Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık: “TÜBİTAK, Genelkurmay Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve diğer kurumlarla el yapımı patlayıcı tespitine ve imhasına yönelik bir çalışma başlattık”
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, el yapımı patlayıcı tespitine ve imhasına yönelik bir çalışma başlatıldığını belirterek, “Projeyle bombalar, mayınlar, tuzaklar ve el yapımı patlayıcılar uzaktan tespit ve imha edilebilecek” dedi.
Bakan Işık, savunma sanayisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’nin savunma sanayisinde yerlilik oranının, AK Parti’nin iktidara geldiği dönemde yüzde 24 seviyesinde olduğunu anlatan Işık, bugün bu rakamın yüzde 60’lara yükseldiğini bildirdi.
Işık, şu anda yaklaşık 2 milyar dolarlık savunma sanayisi ihracatı gerçekleştirildiğini kaydederek, bunun 547 milyon dolarının ABD’den geldiğine dikkati çekti. ABD’ye silah satılıyor olmasının, Türkiye’nin savunma sanayisinde geldiği noktayı gösterdiğine işaret eden Işık, Malezya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Pakistan gibi dost ülkelere de ihracat yapıldığını ifade etti. Türkiye’nin, büyük ambargolar ve terörle mücadelede sınırlamalarla karşılaştığını dile getiren Işık, “Türkiye artık bölgede ‘düşmana korku, dosta güven’ veren bir savunma sanayisine ulaşmak için emin adımlarla yürüyor” diye konuştu.
“Terörle mücadelede teknoloji kullanımına yoğunluk verdik”
Savunma sanayisi projeleri hakkında bilgi veren Işık, Türkiye’nin, F35 uçaklarına ABD dışında ilk defa silah montajı yapan ülke olacağını söyledi. Dünyada ‘iki başlıklı nüfus edici bomba’larda da en başarılı örneğin Türkiye’de olduğunu vurgulayan ışık, “Bundan sonra terör örgütleri düşünsün, hava bombardımanı olduğu zaman ‘mağarama girerim, bombardıman bitince çıkarım’ diye bir şey olmayacak. Nüfus edici bombanın birinci başlığı 2 metre kalınlığındaki betonu delebiliyor, ikinci başlığı ise delinen duvarın arkasındaki hedefi vuruyor. Artık teröristler mağarada bile güvende olmayacak” ifadelerini kullandı.
Işık, son dönemde terörle mücadelede teknolojinin kullanımına yoğunluk verdiklerini ve bundan sonraki dönemde de bu konuya daha fazla odaklanacaklarını anlatarak, şöyle devam etti:
“23 Temmuz’da başlayan operasyonlardan hemen sonra TÜBİTAK, Genelkurmay Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve diğer kurumlarla ‘el yapımı patlayıcı tespitine ve imhasına’ yönelik bir çalışma başlattık. Projeyle bombalar, mayınlar, tuzaklar ve el yapımı patlayıcılar uzaktan tespit ve imha edilebilecek. Terörün minimize edilmesi ve olayların önceden tespit edilip engellenebilmesi için el yapımı patlayıcıların tespitinden, haberleşmenin önceden belirlenmesine kadar pek çok teknolojik çalışmayı ilgili devlet kurumlarıyla birlikte yapıyoruz.”
“Yeni bir denizaltı projesine başladık”
Işık, devam eden savunma sanayisi projeleri hakkında da bilgi verdi. Türkiye’nin ilk milli ana muharebe tankı Altay’ın, seri üretimine 2017 yılında başlanacağını ve ilk etapta 250 tank üretileceğini bildiren Işık, Havuzlu Çıkarma Gemisi’nin de (LPD) 2021 yılında teslim edileceğini belirtti. Yeni bir denizaltı projesinin başladığına da değinen Işık, 30-40 gün su altında kalınmasını sağlayacak hidrojen yakıt teknolojisinin de TÜBİTAK’ta geliştirildiğini ifade etti.
İnsansız hava aracı (İHA) sayısını artıracaklarını kaydeden Işık, şu anda İHA’lara BOZOK füzelerini yerleştirme çalışmalarının sürdürüldüğünü söyledi. İHA’ların terörle mücadelede daha etkin kullanımıyla ilgili olarak da özel bir çalışma yaptıklarına dikkati çeken Işık, projeyi 2017’de bitirmeyi hedeflediklerini dile getirdi.
“Teröre uydu takibi”
Işık, GÖKTÜRK 2 uydusunun 2,5 günde bir Kandil’in üzerinden geçerek, fiziki farklılaşma olup olmadığını tespit ettiğini anlattı. Yazılımın fotoğraf aldığını ve 2,5 gün önceki fotoğrafla karşılaştırarak, farklılıklara işaret ettiğini vurgulayan Işık, şöyle konuştu:
“Sonraki süreçte farklılıkların ne anlama geldiği, istihbarat uzmanlarınca değerlendirilerek tespit ediliyor. 23 Temmuz’da başlayan operasyonlarda hedefler yüzde 99 küsur isabetle vuruldu. Çünkü artık kendi teknolojimizi istihbarat toplama ve terörle mücadelede çok daha yoğun kullanıyoruz. Bu kapsamda yeni bir projeye daha çalışıyoruz. GÖKTÜRK 2 uydusunu, metre altı çözünürlükte, GÖKTÜRK 3 uydusuyla geliştireceğiz. Böylece metre altı çözünürlükte, her türlü hava şartlarında yerden 1 metrenin altında çözünürlükte görüntü almasını sağlayacak yeni bir uydu üretmiş olacağız.”
Işık, TÜRKSAT 6A projesinin fiilen başladığını ve 2019’un sonunda tamamen yerli imkanlarla üretilmiş olacağını ve uzaya gönderileceğini sözlerine ekledi.