Talha APAK
Yeminli Mali Müşavir, Bağımsız Denetçi
Alomaliye.com Yayın Kurulu Bşk.
apakymm@gmail.com
t.apak@apakymm.com
KDV UYGULAMALARI KONUSUNDA YAPILAN ÖNEMLİ DÜZENLEMELER (2)
26.04.2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği (KDVGUT))” ile Katma Değer Vergisi Kanununun uygulaması ile ilgili olarak daha önce yayımlanmış olan 123 adet KDV Genel Tebliği yürürlükten kaldırılmış ve bütün işlemler tek bir tebliğde toplanmıştır.
Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan ve yayımını izleyen aybaşında yani 1 Mayıs 2014 tarihinden itibaren yürürlüğe giren söz konusu Genel Tebliğ’e ilişkin, daha sonra 16.10.2014 ve 30.12.2014 tarihlerinde olmak üzere iki adet değişiklik tebliğ’leri yayımlanmış bulunmaktadır.
Bir önceki yazımızda değindiğimiz gibi, söz konusu Genel Tebliğ ile getirilen önemli yeni düzenlemeler ve uygulamaları konu başlıkları ve bölümler itibariyle yayımlamaya devam edeceğiz.
Bu yazımızda;
- Hizmetlerin Vergilendirilmesinde “Hizmetten Yurtdışında Faydalanma” Kavramı Tanımlanmıştır.
- Kıymetli Taşlardan Mamul Eşyanın Satışında Özel Matrah Uygulanmasından Vazgeçilmiştir.
Konuları işlenecektir.
- Hizmetlerin Vergilendirilmesinde “Hizmetten Yurtdışında Faydalanma” Kavramı Tanımlanmıştır.
Tebliğde, hizmet ifalarında işlemin Türkiye’de yapılmış sayılması konusunda yaşanan tartışmalara açıklık getirecek düzenleme ve açıklamalar yapılmıştır.
Buna göre;
3065 sayılı Kanunun (6/a) maddesi hükmü ile mal teslimlerinde malların teslim anında Türkiye’de bulunması, işlemin Türkiye’de yapılmış sayılması için yeterlidir.
Mal teslimlerinde, mal teslim eden şahsın uyruğuna bakılmaksızın, teslim Türkiye sınırları içinde yapılmışsa vergiye tabidir. Türkiye dışında yapılan mal teslimleri ise verginin konusuna girmez.Dolayısıyla bir Türk vatandaşının Türkiye dışındaki mal teslimleri verginin konusuna girmez, yabancı uyruklu bir şahsın Türkiye içinde yaptığı mal teslimleri ise vergiye tabi tutulur.
Hizmet ifalarında işlemin Türkiye’de yapılmış sayılması için, 3065 sayılı Kanunun (6/b) maddesine göre hizmetin Türkiye’de yapılması veya hizmetten Türkiye’de faydalanılması gerekir.
Hizmetin Türkiye’de yapılmış sayılması için belirtilen iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmez. Şartlardan herhangi birisinin oluşması halinde hizmet, Türkiye’de yapılmış sayılır. Bir diğer ifade ile hizmet Türkiye’de yapılmışsa, hizmetten hangi ülkede faydalanılırsa faydalanılsın işlem Türkiye’de yapılmış sayılır ve vergiye tabi olur. Hizmetin başka bir ülkede yapılması halinde bu hizmetten Türkiye’de faydalanılmış ise işlem yine Türkiye’de yapılmış sayılır.
Hizmetten yurtdışında faydalanılmasından kasıt, Türkiye’de yurtdışındaki müşteri için yapılan hizmetin, müşterinin yurtdışındaki iş, işlem ve faaliyetleri ile ilgili olması; Türkiye’deki faaliyetleri ile ilgisi bulunmamasıdır.
- Kıymetli Taşlardan Mamul Eşyanın Satışında Özel Matrah Uygulanmasından Vazgeçilmiştir.
3065 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinde, bazı teslim ve hizmetlerin matrahlarının tespiti açısından özel düzenleme getirilmiştir.
Münhasıran vergisi önceki safhalarda beyan edilerek ödenen özel matrah şekline tabi işlemlerle uğraşan mükelleflerin, KDV mükellefiyetleri tesis edilmez. Ancak, bu kapsamda işlem yapan ve başka işlemleri nedeniyle KDV mükellefi olanlar, özel matrah şekline tabi işlemlerini de beyannamelerinin “Sonuç Hesapları” kulakçığındaki “Özel Matrah Şekline Tabi İşlemlerde Matraha Dahil Olmayan Bedel” satırında gösterirler.
Bilindiği üzere, Katma Değer Vergisi Kanununun 17/4-g maddesi uyarınca, kıymetli taş (elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci, kübik virconia) teslimleri KDV’nden istisna edilmiştir. Yani söz konusu taşların oldukları gibi teslim ve ithalinde katma değer vergisi uygulanmayacaktır. Daha sonra, Maliye Bakanlığı tarafından yasal dayanağı konusunda eleştiriye uğrayan 93 seri no.lu KDV Genel Tebliği ile yapılan düzenlemeyle, söz konusu kıymetli taşları ihtiva eden veya bu taşlardan yapılmış eşya teslimlerinde KDV açısından özel matrah şekli uygulaması kabul edilmiştir. Buna göre; söz konusu taşlardan yapılan eşya teslimlerinde katma değer vergisi matrahı, teslim bedelinden varsa eşyanın ihtiva ettiği has altın veya gümüş değeri ile kıymetli taşın maliyet bedeli düşüldükten sonra kalan tutar olarak tespit edilmektedir.
KDVGUT ile 93 seri no.lu KDV Genel Tebliği yürürlükten kaldırılmış ve anılan Tebliğin özel matrah şekline tabi işlemlerin açıklandığı (III/A-4) bölümünde; kıymetli taşları ihtiva eden veya bu taşlardan yapılmış eşya teslimlerinde KDV açısından özel matrah şekli uygulamasına yer verilmemiştir. Bir başka ifade ile kıymetli taşlardan yapılmış olan veya bu taşları ihtiva eden eşyaların tesliminde KDV açısından özel matrah uygulamasına son verilmiştir. Buna göre, 1 Mayıs 2014 tarihinden itibaren kıymetli taş (elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci, kübik virconia) ihtiva eden veya bu taşlardan yapılmış eşya teslimlerinde KDV matrahı hesaplanırken, satış bedelinden sadece has altın bedeli düşülecek, kıymetli taş bedelleri ise matrahtan düşülemeyeceğinden bu taşların bedeli üzerinden de KDV hesaplanacaktır.
(Devamı)