Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

İklim Değişikliği Sürecine Hazırız

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, imzalanacak yeni iklim anlaşmasının 2020 yılı sonrası dünyayı ticaret, üretim, teknoloji ve enerji gibi birçok açıdan etkileyebileceğine işaret ederek, “Bakanlık, iklim değişikliği sürecine hazır. Bu kapsamda sanayi sektörüne özel gerçekleştirilen ‘Teknoloji İhtiyaç Değerlendirmesi (TNA)’ projesi tamamlandı” dedi.

Bakan Işık, iklim değişikliğinin dünyayı tehdit eden en önemli problemlerden biri olduğuna dikkati çekti.

Sanayi Genel Müdürlüğü tarafından, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Marmara Araştırma Merkezi (MAM) işbirliğiyle 2012-2014 yılları arasında “İklim Değişikliği Kapsamında Sanayide Teknoloji İhtiyaç Değerlendirmesi ve Sera Gazı Azaltım Potansiyelinin Belirlenmesi” projesinin yürütüldüğünü hatırlatan Işık, çalışmayla sanayi kaynaklı sera gazı emisyonlarının teknolojik değişime bağlı olarak, ne oranda ve hangi maliyetle azaltılabileceğinin ortaya konulması ve tüm sanayi sektörlerinde uygulanabilecek metodolojinin geliştirilmesinin amaçlandığını söyledi.

Işık, projede, sanayi kaynaklı emisyonların büyük çoğunluğunu oluşturan demir çelik, çimento, cam, seramik, kireç, şeker ve petrokimya sektörlerinin ele alındığını belirterek, böylece ülke sanayisinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının azaltılmasının hedeflendiğini kaydetti.

 “İklim değişikliğine ilişkin kitaplar yayımlandı”

Projeyle, söz konusu sektörlere yönelik öncelikli teknoloji ihtiyaçlarının belirlenmesi ve bunun yerli imkanlarla geliştirilmesi, analiz edilmesi, çalışmaların çevre dostu teknoloji ve programlar için temel oluşturmasının beklendiğine değinen Işık, bu kapsamda seçilen sektörlere özel, iklim değişikliğine uyum, emisyon azaltımı ve teknolojik uygulamalarla ilgili sektörel bilgilerin yer aldığı kitapların yayımlandığını ve bu kitaplara elektronik ortamdan da ulaşılabileceğini ifade etti.

Işık, uluslararası iklim değişikliği müzakereleri kapsamında Kyoto Protokolü’nün yerini alacak iklim anlaşmasının, 21. Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’nda (COP21) kabul edilmesine karar verildiğini anımsattı. Sera etkisine neden olan gazların azaltılması ve iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında düzenlenecek COP21’de, bağlayıcı anlaşmaya varılmasının çok önemli olduğunun altını çizen Işık, halihazırda imzalanan sera gazı emisyonlarına ilişkin anlaşmaların 2020’de sona erecek olması nedeniyle Paris’te en az 10 yıl geçerli olacak yeni taahhütlere imza atılmasının beklendiğini dile getirdi.

 “Üretim ve tüketim faaliyetleri gözden geçirilmeli”

İmzalanacak yeni iklim anlaşmasının 2020 yılı sonrası dünya rejimini ticaret, üretim, teknoloji ve enerji gibi birçok açıdan etkileyebileceğine işaret eden Işık, bu süreçte tüm üretim ve tüketim faaliyetlerinin gözden geçirilmesini gerektiğini belirtti.

Bakanlığın iklim değişikliği sürecine hazır olduğunu vurgulayan Işık, bu kapsamda sanayi sektörüne özel gerçekleştirilen “Teknoloji İhtiyaç Değerlendirmesi (TNA)” (iklim değişikliği kapsamında emisyon azaltımına ve iklim değişikliğine uyuma yönelik ulusal teknolojik önceliklerin belirlenmesi) projesinin tamamlandığını kaydetti. Projeyle mevcut durumun ortaya konularak, yapılması gerekenleri belirlediğini ve bu değişimin getireceği maliyetin hesapladığını anlatan Işık, “Türkiye’nin 2030 yılında gerçekleştireceği emisyon azaltımına ilişkin ulusal katkının belirlenmesi sürecinde, sanayi sektörüne ilişkin çalışmalar da TNA projesine dayanılarak hesaplandı. Sektörün mevcut durumu ve güncel gelişmelerin getireceği ekonomik yükler de tespit edildi” diye konuştu.

Işık, iklim değişikliği sürecinin, sektörlerin özellikle rekabet ve ihracat güçlerini önemli oranda etkileyeceğine dikkati çekerek, “Bakanlığımız, Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi ve Ulusal İklim Değişikliği Strateji Belgelerinde yer alan hedef ve politikalar doğrultusunda, sanayi sektöründe sera gazı emisyonlarının azaltımını sağlayacak iklim dostu teknolojilerin ülke çapında geliştirilmesi ve transferine ilişkin çalışmaları yürütmekle görevli. Bu nedenle iklim değişikliğine yönelik çalışmalar kapsamında, hem teknolojik hem de enerji verimliliği açısından sektörlerde iyileştirmeler yapılmasına büyük önem veriyoruz ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz” ifadesini kullandı.

Exit mobile version