Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) ve Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV) işbirliğiyle düzenlenen 12. KOBİ Zirvesi, Dedeman Otel’de başladı.
Zirvenin açılışında konuşan Işık, Türkiye’deki işletmelerin yüzde 99’unun KOBİ olduğunu belirterek, istihdamın yüzde 75,8’ini KOBİ’lerin sağladığını, ihracatın yüzde 56’dan fazlasını KOBİ’lerin yaptığını söyledi.
Ekonominin bu kadar bağımlı olduğu bir alanı çok daha yakından takip etmeleri gerektiğini dile getiren Işık, KOBİ’lerin toplumsal faaliyetlerin kılcal damarı, ekonominin bel kemiği olduğunu ifade etti.
Işık, KOBİ mekanizması çalışmayan bir ülkenin ekonomik olarak başarılı olma şansı olmadığını kaydederek, KOBİ’lerin değişen ekonomik şartlara çok hızlı uyum sağladığını aktardı.
Türkiye’nin son 13 yılda kaydettiği ilerlemede aslan payının KOBİ’lerin olduğunu belirten Işık, KOBİ’lerin bu alandaki katkılarından bahsetti.
KOBİ’lerin gelişmesi için her türlü çalışmayı yürüttüklerini bildiren Işık, “Gelir dağılımı adaletsizliğini gidermede en büyük yardımcımız KOBİ’lerimiz. Anadolu’nun her köşesinde KOBİ’ler var. Sosyal yardımlaşmayı ve dayanışmayı da sağlayan önemli kurumlar bunlar. KOBİ’lere hükümet olarak sonuna kadar destek verdik ve vermeye devam edeceğiz.” diye konuştu.
“KOBİ’ler kurumsallaşmalı”
Işık, 2006 yılında 1,5 milyon olan KOBİ sayısının 2 katına çıkarak 3 milyona ulaştığını dile getirerek, KOBİ’lerin dünya ile rekabet etme konusunda hızla ilerlediğini aktardı.
KOBİ’lerin nitelikli olmasını ve kurumsallaşmasını istediklerini ifade eden Işık, üçüncü jenerasyondan dördüncü jenerasyona geçme konusunda KOBİ’lerin yaşadığı sıkıntılara değindi. Işık, bu nedenle KOBİ’lerin kurumsallaşması gerektiğini vurguladı.
Işık, “KOSGEB’de KOBİ’lerimizin kurumsallaşması için destek var. Bundan yararlanmanızı istiyoruz. KOBİ’lerimizin özellikle markalaşmaya yönelmesi lazım. Artık markalaşma dünyada katma değeri yüksek ürün için ürünün kalitesi kadar önemli hale geldi.” ifadelerini kullandı.
Bu işletmelerin artık teknolojiye dayalı üretim yapmasını çok önemsediklerini dile getiren Işık, KOBİ’lere ihracat yapmaları için verdikleri desteklerden bahsetti.
KOBİ’lerin dördüncü sanayi devrimine hazır hale gelmesi gerektiğinin altını çizen Işık, söz konusu işletmelerin teknolojik üretim yapmaları için ihtiyaç duydukları desteği verme konusunda çalışma yapmaya başladıklarını bildirdi.
“Türkiye’nin kaynak problemleri yok”
Işık, KOSGEB olarak KOBİ’lere çok ciddi destek sağladıklarını yineleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hükümet olarak 2016 bütçemizde KOSGEB bütçesi 3 katına çıktı. Ve bunun önemli bir kısmını girişimcilik destekleri alıyor. Ama üzülerek bazı şeyleri söylemek zorundayım. Türkiye’ ni·n kaynak problemi· yok. Türkiye’ ni·n üretime destek noktasında kaynak problemi· yok. Türkiye’ nin verilen kaynakların etkin ve efektif kullanılması konusunda birikim eksikliği var. KOSGEB’de en çok kullanılan destek programı ‘Nitelikli insan kaynağı’. Bu önemli. Belki birçok KOBİ’miz bilmiyor. Eğer siz işletmenizde mühendis çalıştıracaksanız ona nakit destek veriyoruz. İkinci en çok kullanılan destek tanıtım pazarlama desteği. Üçüncü ise fuar desteği.”
Işık, bir başka destek programlarının “KOBİ Gelişim Destek Programı (KOBİGEL)” olduğunu kaydederek, bu programda tam 300 milyon lira para bulunduğunu söyledi.
Bakan Işık, “Hadi gelin bunu kullanın. Kullanan çok az. Neden? Proje bazlı desteklere KOBİ’lerin ilgisi çok az. Şimdi KOBİ’lere proje deyince korkuyorlar, ürküyorlar. Hâlbuki proje yapma yeteneğini kazanmazsak kalıcı sürdürülebilir başarıyı nasıl sağlarız? Benim önerim bu proje kültürü noktasına odaklanmak.” ifadelerini kullandı.
“KOBİ’lere proje yeteneğini kazandıralım”
KOBİ’lere proje kültürünü kazandırmak istediklerini belirten Işık, kaynak sıkıntısı olmadığını vurguladı.
Sivil toplum örgütlerine seslenmek istediğini dile getiren Işık, şunları söyledi:
“Daha önce odalarımıza, TOBB’a seslendim. Özellikle ricam şu; ne olur şu KOBİ’lere proje yeteneği kazandıracak mekanizmaları devreye alın. Biz size destek verelim, eğitim, danışmanlık desteği verelim, maddi destek verelim. Ama şu KOBİ’lere proje yeteneği kazandıralım. Bunu yapmazsak hangi desteği verirsek verelim geçici olur. Bizim milletimiz bir defa görür ikincisinde, en fazla üçüncüsünde kendisi yapar.”
Işık, sivil toplum örgütlerinin KOBİ’lere proje yeteneği kazandırma konusunda seferberlik ilan etmesi gerektiğini vurguladı.
“Keşke Ar-Ge bütçemiz yetmese”
KOBİ ve girişimciler için sermaye desteği olduğunu dile getiren Işık, mevcutların kullanılması halinde yeni sermayelerin oluşturulacağını bildirdi.
Bakan Işık, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’de destek mekanizmaları yetersiz değil. Keşke yetersiz kalsak. Bakın Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak şunu samimi söylüyorum; keşke benim Ar-Ge, inovasyon bütçem yetersiz kalsa da ben gitsem ek bütçeden bütçe alsam. Ama harcayamıyoruz. ‘Bu bütçe size verildiyse sonuna kadar kullanacaksınız ama bir tek kuruşunu çarçur etmeyeceksiniz’ prensibiyle hareket ediyoruz. Benim için başarılı bürokrat bütçesini tam ve yerinde kullanan bürokrattır. Kamuda anlayış şu; parayı istifleyeceğim sonra projeye başlayacağım. Sen projeyi başlatacaksın parayı bulamazsan geleceksin Bakan olarak ben bulacağım. Ama proje başlayacak.”
Işık, bunları gerçekleştirmek için çok sayıda adım attıklarını belirterek, bu adımları atmaya devam edeceklerini, yeni reform paketleri yapacaklarını söyledi.
Bilim ve sanayi politikalarını belirlerken paydaşlarıyla çok yoğun çalıştıklarını anımsatan Işık, paydaşlarından sorunların kaynağına inmelerini istedi.
Işık, “10 yıl sonrasının Türkiye’sinin nasıl olacağı bugün bizim uygulamaya koyduğumuz politikalarla şekillenecek. ABD’de 10 yıl sonra kaç tane cezaevi lazım sorusuna bugün okullarda işlenen suçlara bakarak cevap veriyorlar. Şimdi 10-15 yıl sonrasının Türkiye’si bilim ve teknolojide öncü olacaksa bugün yapacağımız çalışmaların sonucunda olacak.” dedi.
İki gün sürecek zirveden çok olumlu sonuçlar çıkacağını, organizasyonu Bakanlık yetkililerinin de takip edeceğini ifade eden Işık, “Ama sizden de ricamız ne olur sorunların kaynağına inen bir yaklaşım sergileyin.” diye konuştu.