Sınai Mülkiyet Haklarında İstisna
Mahmut Bülent YILDIRIM
Yeminli Mali Müşavir
[email protected]
I-GİRİŞ :
19 Şubat 2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazetede 6518 Sayılı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun yayımlanmıştır. Söz konusu kanun kamuoyunda internet düzenlemeleri yönüyle ilgi çekmiş olmasına karşın vergisel açıdan düzenlemeleri de içermektedir. Yapılan düzenlemenin Torba Kanun olarak adlandırılması yani farklı konulardaki düzenlemelerin aynı kanun maddesi ile düzenlenmiş olması nedeniyle kamuoyunun takip ettiği konuların dışındaki düzenlemeler gözden kaçırılmış oluyor. Halbuki bu düzenleme ile özellikle Ar-Ge faaliyetleri açısından çok önemli düzenlemeler getiriliyor. Biz bu yazımızda 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen 5/A maddesi ile getirilmiş olan “Sınai Mülkiyet Haklarında İstisna” düzenlemesini ele alacağız.
II-YASAL MEVZUAT DÜZENLEMESİ ve GETİRDİKLERİ:
6518 Sayılı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 82. Maddesi aşağıdaki gibidir.
“MADDE 82 – 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5/A maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Sınai mülkiyet haklarında istisna
MADDE 5/B – (1) Türkiye’de gerçekleştirilen araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan buluşların;
a) Kiralanması neticesinde elde edilen kazanç ve iratların,
b) Devri veya satışı neticesinde elde edilen kazançların,
c) Türkiye’de seri üretime tabi tutularak pazarlanmaları hâlinde elde edilen kazançların,
ç) Türkiye’de gerçekleştirilen üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmının,
% 50’si kurumlar vergisinden müstesnadır. Bu istisna, buluşa yönelik hakların ihlal edilmesi neticesinde elde edilen gelirler ile buluş nedeniyle alınan sigorta veya diğer tazminatlar için de uygulanır.
(2) İstisnanın uygulanabilmesi için;
a) İstisna uygulamasına konu buluşun, 24/6/1995 tarihli ve 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamında patent veya faydalı model belgesi verilerek koruma altına alınan buluşlar arasında yer alması ve buluşa ilişkin incelemeli sistem ile patent veya araştırma raporu sonucunda faydalı model belgesi alınması,
b) İstisna uygulamasından yararlanabilecek kişilerin, 551 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinde belirtilen nitelikleri taşıması ve bu kişilerin patentli veya faydalı model belgeli buluşu geliştirme yetkisini haiz bulunması şartıyla, patent veya faydalı model belgesinin sahibi ya da patent veya faydalı model belgesi üzerinde tekel niteliğinde özel bir ruhsata sahip olması,
c) İstisnadan yararlanılacak ilk yıl, buluşun oluşturacağı katma değer dikkate alınarak devir veya satış hâlindeki değerinin tespitine yönelik Maliye Bakanlığı tarafından değerleme raporu düzenlenmesi,
gerekmektedir.
(3) İstisna uygulamasına patent veya faydalı model belgesinin verildiği tarihten itibaren başlanır ve ilgili patent veya faydalı model belgesi için sağlanan koruma süresi aşılmamak kaydıyla bu istisnadan yararlanılabilir. Her bir mükellef tarafından yararlanılabilecek istisna tutarı; değerleme raporunda belirtilen bedelin % 50’sini, bu madde kapsamında yararlanılabilecek toplam istisna tutarı ise değerleme raporunda belirtilen bedelin % 100’ünü aşamaz. Buluşun üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların, patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmı, ayrıştırılmak suretiyle transfer fiyatlandırması esaslarına göre tespit edilir.
(4) Bu madde gelir vergisi mükellefleri hakkında da uygulanır.
(5) İstisna uygulamasının kesinti suretiyle alınan vergilere şümulü yoktur. Ancak, bu madde kapsamında istisnadan yararlanılan serbest meslek kazançları ile gayrimenkul sermaye iratları üzerinden yapılacak vergi kesintisi % 50 oranında indirimli uygulanır. Kazanç ve iradı kesinti yoluyla vergilenen ve beyanname vermesi gerekmeyen mükellefler için indirimli vergi kesintisi en fazla 5 yıl süre ile uygulanır.
(6) Bu madde kapsamında istisna uygulamasından yararlanan mükellefler, 26/6/2001 tarihli ve 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında yer alan istisna uygulamasından ayrıca yararlanamaz.
(7) Birinci, üçüncü ve beşinci fıkralarda yer alan % 50 oranını ayrı ayrı ya da birlikte sıfıra kadar indirmeye, % 100’e kadar artırmaya, bu oranları sektörler ile birinci fıkrada yer alan gelir, kazanç ve iratlar itibarıyla ya da patent veya faydalı model belgesine göre farklılaştırmaya, üçüncü fıkrada yer alan % 100 oranını % 200’e kadar artırmaya, tekrar kanuni seviyesine indirmeye, beşinci fıkrada yer alan süreyi 1 yıla kadar indirmeye, tekrar kanuni seviyesine kadar çıkarmaya Bakanlar Kurulu; ikinci fıkranın (c) bendinde yer alan değerleme raporunun şekil, içerik, hazırlanması ile üçüncü fıkrada yer alan transfer fiyatlandırması suretiyle ayrıştırma yöntemi yerine satış, hasılat, gider, harcama veya benzeri unsurları dikkate alarak kazancın ayrıştırılmasında basitleştirilmiş yöntemler tespit etmeye ve bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
Yapılan düzenlemede de görüleceği üzere, belli şartlar dahilinde, Türkiyede gerçekleştirilen araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan buluşların kiralanması, devri veya satışı, pazarlanması neticesinde elde edilecek gelirlerin % 50 si kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Ayrıca bu düzenleme, Bakanlar Kuruluna istisnadan yararlanılacak tutarı iki katına kadar artırma veya sıfıra kadar indirme yetkisi vermektedir.
İstisnanın uygulanması birtakım şartlara bağlanmıştır. Bunlar;
a- İstisnaya konu buluşun, 24/6/1995 tarihli ve 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamında patent veya faydalı model belgesi verilerek koruma altına alınan buluşlar arasında yer alması ve buluşa ilişkin incelemeli sistem ile patent veya araştırma raporu sonucunda faydalı model belgesi alınması gerekmektedir.
Patent, sınırlı bir yer ve süre için üçüncü kişiler tarafından buluşun izinsiz olarak üretilmesini, kullanılmasını veya satılmasını engelleme yoluyla sahibine tanınan tekel hakkıdır ve bu hakkı gösteren belgenin adıdır.
Buluş, teknoloji alanında belirli bir sorunun çözümüne ilişkin, teknik özelliği olan yaratıcı fikir ürünüdür. Aynı teknik problemin her farklı çözümü farklı bir buluştur.
Faydalı model, Türkiye’de ve dünyada yeni olan, sanayiye uygulanabilen buluşların sahiplerine koruma sağlayan bir sistemdir. Faydalı model belgesi verilmesi işlemleri, patent verilmesine oranla, hem zaman hem de masraf açısından daha elverişlidir. Faydalı model koruması elde etme işlemlerinin basit ve ucuz olmasının, özellikle küçük ve orta ölçekli sanayicilerimizin ve araştırma kuruluşlarımızın buluş yapmalarını ve bunları sanayiye uygulamalarını özendireceği düşünülmüştür.
Aşağıda sayılanlar buluş niteliğinde olmadıkları için Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamı dışında kalır:
a – Keşifler, bilimsel teoriler, matematik metotları;
b – Zihni, ticari ve oyun faaliyetlerine ilişkin plan, usul ve kurallar;
c – Edebiyat ve sanat eserleri, bilim eserleri, estetik niteliği olan yaratmalar, bilgisayar yazılımları;
d – Bilginin derlenmesi, düzenlenmesi, sunulması ve iletilmesi ile ilgili teknik yönü bulunmayan usuller.
e – İnsan veya hayvan vücuduna uygulanacak cerrahi ve tedavi usulleri ile insan, hayvan vücudu ile ilgili teşhis usulleri.
Aşağıda belirtilen buluşlar patent verilerek korunmaz:
a – Konusu kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı olan buluşlar.
b – Bitki veya hayvan türleri veya önemli ölçüde biyolojik esaslara dayanan bitki veya hayvan yetiştirilmesi usulleri.
b- İstisnadan Yararlanacak Kişiler; Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde ikametgahı olan veya sınai veya ticari faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişiler veya Paris Anlaşması hükümleri dahilinde başvuru hakkına sahip kişiler olmalıdır. Ayrıca bu kapsam dışında kalmasına rağmen, Türkiye Cumhuriyeti uyruğundaki kişilere kanunen veya fiilen patent ve/veya faydalı model belgesi koruması tanıyan devletlerin uyruğundaki gerçek veya tüzel kişiler de, karşılıklılık ilkesi uyarınca Türkiye’de patent ve/veya faydalı model belgesi korumasından yararlanır. Paris Anlaşması 20 Mart 1883 tarihli Sınai Mülkiyet Haklarının Korunmasına dair Uluslararası bir sözleşmedir. Ayrıca yukarıda sayılan kişilerin patent veya faydalı model belgesinin sahibi veya patent veya faydalı model üzerinde tekel niteliğinde özel bir ruhsata sahip olması gerekmektedir.
c- Buluşun değer tespitine yönelik olarak Maliye Bakanlığı tarafından değerleme raporu düzenlenmesi gerekmektedir. Ancak bu raporun vergi dairesi tarafından mı yoksa denetim elemanları tarafından mı düzenleneceği ve içeriğinin nasıl olacağına ilişkin olarak zaman içerisinde maliye idaresi tarafından belirleme yapılması gerekmektedir.
İstisna uygulamasına patent veya faydalı model belgesinin verildiği tarihten başlanılacak, istisna tutarı değerleme raporunda belirtilen bedelin % 50 sini aşamayacaktır. İstisna uygulamasından gelir vergisi mükellefleri de yaralanacaklardır.
Yapılan düzenlemede istisna uygulamasının kesinti yoluyla alınan vergilere uygulanmayacağı, ancak istisna kapsamında elde edilen serbest meslek kazançları ile gayrimenkul sermaye iratları üzerinden yapılacak vergi kesintisinin %50 indirimli uygulanacağı belirtilmiştir.
Ayrıca yapılan düzenlemeyle, madde kapsamında gayri maddi hakların kiralanması, devri ve satışı katma değer vergisinden istisna edilmiş olup bu istisna, katma değer vergisi indirimine de engel değildir.
III- SONUÇ:
19 Şubat 2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazetede 6518 Sayılı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname nin 82. Maddesi ile, 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen 5/A maddesi ile getirilmiş olan “Sınai Mülkiyet Haklarında İstisna” düzenlemesi ana hatlarıyla ele alınmıştır. Düzenleme henüz çok yeni olup uygulamaya geçmesiyle birlikte yansımaları daha net bir biçimde görülecektir.
Bu düzenlemede bu maddenin uygulamasına yönelik olarak Bakanlar Kuruluna ve Maliye Bakanlığına yetkiler verilmiş olup zaman içinde ihtiyaca yönelik olarak bu yetkiler kullanılabilir.