Ekonomi Bakanı Zeybekci:
– “Şu anda Merkez Bankamız ile hükümetimizin aynı paralelde düşünmeye başladığını görüyorum. Merkez Bankasının bu indirimlerini sonuna kadar destekliyoruz”
-“Merkez Bankası ile hükümet arasında yeni bir dönem başladı, aklın yolu bir”
– “İnşallah reel ve özel sektörün bizden beklediği coşkuyu onlara vereceğiz. Artık zaman laf üstüne laf değil, taş üstüne taş, aş üstüne aş, iş üstüne iş koyma zamanıdır”
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, hükümet ile Merkez Bankası arasında yeni bir dönemin başladığını belirterek, “Şu anda Merkez Bankamız ile hükümetimizin aynı paralelde düşünmeye başladığını görüyorum. Merkez Bankasının bu indirimlerini sonuna kadar destekliyoruz” dedi.
Bakan Zeybekci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Merkez Bankasının son 3 para politikası kurulu toplantılarında 0,5’er puanla toplamda 1,5 puanlık faiz indirimi kararı aldığını anımsatarak, indirimlerin etkisinin piyasalarda, borç verme faizlerinde, finans kuruluşlarında hissedilmeye başlandığını söyledi.
Borç alma ve borç verme faiz oranları arasındaki bandın daraldığına işaret eden Zeybekci, şöyle konuştu:
“Önümüzdeki dönemde de inşallah yüzde 11’lerden 9,5 puana gelen bandın daha da daraldığını hissedeceğiz. Hedefimiz Türkiye’de daha çok üretmenin, yatırım yapmanın, istihdam ortaya çıkarmanın ve büyümenin önündeki engellerden olan faizi olabildiğince düşürmek. Özel sektörümüzün dünyadaki rakipleri, hangi kolaylıklarla ve maliyetlerle finansmana ulaşıyorsa aynı şartları bizim de Türkiye olarak sağlamak görevimiz. Merkez Bankasının bu indirimlerini sonuna kadar destekliyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde ekonomik anlamda iyileşmelerimiz devam ettiği sürece hükümet olarak özel sektörün ve reel sektörün, üretiminin, istihdamın ve büyümenin önündeki bütün engelleri kaldırdıkça, onları teşvik ettikçe Merkez Bankamızın faiz indirimleri daha önemli hale gelecek.”
Finansal bolluk ortamı
Dünyada özellikle AB bölgesinde ve Japonya’da eksi büyümelerin kaydedildiğine dikkati çeken Zeybekci, bu bölgelerde oluşan eksi faizlerin finansal bolluk yarattığını, bu bolluktan Türkiye’nin yeterince faydalanabilmesi için reform ve açılım tedbirlerine ağırlık vereceklerini dile getirdi.
“İnşallah reel ve özel sektörün bizden beklediği coşkuyu onlara vereceğiz. Artık zaman laf üstüne laf değil, taş üstüne taş, aş üstüne aş, iş üstüne iş koyma zamanıdır” diyen Zeybekci, enflasyonun arz eksikliğinden kaynaklandığını, arzın artması halinde üretim, büyüme ve istihdamla birlikte enflasyonun da “kökünün kazınacağına inandığını” söyledi.
Ekonomi Bakanı Zeybekci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve kendisinin önceki bakanlığı döneminde faiz indirimi çağrıları yaptığını ancak bu çağrıların yeni Merkez Bankası yönetimiyle karşılık bulduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
“Merkez Bankası ile hükümet arasında yeni bir dönem başladı, aklın yolu bir. 2,5 yıldan beri ekonomi bakanlığı dönemimdeki söylemlerimizde enflasyonla aktif mücadelede yöntem değişikliğini önerdik. Enflasyonla mücadeleden vazgeçmeyi değil yöntem değiştirerek, enflasyonla mücadelede enstrüman zenginliğe geçmemiz gerektiğini söyledik. Hep fiyat istikrarını öncüleyen Merkez Bankası anlayışından büyümeyi, üretimi de önceleyen bir Merkez Bankası istedik.”
Enflasyonla mücadelede sıkı para politikalarını desteklediğini ifade eden Zeybekci, “Ama bu sıkılaştırma politikalarının daha çok üretmek, yatırım yapmak, istihdam, büyüme ve ihracat ortaya çıkarmak isteyenleri negatif anlamda etkilemesinin kendi enflasyonunu üretmeye başladığını dikkatten kaçırmayalım. Bu anlamda şu anda Merkez Bakamız ile hükümetimiz aynı paralelde düşünmeye başladığını görüyorum. İnşallah bu anlamda icraatlarımız artacak” diye konuştu.
“Eximbank, ülkelere de finans sağlayacak”
Türk Eximbank’ın tekrar Ekonomi Bakanlığına bağlanmasını “Olması gereken buydu” sözleriyle değerlendiren Zeybekci, söz konusu bankanın ihracatçıyı desteklemenin ötesinde bazı ülkelere finansal destek sağlayabilmesinin önünü açacaklarını dile getirdi.
Ekonomi Bakanı Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İhracatçıyı destekleyen Eximbank’a ihracatçıyı desteklemenin yanında yeni fonksiyonlar kazandırdık, kazandırmaya devam edeceğiz. Hizmetlerini, yurt dışı müteahhitlik hizmetlerini destekleyen, Türkiye’nin dış politikası gereği olarak bazı ülkelere finans anlamında destek veren bir kapsama da getireceğiz. Şu anda 15 milyar dolar civarında vermiş olduğu fiili bir kredi var. Ayrıca 35-40 milyar dolar civarında kredilendirme imkanı var. Bunu çok daha yukarılara çıkaracağız, 100 milyar dolar seviyesine konuşur hale geleceğiz.”