Muharrem ÖZDEMİR
Yeminli Mali Müşavir
[email protected]
6183 Sayılı Kanunun 70 inci maddesinin (11) numaralı bendine göre, Borçlunun haline münasip evi “ancak evin değeri fazla ise bedelinden haline münasip bir yer alınabilecek miktarı borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılabilir.
Maddenin tatbikinde borçlunun halinde münasip ev değerlendirilirken, borçlunun ve ailesinin barınmasının teminine dayanmalı ve borçlunun aile fertlerinin sayısına ve içtimai durumuna bakmak suretiyle bir karara varılması, borçlunun müşkül duruma düşmemesi gerekmektedir.[1]
Haline münasip evin değerlendirilmesinde borçlunun aile yapısı, borçlu ile aynı konutta ikamet etmek durumunda bulunan birey sayısı, bunların sosyal konumları ve ihtiyaçları gibi ölçülerin birlikte ele alınması suretiyle haczedilen evin borçlunun haline münasip olup olmadığı hususunda bir sonuca varılması mümkün olacaktır. Gayri menkulün apartman dairesinde dubleks şeklinde, oturum alanı 127 m2, odalar ve salonun taban döşemelerinin ahşap parke, duvarlarının yağlı boya, wc ve banyo duvarlarının seramik, kapı ve pencere doğramalarının ahşap, dış kapının saç demirden yapıldığı, kat kaloriferi şeklinde düşünüldüğü ancak ısıtmanın soba ile yapıldığı, rayiç değerinin 28.000 TL olacağı yönünde tespitler karşısında haczedilen evin ancak bir ailenin mesken ihtiyacını karşılayacak ölçüde olduğu kanaat getirilmiştir.[2]
6183 sayılı Yasanın 70 inci maddesinin 11 inci bendi uyarınca, alacaklı amme idaresi tarafından hacze konu evin özellikleri ve değeri tespit ettirilerek, hacizli gayrimenkulün satılıp satış tutarından haline münasip bir ev satın alınabilecek miktarının borçluya bırakılması kaydıyla amme borçlusunun sahip olduğu tek evinde haczedilebilir.[3]
Borçlunun haline münasip evi ancak evin değeri fazla ise bedelinden haline münasip bir yer alınabilecek miktarı borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılabilir. 6183 sayılı Kanunun 91 inci maddesi gereğince satış komisyonu oluşturularak eve 963.000 TL satış değeri tespit edildiği ancak satış bedelinden haline münasip bir ev satın alınamayacağı kanaati oluştuğu takdirde borçlunun haline münasip evinin satışının yapılmaması gerekmektedir.[4]
Borçlunun başkaca menkul ve gayrimenkul malının hak ve alacağının bulunup bulunmadığının tespiti yapıldıktan sonra borçlunun oturabileceği başkaca bir evinin bulunmaması ve mükellefin haczedilen evine satış komisyonunca tespit edilecek rayiç değer dikkate alınarak satış bedelinden haline münasip bir evin satın alınamayacağı kanaatinin oluşması halinde, gayrimenkulün satışının yapılmaması gerekir.[5]
Örneğin, İstanbul Tarabya bölgesinde mukim borçlu Bay (A)’nın amme idaresine borcu 900.000 TL olup oturduğu evin rayiç değeri satış komisyonunca 600.000 TL olarak belirlenmiştir. 6183 Sayılı Kanunun 70/11 maddesinde evin değerinin fazla olması halinde bedelinden haline münasip bir yer alabilecek miktarı borçluya bırakılmak suretiyle haczedilerek satılmasına imkan tanınmıştır.
Buna göre, haline münasip ev belirlenirken borçlunun aile fertlerinin sayısına ve içtimai durumuna bakmak suretiyle bir karara varılması, borçlunun müşkül duruma düşmemesi sağlanmalıdır. Buna göre, ailenin çok çocuklu olduğu da dikkate alınarak İstanbul Esenler ilçesi yerleşkesinde belirlenen 3+1 ve 250.000 lira değerli ev haline münasip olarak değerlendirilmiştir. Haczedilen gayrimenkulün satış bedelinden bu bedel düşülerek kalan (600.000-250.000)=350.000 TL ise amme borcuna mahsup edilecek ve geri kalan 550.000 liralık borç ise takipli borç olarak takip ve tahsil edilecektir.