Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Yeni TTK’da Temsil ve İmza Yetkisi Üzerine Değerlendirme, Tescilde Yaşanan Sorunlar

Mustafa Bahadır ALTAŞ

SM.Mali Müşavir

 

Giriş;

1 Temmuz 2012 tarihinde 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) yürürlüğe girmesiyle birlikte şirketlerde kurumsal yönetim ilkelerinin öne çıktığı görülmektedir. Özellikle kurumsal şirketlerde yayınlanan iç yönergeler ve sirküler ile başta yönetim kurulu üyeleri arasında olmak üzere işletmenin/şirketin faaliyetlerine uygun olarak birim/bölüm gibi kendi iç yapılarında oluşturdukları kurumsal organizasyon şemasına göre yetki ve sorumlulukların belirlenmesi ve görevlendirmelere ilişkin yayınlanan imza sirküleri kapsamında temsil ve yetki devri yapılmaktadır.

Bu yazıda 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu’na göre anonim şirketlerde yönetim kuruluna, limited şirketlerde şirket müdürlerine tanınan yönetim ve temsil yetkisini içeren, görev dağılımı, yönetimin devri, temsil yetkisinin kapsamı ile sınırlandırılması gibi sirküler halinde hazırlanarak alınan yönetim/müdürler kurulu kararlarının ticaret sicilde tescilinde yaşanan sorunlar ele alınmıştır.

Yasal Düzenleme; Yeni TTK’ da anonim şirketlerde yönetim kurulu, limited şirketlerde ise şirket müdürü/müdürler kurulunun yapısına, görev ve yetkilerine ilişkin bir takım yeni düzenlemeler yer almaktadır. Yeni TTK’nun anonim şirketler ile ilgili Yönetimin devri başlıklı 367.maddesi ile Temsil yetkisi başlıklı 370 ve 371 maddelerinde, Devredilemez görev ve yetkiler başlıklı 375 maddesinde yönetim kurulunun, yönetim hakkı ve temsil yetkisi devrinin birbirinden bağımsız olarak düzenlendiği, limited şirketler ile ilgili  Yönetim ve temsil,  başlığı altında 623- 624 ve 625 maddeleri ile Temsil yetkisinin kapsamı, sınırlandırılması başlıklı bölümde yer alan 629-630-631 ve 632 maddelerinde düzenlendiği görülmektedir.

Eski TTK’ da yönetim yetkisinin devri ve sonuçlarına ilişkin düzenleme ile yeni TTK’nun da yönetim yetkisinin devri ve sonuçlarına ilişkin yapılan düzenleme/işleyiş arasında farklılıklar mevcuttur. Bu farklılıkların en önemlisi yeni TTK’ da yönetim hakkı ile temsil yetkisinin devrini birbirinden ayırmasıdır.

6762 sayılı eski TTK’nun 137 maddesinde yer alan ultra vires kuralı 6102 sayılı yeni TTK’nun da yer almadığı için Yeni TTK’nın Anonim şirketlerin Temsil yetkisi/Kapsam ve sınırları düzenleyen 371 maddesinin gerekçesine baktığımızda (Kanunun anonim şirketlere ilişkin ilgili hükümleri kıyas yolu ile LTD.ŞTİ için uygulanır.madde 629 ) şirketin hak ehliyetinin sınırlarını işletme konusu çizmektedir. Maddenin birinci fıkrası temsile yetkili olan kişilerin yapabilecekleri iş ve işlemlerin şirketin rücü edebilmesi ve edememesi yönünden sınırları göstermektedir. Şirketin amacı ve işletme konusu dışında yapılan işlemler de üçüncü kişiye karşı sorumluluk şirkete aittir. Bu fıkra işletme konusu dışındaki işlemlerin şirketi bağlaması kuralının istisnası düzenlemektedir.

Yeni TTK’nın 365. maddesi “Anonim şirket, yönetim kurulu tarafından yönetilir ve temsil olur.”denilmektedir. Yönetimin kurulunun yetki devrine ilişkin değerlendirmede yeni TTK 375’inci maddesinde yer alan “yönetim kurulunun devredilemez görev ve yetkileri”ni düzenleyen hususların dikkate alınması gerekmektedir. Bu madde dışında yer alan konularda yönetim kurulunun yönetim hakkı yetkilerini devri mümkün bulunmaktadır. Buna ilişkin düzenleme 367 maddenin birinci fıkrasında yer almaktadır. Bu konuda esas sözleşmeye konulacak bir hükümle yönetim kurulunun, düzenleyeceği bir iç yönerge (Kurumsal teşkilat/Sistem Yönergesi) ile yönetimi, kısmen veya tamamen bir veya birkaç yönetim kurulu üyesine veya üçüncü kişiye devretmeye yetkili kılınabilir. (Yönetim kurulu, temsil yetkisini bir veya daha fazla murahhas üyeye veya müdür olarak üçüncü kişilere de devredebilir. Ancak, Yeni TTK, bu durumda “en az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisini haiz olması”nı şart koymuştur.)

Yeni TTK’ nın 373. maddesinin birinci fıkrasında “yönetim kurulu, temsile yetkili kişileri ve bunların temsil şekillerini gösterir kararının noterce onaylanmış suretini, tescil ve ilan edilmek üzere ticaret siciline verir.” Denilmektedir. Yönetim kurulu, şirketi temsile yetkili kişileri ve bunların temsil şekillerini gösterir almış olduğu kararı notere onaylatarak bir suretini, tescil ve ilan edilmek üzere ticaret siciline vermek zorundadır.

Burada sorun olarak karşımıza çıkan konu ise yönetim kuruluna ait yetki ve yetki devri şartları ile şirket adına yerine getirilecek işlemlerin sonucunda yetki devri halinde sorumluluğun kime ait olacağıdır. Uygulamada büyük ölçekli ve kurumsal şirketlerde yetki ve sorumluluklar çerçevesinde (Şirket içi organizasyon) görev ve görev pozisyonlarına uygun olarak, (A) grubu,  (B) grubu veya (I.)derece, (II.) derece gibi imza yetkisi verilmekte verilen imza yetkilerinin “aşağıda yer alan iş ve işlemler”

şeklinde sınırları belirlenmektedir. Bunun dışında şirketin faaliyet konusu ticari işlemler ile birlikte ayrıca kullanılmakta olan her türlü bildirimler belgeler, formlar ve bunların ekleri ile ve suretlerinin şirket adına imzalanması, şirketin dâhili işlemlerine ait bilgi ve belgelerin imzalanması konularında da “birim amiri ve imza yetkili personel” şeklinde imza yetkisi ve yetki sınırlandırılması yapılmaktadır.

6102 Sayılı Yeni TTK bu konudaki düzenlemeler özetle aşağıdaki şekilde yer almaktadır.

Anonim Şirketler

Yönetimin devri (madde 367) Yönetimin, kısmen veya tamamen bir veya birkaç yönetim kurulu üyesine veya üçüncü kişiye devretmeye yetkili kılınabilmesi için; Esas sözleşmeye de bu konuda bir hüküm olması ve devrin şekil şartları ve bir iç yönergeyle düzenlenmesi gerekmektedir.(Bu iç yönerge de şirketin yönetimine ait gerekli olan görevler tanımlanır, özellikle kimin kime bağlı ve bilgi sunmakla yükümlü olduğunu belirlenir.) Yönetim, devredilmediği takdirde, yönetim kurulunun tüm üyelerine aittir.

Temsil yetkisi (madde 370) Yönetim Kurulu, temsil yetkisini bir veya daha fazla murahhas üyeye veya müdür olarak üçüncü kişilere devredebilir. (En az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisini haiz olması şarttır.)

Temsil yetkisi- Kapsam ve sınırlar (madde 371) Temsile yetkili olanlar şirketin amacına ve işletme konusuna giren her tür işleri ve hukuki işlemleri, şirket adına yapabilir ve bunun için şirket unvanını kullanabilirler. (Kanuna ve esas sözleşmeye aykırı işlemler dolayısıyla şirketin rücû hakkı saklıdır.)

Temsile yetkili olanların, üçüncü kişilerle, işletme konusu dışında yaptığı işlemler de şirketi bağlar; (Meğerki üçüncü  kişinin, işlemin işletme  konusu dışında  bulunduğunu  bildiği veya durumun gereğinden, bilebilecek durumda bulunduğu ispat edilsin. Şirket esas sözleşmesinin ilan edilmiş olması, bu hususun ispatı açısından, tek başına yeterli delil değildir.)

Temsil yetkisinin sınırlandırılması, iyi niyet sahibi üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmez; (ancak, temsil yetkisinin sadece merkezin veya bir şubenin işlerine özgülendiğine veya birlikte kullanılmasına ilişkin tescil ve ilan edilen sınırlamalar geçerlidir.)

Temsile yetkili kişiler tarafından yapılan işlemin esas sözleşmeye veya genel kurul kararına aykırı olması, iyi niyet sahibi üçüncü kişilerin o işlemden dolayı şirkete başvurmalarına engel değildir.

Temsile veya yönetime yetkili olanların, görevlerini yaptıkları sırada işledikleri haksız fiillerden şirket sorumludur. (Şirketin rücû hakkı saklıdır.)

Tescil ve ilan (madde-373) Yönetim kurulu, temsile yetkili kişileri ve bunların temsil şekillerini gösterir kararının noterce onaylanmış suretini, tescil ve ilan edilmek üzere ticaret siciline verir. (Temsil yetkisinin ticaret sicilinde tescilinden sonra, ilgili kişilerin seçimine veya atanmalarına ilişkin herhangi bir hukuki sakatlık, şirket tarafından üçüncü kişilere, ancak sakatlığın bunlar tarafından bilindiğinin ispat edilmesi şartıyla ileri sürülebilir.)

Limited Şirketler

Yönetim ve temsil – Müdürler (madde 623) Şirketin yönetimi ve temsili şirket sözleşmesi ile düzenlenir. Şirketin sözleşmesi ile yönetimi ve temsili, müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara ya da üçüncü kişilere verilebilir. (En azından bir ortağın, şirketi yönetim hakkının ve temsil yetkisinin bulunması gerekir.)

Temsil yetkisinin kapsamı, sınırlandırılması (madde 629) Müdürlerin temsil yetkilerinin kapsamına, yetkinin sınırlandırılmasına, imzaya yetkili olanların belirlenmesine, imza şekli ile bunların tescil ve ilanına bu Kanunun anonim şirketlere ilişkin ilgili hükümleri kıyas yolu ile uygulanır.

Görevden alma, yönetim ve temsil yetkisinin geri alınması ve sınırlandırılması
(madde 630) Genel kurul, müdürü veya müdürleri görevden alabilir, yönetim hakkını ve temsil yetkisini sınırlayabilir. Her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir.

Ticari mümessiller ve ticari vekiller (madde 631) Şirket sözleşmesinde başka şekilde düzenlenmediği takdirde, ticari mümessiller ve ticari vekiller ancak genel kurul kararı ile atanabilirler; yetkileri genel kurul tarafından sınırlandırılabilir.

Haksız fiil sorumluluğu (madde 632) Şirketin yönetimi ve temsili ile yetkilendirilen kişinin, şirkete ilişkin görevlerini yerine getirmesi sırasında işlediği haksız fiilden şirket sorumludur.

Sonuç; Yukarıda yer aldığı şekli ile yeni TTK yer alan düzenlemelerde özellikle şirketlerin kurumsal yönetim ilkelerinin uygulanmasında “Yetkinin kullanımı”,“Yetkinin devri” ve Yetkinin sınırlandırılması” konularında TTK’nın 367 maddesi ile getirilen  düzenlemenin TTK’nın 371 maddesinde yer alan “Temsil yetkisinin sınırlandırılması, iyi niyet sahibi üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmez.” düzenlemesi ile çeliştiği gerekçesi ile Şirketlerin kendi içi organizasyonunda yer alan görev ve görev pozisyonlarına uygun olarak, (A) grubu,  (B) grubu veya (I.) derece, (II.) derece gibi imza yetkisi verilerek hazırlanan  imza sirküleri kararlarının TTK’ nın 373 maddesi kapsamında Ticaret sicil müdürlüklerince tescil ve ilan aşamasında kısıtlanmak veya alınan kararların değiştirilmesi talep edilmektedir.

Söz konusu yetki devirlerinin geçerlilik şartı esas sözleşmede yer alması veya esas sözleşmede bu konuda bir sınırlama öngörülmemiş olmasıdır çünkü esas sözleşmeye uygun bir iç yönerge hazırlanmadan yapılan bir yetki devrinin gerçekleşmesi durumunda söz konusu devir geçersiz olacağından yönetim kurulu yapılan işlemin sonuçlarından müteselsil sorumlu olacaktır. Esas sözleşmeye uygun olarak hazırlanacak bir iç yönerge ile bir yetki devir yapıldığı hallerde ise, söz konusu devir bir yetki devri işlemi değil TTK’nın 366’ncı maddesi uyarınca bir iş bölümü paylaşımı niteliğinde değerlendirilmelidir.

Uygulamada yaşanan bu sorunun çözümü ve ilerde hukuksal açıdan sorun yaşanmaması için iç ticaret genel müdürlüğü tarafından bu konuda ki yanlış anlamayı veya oluşan tereddüdü ortadan kaldıracak bir açıklamanın yapılmasında yarar vardır.

Kaynak: 6102 sayılı Yeni TTK.

Exit mobile version