Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyun, Türkiye’de yenilenebilir ve yerli kaynaklarla enerji çeşitliliğinin sağlanması gerektiğini belirterek, “Çok önemli bir eksiğimiz var; o da nükleer enerji. Nükleersiz bir Türkiye gelecekte enerjisiz bir Türkiye demektir. İlk nükleer santralimiz Akkuyu’da zannediyorum 2023’e kadar bir veya iki reaktör devreye alınacak” dedi.
Alaboyun, 8. Uluslararası Enerji Kongresi ve Fuarı’nda yaptığı konuşmada, bu tür toplantıların başkent Ankara’da yapılmasının ayrı bir önem arz ettiğini söyledi.
Türkiye’nin petrol ve doğalgaz kaynakları açısından zayıf bir ülke olduğunu fakat yenilebilir ve yerli enerji kaynak potansiyelinin yüksek olduğunu ifade eden Alaboyun, Türkiye’nin hedefinin kurulu gücünü 8 yıl içinde iki katına çıkarmak olduğunu dile getirdi.
Alaboyun, bu hedeflerin gerçekleşebilmesi için yenilenebilir ve yerli kaynaklardaki potansiyelini maksimum seviyede kullanılması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Enerji çeşitliliğimizde doğalgazın payı yüzde 31, bugün itibarıyla doğalgazdan elde edilen enerji toplam üretimin yüzde 48’ini oluşturuyor. Ülkemiz enerji üretiminde yüzde 48 doğalgaza, yüzde 16 kömüre bağımlıysa oturup düşünmemiz lazım. Linyite dayalı kömür santrallerini devreye sokmamız gerekiyor, çünkü bunlar yerel, bize ait, dışa bağımlılığımızı azaltacak unsurlar. Son 8 yıl içinde kömür kaynaklarımız iki katına çıktı. Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğümüz (MTA) son dönemde çok iyi çalışmalar yaptı ama MTA olarak 200 metrenin altına henüz inemedik. Bu derinliğe inebilirsek daha büyük kaynaklar elde edeceğiz.”
Türkiye’nin sadece kendisi için değil, bölgedeki enerji güvenliği için de önemli bir konumda bulunduğuna ve enerjiyi barış aracı olarak kullanması gerektiğine işaret eden Alaboyun, şu ifadeleri kullandı:
“Enerji çeşitliliğinde çok önemli bir eksiğimiz var o da nükleer. Nükleersiz bir Türkiye gelecekte enerjisiz bir Türkiye demektir. İlk nükleer santralimiz Akkuyu’da zannediyorum 2023’e kadar bir veya iki reaktör devreye alınacak. Türkiye’ye 8 bin 760 saat enerji lazım. Güneşle bin 800 saat, rüzgar enerjisi santralleriyle iki bin 500 saat, hidroelektrik santrallerle de 4 bin 800 saat enerji üretimi yapabiliyorsunuz. Sekiz bin 760 saatlik sürekliliği sağlayabilecek baz santrallerdir.”
Alaboyun, Türkiye’nin doğalgaz kaynaklarının transiti açısından enerji merkezi haline geldiğini ve dış politika ile enerji politikalarının birbirinden bağımsız olamayacağını dile getirdi. İran’a uygulanan yaptırımların tamamen kaldırılmasının ardından İran doğalgazının da sisteme entegre edilebileceğini aktaran Alaboyun, bölgede İran gazına erişimin sağlanabileceğini belirtti.
LPG’de büyüme beklentisi
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, LPG piyasasında artan talep nedeniyle yüzde 5’lik bir büyüme görülebileceğini söyledi.
LPG piyasasında EPDK öngörülerinde yüzde 2 ila 3’lük büyüme senaryolarının olduğunu ancak düşen petrol fiyatları ve artan otogaz talebi ile birlikte sene sonunda yüzde 5’lik büyümenin ihtimal dahilinde olduğunu anlatan Yılmaz, LPG piyasasının 10 bin 500 istasyon ve 8 bin tüp bayisi ile önemli bir istihdam sağladığını ve Türkiye enerji ihtiyacının yüzde 4’ünden fazlasını karşıladığını söyledi.
Türkiye’nin son 13 yılda enerjide bölgesel ve küresel ölçekte önemli bir aktör olma yolunda çok önemli adımlar attığını belirten Yılmaz, şöyle konuştu:
“2002 yılında doğalgaz tüketimimiz sadece 17 milyar metreküp civarındaydı, bu miktarın yüzde 60’ı elektrik üretimi amacıyla kullanılıyordu. 13 yıl önce doğalgaz sadece 6 il merkezinde, sanayi ve mesken tüketimine sunulabiliyordu. Bugün doğalgaz tüketimimiz neredeyse 3 kat artarak 50 milyar metreküpe yaklaştı. Bu yıl inşallah 50 milyar metreküpü de aşacağız. Sadece dağıtım sektöründe 12 milyar liralık yatırım yapıldı. Bu başarı devlet bütçesinden tek kuruş harcanmadan, tamamıyla dağıtım şirketlerinin yatırımları ile sağlandı. Bugün 72 şehrimizde doğalgaz kullanılıyor. Yıl sonunda bu sayının 76’ya ulaşmasını bekliyoruz. Hedefimiz, tüm şehirlerimize doğalgazı ulaştırmak.”
Petrol piyasasında 14 bin lisanslı şirket faaliyet gösteriyor. Şeffaf, istikrarlı ve rekabete dayalı bir piyasa oluşturmak için yaptığımız düzenlemeler neticesinde; petrol piyasası, gerek ürün kalitesi, gerekse dünya piyasalarıyla entegre yapısıyla Avrupa standartlarına uygun bir hale geldi.
1 Kasım seçimleri ile ortaya çıkan tablonun da enerji sektörü için yepyeni bir dönemin habercisi olacağını belirten Yılmaz, “Şimdi Türkiye’nin 2023 vizyonu doğrultusunda hız kesmeden tüm paydaşlarımızla işbirliği ile yolumuza devam etmeliyiz. Bu süreçte elbette ulusal veya uluslararası ölçekte, konjonktürel sorunlar ile karşı karşıya kalabiliriz. Ancak empati ve istişare ile bu sorunların üstesinden geleceğimize eminim. Yatırım süreçlerinde karşılaşacağınız her türlü sorunun çözümü için EPDK olarak hukuk çerçevesinde üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız” değerlendirmesinde bulundu