Türkiye’nin kalkınma yardımları her yıl artmakta olup son 2004 yılında 336 milyon ABD Doları’ndan 2013 yılında 3,3 milyar ABD Doları’na yükselmiştir. Türkiye ayrıca söylem ve politika düzeyinde de bölgesel ve küresel alanda önemli bir aktör olma iddiasındadır. Buna karşılık Türkiye’nin kalkınma işbirliği faaliyetleri gelişmiş ülkelerin aksine yapılandırılmış bir şekilde değil talep bazlı olarak yönetilmektedir.
Bu çalışmanın amacı kalkınma işbirliğinin yönetimi ve uygulanması alanında gelişmiş ülkelerin ve Türkiye’nin mevcut durumunu analiz etmek ve bu analizden hareketle Türkiye için bir yönetim modeli önerisi ve uygulama önerileri ortaya koymaktır. Yöntem olarak diğer donör ülkelerin kalkınma işbirliği yönetim modelleri karşılaştırmalı olarak analiz edilmiş, uygulamalar açısından Türkiye’nin kalkınma işbirliği faaliyetlerinin OECD Kalkınma Yardımları Komitesi (Development Assistance Commitee, DAC) üyesi ülkeler ile karşılaştırılması için yoğunlaşma analizi yöntemine başvurulmuştur.
Bu çalışma ile ulaşılan temel bulgular şu şekildedir: Donör ülkelerin kalkınma işbirliği faaliyetinde bulunmasının temel nedenleri, politik müttefik kazanma, barış ve güvenliği sağlama, ticaret hacmini artırma ve insani kalkınmayı desteklemedir. Kalkınma işbirliği faaliyetleri dünyada doğrudan Dışişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı politika belirleyiciliğinde uygulayıcı bir ajans, ya da bu alana özgü başka bir Bakanlık koordinasyonunda olmak üzere 3 farklı şekilde yönetilmektedir. Bütçe tahsisi ise tematik bütçe altında gösterim, kuruluş bütçesinde gösterim ve yıllık bütçeden bağımsız bütçe olmak üzere 3 farklı usulde gerçekleştirilmektedir. DAC üyesi 14 ülkede kalkınma işbirliği alanını düzenleyen bir çerçeve kanun bulunmaktadır.
Çalışmada, Türkiye’nin mevcut talep bazlı yönetim yapısı yerine kurumsal siyasi yönlendirme altında mevcut bürokratik yapı ile entegrasyonu öngören, program bazlı, üç- sütunlu bir yönetim modeli önerisi geliştirilmiştir. Türkiye’nin bu alandaki temel eksikliğin politika ve strateji geliştirmeden sorumlu bir birimin bulunmaması olduğu değerlendirilmektedir. Bu doğrultuda, Türkiye’nin kalkınma işbirliği politikalarını belirlemek üzere Başbakan başkanlığında ilgili Bakanların katılımı ile bir Kalkınma İşbirliği Kurulunun oluşturulması önerisi geliştirilmiştir. Model önerisi çerçevesinde, birinci sütunda, ikili ve çoklu-ikili yardımlar alanında kalkınma işbirliği stratejilerinin belirlenmesi görevinin Kalkınma Bakanlığı’na verilmesi ve TİKA’nın ilgili kuruluş olarak Kalkınma Bakanlığı’na bağlanması öngörülmektedir. Bu sütunda, programlama ve bütçeleme açısından kamu kuruluşlarının kalkınma işbirliği projelerinin yıllık yatırım programı kapsamına alınması uygun görülmektedir. İkinci sütunda çok taraflı yardımların Dışişleri Bakanlığı, üçüncü sütunda bütçe destekleri ve imtiyazlı kredilerin Hazine Müsteşarlığı ve Eximbank tarafından yönetilmesi ve mevcut bütçe uygulamalarına devam edilmesi önerilmektedir. Uygulamalar açısından, sektörel ve tematik kapasite geliştirme projeleri, hareketlilik programları gibi çeşitli faaliyet önerileri geliştirilmiştir.