Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Hukukta İmza Prosedürünün Önemi

Hukukta İmza Prosedürünün Önemi

Hukuk sistemimizde imza çok önemli sonuçlar doğuran bir işlemdir. Çoğu kez ne yazık ki hukukla ilgili çok bilgisi olmayan kişilerin imzanın nasıl, ne zaman ve ne şekilde kullanılacağı hakkında çok yetersiz bilgileri olduğunu gözlemliyoruz. Bunun sonucu olarak da gerekli prosedürleri bilmeden ve de bir hukukçuya danışmadan kullanılan imzalar telafisi mümkün olmayan ve istenmeyen hukuki sonuçlar doğurabilmektedir. Bu sayfada Türk Hukuk Sisteminde “imza” prosedürünün önemi ve imzanın ne şekilde ve nelere dikkat ederek kullanılması gerektiğiyle ilgili çeşitli bilgiler derlenmiş, ayrıca uygulamada sık rastlanan bazı olaylardan da örnekler verilmiştir:

Pek az kişi maddi değeri en yüksek varlığının imzası olduğunun farkındadır. Maddi durumunuz ne olursa olsun en değerli varlığınız imzanızdır. İmzanız ile telaffuz dahi edilemeyecek miktarlarda borç altına girebilir, tüm mal varlığınızı birine bağışlayabilir, pek çok suçu farkında olmadan işleyebilir ve daha pek çok hukuki işlemi yapabilirsiniz.

Bu nedenle imzanızı herşeyden iyi korumanız ve çok dikkatli ve bilinçli kullanmanız en önemli hukuki güvencenizdir.

Hukukta imza prosedürü ile ilgili olarak dikkat edilmesi gereken noktalar şöyle sayılabilir:

– İmzanız kolay taklit edilemeyecek bir imza olmalıdır. Bu nedenle paraf, basit işaretler, karalamalar, kısa imzalar kullanmaktan kaçınmanız gerekir. En iyi imza açık isim ve soyadınızın tamamını kısaltmadan içeren el yazınızdır.

– İmzanız en cimri şekilde harcamanız gereken maddi değerinizdir. Nereye ve ne için harcadığınıza çok dikkat etmeniz gerekir.

– İmza attığınız her belge hayati derecede önemlidir. Bir belgeyi konusu ne olursa olsun okumadan imzalamak yapılabilecek en büyük hukuki hatadır. İmza attığınız bir belgedeki dipnotlar dahil, tek tek her harfi, okuduğunuzdan emin olmanız gerekir.

– İmza attığınız bir belgede artık “karşıdaki kişiye güvenmek” diye bir şey söz konusu değildir. Karşınızdaki kişi size güvenmeyerek belge tanzim edip imza attırdığına göre siz de kendi talepleriniz açısından aynı davranış içinde olmalı ve onun yükümlülükleri için de ondan imza almalısınız.

[Uygulamadan Örnek: Vadeli olarak beyaz eşya satın alan kişilere beyaz eşya satıcıları uygulamada mutlaka her ödeme tarihi için ayrı ayrı bono imzalattırmaktadırlar. Bununla birlikte kendileri karşıdaki kişiye karşı hiçbir belge vermemektedirler. Oysa teslim edilecek malın cinsi, renk, boyut gibi özellikleri, teslim tarihi, garanti süresi, nakliye ücreti vb. konularında da onların alıcılara taahhüt ettikleri konularda verdikleri sözlerle yetinmeyip onlardan da imzaları ile bu hususu güvence altına almaları istenmelidir. Aksi taktirde verdikleri sözler tutulmadığı zaman hukuki güvenceniz son derece azdır.]

– İmzanızla onaylanan yazılı bir belge hukuki mercilerde artık her türlü tartışma ve polemiğe kapalıdır. Bu belgenin içeriğinin aslında farklı bir şekilde olduğu, taraflarca daha sonra değiştirildiği, aslında değişik bazı hüküm ve sonuçlar içerdiği gibi savunmaların hukuki değeri yoktur. Bu nedenle imzanızı içeren bir belgenin tüm içeriğini tartışmasız şekilde kabul ettiğinizi ve daha sonra bunun aksini tanıkla, vs. şekilde ispat etmenin mümkün olmayacağını aklınızda tutmanız gerekir. [Uygulamadan Örnek: konusu ne olursa olsun bir konu yazılı bir belge ile düzenlenmişse mahkemede buna karşı yazılı belge harici hiçbir delil ileri sürülemez, bu nedenle tanık vs. dinletmek mümkün değildir]

– İmzalanmış bir belge konusu ne olursa olsun taraflar arasındaki tüm şartları, talepleri, konuşmaları içermelidir. Bunların bir kısmı belgeye yazılır, diğer kısmı yazılmazsa, yazılmayan kısmı hukuki değerini yitirecektir. O nedenle imzaladığınız belge hangi konuyla ilgili olursa olsun, sizin tüm talep, istek ve beklentilerinizi karşılamalıdır. [Uygulamadan Örnek: Her konuda yapılan anlaşmalarda genellikle çok önemli bir iki nokta senete yazılmakta geri kalan konularda taraflar birbirinin sözüne güvenmeyi tercih etmektedirler. Oysa hukuki güvence için tarafların birbirlerine verdikleri tüm sözlerin belgede yer alması gerekir.]

– İmzalanmış bir belgeye karşı yapılacak tüm iddialar (Bu belgenin değiştiği, hukuki sonucunu yitirdiği, fesh olunduğu vs.) yine ancak bir başka yazılı belge ile ispatlanabilir. O nedenle imzaladığınız bir sözleşmede ileride olabilecek tüm değişiklikler ile bu sözleşmenin taraflarca sona erdirilmesi, yeni şartlar getirilmesi vs. durumlarda mutlaka yeni bir belge düzenlenmelidir. [Uygulamadan Örnek: Genellikle para borçlarında borç alınırken bono verilmekte ancak borç ödendiğinde bono geri alınamamaktadır. Oysa kötü niyetli bir alacaklı her zaman bu bonoyu kullanarak borcu ikinci gere tahsil edebilir.]

Aynı şekilde kendinizi bir başkasının imzası ile güvence altına almanız gerektiğinde de dikkat etmeniz gereken noktalar vardır. O nedenle bir hukuki belge düzenlerken, karşınızdakinden imza almanız gerektiğinde şu noktalara mutlaka dikkat ediniz:

– Karşınızdaki kişi imzasını mutlaka gözünüzün önünde atmalıdır. “Ben bu belgeyi bir inceleyeyim, daha sonra imzalar getiririm” ya da “Ben götürür imzalayacak kişiye imzalatıp getiririm” tarzındaki yaklaşımları asla kabul etmeyin. Gözünüzün önünde atılmayan bir imzanın gerçekten imzalaması gereken kişi tarafından atılıp, atılmadığını asla bilemezsiniz ve o kişi tarafından atılmamışsa hukuki güvenceniz tamamen sona erecektir.

– Bazı kişiler -özellikle kendilerini zora sokacak bir belge imzalamak zorunda kaldıklarında- ileride bu “imza benim değil” diyebilmek için bazen gerçek imzalarını kullanmamak, paraf atmak ya da değişik ufak karalamalar yapmak yollarına gidebilmektedirler. Bunun için mağdur olmamak açısından imza atacak kişiden belgenin altına önce kendi el yazısı ile ismini yazmasını istemek, daha sonra ise bunun altını imzalatmak oldukça güvenli bir yol olacaktır.

– İmzalar atılarak hukuki prosedür tamamlanmadan asla diğer işlemler yapılmamalıdır. Örneğin uygulamada çok rastlanan şekliyle kira kontrası kiracı ya da kefiller tarafından imzalanmadan önce anahtar çeşitli sebeplerle (evi boyama, mal taşıma vb.) kiracıya verilebilmektedir. Bu ve benzeri örnekler son derece sakıncalı olup, imzalar tamamlanmadan hiçbir diğer işlem yapılmamalıdır.

– İmza atacak kişi tanıdığınız bir kişi değilse nüfus cüzdanını kontrol etmek gereklidir. Kendisinin A olduğu iddiası ile gelen ve A adına imza atan bir kişinin gerçekten iddia ettiği kişi olup olmadığını anlamak açısından güvenilir bir kimliğini (nüfus cüzdanı, ehliyet, pasaport) kontrol etmek zorunludur.

– İmza atan kişinin oturduğu, çalıştığı yeri bilmediğiniz taktirde ikametgah istemek de ileride bir hukuki işlem yapılması gerektiği taktirde önemli olacaktır. Adresini bilmediğiniz bir kişiye karşı hukuki işlem yapmak ve bunlardan sonuç almak son derece güçtür.

İktibas: Türk Hukuk Sitesi

Exit mobile version