YÖNETİCİ ÖZETİ
- Küresel ekonomide son dönemde olumlu ekonomik ve finansal gelişmeler kaydedilmiştir. Çin ekonomisine ilişkin endişelerin azalması, başta ABD’de olmak üzere büyük ekonomilerde ekonomik göstergelerin beklenenden daha iyi gerçekleşmesi ve destekleyici para politikası tedbirleriyle ekonomik ve finansal koşullar iyileşmiştir. Finansal piyasalardaki dalgalanma azalmış, küresel varlık fiyatları yılın başındaki düşük seviyelerinden sonra artmaya başlamıştır. Emtia fiyatları da Ocak ayında en düşük seviyelere indikten sonra Şubat ayından itibaren yeniden artmaya başlamıştır.
- Yaşanan olumlu gelişmelere rağmen, küresel ekonomide düşük büyüme ve zayıf ticaret eğilimi devam etmektedir. 2016 yılının ilk aylarında uluslararası kuruluşlar küresel ekonomiye ilişkin büyüme beklentilerini aşağı yönlü revize etmişlerdir. Büyüme performansına bağlı olarak küresel ticaret hacmi de düşük seyretmektedir. Hollanda Ekonomik Politika Analizi Bürosu (CPB) tarafından yayınlanan 24 Mart 2016 tarihli dünya ticaret verilerine göre 2016 yılı Ocak ayında küresel ticaret aylık bazda yüzde 0,4 oranında daralmıştır.
- Baltık Kuru Yük Endeksi oldukça düşük seviyelerdedir. Küresel ticaret hacmindeki gelişmeleri izlemeye yönelik küresel deniz ticaretinin yoğunluğunu ve hangi düzeyde seyrettiğini gösteren endeks, küresel kriz döneminde 700’lü seviyelerdeyken 31 Mart 2016 tarihi itibarıyla 429 endeks değeri ile kriz döneminin bile altında bir seviyeye düşmüştür.
- Gelişmiş ülkelerin para politikası uygulamaları çeşitlilik göstermektedir. 2008/09 kriz dönemi boyunca sıfıra yakın politika faiz oranı uygulayan gelişmiş ülke merkez bankalarının mevcut konjonktürde para politikaları farklılık göstermektedir. FED, 15 Aralık 2015 tarihinde politika faiz oranını 0,25 baz puan artırarak yedi yıllık “sıfır faiz” dönemine son vermiştir. Öte yandan, 2014 yılında ilk kez negatif faiz uygulamasına geçen ve halen söz konusu politikayı sürdüren Avrupa Merkez Bankasından sonra Japonya Merkez Bankası da 2016 yılı Ocak ayında faiz oranlarını sıfırın altına indirmiştir.
- FED 15-16 Mart 2016 tarihlerinde yapılan ve 2 gün süren toplantının sonucunda 1’e karşı 9 oyla faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 0,25-0,50 aralığında bırakmıştır. Ocak ayı toplantısında da faiz oranlarını değiştirmeyen FED’in 26-27 Nisan toplantısında ne yönde karar alacağı belirsizliğini korumaktadır. ABD ekonomisinin büyüme hızının beklentileri aşması ve enflasyona yönelik beklentilerdeki iyileşme, FED’in faiz artırım ihtimalini bir miktar artmıştır. Ancak, Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC)’nin Ocak ayı toplantısından bu yana açıklanan veriler, ekonominin son aylardaki küresel ekonomik ve finansal gelişmelere rağmen ılımlı hızda büyüdüğüne işaret etmektedir. 2016 için ortalama faiz oranı beklentisi yüzde 1,4’ten yüzde 0,875’e indirilmiştir. 2016 yılında dört yerine iki kez faiz artırımı olacağı tahmin edilmektedir.
- Avro Bölgesinde toparlanma tedrici bir şekilde devam etmektedir. Avro Bölgesi 2015 yılının dördüncü çeyreğinde zayıf dış talebe rağmen üçüncü çeyrekteki büyüme hızını korumuş ve çeyreklik olarak yüzde 0,3 oranında büyümüştür. Böylece 2015 yılı genelinde Avro Bölgesi yüzde 1,6 oranında büyümüştür.
- Avrupa Merkez Bankası (ECB) 10 Mart 2016 tarihli para politikası toplantısında beklentilere paralel olarak genişletici yönde yeni kararlar almıştır. ECB, 16 Mart 2016 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde politika faizi olan refinansman faiz oranını 5 baz puan azaltarak yüzde 0’a, borç verme faiz oranını 5 baz puan azaltarak yüzde 0,25’e, mevduat faiz oranını 10 baz puan azaltarak negatif yüzde 0,40’a çekmiştir.
- 2012 yılı Haziran ayında Avro Bölgesi ülkeleri tarafından finansal sistemin dayanıklılığını artırmak ve finansal krizleri önleme amacıyla Bankacılık Birliğinin kurulması kararlaştırılmıştı. Bu hedefin en önemli mihenk taşı olan Ortak Çözüm Mekanizması (OÇM, Single Resolution Mechanism) 1 Ocak 2016 tarihi itibarıyla devreye girmiştir.
- Çin ekonomisinin dengelenme süreci belirginleşen bir ekonomik yavaşlamaya dönüşmektedir. 2014 yılında yüzde 7 oranında büyüyen Çin ekonomisi, 2015 yılında bir miktar hız kaybederek yüzde 6,9 oranında büyümüştür.
- Ekonominin yavaşlaması, sermaye çıkışları ve azalan rezervler karşısında Çin Merkez Bankası munzam karşılık oranlarını 1 Mart 2016 tarihi itibarıyla 50 baz puan indirerek yüzde 17’ye çekmiştir. Çin ekonomisinde özellikle bankacılık kesimi ve özel sektörde biriken finansal kırılganlıklar ve makroekonomik dengesizlikler önemli ölçüde aşağı yönlü risk unsuru olmaya devam etmektedir.
- Gelişmekte olan ülkeler içindeki en önemli ülkelerden olan Brezilya ve Rusya ekonomileri 2015 yılında daralmaya devam etmiştir. 2015 yılında Brezilya ekonomisi yıllıklandırılmış bazda yüzde 3,8 oranında daralmıştır. 2015 yılının ilk dokuz ayında sürekli daralan Rusya ekonomisinin de yıl genelinde yüzde 3,8 oranında daralması beklenmektedir.
- 2003 yılından bu yana en düşük seviyelere gerileyen emtia fiyatları, 2016 yılı Şubat ayı itibarıyla bir miktar yükselmiştir. 2015 yılının Mart ayında 54 ABD Doları seviyesindeki brent petrolün varil fiyatı, 31 Mart 2016 tarihinde 38,9 ABD Doları seviyesine gerilemiştir.