Türkiye –AB Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyalog toplantısında konuşan TOBB Başkanı ve EUROCHAMBRES Başkan Yardımcısı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye ve AB arasındaki güçlü ekonomik bağların ve artan ekonomik dengenin siyasi bağları da kuvvetlendireceğini belirterek, “Ekonomik bağlar siyasi zorluklarla başa çıkmanın en iyi aracıdır. Bu nedenle biz işimizi yapalım ve politika yapıcılara olumlu bir rol model teşkil edelim” diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu AB’den vize serbestisi, taşıma kotaları ve ABD- AB arasındaki TTIP anlaşmasına
Türkiye’nin de taraf olması noktasında çözüme destek istedi.
Türkiye –AB Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyalog Toplantısı İstanbul Hilton Oteli’nde Başbakan
Yardımcısı Mehmet Şimşek, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfekci, AB Bakanı Volkan Bozkır ve Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş ‘ın yanı sıra Avrupa Komisyonu Üyeleri, Türkiye ve AB’den iş dünyasının ve sivil toplumun temsilcileri ve uluslararası finans kuruluşlarının temsilcilerinin geniş katılımıyla gerçekleştirildi.
TOBB Başkanı ve EUROCHAMBRES Başkan Yardımcısı M. Rifat Hİsarcıklıoğlu burada yaptığı konuşmada, AB katılım müzakerelerinin duraksamasının her iki taraf için de maliyetli olduğuna işaret etti. Katılım müzakerelerinin hızlandırılması kararını memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Tüm fasıllarda müzakerelerin açılması ve kapanmasını istiyoruz. Bizler iş dünyası olarak kapanış kriterlerinin yerine getirilmesi için elimizden gelen yapmaya hazırız. Türk ekonomisi ve iş dünyası için AB-ABD Ticaret Bloğunun yani TTIP’nin bir parçası olmak da çok önemli. AB bu süreçte Türkiye’ye destek olmalıdır” diye konuştu.
-İş dünyası tünelin ucundaki ışığı görmek istiyor
AB ve Türkiye iş dünyasının temsilcilerinin bir araya geldiği pek çok mekanizma bulunduğunu ancak bütün unsurları aynı anda bir araya getiren başka bir platform olmadığını bildiren Hisarcıklıoğlu, iş dünyasının çatı örgütü TOBB olarak Türkiye’nin AB üyeliğini ve bu konudaki çalışmalarını desteklediklerinin altını çizdi.
Türkiye’deki yatırım iklimini daha da iyileştirmek amacıyla AB ile diyaloğu artırmaya büyük önem verdiklerini ifade eden Hisarcıklıoğlu şunlarısöyledi: “İş dünyasında kapasite oluşturma ve sivil toplum diyaloğunu geliştirmek üzere AB’nin mali desteğiyle pek çok proje yürütüyoruz. Tüm yerel oda ağımızla Türkiye çapında AB Bilgi Merkezleri Projesi’ni uyguluyoruz. Bu Avrupa Komisyonu’nun Türkiye’deki en temel iletişim projesidir. Türkiye’nin katılım müzakereleri 10 yıldan fazla bir süredir devam ediyor. Ancak süreç umduğumuzdan daha yavaş işliyor. Hala tünelin sonundaki ışığı göremiyoruz. İş dünyası olarak tünelin sonundaki ışığı görmek istiyoruz.
Katılım müzakerelerinin duraksaması her iki taraf için de maliyetli oldu. Dolayısıyla katılım müzakerelerinin hızlandırılması kararını memnuniyetle karşılıyoruz. Tüm fasıllarda müzakerelerin açılması ve kapanmasını istiyoruz. Bizler iş dünyası olarak kapanış kriterlerinin yerine getirilmesi için elimizden gelen yapmaya hazırız. Özellikle vize serbestisi gündemimizdeki öncelikli gündem maddesidir. Vize AB ve Türkiye iş dünyaları arasındaki işbirliği önündeki en temel engellerden biridir.
TOBB olarak bunu gündemimize hep öncelikli bir madde olarak koyduk. Ben kişisel olarak her fırsatta Avrupalı meslektaşlarımın dikkatini bu konuya çektim. Vize sorunu nedeniyle karşılıklı olarak pek çok iş fırsatından faydalanamıyoruz.
Türkiye ve AB arasında vize serbestisi insanlarımız arasında daha fazla iletişim ve işbirliği sağlayacak. Ticari ilişkilerimizde vize sorunu nedeniyle yaşanan gecikmeler son bulacak ve ticari ilişkilerimiz güçlendirecek. AB’nin vize serbestisini Haziran 2016’ya çekme kararından memnuniyet duyuyoruz.”
-Vize ve taşıma kotaları
Türk ulaştırma şirketlerinin sürekli bir biçimde Avrupa Birliği ile taşıma kotası sorunları yaşadığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, hem WTO’da hem de G-20’de korumacılığın getirdiği sıkıntıların vurgulandığını dile getirdi. Ancak bunu dile getirenlerin AB içinde Türk TIR’larına karşı uygulanan taşıma kotalarına karşı çıkmadıklarını anlatan M. Rifat Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: “Mallar serbestçe taşınsın deniyor ama bu malları taşıyanların geçişi sınırlandırılıyor. Bu esasında tarife dışı haksız bir engeldir. Avrupa Komisyonu da geçenlerde AB tırları için sınırlarda beklemenin ne kadar maliyetli olduğunun altını çizdi. Bu engellerin yol açtığı maddi hasar ve maliyet çok yüksek. Dolayısıyla sizlerden de hem vize serbestisi hem de taşıma kotaları konularında desteğinizi rica ediyoruz. Hiç kimse vize serbestisinin Türkiye’den AB’ye yeni sorunlar getireceğinden korkmamalıdır. Tam tersine karşılıklı faydalar sağlayacağız. AB kamuoyunda bu konuda karışık görüşler olduğundan haberdarız. Ve bazı AB üyesi ülkelerdeki iç baskıları da dikkate alıyoruz. Bu anlamda AB-Türkiye Anlaşması’nın daha yoğun bir ortaklığın işareti ve ilişkilerimizi AB üyeliğine doğru ilerletmekte bir adım olduğu konusunda ısrarcıyız. Bu nedenle AB’li dostlarımızın Türk insanının umut ve beklentilerinin boşa çıkarılmaması gerektiğini anlamalarını istiyoruz.
Almanya Eski Başbakanı Kohl’ün deyişiyle Avrupa misyonumuz ile ekonomik ve siyasi reformların hızı arasında bir ilişki var. Ben katılım sürecinin toplumumuz ve ekonomimiz için önemli bir gelişme sağladığına inanıyorum. Nihai AB hedefinin berraklığı bir aday ülkede reform sürecini çok güçlü bir şekilde kolaylaştırır. AB’li ortaklarımızdan cesaretlendirilmeye ve güvenceye ihtiyacımız olduğunu anlamalarını isterim.”
-Ekonomide durum
Konuşmasında ekonomideki gelişmelere de değinen Hisarcıklıoğlu, geçtiğimiz yıl Türkiye ekonomisinin yüzde 4 büyüdüğünü hatırlattı. “Bu dünyadaki en yüksek büyüme oranlarından biridir” diyen TOBB Başkanı geçtiğimiz yıl Türkiye’de özel sektör kaynaklı yaklaşık 700 bin kişiye yeni istihdam sağlandığını açıkladı. Hisarcıklıoğlu, dünyada pek çok ülke ekonomik durgunluk yaşarken bu güçlü performansın Türk ekonomisinin ve özel sektörün dayanıklılığını ve dinamizmini gösterdiğini bildirdi.
Geniş iç pazar ve ihracat bağlarıyla Türkiye’nin Avrupalı yatırımcılar için her zaman çekici bir ülke olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu “Türkiye istikrarlı büyümeyle dünyanın yüksek gelirli ülkeleri arasına girmeyi hedefliyor. Bu doğrultuda yapısal reformlar yaparak ilerlemeye de devam edecek. İş ortamımızın hala iyileştirmeye ihtiyacı olduğunu biliyorum. Bu kapsamda hükümetimiz ve iş dünyamız birlikte kapsamlı ve iddialı bir çalışma başlattık. Yakında ilk sonuçları çıkacak” diye konuştu.
AB katılım sürecinin dönüştürücü ve reform odaklı yapısını da bu nedenle önemli bulduğunu ve desteklediğini ifade eden Hisarcıklıoğlu şunları kaydetti: “Yine bu çerçevede Gümrük Birliğinin kapsamının; tarım hizmetler ve kamu alımlarına genişletilmesini de büyük memnuniyetle karşılıyorum. Bu daha güçlü iktisadi ilişki kurmak için önemli bir adımdır.
Şu ana kadar Gümrük Birliği’nin potansiyelinden tam anlamıyla faydalanamadık. Elbette Türk iş dünyası için bir takım zorluklar getirecek ancak biz rekabete inanıyoruz. Yeterince rekabetçi olacağımıza inanıyoruz.”