20 Ağustos 2015 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 29451
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan:
MADDE 1 – 21/3/2014 tarihli ve 28948 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bankaların Likidite Karşılama Oranı Hesaplamasına İlişkin Yönetmeliğin 5 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 5 – (1) Yüksek kaliteli likit varlıklar, birinci kalite likit varlıklar ile 2A kalite likit varlıklar ve 2B kalite likit varlıklardan oluşan ikinci kalite likit varlıklardan oluşur.
(2) Bir varlığın yüksek kaliteli likit varlık olarak sınıflandırılabilmesi için aşağıdaki özellikleri taşıması şarttır.
a) Değeri kolaylıkla ve doğru şekilde ölçülebilmeli.
b) Alış-satış fiyatı arasındaki farkı düşük, işlem hacmi yüksek, piyasadaki katılımcı sayısının fazla ve çeşitli olması sebebiyle yoğunlaşma düzeyi düşük olan aktif ve derin bir piyasası olmalı.
c) Likidite sıkışıklığı durumunda dahi güvenilir bir likidite kaynağı oluşturmalı.
ç) Beşinci fıkra hükmü saklı kalmak kaydıyla teminata konu edilmemiş olmalı.
d) Kullanımını, satışını, transfer edilmesini, tasfiye edilmesini engelleyen yasal veya operasyonel herhangi bir kısıtlama bulunmamalı.
e) Türk lirası cinsinden veya Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından gösterge niteliğinde döviz ve efektif alış satış kuru belirlenerek ilan edilen para birimleri cinsinden olmalı.
(3) İkinci fıkranın (c) bendi uygulamasında, 2A kalite likit varlık ile 2B kalite likit varlık stokuna dahil edilecek varlıkların ya da bu varlıklara ilişkin veri bulunmaması halinde ihraççıları tarafından ihraç edilmiş aynı likidite kalitesindeki diğer varlıkların piyasa genelinde yaşanan likidite sıkışıklığı dönemlerinde otuz günlük dönemler için kaydedilen değer düşüklükleri analiz edilir. Değer düşüklüklerinin 2A kalite likit varlıklar için %10’dan, hisse senedi dışındaki 2B kalite likit varlıklar için %20’den, hisse senetleri için %40’dan daha yüksek olması ya da bu analizin yapılamaması durumunda bu varlıklar yüksek kaliteli likit varlık olarak dikkate alınamaz.
(4) Ters repo, menkul kıymet ödünç alma işlemleri, kredili menkul kıymet işlemleri, teminat swapları ile 20 nci maddenin beşinci fıkrası uyarınca teminatlarıyla netleştirilmeye tabi tutulmayan türev işlemler için alınan teminatlar, ikinci fıkrada belirtilen şartları taşıyan birinci kalite likit varlıklar veya ikinci kalite likit varlıklardan oluşmaları ve bankanın bunları tekrar likidite temini için kullanabilmesinde yasal veya operasyonel herhangi bir sınırlama bulunmaması durumunda yüksek kaliteli likit varlık stokunda dikkate alınırlar.
(5) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına ya da kamu kuruluşlarına depo edilen, teminata verilen ancak likidite temin edilmesinde kullanılmamış olan ve (ç) bendi hariç olmak üzere ikinci fıkrada belirtilen şartları taşıyan birinci kalite likit varlıklar ile ikinci kalite likit varlıklar da yüksek kaliteli likit varlık olarak dikkate alınır.
(6) Karşı tarafın otuz gün içinde sözleşmeden kaynaklanan geri isteme hakkı olan varlıklar veya bu varlıkların kullanılması sonucunda elde edilen nakit, yüksek kaliteli likit varlık olarak değerlendirilmez.
(7) Merkezi yönetimler veya merkez bankalarının garantisiyle ihraç edilmiş olsalar dahi, bankanın kendisi veya bağlı ortaklıkları ya da iştirakleri tarafından ihraç edilen ipotek teminatlı menkul kıymetler ve konut ipoteğine dayalı menkul kıymetler ile bankanın kendisi veya diğer kredi kuruluşları veya finansal kuruluşlar ya da bunların iştirak veya bağlı ortaklıkları tarafından ihraç edilen diğer borçlanma araçları ve hisse senetleri, yüksek kaliteli likit varlık olarak değerlendirilmez.
(8) Konsolide edilen bir ortaklığın ya da bankanın yurtdışındaki şubesinin kaynaklarının bankaya transfer edilmesini engelleyen bir hususun bulunması durumunda, ortaklığın veya şubenin yüksek kaliteli likit varlık stokunun, ortaklığın veya şubenin 4 üncü maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen oranları tutturması için gerekli olan tutarları aşan kısmı ana ortaklık bankanın likidite karşılama oranı hesaplamasında dikkate alınmaz.
(9) Likidite karşılama oranı hesaplamasında katılım bankalarının dikkate alabileceği ilave yüksek kaliteli likit varlıklar Kurulca belirlenir.”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 6 – (1) Birinci kalite likit varlıklar aşağıdakilerden oluşur.
a) Kasa ve efektif deposu.
b) Merkez bankaları nezdindeki vadeli ve vadesiz serbest hesaplar ile zorunlu karşılıklar ve merkez bankaları aracılığıyla bankalararası para piyasası üzerinden diğer bankalara verilen gecelik borçlar.
c) Yetkili bir kredi derecelendirme kuruluşu ya da ihracat kredi kuruluşu tarafından derecelendirilen ve kredi kalitesi kademesi %0 risk ağırlığına tekabül eden ülke merkezi yönetimleri, merkez bankaları, kamu kuruluşları ile Uluslararası Ödemeler Bankası, Uluslararası Para Fonu, Avrupa Birliği, Avrupa Merkez Bankası veya çok taraflı kalkınma bankalarınca ya da bunların garantisiyle ihraç edilen borçlanma araçları.
ç) T.C. Hazine Müsteşarlığınca ya da Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca veya 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında kurulan varlık kiralama şirketlerince Türk Lirası cinsinden ihraç edilen borçlanma araçlarının tamamı ile bunlar tarafından yabancı para cinsinden ihraç edilen borçlanma araçlarının, bankanın aynı para birimi cinsinden, varlık ve yükümlülükleri üzerinden bu Yönetmelik kapsamında hesaplanacak net nakit çıkışları kadarlık kısmı.
d) Bankaların yurtdışı şubelerinin bulunduğu ve yetkili bir kredi derecelendirme kuruluşu ya da ihracat kredi kuruluşu tarafından derecelendirilen ve kredi kalitesi kademesi %0 risk ağırlığına tekabül etmeyen ülkelerin merkezi yönetimleri ya da merkez bankalarınca ulusal para birimleri cinsinden ihraç edilen borçlanma araçlarının tamamı ile bunlar tarafından ulusal para birimi dışındaki bir para birimi cinsinden ihraç edilen borçlanma araçlarının, bankanın bahse konu ülkede maruz kaldığı ve borçlanma aracıyla aynı para birimi cinsinden olan bu Yönetmelik kapsamında hesaplanacak net nakit çıkışları kadarlık kısmı.
e) Konsolide likidite karşılama oranı hesaplamasına münhasır olarak, ana ortaklık bankaların konsolide ettiği yurtdışında yerleşik kredi kuruluşları veya finansal kuruluşların bulunduğu, yetkili bir kredi derecelendirme kuruluşu ya da ihracat kredi kuruluşu tarafından derecelendirilen ve kredi kalitesi kademesi %0 risk ağırlığına tekabül etmeyen ülkelerin merkezi yönetimleri ya da merkez bankalarınca ulusal para birimleri cinsinden ihraç edilen borçlanma araçlarının tamamı ile bunlar tarafından ulusal para birimi dışındaki bir para birimi cinsinden ihraç edilen borçlanma araçlarının, bankanın bahse konu ülkede maruz kaldığı ve borçlanma aracıyla aynı para birimi cinsinden olan bu Yönetmelik kapsamında hesaplanacak net nakit çıkışları kadarlık kısmı.”
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrasına (b) bendi olarak aşağıdaki bent eklenmiş, diğer bentler buna göre teselsül ettirilmiştir.
“b) 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (d) ve (e) bendi hükümleri saklı kalmak kaydıyla, yetkili bir kredi derecelendirme kuruluşu ya da ihracat kredi kuruluşu tarafından derecelendirilen ve kredi kalitesi kademesi %50 risk ağırlığına tekabül eden ülke merkezi yönetimleri ve merkez bankaları tarafından ihraç edilen borçlanma araçları.”
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(2) Yüksek kaliteli likit varlıklar, izlendikleri hesaba bakılmaksızın TMS uyarınca bulunacak gerçeğe uygun değerlerine Ek-1 ve Ek-2’de yer alan cetvelde belirtilen ilgili dikkate alınma oranları uygulandıktan sonra yüksek kaliteli likit varlık stoku hesaplamasına dahil edilir.”
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 12 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 12 – (1) Nakit çıkışları, beşinci fıkra hükümleri saklı kalmak kaydıyla bilanço içi ve bilanço dışı işlem ve yükümlülüklerin otuz gün içinde gerçekleşmesi beklenen nakit çıkışlarına Ek-1 ve Ek-2’de yer alan cetvelde belirtilen ilgili dikkate alınma oranları uygulanması suretiyle likidite karşılama oranı hesaplamasına dahil edilir. Otuz gün içinde gerçekleşmesi beklenen faiz/kâr payı tahakkukları ve gider ödemelerine ilişkin nakit çıkışları ilgili oldukları işlem ve yükümlülük üzerinden dikkate alınır.
(2) Likidite karşılama oranı hesaplamasında nakit çıkışları; teminatsız borçlar, teminatlı borçlar, yapılandırılmış finansal araçlardan borçlar ve bilanço dışı borçlar olarak sınıflandırılır.
(3) Birden fazla nakit çıkışı sınıfına girebilecek kalemler, en yüksek dikkate alınma oranına tekabül eden nakit çıkışı sınıfında dikkate alınır.
(4) Nakit çıkış tarihi belirlenirken yapılan sözleşme gereği ödeme yapılma ihtimali olan en erken gün dikkate alınır.
(5) Vadelerine otuz günden fazla kalmakla birlikte
a) Vadeden önce ödenmesi halinde mudinin alacağı faiz gelirinden/kâr payından daha yüksek bir kayba uğramayacağı mevduatlar,
b) Alacaklısının her an talep etme hakkı olan ve ödenmemesi bankanın inisiyatifinde olmayan borçlar,
c) Alacaklısının her an talep etme hakkı bulunan, ödenmesi bankanın inisiyatifinde olmakla birlikte ödenmemesi halinde bankanın itibar riskine maruz kalacağı borçlar
nakit çıkışı olarak dikkate alınır.
(6) Aşağıda belirtilenler nakit çıkışı hesaplamasında dikkate alınmaz.
a) Vadelerine otuz günden fazla kalan, ancak alacaklının vadesinden önce talep etme hakkı olan işlem ve yükümlülüklerden sözleşmeye bağlı olarak otuz günü aşan ihbar süresi olanlar.
b) Operasyonel giderler.
c) Teminat karşılığı ödünç alınan menkul kıymetlerin bankanın kendi hesabına açığa satışı işlemleri.”
MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 13 – (1) Likidite karşılama oranı hesaplamasında, gerçek kişilerin ticari işlemlere konu olmayan sigortalı mevduat/katılım fonlarından düzenli nakit girişi ve çıkışı olanlar veya banka ile sağlam ilişkileri olması sebebiyle çekilme olasılığı çok düşük olanlar teminatsız borç sınıfında, istikrarlı mevduat/katılım fonu olarak dikkate alınır.
(2) Birinci fıkrada belirtilen sağlam ilişkinin varlığının kabul edilebilmesi için banka ile gerçek kişi müşteri arasında aşağıdaki koşullardan en az birinin sağlanması gerekir.
a) Bankada bulunan mevduat/katılım fonu hesaplarından en az birinin asgari 12 ay öncesinde açılmış olması,
b) Vadesiz ya da vadesi belli olmayan kredisinin bulunması,
c) Bankadan kullandığı 12 aydan uzun vadeli bir kredisinin olması,
ç) Kredi ve mevduat/katılım fonu dışında kalan bankanın başka bir ürününü aktif olarak kullanması.
(3) Gerçek kişilere ait ticari işlemlere konu olmayan ve istikrarlı mevduat/katılım fonu tanımına girmeyen mevduat/katılım fonu ile istikrarlı olup olmadığına karar verilemeyen mevduat/katılım fonu, teminatsız borç sınıfında, düşük istikrarlı veya diğer mevduat/katılım fonu olarak dikkate alınır. Diğer mevduat/katılım fonu olarak sınıflandırılacak mevduat/katılım fonu ve bunların dikkate alınma oranları Kurulca belirlenir.
(4) Bankaca ihraç edilen, sadece gerçek kişiler ve perakende müşterilere satılan ve bunların dışındakilere satılması mümkün olmayan teminatsız borçlanma araçları, bu araçlara yatırım yapanların gerçek kişi olması halinde gerçek kişi müşterilere teminatsız borç olarak dikkate alınır.”
MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 14 – (1) Bu Yönetmelik uygulamasında perakende müşteri, mevduat/katılım fonu dâhil bankadan olan toplam alacağı ile Bankaların Sermaye Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen şekilde hesaplanan bankaya olan toplam borcu ayrı ayrı aynı bentte belirtilen tutarın altında olan KOBİ’leri ifade eder. Perakende müşteri olarak değerlendirilemeyen KOBİ’ler, diğer kişiler olarak 15 inci madde kapsamında değerlendirilir.
(2) Likidite karşılama oranı hesaplamasında, perakende müşterilerin sigortalı mevduatları/katılım fonlarından düzenli nakit girişi ve çıkışı olanlar veya banka ile sağlam ilişkileri olması sebebiyle çekilme olasılığı çok düşük olanlar teminatsız borç sınıfında, istikrarlı mevduat/katılım fonu olarak dikkate alınır. İstikrarlı mevduat/katılım fonu olarak sınıflandırmaya ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir.
(3) İkinci fıkrada belirtilen sağlam ilişkinin varlığının kabul edilebilmesi için banka ile perakende müşteri arasında 13 üncü maddenin ikinci fıkrasının (a) ilâ (ç) bentlerinde belirtilen koşullardan en az birinin sağlanması gerekir.
(4) Perakende müşterilere ait istikrarlı mevduat/katılım fonu tanımına girmeyen mevduat/katılım fonu ile istikrarlı olup olmadığına karar verilemeyen mevduat/katılım fonu, teminatsız borç sınıfında, düşük istikrarlı veya diğer mevduat/katılım fonu olarak dikkate alınır. Diğer mevduat/katılım fonu olarak sınıflandırılacak mevduat/katılım fonu ve bunların dikkate alınma oranları Kurulca belirlenir.
(5) Bankaca ihraç edilen, sadece gerçek kişiler ve perakende müşterilere satılan ve bunların dışındakilere satılması mümkün olmayan teminatsız borçlanma araçları, bu araçlara yatırım yapanların perakende müşteri olması halinde perakende müşterilere teminatsız borç olarak dikkate alınır.”
MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 15 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, dördüncü fıkrasına (c) bendi olarak aşağıdaki bent eklenmiştir.
“(2) Likidite karşılama oranı hesaplamasında, kredi kuruluşu veya finansal kuruluş dışındaki kuruluşlar ile merkezi yönetimler, merkez bankaları, çok taraflı kalkınma bankaları ve kamu kurumlarının sigortalı mevduat/katılım fonu ilgisine göre operasyonel veya operasyonel olmayan istikrarlı mevduat/katılım fonu, sigortalı olmayan mevduat/katılım fonu ilgisine göre operasyonel veya operasyonel olmayan düşük istikrarlı mevduat/katılım fonu olarak kabul edilir.”
“c) Mevduat/katılım fonu hesaplarının asgari 12 aydır aktif olarak işliyor olması,”
MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki üçüncü fıkra eklenmiştir.
“(1) Merkez bankalarına yatırılacak zorunlu karşılıklar, bankanın karşı tarafına bakılmaksızın ihraç ettiği 13 üncü maddenin dördüncü fıkrası ve 14 üncü maddenin beşinci fıkrasında belirtilenler dışındaki teminatsız borçlanma araçları, bankanın kendi hesabına yaptığı 12 nci maddenin altıncı fıkrasının (c) bendi dışındaki açığa satış işlemleri ile komisyon ödemeleri, temettü ödemeleri ve diğer borçlar diğer teminatsız borç sınıfında nakit çıkışı hesaplamasına dahil edilir.”
“(3) Konsolide edilen ortaklıkların ya da yurtdışındaki şubelerin bulunduğu ülkelerdeki likidite karşılama oranı düzenlemelerinde gerçek kişi müşteriler ile perakende müşterilerin mevduat/katılım fonlarına uygulanan dikkate alınma oranlarının daha ihtiyatlı olması durumunda bu ortaklıklar ve şubeler nezdindeki mevduat/katılım fonları için bu oranlar dikkate alınır.”
MADDE 10 – Aynı Yönetmeliğin 17 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 17 – (1) Bu Yönetmelik kapsamında teminatlı borçlar aşağıdakilerden oluşur.
a) Repo,
b) Menkul kıymet ödünç verme işlemleri,
c) Kredili menkul kıymet işlemleri,
ç) Teminat swapları,
d) Üçüncü fıkrada belirtilen açığa satış işlemlerinden kaynaklanan pozisyonlarını kapatmak için müşterilere verilen teminatlar.
(2) Teminatlı borçların dikkate alınma oranları teminatın türüne ve işlemin karşı tarafına göre belirlenir.
(3) Birinci fıkranın uygulamasında müşterinin açığa satış işlemlerinden kaynaklanan pozisyonunun kapatılması, bankanın satış zamanında menkul kıymeti kendi portföyünden ya da diğer müşterilerin aracılık hesaplarında yer alan yüksek kaliteli likit varlık niteliğini haiz teminatlardan veya ters repo, menkul kıymet ödünç alma gibi işlemler yoluyla banka dışından temin edilmesidir.
(4) Teminatlı bir borç için birden fazla teminat verilmiş ve teminatlar borca özel olarak ilişkilendirilmemiş ise teminatlı borca ilişkin nakit çıkışı hesaplamasında teminat olarak öncelikle yüksek kaliteli olmayan varlıkların daha sonra sırasıyla 2B kalite likit varlıklar, 2A kalite likit varlıklar ve birinci kalite likit varlıkların verildiği kabul edilir.
(5) Teminatlı borcun, teminat tutarının gerçeğe uygun değerini aşan kısmı teminatsız borç olarak dikkate alınır.
(6) Yabancı para cinsinden bir borcun teminatının Türk Lirası cinsinden olması durumunda bu borç yabancı para likidite karşılama oranı hesaplamasında teminatsız borç olarak dikkate alınır.”
MADDE 11 – Aynı Yönetmeliğin 20 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 20 – (1) Türev işlemlerin vadesine otuz gün veya daha az süre kalanları likidite karşılama oranı hesaplama günü itibarıyla yaratacakları nakit çıkışları üzerinden likidite karşılama oranı hesaplamasına katılır.
(2) Nakit ödemeye dayalı türev işlemlerde zarar eden taraf birinci fıkrada belirtilen tutarlar üzerinden nakit çıkışlarının nakit girişlerini aşan kısmını türev yükümlülük olarak dikkate alır.
(3) Teslimatlı ödemeye dayalı türev işlemlerde nakit giriş ve çıkışları, Ek-1 ve Ek-2’de yer alan cetvelde, ilgisine göre birinci kalite likit varlıklar, 2A kalite likit varlıklar veya 2B kalite likit varlıklar için belirlenen dikkate alınma oranları üzerinden hesaplanır. Aynı para birimi cinsinden olan teslimatlı ödemeye dayalı türev işlemlerin nakit çıkışlarının nakit girişlerini aşan kısmı türev yükümlülük olarak dikkate alınır. Yabancı para likidite karşılama oranı hesaplamasında, ayaklarından biri Türk Lirası diğeri yabancı para birimi cinsinden olan teslimatlı ödemeye dayalı türev işlemlerde netleştirme yapılmaz.
(4) Türev işlem sözleşmesinin nakit ödeme ya da teslimatlı ödemeden herhangi birine izin vermesi durumda, işlemin nakit ödemeye dayalı olduğu varsayılarak hesaplama yapılır.
(5) Türev işleme ilişkin alınan yüksek kaliteli likit varlık niteliğini haiz teminatlar tekrar likidite temini için kullanılabilmelerinde yasal veya operasyonel herhangi bir sınırlama bulunmaması halinde Ek-1 ve Ek-2’de yer alan cetvelde, ilgisine göre birinci kalite likit varlıklar, 2A kalite likit varlıklar veya 2B kalite likit varlıklar için belirlenen dikkate alınma oranları uygulanarak netleştirilmeye konu edilir. Netleştirmeye konu edilen yüksek kaliteli likit varlık niteliğini haiz teminatlar yüksek kaliteli likit varlık stokunda dikkate alınmaz.
(6) Vadesinden önce kullanılması mümkün olan opsiyon işlemleri vadelerine otuz günden fazla olsa bile likidite karşılama oranı hesaplamasına dahil edilir. Bu işlemlerde, likidite karşılama oranı hesaplama tarihinde opsiyon alıcısı kârda olduğunda tahsil edeceği tutar kadar nakit girişi, opsiyon satıcısı zararda olduğunda ise ödemekle yükümlü olacağı tutar kadar nakit çıkışı hesaplanır. Vadelerine otuz günden fazla kalan ve vadelerinden önce kullanılması mümkün olmayan opsiyon işlemleri likidite karşılama oranı hesaplamasına dahil edilmez.
(7) Özel netleştirme sözleşmesinin mevcut olması halinde aynı karşı taraf ile yapılan tüm türev işlemlerin nakit çıkışları nakit girişleri ile netleştirilebilir.”
MADDE 12 – Aynı Yönetmeliğin 26 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 26 – (1) Türev işlemler ve diğer yükümlülüklerin gerçeğe uygun değerlerinde meydana gelebilecek değişimlerin teminat tamamlama yükümlülüğü doğurduğu durumlarda; her bir işlem veya yükümlülük için otuz günlük dönemler itibarıyla gerçekleşmiş net teminat akışlarının mutlak değeri hesaplanır. Son 24 ay için hesaplanan en büyük mutlak değer içerisinde nakit çıkışı olarak dikkate alınır. Akış geçmişi 24 aydan kısa olan türev işlem ve diğer yükümlülükler için işlemin başladığı tarihten itibaren hesaplama yapılır.
(2) Birinci fıkra uygulamasında, özel netleştirme sözleşmesinin mevcut olması halinde, sözleşmeye konu olan aynı karşı taraf ile yapılan tüm işlemlere ilişkin gerçekleşmiş nakit çıkışları nakit girişleri ile netleştirilebilir.”
MADDE 13 – Aynı Yönetmeliğin 27 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 27 – (1) Cayılamaz veya şarta bağlı olarak cayılabilir diğer bilanço dışı borçlara ilişkin nakit çıkışları, likidite karşılama oranı hesaplamasında beşinci ve altıncı fıkralarda yer alan taahhütler hariç olmak üzere, yükümlülüğün karşı tarafına göre dikkate alınır.
(2) Bu Yönetmelik uygulamasında cayılamaz veya şarta bağlı olarak cayılabilen diğer bilanço dışı borçlar;
a) Müşterilerin finansal piyasalara olan borçları için verilen ödeme taahhütleri,
b) Müşterilerin finansal piyasalardan henüz temin edilmemiş borçları için verilen ödeme taahhütleri,
c) Müşterilere verilen diğer garanti, kefalet ve taahhütler
olarak sınıflandırılır.
(3) Müşterilerin finansal piyasalara olan borçları için verilen ödeme taahhütleri, müşterinin temin ettiği borcun vadesine otuz gün veya daha az süre kalan tutarı üzerinden nakit çıkışı hesaplamasına dahil edilir. Temin edilen borcun vadesine otuz günden fazla süre kalan kısmı için verilen ödeme taahhütleri hesaplamada dikkate alınmaz. Finansal piyasalardan temin edilecek borçlar için verilen ödeme taahhütleri ile verilen diğer garanti, kefalet ve taahhütler, taahhüt tutarı üzerinden vadesine bakılmaksızın nakit çıkışı hesaplamasına dahil edilir.
(4) Cayılamaz veya şarta bağlı olarak cayılabilir diğer bilanço dışı borçlar, yüksek kaliteli likit varlıklar ile teminatlandırılmış olmaları ya da yükümlülük nakde dönüştüğünde bu türden teminatların bankaya verileceğine ilişkin bir sözleşmenin bulunması, teminatların banka tarafından tekrar likidite temin etme işlemlerinde kullanılmasına yönelik herhangi bir yasal veya operasyonel sınırlama bulunmaması, yükümlülüğün nakde dönüşmesi ihtimali ile teminatın piyasa değeri arasında yüksek bir korelasyon bulunmaması ve likidite karşılama oranı hesaplamasında teminatların yüksek kaliteli likit varlık olarak dikkate alınmamış olması durumunda alınan teminatlar ile netleştirilebilir.
(5) Bu madde uygulamasında, banka müşterisinin açığa satış işlemlerinden kaynaklanan pozisyonunu başka bir müşterinin yüksek kaliteli likit varlık niteliğinde olmayan bir teminatı ile karşılanmasından kaynaklanan cayılamaz taahhütler, müşterinin teminatını çekme, bu nedenle bankanın söz konusu pozisyonu banka dışından temin etme zorunluluğu ihtimaline karşı doğabilecek nakit çıkışı olarak dikkate alınır.
(6) Dış ticaretin finansmanı ile finansal ürünler dahil mal ve hizmet alımına ilişkin ödeme/alım/aracılık taahhütleri ile bu amaçla verilen diğer gayrinakdi krediler işlemin karşı tarafına bakılmaksızın diğer cayılamaz veya şarta bağlı olarak cayılabilir bilanço dışı borç olarak değerlendirilir.”
MADDE 14 – Aynı Yönetmeliğin 29 uncu maddesinin birinci, ikinci, beşinci, yedinci ve sekizinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(1) Nakit girişleri, bilanço içi ve bilanço dışı işlem ve varlıklara Ek-1 ve Ek-2’de yer alan cetvelde belirtilen ilgili dikkate alınma oranları uygulanmak suretiyle likidite karşılama oranı hesaplamasına dahil edilir.”
“(2) Sözleşmeye dayalı işlemlerin üçüncü fıkra hükmü saklı kalmak kaydıyla vadesine otuz gün ya da daha kısa süre kalmış olan nakit girişleri likidite karşılama oranı hesaplamasına dahil edilir. Vadesine otuz gün ya da daha kısa süre kalan faiz/kâr payı ve gelirlere ilişkin nakit girişleri ilgili oldukları işlem ve varlıklar üzerinden dikkate alınır.”
“(5) Aşağıda belirtilen teminatlı alacaklara ilişkin nakit girişleri işlemin karşı tarafına bakılmaksızın teminatın türüne göre hesaplamaya dâhil edilir. Yabancı para cinsinden bir alacağın teminatının Türk Lirası olması durumunda bu alacak yabancı para likidite karşılama oranı hesaplamasında teminatlı alacak olarak değerlendirilmez.
a) Ters repo,
b) Menkul kıymet ödünç alma işlemleri,
c) Kredili menkul kıymet işlemleri,
ç) Teminat swapları.”
“(7) Türev işlemlerin nakit girişleri karşı tarafına bakılmaksızın 20 nci maddede belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde hesaplamaya dâhil edilir.”
“(8) Beşinci, altıncı ve yedinci fıkralarda belirtilen işlem ve varlıklar dışındakiler teminatlı olup olmadıklarına bakılmaksızın işlemin karşı tarafına göre nakit girişi hesaplamasına dâhil edilir.”
MADDE 15 – Aynı Yönetmeliğin 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (ç) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“c) 29 uncu maddenin üçüncü fıkrası saklı kalmak kaydıyla müşterilere tahsis edilen ve her an kullanabilir olan kredi limitlerinin kullanılmış kısımları.”
“ç) Vadesine otuz gün ya da daha az süre kalan bir teminatlı alacağın teminatının bankanın vadesi otuz günden daha uzun vadeli bir açığa satış işleminden kaynaklanan pozisyonunun karşılanmasında kullanıldığı işlemler.”
MADDE 16 – Aynı Yönetmeliğin 32 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(1) Toplam ve yabancı para likidite karşılama oranlarının 4 üncü maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen oranlardan düşük olması halinde Ek-1 ve Ek-2’de yer alan cetvellerin Kuruma gönderilme süresi içinde, düşük olmasının beklenmesi halinde ivedilikle nedenler, alınması planlanan önlemler ile birlikte Kuruma bildirilmek zorundadır.”
“(2) Konsolide olmayan toplam ve yabancı para likidite karşılama oranlarında oluşan uyumsuzluğun takip eden iki hafta içinde giderilmesi zorunludur. Bir takvim yılı içerisinde konsolide olmayan toplam ve yabancı para likidite karşılama oranları, giderilen uyumsuzluk dâhil altı defadan fazla uyumsuz olamaz.”
MADDE 17 – Aynı Yönetmeliğin geçici 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 2 – (1) 4 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarının uygulanmasında konsolide toplam likidite karşılama oranı ile konsolide yabancı para likidite karşılama oranı 1/1/2017 tarihine kadar ayın son işgünü itibarıyla hesaplanır.”
MADDE 18 – Aynı Yönetmeliğe ekli Ek-1’de yer alan Konsolide Olmayan Likidite Karşılama Oranı Bildirim Cetveli bu Yönetmeliğe ekli Ek-A’daki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 19 – Aynı Yönetmeliğe ekli Ek-2’de yer alan Konsolide Likidite Karşılama Oranı Bildirim Cetveli bu Yönetmeliğe ekli Ek-B’deki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 20 – Bu Yönetmelik 28/9/2015 tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 21 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin | |
Tarihi | Sayısı |
21/3/2014 | 28948 |