İhracatta Kıymet Araştırması
Sezai KAYA
Gümrük ve Ticaret Müfettişi
Arif AYLUÇTARHAN
Vergi Müfettişi
1- GİRİŞ
İhraç edilen malın satış bedeli, hasılat yönü ile gelir tablosunu pozitif olarak etkilemekte bu husus mali kâra da etki ederek kurumlar vergisi matrahını arttırmaktadır. Bundan dolayıdır ki, önceki yıllardan devir zararı olmayan veya ilgili dönem karı pozitif çıkacak olan bir işletmenin ihracat bedellerini olduğundan yüksek göstermesi, daha çok vergi ödemesi anlamına gelmektedir.
“O halde; ihracat bedellerinin olduğundan yüksek gösterildiği yönündeki iddialar neden vardır ve bu işlemin sebepleri nelerdir?” soruları cevaplanması gereken bir belirsizlik olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu soruların cevapları daha da çoğaltılabilecek olmakla beraber ihracat bedellerinin yüksek gösterilmesinin ana nedenleri aşağıdaki şekilde sıralanabilecektir.
2- İHRACAT KIYMETİNİN YÜKSEK GÖSTERİLME NEDENLERİ
İhracat kıymetinin yüksek gösterilmesinin nedenlerinin çok sayıda olabileceği muhakkaktır. Özellikle sektör, bölge ve ihraç edilen eşyaya göre farklı nedenlerin varlığı kaçınılmazdır. Bununla birlikte, konunun ana çerçevesinin çizilmesi ve nedenlerin bir arada görülebilmesi yönünde ilk adımın atıldığı düşünülmektedir. İhraç edilen malın kıymetinin yüksek gösterilmesinin ana nedenleri şunlar olabilir.
a) KDV İadesi
İhraç kayıtlı satış faturasının üzerinden hesaplanan KDV tutarının, devreden KDV’den düşük olduğu durumlarda, tecil ve terkin edilen KDV tutarı iade edilecek KDV’ye dönüşmektedir (Bu sonuç KDV 11/1-c maddesi ve 32. Maddesinin Maliye idaresince yapılan yorumu sonucu oluşmaktadır). Dikkatten kaçmaması gereken husus, iade edilecek KDV’nin ihraç kayıtlı işlemi yapan kişinin alımları üzerinden yüklendiği KDV’den doğmadığı bilakis satışları üzerinden hesapladığı KDV’den doğduğudur. Bu durum muhasebe üzerinde tekdüzen hesap planı çerçevesinde 192 Diğer KDV hesabının 136 Diğer Çeşitli Alacaklar (İade edilecek KDV) hesabı ile karşılıklı çalışması sonucu kayıt ve raporlanmaktadır.
İndirim mekanizmasının çalışması sonucu basit bir matematik denkleminin işlediği bu kuralda, tecil terkin nedeniyle indirime konu edilemeyerek iade edilecek KDV, ihraç kaydıyla satış faturasında hesaplanan KDV’den yüksek olamayacaktır (3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11/1-c-5 maddesi).
Dolayısıyla, ihraç kayıtlı satış faturasının yüksek kıymetli olması daha fazla KDV iadesi anlamına gelecektir. Bu gibi durumlarda, aracı ihracatçının ihracat faturasındaki kıymetin, ihraç kaydıyla düzenlenen faturadaki kıymetten düşük olmaması bütünlüğün bozulmamasını sağlayacaktır.
b) İhracat Kredileri
Türkiye İhracat Kredisi Bankası A.Ş. tarafından verilen kredilerde, kredi vadesi içerisinde gerçekleştirilmesi taahhüt edilen FOB ihracat tutarına ihracat taahhüdü adı verilmektedir.
Açıktır ki, bu taahhüdün yerine getirilmesi amacıyla ihracat kıymetleri yüksek gösterilebilecektir.
c) Dâhilde İşleme Rejimi Döviz Kullanım Oranı
Döviz kullanım oranı; dâhilde işleme izin belgesi/dahilde işleme izni kapsamındaki CIF ithal (yurt içi alımlar hariç) tutarının FOB ihraç tutarına (ikincil işlem görmüş ürünün serbest dolaşıma giriş rejimi hükümlerine göre ithalatının yapılması halinde bu ürünün gümrük kıymeti dahil) olan yüzde oranını ifade etmektedir.
2006/12 sayılı Dahilde İşleme Rejim Tebliği’nin 17. maddesine göre dahilde işleme izin belgesi kapsamında döviz kullanım oranı otomotiv sektöründe düzenlenen belgeler için azami %65, deri ve deri mamulleri ile çimento, cam, toprak ve seramik ürünleri sektöründe düzenlenen belgeler için azami %60, tekstil ürünleri sektöründe düzenlenen belgeler için azami %65, konfeksiyon ve orman ürünleri sektöründe düzenlenen belgeler için azami %70, bunun dışında kalan sektörler için azami %80’dir.
Bu durum şöyle açıklanabilir. İthal edilen hammadde için ödenen döviz toplamı, ihraç edilen işlem görmüş ürünün satışından elde edilen döviz toplamının diğer sektörlerde %80’ini aşamaz. Bir başka şekilde ifade edilecek olursa, dâhilde işleme rejiminde, 100 birimlik döviz elde etmek için en fazla 80 birimlik döviz kaybına tahammül edilebilecektir[1].
Böylesi bir kuralın varlığı, ihracat kıymetlerinin yüksek gösterilmesi sonucunu doğurabilecektir.
d) Kara Para
İhracat kıymetlerinin olduğundan yüksek gösterilmesi yasadışı yollardan elde edilen kazançların yurda getirilmesini kolaylaştırabilecektir.
e) Transfer Fiyatlandırması
İhracat kıymetinin yüksekliği transfer fiyatlandırması yoluyla karın Türkiye’ye aktarılmasını sağlayabilecektir.
3- GÜMRÜK BOYUTU
Yukarıda sayılan yöntemlerle sistemin kötü niyetli kullanımı, önlem mahiyetinde bir takım yasal düzenlemelerin yürürlüğe konulmasına neden olmuştur.
5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3’üncü maddesinin 9’uncu fıkrası “ilgili kanun hükümlerine göre teşvik, sübvansiyon veya parasal iadelerden yararlanmak amacıyla ihracat gerçekleşmediği hâlde gerçekleşmiş gibi gösteren ya da gerçekleştirilen ihracata konu malın cins, miktar, evsaf veya fiyatını değişik gösteren kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır” hükmünü amirdir.
Bu hüküm parçalanarak okunduğunda iki ayrı fiilden bahsedildiği görülmektedir.
1) İhracat gerçekleşmediği halde gerçekleşmiş gibi göstermek suretiyle teşvik, sübvansiyon veya parasal iadelerden yararlanmak.
2) Gerçekleştirilen ihracata konu malın cins, miktar, evsaf veya fiyatını değişik göstererek teşvik, sübvansiyon veya parasal iadelerden yararlanmak.
Görüldüğü gibi, ihraç edilen malın fiyatını değişik göstererek ilgili kanun hükümlerine göre teşvik, sübvansiyon veya parasal iadelerden yararlanmak suretiyle haksız çıkar sağlamak 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na göre kaçakçılık suçudur.
İhraç edilen eşyanın kıymetinin emsallerine oranla yüksek olduğu durumlarda, yukarıda bahsedilen kaçakçılık fiili işlendiği şüphesiyle gümrük idaresi kıymet araştırmasına gitmektedir. Dolayısıyla, kıymet araştırmasına gidilmesinin perde arkasında, gümrük idaresinin kaçakçılığa engel olmak görevinin yattığı anlaşılmaktadır.
Gümrük idaresince gerçekleştirilen kıymet araştırmaları Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 20.12.2011 tarihli 2011/49 sayılı Genelgesine göre yürütülmektedir. Genelge çerçevesinde;
1- İhraç eşyasının beyan edilen kıymetinin kabul edilmeyecek ölçüde yüksek veya düşük olması durumunda, ilgili gümrük idaresince yapılacak ön inceleme veya araştırma sonucunda, ihraç eşyasının kıymeti ile ilgili tereddüdü haklı kılacak gerekçelerin tespiti halinde ihracata ve beyanname kapatma işlemlerine engel olmadan, konunun ilgili Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü’ne iletilmesi,
2- Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü’nce yapılacak incelemede;
a) Başmüdürlük bağlantılarında gerçekleşen ihracat işlemleri üzerinden sorgu yapılması, gerekirse ilgili ihracatçı birliği görüşünün alınması, yapılan değerlendirme sonucunda kıymet araştırmasına gidilmesi yönünde yeterli kanaat elde edilememesi durumunda ilgili gümrük müdürlüğünün talebinin reddedilmesi ve yükümlü tarafından beyan edilen kıymet dikkate alınarak işlemlerin sonuçlandırılması,
b) Yapılacak risk değerlendirmesi sonucunda kıymetin kabul edilmeyecek ölçüde yüksek veya düşük olduğuna ilişkin kanaat oluşması ve gerekli görülmesi durumunda, Başmüdürlükçe sonuçlandırılamayan kıymet araştırması taleplerinin sonradan kontrol denetimi kapsamında incelenmesini teminen Risk Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürlüğü’ne intikal ettirilmesi,
c) Kıymet araştırması talebi ile ilgili olarak yapılan sonradan kontrol sonucunda, ihraç eşyasının beyan edilen gümrük kıymetinin ihracatçının mali kayıtlarına uygun olmadığı yönünde tespit yapılması halinde, buna göre gümrük işlemlerinin sonuçlandırılması, ayrıca ilgili vergi dairesine ve ihracatçı birliğine bilgi verilmesi,
Gerekecektir
4- SONUÇ
Çalışma içeriğinden anlaşılacağı üzere ihraç edilen malın satış bedelinin yüksek olarak beyanı çeşitli saiklerden kaynaklanabilmektedir. Özellikle de KDV iade sisteminin suiistimal edilmek istendiği durumların çokça yaşanıyor olması, 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun gümrük idaresine bir takım ödevler yüklemesi sonucunu doğurmuştur. Bu ödevlerden birisi de ihracat kıymetlerinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığının araştırılması ve ilgili kanun hükümlerine göre teşvik, sübvansiyon veya parasal iadelerden yararlanmak suretiyle haksız çıkar sağlanıp sağlanmadığının bulunmasıdır.
Gümrük idaresi, daha önceleri kapatmadan yapsa da günümüz itibariyle ihracat beyannamelerini kapatarak kıymet araştırmasına gitmektedir. Beyannamenin kapanmaması ihracatçının iade alamaması anlamına geldiğinden Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 20.12.2011 tarihli 2011/49 sayılı Genelgesi ile birlikte beyannameler kapatılarak kıymet araştırması yoluna gidilmektedir. Yapılacak kıymet araştırması sonuçlarının hasılat tutarına etki etmesi yönü ile Mali İdare ile de paylaşılması gerektiği sonucuna varılabilir.
[1] KAYA, Sezai, Dâhilde İşleme Rejimi ve Muhasebe Kayıtları, Türkmen Kitabevi, İstanbul, Ocak 2011, s:48