Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Yeni Türkiye’de Esnafa Yer Yok

Yeni Türkiye’de Esnafa Yer Yok

Mustafa Bahadır ALTAŞ

SM.Mali Müşavir

”Yalnızca Bakkal Amca Değil, Yerel Markalarımız da Yok Oluyor”

Giriş;

Ülkemizde 2000 yılların başından itibaren perakende ticarette yeni bir dönem başladı. Kayıt dışının kayıt altına alınmasında mali idare tarafından bu değişimin desteklendiği, bu gelişmeler karşısında esnaf ve sanatkârların özellikle de bakkal ile küçük marketlerin alışveriş merkezleri karşısında ayakta durmasının çok zor olduğu “Sürecin böyle devam etmesi halinde gelecek beş yılda iki yüz elli bin küçük esnafın kepenk kapatması kaçınılmaz olacaktır. Yok olan yalnızca bakkal amca değil, yerel markalarımız da yok oluyor.” bilenen bir gerçekti. Son günlerde bu konuda yanlış bilgilerle algı yönetimi yapıldığını görünce konuya farklı bir bakış acısı ile değerlendirme yapmak ihtiyacı doğmuştur.

Ahi Evran ile hayat bulan ahilikte esnaf olmak; “Kardeşlik, doğruluk ve dayanışma içinde elinden ve dilinden başkalarının güven duyduğu kâmil insan olabilmektir” şeklinde ifade edilmektedir. Bugün için günümüz çağdaş yaşamın gereği olan kalite yönetimi, müşteri memnuniyeti, tüketici hakları gibi birçok konu bundan tam sekiz yüz yıl önce Ahilikle Anadolu’yu anayurt yapan Türkler tarafından  Anadolu da 12. yüzyılda uygulamaya geçirerek insanlığın hizmetine sunulmuştur.

Yasalarımızda “iktisadi faaliyeti nakdi sermayesinden ziyade  bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahipleri” olarak tanımlanan esnaflar ve sanatkârlar, sağlamış oldukları üretimleriyle ekonomik büyümeye ve sosyal yaşama katkı sağlarken aynı zamanda ekonomide kılcal damar vazifesi görerek dinamiklik ve canlılığın kaynağını oluşturup ekonomik istikrarın sağlanmasında etkin rol oynamaktadır.

Bilindiği üzere Türkiye’de 2000 ve 2001 yıllarında yaşanan ekonomik krizden esnaf ve sanatkârın da içinde bulunduğu tüm işletmeler olumsuz etkilenmiştir. Esnaf ve sanatkârların, yaşanan olumsuzluktan etkilenmemesi için 60. Hükümet Programı Eylem Planı ile esnaf ve sanatkârlara yönelik Esnaf ve Sanatkârlar “Değişim-Dönüşüm-Destek” (3D) Strateji Belgesi ve Eylem Planı hazırlanmıştır.

Peki o günden bugüne ne oldu?

2002-2007 döneminde uygulanan sıkı para politikasının etkileri 2007 yılı başından itibaren küçük esnaf tarafından hissedilmeye başlanmıştı. Özellikle KOBİ’ler zor durumdaydı ve önlem olarak 1. can suyu kredisi verildi. Bu çare olmadı 2008 Yılında 2. can suyu kredisi verildi yetmedi. Bu sefer  2009 yılında iç tüketimi artırmak amacıyla Üreten Türkiye Platformu’nu kurarak “Kriz varsa çare de var” adlı kampanya başlatıldı. Bu uygulamalardan beklenen sonuç alınmayınca siyasi irade esnaf ve sanatkârlar için öngördüğü “Değişim-Dönüşüm-Destek” projesini hayat geçirmekte duyarsız kaldığı son on yıllık esnaf ve sanatkar sayısı ile ilgili verileri değerlendirdiğimizde aşağıdaki sonuçlara göre esnaf sayısında önemli bir azalma olduğu görülmektedir.

Son üç yıllık dönemde ise;

Esnafımız yaşlandı; 31 aralık 2014 tarihi itibariyle Türkiye genelinde esnaf ve sanatkârlarımızın %13,6 lık kısmını 214.086 ‘ sı kadınlardan, %86,4’lük kısmını oluşturan 1.358.387 ‘ sı ise erkekler oluşturmaktadır. İşyeri sayısı ise 1.693.934 tür. Türkiye geneli esnaf ve sanatkârlarımızın yaş ortalaması  44,2 ’dır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Aralık 2013 verilerine göre Türkiye’nin yaş ortalaması 30,4 dur. Esnaf ve Sanatkârlık yeni nesil tarafından tercih edilmemektedir.

O toplantıda neyi ayakta alkışladılar?

Geçen hafta Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği’nin “Yeni Türkiye Buluşması” programına konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun alkış alan açıklamaları.

Ekonomi çevrelerince kayda değer bir açıklama olarak kabul edilmeyen ve esnafın hiçbir sorununa çözüm getirmeyen bu açıklamaları esnaf için “Sevindirici Müjde” esnafımızı “Bayram Günü Gibi Mutlu Etti” diye lanse etmek anlaşılır gibi değildir.

Başbakan açıklamalarını bayram müjdesi kabul edip ayakta alkışlayanlar ne yazık ki Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli’nın kapitalizm karşısında esnaf ve sanatkârların durumunu özetleyen aşağıdaki açıklamalarını duymazdan geliyorlar: “AVM’lerde bir çalışma saati sınırlaması ya da çalışma günü sınırlaması söz konusu değildir, olmayacaktır. Bu tür bir algı ya da tartışma Türkiye’nin güvenli yatırım ortamı imajına da zarar verme potansiyeli taşımaktadır. Bu tür tartışmaların kaynağı kesinlikle hükümetimiz, bakanlığımız, biz değiliz. Oyun başladıktan sonra kuralların değiştirilmesine yönelik bir düzenleme yapmamız kesinlikle söz konusu değil. Bu alanda çok ciddi AVM ve perakende zincir yatırımları var. Yatırımlara karar verilirken mevcut olan şartların aleyhlerine olacak şekilde geriye götürülmesi kesinlikle söz konusu değildir.”

En üzücü olanı da TESK Başkanı Bendevi Palandöken, 2014 yılı Mayıs ayında yapmış olduğu bir açıklamada “Çarşı, cadde mağazası ekonomisi yok oluyor. Girişimciler; tezgahtar oluyor, müteşebbis olmuyor” dediğini dikkate almamasıdır.

Sonuç; Geçmişten günümüzde gelişen teknoloji ile birlikte birçok meslek kaybolmuştur. Dar gelirli insanların tercih ettiği çıraklık ustalık gibi kendi sistematiğinde küçük işletme olan meslekler sanayileşme ve büyük markaların doğuşu yok olmakla karşı karşıyadır. Gerçek şu ki, artık küçük sermayeli esnafın eskisi gibi yaşama şansı yok. Esnaf ve sanatkârlarımızın çözümü yine kendi içlerinde araması, değişim ve dönüşüm için;

– Birleşme/Kümelenme için altyapı ve ortaklık faaliyetlerinin desteklenmesi,

– Yenilikçilik ve girişimcilik için yeni açılımlar sağlanması,

– Teknolojik gelişim ile alternatif yaklaşımlar için eğitim ve danışmanlık hizmetleri sağlanması,

hepsinden de önemlisi esnaf ve sanatkârlarımızın üzerindeki vergi, sigorta primi ve diğer yükümlülüklerin azaltılmasıdır.

Bu bilgiler ışığında  Başbakan konuşurken ayakta alkışlayıp savaş kazanmış komutan edasında methiyeler dizen esnaf ve sanatkârlarımız adına kendini yetkili ve sorumlu görenler ile iktidar partisinin aşağıdaki yer alan önerileri dikkate alması gerekmez mi?

Bu tür iyileştirici ve düzenleyici tedbirlerin gerçekleştirilmemesi halinde esnaf ve sanatkârlarımızın bilinen sona varmaları kaçınılmaz olacaktır derken, Yazımın başlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli’nin, Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı görüşmelerde söylediklerinde “Yetersiz sermaye nedeniyle acımasız rekabet ortamında esnafın ayakta kalmasının imkânsız.” sözleriyle belirgin olarak anlam bulmaktadır.

Ayrıca 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu ile ticari hayata getirilen düzenlemelerde dikkate alındığında yasanın yalnız tüccarları organize ettiği e-Devlet ve e-Ticaret uygulamaları ile birlikte ekonomideki yeni dönemde esnaf ve sanatkarların hiçbir düzenlemenin olmadığı görülmektedir.

Ekonomideki bu değişim ve piyasadaki daralma Serbest Muhasebeci Mali Müşavirleri de mesleki acıdan olumsuz olarak etkiyecektir. Bu nedenle e-Devlet uygulamaları kapsamında meslek mensubunun rolü ve sistemdeki yeri ve yetkisi yeniden belirlenmelidir.

Başbakan tarafından açıklanan AVM içinde binde 3 pay yer ayrılması öngörülen kaybolmaya yüz tutmuş olduğu söylenen mesleklerden bazıları:

Taşçılık, Taş Yontuculuğu, Hancılık ve Nalbantlık, Çulculuk, Nalıncılık, Sepetçilik – Küfecilik Hattatlık, Değirmencilik, Orakçılık ve Tırpancılık, Şerbetçilik, Dondurmacılık, Karcılık, Çulfacılık, Dokumacılık, Goşkarlık, Çömlekçilik, Habenecilik, Tenekecilik, Çerçilik, Sedefçilik, Basmacılık, Mestçilik, Sayacılık, Urgancılık, Bileyicilik, Hallaççılık, Çölekçilik, Fesçilik, Demircilik…

Kaynakça

– www.gib.gov.tr

– www.tesk.org.tr

– www.gtb.gov.tr 

Exit mobile version