Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Türkiye AB İlişkilerinde Yakınlaşmanın Getirisi 3 Milyar Avro Değil 76,5 Milyar Avro

2015, uzun bir aradan sonra, Türkiye AB ilişkilerinin yakınlaşmasına dair umut veren gelişmelerin ortaya çıktığı bir sene olmuştur. 9 Kasım 2015 tarihli İlerleme Raporu, ağırlıkla Türkiye’ye dönük eleştirel bir bakış açısını yansıtırken; mülteci krizinde işbirliği oluşturma ekseninde düzenlenen 29 Kasım 2015 tarihli AB-Türkiye Zirvesi, ilişkilerde umut veren bir ısınmayı getirmiştir. Zirvede mülteci sorununa destek amacıyla 3 milyar Euro fon sağlanırken, 14 Aralık 2015’de Ekonomik ve Parasal Birlik faslı müzakereye açılmıştır. AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker tarafından GKRY tarafından kapalı tutulan beş faslın 2016’ın ilk çeyreğinde açılabileceği bildirilmiştir.

Esasen AB’nin genişlemesinde geçmişte de rastlanan üyelik kriterlerinin ötesindeki stratejik değerlendirmeler, Türkiye ile yaşanan son gelişmelerde de kendisini göstermiştir. AB ile kurulacak yakın ilişkiler ve yapılacak reformlar, devlet kurumlarının modernleşmesini, hukukun üstünlüğünü güçlendirmesini ve bunların bir sonucu olarak, AB kaynaklı doğrudan yabancı yatırım (DYY) miktarının artırabilir. Bu çalışmada; yakalanan pozitif gündemin devletin kurumsal kalitesi ile hukukun üstünlüğünün güçlenmesine ve DYY miktarlarına etkilerine odaklanılacaktır. Bu doğrultuda AB’ye tam üyelik yolunda ilerlemenin Türkiye’ye sağlayacağı kurumsal, hukuki ve ekonomik getiriler değerlendirilecektir.

Türkiye AB zirvesinin oluşturduğu umut verici atmosfer, Türkiye’nin müktesebata yakınlaşma yolunda reform politikasına gelecek dönemde ağırlık vermesine zemin hazırlamaktadır. Zirvede Ekonomi ve Parasal politika faslının açılmasının kararlaştırılması ve aralarında Yargı ve Temel Haklar ve Adalet, Özgürlük ve Güvenlik fasıllarında bulunduğu beş faslın açılabileceğine dair umut verici atmosfer reform sürecini canlandırabilecek potansiyeldedir. Zira kurulan 64. Hükümette tek yeni makamın “Reformdan Sorumlu Başbakan Yardımcılığı” olması da reformların canlanacağına işaret etmektedir. AB müktesebatına uyum amacıyla devlet kurumlarını uluslararası standartlarla buluşturmanın çeşitli faydaları bulunmaktadır. Devlet kurumlarının güvenilir ve yargının etkin olduğu ülkelerin yabancı yatırımcı açısından daha cazip olduğu çeşitli kaynaklarca belirtilmiştir. OECD’nin gelişmekte olan ülkelerde DYY’leri incelediği bir çalışmasına göre, yatırımcılar bir ülkeye sermayesini bağlamadan önce ülkenin yasal kurumlarının güvenilirliği, hukukun üstünlüğü, serbest piyasanın işleyişi, yönetmeliklerin uluslararası standartlara uyumu gibi unsurları inceleyerek karar vermektedir.

Tamamı İçin Tıklayınız

Exit mobile version