgi, veri çıkmadığı sürece aşağı yukarı çalışmaların tamamlandığını söyleyebilirim.”
Özlü, TÜBİTAK’ın yeniden yapılandırılmasına yönelik çalışmalara ilişkin, bu konuda epey mesafe aldıklarını, çalışmayı kısa sürede Başbakan Binali Yıldırım’a sunmayı planladıklarını söyledi. Bakan Özlü, “TÜBİTAK, iş yapan değil, iş yaptıran bir kurum haline gelecek. Teknolojinin ticarileştirilmesi çok kolay değil. Başlangıçta ticari yapıya sahip şirketlere araştırma geliştirme faaliyetlerini verdiğimiz zaman bu konuyu da en baştan halletmiş oluyoruz. Düşündüğümüz TÜBİTAK, uygulamacı, teknoloji ürettiren bir kuruluş olacak. Kendisinden ziyade dışarıya, özel sektöre, üniversitelere iş yaptıran bir kuruluş olacak.” dedi.
Yerli otomobilin üretiminde iş modeli üzerinde çalıştıklarına değinen Özlü, sonuca oldukça yaklaştıklarını ifade etti. Bu konuda bir “babayiğit” beklentisinde olmadıklarını, çalışmalarını sürdüklerini vurgulayan Özlü, dünyanın önemli otomobil markalarının kuruluşunda devlet katkısının önemli rol oynadığına dikkati çekti.
Bakan Özlü, “Biz yerli bir marka oluşturmak istiyoruz. Türkiye’deki mevcut altyapı, yan sanayi, mühendislik bir otomobili tasarlayıp üretmeye yeterli. Teknik olarak problem yok. Otomobil, ticari ağırlığı olan bir konu. Teknolojiden ziyade ticari bir konu. Bu pazardan, markalaşmaya, piyasada beğeni kazanmaya kadar geniş bir alan.” diye konuştu.
Üretim Reform Paketi’ni internet sitesi kanalıyla sektörün görüşüne sunduklarını ve tartışmaya açtıklarını anlatan Özlü, ay sonunda görüşleri gözden geçirerek, pakete nihai halini vereceklerini bildirdi. Özlü, ardından da paketi Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) ve Bakanlar Kuruluna sunacaklarını belirtti. Şu anda detayların tartışıldığını dile getiren Özlü, yıl sonuna doğru da paketin Meclis’e sevk edileceğini söyledi.
Üretimle ilgili tüm kişilere pakete görüş vermeleri konusunda çağrıda bulunan Özlü, “Yerli ve yabancı sanayici bir yatırım yapmayı düşündüğü an, gelip kazmayı vurup işe başlayabilmeli. Önceki işlemleri bakanlık olarak biz yapmalıyız. Özel endüstri bölgeleri kurulmasının önünü açıyoruz. OSB’lerdeki yatırımcılardan emlak vergisi alınmaması gibi hususlar da var. Dolayısıyla üreticinin ve sanayicinin önündeki bütün engelleri kaldırmayı, yatırım ortamını iyileştirmeyi hedefleyen önemli bir paket.” diye konuştu.
Yatırım konusunda sistemi dönüştürmek için bir şirket kurma düşüncesinde olduklarına değinen Özlü, bu konuda sorulan bir soruya, “Bunu, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), Türksat gibi düşünün.” cevabını verdi.
“Şekere yeni düzenleme yolda”
Özlü, Üretim Reform Paketi yasa tasarısında yer alan nişasta bazlı şekerler konusundaki bir soruyu yanıtlarken, “Mısır üretenler de Türk vatandaşı, şeker pancarı üretenler de Türk vatandaşı. Yani pancar üretenler değerli de mısır üretenler değersiz mi? Kota konusu her sene gündeme geliyor, biz bunu bakanlıklar ve üreticilerle tartışıyoruz, mutabık kaldığımız rakamı yazıyoruz. Geçen yılki rakam ile bu seneki rakam aşağı yukarı aynıdır.” ifadelerini kullandı.
Hazırladıkları taslak metine ay sonuna kadar sektördeki sendika ve üreticilerin görüş verebileceğini kaydeden Özlü, şu ana kadar kendilerine iletilen bir görüş olmadığını vurguladı. Şeker yasasıyla ilgili bir düzenleme yapacaklarını açıklayan Özlü, 2013 yılında hazırlanan Şeker Kanunu’nu tekrar gündeme getireceklerini ve bu konuları daha geniş kapsamlı görüşüp sonuca bağlayacaklarını vurguladı.
Özlü, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) destek bütçesinin yıllık 3 milyar liranın üzerinde olduğunu ayrıca bakanlıktan yapılan bir aktarımın da bulunduğunu söyledi. Bu yıl desteklerde mali kaynak olarak bir sıkıntı yaşamadıklarını dile getiren Özlü, “TÜBİTAK ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) çalışanlarıyla ilgili yapılan soruşturmalar, kendisiyle ilgili veri ve iddia olan herkesi kapsıyor. Şu anda üzerine gidilen kişiler haklarında veri ortaya çıkmış kişiler. TÜBİTAK ve KOSGEB desteklerinin de kimlere verildiği konusunda çalışıyoruz, tamamlanınca açıklayacağız.” şeklinde konuştu.
“Sanayicimizin bakanlık bakanlık dolaşmasını istemiyoruz”
Yatırımcılara verilecek belgenin hangi kurum tarafından sağlanacağının sorulması üzerine Özlü, şöyle konuştu:
“Yatırımcı hangi bölgede yatırım yapmak istiyorsa, o ildeki valiliğe başvuracak ve başvuru değerlendirilecek. Ön değerlendirilmeden sonra bize gönderilecek, onaylandıktan sonra bu yatırımı destekleyeceğiz veya anahtar teslim fabrika yapacağız. Bu konuda Kalkınma Bakanlığının da bir rol üstlenmesini düşünüyoruz. Hangi sanayicimizin, hangi sorunu varsa bizim bakanlığımıza gelsin biz koordine edeceğiz. Sanayicimizin elinde kağıt, bakanlık bakanlık dolaşmasını istemiyoruz. Kurmak istediğimiz sistem, sanayicimizin bir problemi varsa bizim bakanlığımıza gelsin, biz onun sorunlarını takip edeceğiz. Sanayicimizi yormadan istediği belgeyi, teşviği almasını kolaylaştıralım istiyoruz. Sanayicimizin bir problemi varsa bizim bakanlığımıza gelsin ve problemi biz çözelim. Arzu ediyoruz ki sanayicinin bir tek adresi olsun, biz sanayicinin bakanlığıyız ve bu görevimizi yerine getirmek istiyoruz.”
Özlü, anahtar teslim fabrikayı inşaat firmalarına yaptıracaklarını söyledi. Bunu bir örnekle açıklayan Özlü, “Bir yatırımcı Siirt’te tekstil fabrikası kurmak istiyor. Siirt Valiliği’ne müracaat ediyor, valilik oradaki OSB devletin boş arazileri bakıp değerlendiriyor ve bize gönderiyor. Ön değerlendirmenin kabulünün ardından o bölgede özel sektöre inşaatı yaptırıyoruz. İnşaat bittikten sonra da yatırımcıya bunu makul bir fiyatla kiralıyoruz. Süreçteki sürelerin belirlenmesine ilişkin bir taslak yönetmelik hazırladık, şu anda Yüksek Planlama Kurulu onayında.” dedi.