Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Vatandaşımız kurbanlık sıkıntısı yaşamayacak

 -TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Kurban Bayramı’nda ortalama kesilen hayvanın 1,5 katı büyükbaş, 1,7 katı da küçükbaş kurbanlık hayvan mevcudu var”

-“Kimse, ‘acaba hayvan bulabilir miyim?’ diye bir endişe yaşamasın”

-“Şu an itibariyle kurbanlık vasfı taşıyan 1 milyon 230 bin büyükbaş, 3 milyon 830 bin küçükbaş hayvanımız bulunmaktadır”

-“Hayvan fiyatları, illere göre ve canlı ağırlığa göre değişmekle birlikte hayvan başına büyükbaşta 2 bin 700 lira ile 14 bin lira arasında, küçükbaşta ise 400 lira ile 1400 lira arasında değişecek”

-“Canlı ağırlık fiyatı da büyükbaş hayvanlarda kilogram başına 12 ile 22 lira arasında, küçükbaşta kilogram başına 9 lira ile 19 lira arasında olacağı tahmin edilmektedir”

-“Halkımızın 6,8 milyar liraya yakın bir parayı kurbanlık almak için harcayacağı tahmin edilebilir”

-“Vatandaşlarımız, kurbanlarını güvenilir, tanıdıkları satıcılardan ve veteriner hekim kontrolündeki hayvan pazarlarından alsınlar”

-“Ayrıca vatandaşlarımız, satın alacakları kurbanın pasaportunu, nakil belgesini görsünler. Pasaporttaki numarayla kulak küpesindeki numara tutuyor mu ona baksınlar”

-“Yetkilerimiz de denetimlerini sürdürmeli, vatandaşlarımızın güvenli, kurban vasfı taşıyan kurban almalarını sağlamalıdır”

-“Et ve Süt Kurumu, üreticilerimizin satılamayan hayvanlarını bayram sonrasında uygun bir fiyata almalıdır. Belirlenecek alım fiyatları, üreticilerimizin yaptıkları masrafları da dikkate alarak kurbana özel belirlenmelidir”

-“Üretim maliyetleri düşürüldüğünde hayvan fiyatları kesinlikle düşecektir”

-“Tarihin her döneminde zor durumda kalan, başı sıkışan, dini, dili, ırkı ne olursa olsun herkese gönül kapılarını sonuna kadar açmış bir milletiz. Bugünlerde batılı ülkeler 10 bin-20 bin insanın hesabını yaparken, ülkemiz, 2 milyona yakın Suriyeli mülteciyi hiçbir destek görmeden topraklarında barındırıyor”

-“Şehit kanlarıyla sulanmış bu toprakların, doğusuyla, batısıyla, kuzeyiyle, güneyiyle kıymetini iyi bilmeliyiz. Kardeşçe yaşamaya devam etmeliyiz. Bu maksatla yarın Sıhhiye’de toplanıyoruz”

-“Tüm halkımıza ‘Sen de Katıl’, ‘Komşunu Al Gel’, ‘Bayrağını Al Gel’ diyoruz”

Ankara – 16.09.2015 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Kurban Bayramı’nda ortalama olarak 850 bin büyükbaş, 2 milyon 300 bin küçükbaş hayvan kesimi yapıldığını bildirerek, “Kurban Bayramı’nda ortalama kesilen hayvanın 1,5 katı büyükbaş, 1,7 katı da küçükbaş kurbanlık hayvan mevcudu var. Kimse, ‘acaba hayvan bulabilir miyim?’ diye bir endişe yaşamasın” dedi.

Bayraktar, kurban fiyatlarıyla ilgili yaptığı basın toplantısında, Mardin ve Hakkari’de 5 polisimizin şehit edilmesi, 3 polisimizin yaralanmasına sebep olan hain saldırıları lanetledi. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, başta yakınları olmak üzere Emniyet Teşkilatımıza ve milletimize başsağlığı, yaralı polislerimize acil şifalar dileyen Bayraktar, Mescid-i Aksa’da Müslümanlara yönelik saldırılarını sürdüren İsrail’i de şiddetle kınadı. İsrail askerlerinin camiyi basması, namaz kılan Filistinlilere göz yaşartıcı gaz ve ses bombaları atması, minbere postallarıyla çıkmasının Müslümanların kutsallarının çiğnenmesi demek olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Kutsal değerlerimize yapılan bu tecavüz asla kabul edilemez, görmezden gelinemez” dedi.

“İslam dünyası olarak bu yıl 24 Eylül’de Kurban Bayramı’nı kutlamaya başlayacağız” diyen Bayraktar, “Mübarek Kurban Bayramı’na sayılı günler kaldı. Başta milletimiz olmak üzere bütün İslam Âlemine hayırlı ve huzurlu bir bayram diliyorum. Müslümanlar için yerine getirilmesi gereken önemli bir görev olan kurban ibadeti, Allah’a yakınlaşmayı, insanlar arasında dayanışma ve paylaşımı amaçlar” şeklinde konuştu.

Türkiye ve diğer Müslüman ülkelerde, Kurban Bayramı’nın bu coşkuyla kutlanırken, bu dönemin, kurban kesimi dolayısıyla da et tüketiminin olağanüstü arttığı bir dönem olduğunu belirten Bayraktar, şunları söyledi:

“Çok kısa zamana yığılan canlı hayvan talebi de çeşitli sıkıntıları beraberinde getirmektedir. 3-4 gün içinde milyonlarca hayvan, kurban olarak kesilmekte, bu talebi karşılarken üreticilerimiz zorlanmakta, ulaşım, barınma, kurban alanı sağlama gibi sorunlar da baş göstermektedir.

Bütün bunlardan dolayı Kurban Bayramı’na hazırlanmak önemli bir olaydır ve ciddi bir çalışmayı gerektirmektedir.
Ülkemizde 4 günlük Kurban Bayramı süresince Türkiye’de dörtte üçüne yakını küçükbaş olmak üzere 3 milyondan fazla hayvan kesimi yapılmaktadır.

Kurbanlık satışları illere ve bölgelere göre farklılık arz etmektedir. Kimi yerlerde canlı kilogram ve et fiyatı üzerinden, kimi yerlerde ise canlı hayvan üzerinden pazarlık yöntemiyle satış yapılmaktadır.”

-Vatandaşlarımız, hayvanların pasaportunu, nakil belgesini görsünler-

Bazı kurbanlıkların kaçak olarak komşu ülkelerden getirildiği, geçen yıl kesilen kurbanlıkların küpelerini biriktiren bazı kişilerin, bu küpeleri kaçak hayvanlara taktığı yönünde iddiaların basında yer aldığına dikkati çeken Bayraktar, şöyle devam etti:

“Buradan vatandaşlarımızı da uyarmak istiyorum. Vatandaşlarımız, kurbanlarını güvenilir, tanıdıkları satıcılardan ve veteriner hekim kontrolündeki hayvan pazarlarından alsınlar.

Ayrıca vatandaşlarımız, satın alacakları kurbanın pasaportunu, nakil belgesini görsünler. Pasaporttaki numarayla kulak küpesindeki numara tutuyor mu ona baksınlar.

Pasaportta kulak küpe numarası, hayvanın nerede yetiştirildiği, hangi ilde, hangi ilçede, hangi vatandaşa kayıtlı olduğu, yapılan aşıları yazar. Gıda, Tarım ve Hayvancılık il, ilçe müdürlükleri menşe şahadetnamesine bakmadan, pasaportu olmadan nakil belgesi veremez. Yetkililerimiz de denetimlerini sürdürmeli, vatandaşlarımızın güvenli, kurban vasfı taşıyan kurban almalarını sağlamalıdır.

-Kurbanlık fiyatları-

Ziraat Odalarımızdan aldığımız bilgilere göre, bu yıl Kurban döneminde hayvan fiyatları;

illere göre ve canlı ağırlığa göre değişmekle birlikte hayvan başına büyükbaşta 2 bin 700 lira ile 14 bin lira arasında, küçükbaşta ise 400 lira ile 1400 lira arasında değişeceği,

canlı ağırlık fiyatının da büyükbaş hayvanlarda kilogram başına 12 ile 22 lira arasında, küçükbaşta kilogram başına 9 lira ile 19 lira arasında olacağı tahmin edilmektedir.

Bu rakamların Bayram yaklaştıkça, talebe göre değişebileceğini belirtmek gerekir.

Ülke ortalamasına bakıldığında büyükbaş hayvanların canlı kilogram fiyatının 15,5 lira, küçükbaş canlı kilogram fiyatlarının ise 13 lira olduğu görülmektedir.

Fiyatlar geçen yıla göre büyükbaşta yüzde 24,5, küçükbaşta ise yüzde 5,1 oranında artmıştır.

-İstanbul, Ankara ve İzmir’de kurbanlık fiyatları-

Büyükbaş hayvanların canlı kilogram fiyatı, İstanbul’un Anadolu yakasında 16-18 lira, İstanbul Avrupa yakasında 15-17 lira, Ankara’da 15-16 lira, İzmir’de 15 liradan satılıyor. Canlı kilogram fiyatı küçükbaş hayvanlarda İstanbul’un Anadolu yakasında 16-19 lira, İstanbul Avrupa yakasında 15-16 lira, Ankara’da 15 lira, İzmir’de 14 lira 50 kuruş-16 lira düzeyinde bulunuyor.

Özellikle büyükbaş hayvan fiyatlarının artmasında, üreticilerimizin besiye koydukları hayvanların fiyatlarının yükselmesi etkili olmuştur.”

Ülkemizde Kurban Bayramı’nda 850 bin başı büyükbaş, 2 milyon 300 bin başı ise küçükbaş olmak üzere 3 milyon 150 bin hayvan kesimi yapıldığını bildiren Bayraktar, şöyle konuştu:

“Şu an itibariyle kurbanlık vasfı taşıyan 1 milyon 230 bin büyükbaş, 3 milyon 830 bin küçükbaş hayvanımız bulunmaktadır. Yani yıllık ortalama kesilen büyükbaş hayvanın 1,5 katı büyükbaş, 1,7 katı da küçükbaş kurbanlık hayvan mevcudu vardır. Bu durum vatandaşlarımızın kurbanlık hayvan bulmada sıkıntı yaşamayacaklarını göstermektedir. Ziraat Odalarımızla yaptığımız görüşmeler de bu verileri destekler niteliktedir. Yani, üreticilerimizin elinde yeterli sayıda kurbanlık hayvan vardır. Kimse, ‘acaba hayvan bulabilir miyim?’ diye bir endişe yaşamasın.

Bu yıl da geçmiş yıllardaki gibi kurbanlık ithal edilmemesi, üreticilerimizin ellerindeki hayvanları satması, mağdur olmalarının önlenmesi açısından önemli bir durumdur. Bu aynı zamanda hayvancılığımız açısından da önemli bir gelişmedir. Böylesine önemli bir dönemde onca ithalat söylemlerine rağmen kurbanlık ihtiyacının ülke içinden karşılanacak şekilde bir üretimin yapılabilmiş olması, gelecek açısından da umut vermektedir.

Görüldüğü üzere geçen yılki talebin üzerinde kurbanlık hayvanımız vardır.”

-ESK, satılamayan kurbanlıklar için özel alım fiyatı belirlemelidir-

Kurban Bayramı’nda satışların beklendiği gibi olmaması durumunda, üreticilerimizin bayram döneminde satılamayan hayvanlarının, maliyetlerin altında yok pahasına ellerinden çıkmamasının büyük önem taşıyacağını belirten Bayraktar, “Bu durumda Et ve Süt Kurumu’nun üreticilerimizin satılamayan hayvanlarını bayram sonrasında uygun bir fiyata alması önem kazanacaktır. Bunun için yetkililerden beklentimiz, kurbanlıkları satamayan ve elinde kalan üreticilere yönelik alım fiyatlarını, üreticilerimizin yaptıkları masrafları da dikkate alarak kurbana özel belirlemeleridir. Bu durumda üreticilerimizin bir yıllık emekleri boşa çıkmayacak, mağdur olmaları engellenecektir” dedi.

-Kurbanlıkların ekonomik boyutu-

Kurban Bayramı’nın, bu kadar çok hayvanın besiye alınması ve uzun süreyle bakılmaları dolayısıyla ekonomik olarak da ciddi bir hareketliliğe neden olduğunu vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:

“Beslenme amaçlı hayvan alımları için ödenen paradan, yem, veteriner hizmetleri, hayvanların satılması, satış yerlerinde yer kiraları ve kişisel masraflar, bu hayvanların nakilleri, kesimler için kasaplara ödenen para, derilerin satılmasına kadar birçok ticari faaliyet, bu dönemde söz konusu olmakta ve bütün bunlar ekonomik anlamda önemli bir yekûn tutmaktadır.

2015 yılı Kurban Bayramı döneminde tahmini olarak geçen yıla yakın yani 850 bin büyükbaş, 2,3 milyon da küçükbaş hayvan kesileceğinden yola çıkıldığında;

Kurbanlık için besiye alınan büyükbaş hayvanların 6 ay beslendiği düşünüldüğünde, 6 aylık yem masrafının hayvan başına ortalama 1550 lirayı bulacağı hesaplanmaktadır.

Bu hesapla, kesilecek olan 850 bin baş kurbanlık hayvan için toplam 1 milyar 317 milyon 500 bin lira yem masrafı yapıldığı tahmin edilmektedir.

Kurbanlık için besiye alınan küçükbaş hayvanların en az 6 ay beslendikleri düşünüldüğünde, 6 aylık yem masrafının hayvan başına yaklaşık 300 lira olacağı tahmininde bulunulmaktadır. Tahmine göre, 2 milyon 300 bin baş küçükbaş hayvan için yapılan yem masrafı 690 milyon lirayı bulmuştur.

Toplamda 3 milyon 150 bin baş kurbanlık canlı hayvan için üreticilerimizin 2 milyar liranın üzerinde yem masrafı yaptığını tahmin etmek yanlış olmayacaktır.

Ortalama 400 kilogram canlı ağırlığa sahip büyükbaş hayvanın, ortalama olarak 12 lira canlı kilogram fiyatından satılacağı düşünüldüğünde, Kurban Bayramı süresince kesilecek yaklaşık 850 bin baş hayvana halkımızın ödeyeceği para 5 milyar 270 milyon lirayı bulacaktır.

Bir küçükbaş hayvanın ortalama 650 liradan satılacağı düşünülecek olursa, kesilecek yaklaşık 2,3 milyon küçükbaş hayvana halkımızın ödeyeceği para da 1 milyar 495 milyon liraya ulaşacaktır.

Buna göre, halkımızın 6,8 milyar liraya yakın bir parayı kurbanlık almak için harcayacağı tahmin edilebilir.

Toplam olarak kurbanlıklardan standartlara göre elde edilecek derilerin ekonomik değeri yaklaşık 81 milyon lira olacaktır.

Fakat kurbanlıklar çoğu yerde ehil olmayan kişiler tarafından kesildiği için deride ciddi olarak ekonomik kayıp oluşmaktadır. Bu kaybın yüzde 20’ler civarında olduğu tahmin edilmekte, kaybedilen değer 16 milyon lirayı geçmektedir. 16 milyon liralık deri kaybı düşülecek olursa Kurban Bayramı’nda ekonomiye kazandırılan derinin değeri 65 milyon lira civarında kalacaktır.

Bununla birlikte hayvanların bağırsak gibi iç organlarının büyük bir kısmı da değerlendirilmeyip atıldığı için, buradan da ciddi ekonomik kayıplar oluşmaktadır.

-Özel sektör kurban yerlerini fahiş fiyatla üreticilerimize kiralıyor-

Kurbanlıkları satmak isteyen üreticiler, metropol illerde her ilçede farklı olmak üzere kurbanlık satış yerlerine çadır kirası ödemektedirler. Fiyatlar ilçelere göre farklı olduğu için net bir rakam verilememekle birlikte, kalınan sürede harcanacak paraları da dahil edecek olursak önemli bir miktarda para buralarda harcanmaktadır.

Satış yerleriyle ilgili buradan belediyelere seslenmek istiyorum. Ülkenin birçok yerinde belediyeler, satış yerlerini özel sektöre kiralıyorlar, onlar da çok fahiş fiyatlarla üreticilerimize kiralama yapıyorlar. Örneğin 2 bin liraya aldıkları bir yeri, üreticilerimize 5 bin-10 bin liraya kiraladıklarını biliyoruz. Bu durum ciddi mağduriyetlere neden oluyor. Üreticilerimiz zaten ne kazanıyorlar ki bir de buralara bu kadar para verebilsinler?

Belediyelerden ricamız, lütfen buraları siz kiralayın ve uygun fiyattan üreticilerimize verin.

Üreticilerimiz, Türkiye’nin dört bir yanından hayvanları metropollerdeki kurban satış yerlerine nakletmekte bunun için nakliye parası ödemektedir. Ayrıca satılan hayvanlar, alıcıların kesim yapacakları yerlere taşınmakta bunun için de ayrıca para harcanmaktadır. Kesilen hayvanların sayısal büyüklüğü dikkate alındığında net rakam verememekle birlikte önemli bir nakil masrafının olduğu söylenebilir.

Kurban bayramları son yıllarda kasaplar için önemli bir gelir kapısı oldu. Kasaplar, kesme, yüzme, parçalama gibi işler için küçükbaşta 50 lira, büyükbaşta ise 250 lira civarında para almaktadır. Büyükbaş hayvanların en az yarısının kasaplar tarafından ücret mukabilinde kesildiğini düşünecek olursak, 425 bin büyükbaş hayvan için ödenecek meblağ 106 milyon lirayı geçecektir. Aynı şekilde küçükbaşların yarısının kasaplar tarafından kesildiği düşünüldüğünde, 1 milyon 150 bin küçükbaş hayvan için ödenecek meblağ da 58 milyon liraya yaklaşmaktadır. Buna göre, vatandaşlarımız, kurban kesimleri için kasaplara toplamda 164 milyon liraya yakın bir para ödemektedir.”

-“Teröre Hayır Kardeşliğe Evet” mitingi-

Ülkemizin ve İslam dünyasının sıkıntılı bir süreçten geçtiğini, milletimizin bir terör belasıyla karşı karşıya olduğunu, yaklaşık iki aylık sürede çok sayıda askerimiz, polisimiz ve korucumuzun şehit düştüğünü belirten Bayraktar, şunları söyledi:

“Pazartesi günü, 14 sivil toplum kuruluşu, sendika ve meslek örgütlerinin başkanları olarak ‘Teröre Hayır Kardeşliğe Evet’ hedefiyle Ankara’da bir araya geldik. Yarın, saat 16.30’da Türkiye’nin dört bir tarafından gelip Ankara’da Sıhhiye’de toplanma kararı aldık. Büyük bir organizasyon düzenliyoruz. Bütün halkımızı da davet ediyoruz. Sıhhiye Meydanı’nda buluşup Birinci Meclis’te yürüyüşümüzü sonlandıracağız.

Tüm halkımıza ‘Sen de Katıl’, ‘Komşunu Al Gel’, ‘Bayrağını Al Gel’ diyoruz.

Tarihin her döneminde zor durumda kalan, başı sıkışan, dini, dili, ırkı ne olursa olsun herkese gönül kapılarını sonuna kadar açmış bir milletiz. Bu topraklarda yaşayanlar, birlikte yaşadığı, kardeş bildiği, acısına, kederine ortak olduğu, dini, dili ne olursa olsun kimseyi ötelememiş, hor görmemiştir. Bugünlerde batılı ülkeler 10 bin-20 bin insanın hesabını yaparken, ülkemiz, 2 milyona yakın Suriyeli mülteciyi hiçbir destek görmeden topraklarında barındırıyor.

Doğuda terör belasından kaçan insanlarımız da batı bölgelerine geliyor, aş ve iş buluyor. Başka ülkelere gitmiyorlar.
İyi bilinmelidir ki bizim insanlarımız komşuları kadar şanslı değil. Zira bizim insanımızın kendi vatanından, kendi toprağından başka misafir olabileceği, gidebileceği başka bir kapı yok. Şehit kanlarıyla sulanmış bu toprakların, doğusuyla, batısıyla, kuzeyiyle, güneyiyle kıymetini iyi bilmeliyiz. Kardeşçe yaşamaya devam etmeliyiz. Bu maksatla toplanıyoruz.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak, 5,5 milyonla Türkiye’de en fazla üyeye sahip meslek kuruluşuyuz. Terör konusunda hassas olan üyelerimiz, böyle bir yürüyüşe büyük destek veriyorlar. Türkiye geneline yayılmış 800’e yakın Odamızla temas kurduk. Sadece camiamızdan onbinlerce katılım bekliyoruz. Zaten bizden talep ediyorlardı, bu talebi de yerine getirmiş olacağız.

Terörün bitmesi, kardeşliğin pekişmesi için yapacağımız bu organizasyon, provokasyonlara, kardeşliği bozma eğiliminde olan her türlü tutum ve davranışa da bir cevap olacaktır.

Başta Ortadoğu ve Afrika olmak üzere çok sayıda ülkede milyonlarca Müslüman, her gün çatışmanın, iç savaşın, katliamın, kanın, gözyaşının hüküm sürdüğü, barışa hasret kalan bir ortamda yaşıyor. Müslümanlar olarak huzura ve barışa hasret kaldık. Bir an evvel barış ortamında yaşamak istiyoruz.

Barış, huzur temennilerimle, Kurban Bayramınızı şimdiden kutluyorum. Milletimize ve tüm İslam Âlemine huzurlu bir Kurban Bayramı niyaz ediyorum.”

-Sorulara yanıtlar-

Bayraktar, sorulara verdiği yanıtlarda, maliyetlerin yüzde 60’ını besi hayvanı alımı, yüzde 30’unu yem fiyatları, yüzde 10’unu da diğer işçilik ve masrafların oluşturduğunun altını çizerek, şöyle konuştu:

“Hayvan fiyatlarına baktığımızda, hayvan fiyatlarının enflasyonun üzerinde arttığını görüyoruz, yem fiyatlarının da yine enflasyonun üzerinde arttığını görüyoruz. Özellikle hayvan ve yem faaliyetleri fevkalade yüksek olduğu için bu hayvan fiyatlarının artmasına neden oluyor.

Özellikle üretim maliyetleri düşürüldüğünde hayvan fiyatları kesinlikle düşecektir. Bunu büyük ve küçükbaşta görebiliriz. Yaptığımız tespitlerde şuan Türkiye’de yeterli hayvan var. Bugünlerde kurban fiyatlarının artacağı kanaatinde değilim.

Bizim bir endişemiz de var, özellikle kurbandan sonra fiyatlar bir miktar talebin gerilemesi sonucu düşer mi? Orada da Et ve Süt Kurumu’na bir tavsiye de bulunuyoruz. Diyoruz ki; yeterli hayvan var, üreticimizin elinde hayvan kalabilir. Kurban Bayramı’ndan sonra bu hayvanları üreticilerimizin maliyetlerini de dikkate alarak alın, değerlendirin, üreticimizi mağdur etmeyin. Üretim hızlı bir şekilde artıyor. Bunu TÜİK rakamlarında da görüyoruz. Odalarımızdan aldığımız rakamlar da bunu teyit ediyor. Bu şekilde hızlı artmaya devam ederse arz talep dengesinde bir değişme olmayacaktır. Biz hükümetimizden bunu talep ettik. Hayvan ve yem fiyatlarını aşağı çekin ki üreticilerimiz de fiyatlarını aşağı çeksin diyoruz. Bu konuda bir gelişme olacak diye bekliyoruz. Bayramdan sonra fiyatlar düşebilir diyorum, çünkü yeterli hayvan var Et ve Süt Kurumu’nun bu yüzden devrede olmasını istiyoruz.

-“Muhakkak surette maliyetlerin aşağı düşürülmesini talep ediyoruz”-

Kurda büyük yükselme var. Bu bizim hem ithal hayvan maliyetlerimizi artıracak hem de girdi maliyetlerimizi artıracak. Biz üreticilerimizin kaba yem ihtiyacını üreterek sağlıyoruz. Burada değişik girdiler, ilaç, gübre, tohum, mazot kullanıyoruz. Bütün bunların hepsi dövize endeksli olarak fiyatlanıyor. Bizim burada hem hayvan fiyatlarında bir destek sağlanması hem de girdi maliyetlerinin düşürülmesi ki vergi indirimi de bu seçeneklerden birisi ama muhakkak suretle maliyetlerin aşağı düşürülmesini talep ediyoruz. Bu yem desteği olabilir, girdi maliyetlerinin düşürülmesi olabilir, maliyet düşürücü her türlü enstrümanın kullanılması lazım.”

Exit mobile version