Sanatçıların Vergisel Yükümlülükleri
Muharrem ÖZDEMİR
Yeminli Mali Müşavir
m.ozdemir@vdd.com.tr
1.Bildirimler
1.1. İşe Başlama Bildirimi
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 153 üncü maddesinde işe başlamayı bildirmek zorunda olanlar tadadi olarak sayılmıştır. Bunlar;
– Vergiye tabi ticaret ve sanat erbabı;
– Serbest meslek erbabı;
– Kurumlar vergisi mükellefleri;
– Kollektif ve adi şirket ortaklarıyla komandit şirketlerin komandite ortakları,
Sanatçıların serbest meslek erbabı olarak faaliyette bulunmaları halinde bu faaliyetin devamlılık/süreklilik arz etmesi halinde işe başlamanın işe başlama bildirimi ile yapılması gerekir. Belirtmek isterim ki serbest meslek faaliyetinin arızi olarak yapılması halinde işe başlama bildiriminde bulunmasına gerek bulunmamaktadır. Sanatçıların adi komandit şirket ortağı olmaları halinde ise sadece komandit-e ortağın bildirimde bulunması sınırlı ortak durumunda bulunan komandite-r ortağın bildiriminde bulunmaması gerekir.
Aynı kanunu’nun 155 inci maddesinde de serbest meslek erbabının işe başlama belirtileri sayılmış olup sanatçıların aşağıdaki hallerden herhangi birisini varlığında işe başladıklarının belirtisinin kabulü gerekir. Bunun yanında sanatçıların görevleri veya durumları icabı olanlar mesleki teşekküllere kaydolunmaları halinde bilfiil mesleki faaliyette bulunmayacak olanlar bildirmelerinde bu ciheti de açıklamaları halinde mesleki teşekküllere kaydolmaları işe başlamayı gerektirmeyecektir.
- Muayenehane, yazıhane, atölye gibi özel iş yerleri açmak: bu anlamda ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette iş yeri tabirinden ise, “mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yer” olarak algılamak gerekir. (VUK Md.156)
- Çalışılan yere tabela, levha gibi mesleki faaliyette bulunulduğunu ifade eden alametleri asmak,
- Her ne şekilde olursa olsun devamlı olarak mesleki faaliyette bulunduğunu gösteren ilanlar yapmak;
- Serbest olarak mesleki faaliyette bulunmak üzere mesleki teşekküllere kaydolunmak
Örneğin; Sanatçı mankenin, Şişli Teşvikiye’de 10.04.2012 tarihinde moda evi kurduğu ve bu amaçla atölye kiraladığı yapılan sözleşmeden tespit edilmiştir. Ancak sanatçı kazanç getirici herhangi bir faaliyette bulunmamıştır. Konuyu işe başlama açısından değerlendirelim?
Sanatçının Teşvikiye’de moda evi kurması nedeni ile atölye kiralaması 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 155/1 bendine göre işe başladığının göstergesi sayıldığından aynı kanunu’nun 168 inci maddesine göre işe başlama tarihinden itibaren on gün içinde bildirimin yapılması gerekir.
Sanatçıların VUK’nun 155 inci maddesinde sayılan işe başlama belirtilerinden herhangi birinin mevcudiyeti takdirinde aynı kanunu’nun 168 inci maddesinde sayılan sürelerde bildirimde bulunması gerekir. Buna göre; gerçek kişilerde işe başlama bildirimleri, işe başlama tarihinden itibaren on gün içinde kendilerince veya 1136 sayılı Avukatlık Kanununa göre ruhsat almış avukatlar veya 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensuplarınca yapılır. Buna göre sanatçıların işe başlama bildirimlerini kendileri bizzat yapabilecekleri gibi meslek mensupları aracılığıyla da yapabileceklerdir. Buna göre işe başlama bildirimi aşağıdaki kişiler tarafından yapılması gerekir:
- Bizzat kendilerince,
- 1136 sayılı Avukatlık Kanununa göre ruhsat almış avukatlarca,
- 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensuplarınca (Yeminli Mali Müşavir ve SMMM)
Sanatçıların faaliyete başlamalarından itibaren 10 gün içinde gerekli bildirimi vergi dairesi müdürlüğüne yapmamaları halinde ise 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 352/I-7 maddesi gereğince birinci derece bir kat usulsüzlük cezası ile cezalandırılırlar.
1.2. Adres Değişikliğini Bildirme
Sanatçılar tarafından verilecek ilgili beyannameler üzerine tarhiyat, mükellefin ikametgahının bulunduğu mahal vergi dairesince mahal vergi dairesince tarh edilir. Şu kadar ki; iş yeri ve ikametgah ayrı vergi daireleri bölgesinde bulunan mükelleflerin vergileri Maliye Bakanlığınca uygun görüldüğü takdirde ve mükellefe evvelce bildirilmek üzere işyerinin bulunduğu yerin vergi dairesince yapılır. Bu nedenle Vergi Usul Kanunu’nun 101 inci maddesi bilinen adreslerin vergi dairesine gerçek mahiyeti ile bildirilmesi gerekir.
Sanatçıların bu nedenle 101’inci maddede yazılı bilinen iş veya ikamet yeri adreslerini değiştirmeleri halinde yeni adreslerini vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar. İş ve teşebbüsün bir yerden diğer bir yere nakledilmesi adres değişikliği sayılır.
Sanatçıların Vergi Usul Kanunu’nun 168 inci maddesinde;“adres değişikliklerini işe başlama bildirimleri dışında yapılacak bildirimler ile işi bırakma ve değişiklik bildirimleri, bildirilecek olayın vukuu tarihinden itibaren bir ay içerisinde mükellef tarafından vergi dairesine yapılır” hükmü yer almaktadır. Belirtilen süre içerisinde adres değişikliği bildiriminin yapılmaması halinde aynı kanunun 352/II-4 maddesi gereğince ikinci derece usulsüzlük cezası kesilmesi gerekir.
1.3 İşi Bırakmayı Bildirme
Vergi Usul Kanunu’nun 161 inci maddesine göre Vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi işi bırakmayı ifade eder. İşlerin herhangi bir sebep yüzünden geçici bir süre için durdurulması işi bırakma sayılmaz. Ölüm işi bırakma hükmündedir. Ölüm mükellefin mirası reddetmemiş mirasçıları tarafından vergi dairesine bildirilir. Mirasçılardan herhangi birinin ölümü bildirmesi diğer mirasçıları bu ödevden kurtarır.
Bu nedenle sanatçıların serbest meslek faaliyetlerini terk etmeleri halinde bildirilecek olayın vukuu tarihinden itibaren bir ay içerisinde mükellef tarafından vergi dairesine yapılması gerekir.
2.Defter Tutma ve Belge Düzeni
2.1. Defter Tutma
Vergi Usul Kanunu’nun 172 inci maddesinde defter tutma zorunda olanlar serbest meslek erbabı dahil tutacakları defterleri vergi uygulaması bakımından aşağıdaki maksatları sağlayacak şekilde tutarlar:
- Mükellefin vergi ile ilgili servet, sermaye ve hesap durumunu tespit etmek;
- Vergi ile ilgili faaliyet ve hesap neticelerini tespit etmek;
- Vergi ile ilgili muameleleri belli etmek;
- Mükellefin vergi karşısındaki durumunu hesap üzerinden kontrol etmek ve incelemek;
- Mükellefin hesap ve kayıtlarının yardımıyla üçüncü şahısların vergi karşısındaki durumlarını (Emanet mahiyetindeki değerler dahil) kontrol etmek ve incelemek.
Bu anlamda Vergi Usul Kanununun 172 nci maddesi ile serbest meslek erbabına defter tutma mecburiyeti getirilmiş, aynı Kanunun 210 uncu maddesinde ise serbest meslek erbabının serbest meslek kazanç defteri tutacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre; serbest meslek erbabı bir (Kazanç defteri) tutarlar. Bu defterin bir tarafına giderler, diğer tarafına da hâsılat kaydolunur. Defterin gider tarafına, yapılan giderlerin nev’i ile yapıldığı tarih ve hâsılat tarafına ise ücretin alındığı tarih ve miktarı ile kimden alındığı yazılır.
Serbest meslek kazanç defterinde kayıtlar, tek taraflı yani basit usulde kayıt yöntemine göre yapılır. Serbest meslek kazanç defterinde işletme defteri de olduğu gibi gider ve gelir tarafı olmak üzere iki tarafı bulunmaktadır. (1)
Serbest meslek defteri gider sayfasındaki bilgiler:
- Sıra numarası
2. Kayıt tarihi
3. Alınan belgenin tarihi ve numarası
4. Giderlerin çeşidi
5. Giderlerin tutarları yazılır.
6. Giderler için ödenen indirilecek KDV yazılır
Gider sayfası
Sıra No | Kayıt Tarihi |
Alınan Belgenin Tarih ve Numarası | GİDER ÇEŞİDİ | Ödenen Gider Tutarı | İndirilecek KDV % 18 |
1 | 01.11.2013 | Yekün | |||
2 | 02.11.2013 | 02.11.2013 / 35 | Kırtasiye | 400 | 72 |
3 | 03.11.2013 | 04.11.2013 / 671 | Kira Gideri | 1.600 | – |
4 | 19.11.2013 | 19.11.2013 / 666 | Elektrik Gideri | 180 | 32,4 |
5 | 27.11.2013 | 27.11.2013 / 98 | Dergi Abonelik | 120 | 9,6 |
TOPLAM | 2.300 | 114 |
Serbest meslek defteri gelir sayfasındaki bilgiler:
- Sayfa numarası
2. Kayıt tarihi
3. Verilen belgenin tarihi ve numarası
4. Gelirlerin çeşidi
5. Gelirlerin tutarları yazılır.
6. Gelirler için hesaplanan, hesaplanan KDV yazılır.
Gelir sayfası
Sıra No | Kayıt Tarihi |
Verilen Belgenin Tarih ve Numarası | GELİR ÇEŞİDİ | Gelir Tutarı | Hesaplanan KDV % 18 |
1 | 01.03.2013 | Yekün | |||
2 | 10.04.2013 | 10.04.2013-21 | Oyunculuk Geliri | 500 | 90 |
3 | 13.05.2013 | 13.05.2013-29 | Reklam Geliri | 800 | 144 |
4 | 18.06.2013 | 18.06.2013-452 | Faiz Geliri | 750 | – |
5 | 23.06.2013 | 23.06.2013-38 | Fotomodellik Geliri | 1.500 | 270 |
TOPLAM | 3.550 | 504 |
2.2.Defterin Tasdiki
2.2.1.Tasdik Zamanı
Sanatçıların tutmak zorunda oldukları defterler 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 220 inci maddesinde tek tek sayılmıştır. Buna göre, aşağıdaki yazılı defterlerin tasdik ettirilmesi mecburidir:
- Yevmiye ve envanter defterleri;
- İşletme defteri;
- Çiftçi işletme defteri;
- İmalat ve İstihsal Vergisi defterleri; (Basit İstihsal Vergisi defteri dahil)
- Nakliyat Vergisi defteri;
- Yabancı nakliyat kurumlarının hâsılat defteri;
- Serbest meslek kazanç defteri;
Buna göre yukarıda yazılı defterleri kullanacak olanlar, bunları aşağıda yazılı zamanlarda tasdik ettirmeye mecburdurlar:
- Öteden beri işe devam etmekte olanlar defterin kullanılacağı yıldan önce gelen son ayda;
- Hesap dönemleri Maliye Bakanlığı tarafından tespit edilenler, defterin kullanılacağı hesap döneminden önce gelen son ayda;
- Yeniden işe başlayanlar, sınıf değiştirenler ve yeni bir mükellefiyete girenler işe başlama, sınıf değiştirme ve yeni mükellefiyete girme tarihinden önce; vergi muafiyeti kalkanlar, muaflıktan çıkma tarihinden başlayarak on gün içinde;
- Tasdike tabi defterlerin dolması dolayısıyla veya sair sebeplerle yıl içinde yeni defter kullanmaya mecbur olanlar bunları kullanmaya başlamadan önce,
- Defterlerini ertesi yılda da kullanmak isteyenler Ocak ayı, hesap dönemleri Maliye Bakanlığınca tespit edilenler bu dönemin ilk ayı içinde tasdiki yeniletmeye mecburdurlar.
2.2.2.Tasdik Makamı
Defterler, iş yerinin, iş yeri olmayanlar için ikametgahın bulunduğu yerdeki noter veya noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar, menkul kıymet ve kambiyo borsasındaki acenteler için borsa komiserliği tarafından tasdik olunur. Tasdik makamı, bu kanuna göre tasdike getirilen defterleri sosyal güvenlik ile ilgili kuruluşların mevzuat hükümlerine bağlı kalmaksızın tasdik eder. Defterler anonim ve limited şirketlerin kuruluş aşamasında, şirket merkezinin bulunduğu yer ticaret sicili memuru veya noter tarafından tasdik edilir. (Md.223)
Defterler aşağıdaki şekilde tasdik olunur:
a) Ciltli defterlerin tasdik esnasında sayfalarının sıra numarasıyla teselsül ettiğine bakılarak, bu sayfalar teker teker tasdik makamının resmi mühür’ü ile mühürlenir.
b) Müteharrik yapraklı yevmiye defteri kullanmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade edilen müesseseler bir yıl içinde kullanacaklarını tahmin ettikleri sayıda yaprağı yukarıdaki esaslara göre tasdik ettirirler. Tasdikli yapraklar bittiği takdirde, yeni yapraklar kullanılmadan evvel tasdike arz olunur. Bunların sayfa numaraları tasdikli yaprakların sayfa numaralarını takiben teselsül ettirilir. Tasdik makamı, ilave yaprakların sayısını ilk tasdik şerhinin altına kaydeder ve bu kaydı usulüne göre tasdik eder. (Md.225)
2.2.3. Tasdik Ettirmemenin Cezası
Serbest meslek erbabı sanatçıların Vergi Usul Kanunu’nun 221 inci maddesinde sayılan sürelerde serbest meslek defterini veya muadili defterleri belirtilen sürelerde noterlere tasdik ettirmemeleri halinde bazı cezai yaptırımlarla cezalandırılırlar.
Belirtmem gerekir ki Vergi Usul Kanunu’nda yasal defterlerin tasdik ettirilmemesinin cezası genel usulsüzlük cezasıdır. Buna göre, tasdiki zorunlu defterlerin, tasdik süresinin sonundan başlayarak bir ay içinde tasdik ettirmeyenler VUK’nun 352/II-6 maddesine göre ikinci derece usulsüzlük cezası ile cezalandırılır. Bunun yanında kanunda yazılı bir aylık sürenin bitiminden müteakip sonraki sürelerde yaptırılan tasdik hiç yapılmamış sayılır ve aynı kanunu’nun 30/3 ve 352/I-8 maddesi gereğince birinci derece iki kat usulsüzlük cezasının kesilmesi icap eder.
Mükelleflerin zaman zaman kanunda sayılan sürelerde defter tasdik ödevlerini yerine getirmedikleri ve tasdik süreleri kaçırdıkları görülmektedir. Bu anlamda, Vergi Usul Kanunu’na uygun tutulan ve mali idareye ibraz edilen serbest meslek defterinin tasdiksiz olması halinde yukarıda sayılan usulsüzlük cezası dışında başkaca bir mali yaptırımı var mıdır?
Süresinde sonra defter tasdik ettirilmesi halinde sanatçıların ne şekilde bir işlemle karşılaşılacağı hususu ile ilgili olarak İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı’nın bir özelgesinde; (2)
Kanunda sayılan sürelerde defterlerini tasdik ettirmeyen veya bu tarihlerden sonra tasdik ettirenler hiç tasdik ettirmemiş sayıldığından bu fiil nedeniyle V.U.K.’nun 352 inci maddesine göre usulsüzlük cezasına ayrıca aynı Kanunun 30 uncu maddesine göre re’sen vergi tarhına muhatap olacakları” belirtilmiştir.
Bu özelge ışığında sanatçıların kanuni süresinden sonra defter tasdik ettirmeleri veya hiç ettirmemeleri halinde alış belgelerinde yer alan katma değer vergilerinin indirimin kabul edilip edilmeyeceği hususu ile ilgili olarak; Katma Değer Vergisi Kanunun 29 ve 34 üncü maddelerinde vergi indiriminin şartları belirlenmiş olup mükellefler, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi ile ithal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen katma değer vergisi vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde indirim konusu yapabilirler.
Buna göre vergi indirimin yapılabilmesi için 4 temel saikin bulunması gerekir.
- Mal alışı ve ithalatı dolaysıyla belgeye dayanmalı (fatura veya gümrük makbuzu),
- İndirimin vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını aşmaması,
- İlgili vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi,
- Mal alışının ve ithalatın gerçek olması (sahte faturaya dayanmaması)
Bu bilgiler ışığında sanatçıların faaliyetlerinin icrasında mal ve hizmet alımında bulundukları malların katma değer vergilerini hesaplanan katma değer vergilerinden indirim yapabilmeleri için söz konusu faturaları kanuni defterlere kaydetme zorunlulukları vardır. Bu anlamda kanuni defterlerin yasal süre içerisinde tasdik ettirilmemeleri halinde bahsi geçen vergi indirimin yapılıp yapılmayacağı akla gelmektedir. Diğer bir ifade ile defter tasdik ettirilmemesi vergi indirimini sakat kılan hal midir? Çünkü vergi indirimi için kanuni deftere kaydedilmesi şarttır. Bu anlamda tasdiksiz defter kanuni defter olmaktan çıkar mı? Konu ile ilgili olarak Maliye Bakanlığının ve Danıştay’ın farklı görüşlerini aşağıda aktarmakla birlikte defter tasdikinin yapılmaması vergi indirimi ile ilgili olarak mali idareye ve vergi incelemesine yetkili memurlara takdir hakkı tanıdığından sanatçıların defter tasdiki ile ilgili ödevlerini aksatmamalarını öneririz.
Usulüne göre tasdik ettirilmemiş defterlere kaydedilen belgelerin Katma Değer Vergisi Kanunu açısından yapılan incelemede veya dönem matrahının takdiri sırasında gerçek olduklarına kanaat getirilmesi ve bu verginin satıcı tarafından beyan edildiğinin tespit edilmiş olması kaydıyla bu belgelerdeki katma değer vergisinin indirim unsuru olarak dikkate alınması mümkündür.
Bu bağlamda, tutulması zorunlu defterlerde, tasdik işleminin hiç yaptırılmamış olması ya da bir önceki takvim yılında veya hesap döneminde tasdik ettirilerek kullanılanlardan, ara tasdike gidilmeksizin bir sonraki hesap döneminde de aynı defterlere kayıt yapılması, Vergi Usul Kanunu’nun 30/3 üncü maddesine göre re’sen tarhiyat nedeni olmakla birlikte, usulüne göre tasdik ettirilmemiş defterlere kaydedilen belgelerin Katma Değer Vergisi Kanunu açısından yapılan incelemede veya dönem matrahının takdiri sırasında gerçek olduklarına kanaat getirilmesi ve bu verginin satıcı tarafından beyan edildiğinin tespit edilmiş olması, kaydıyla bu belgelerdeki katma değer vergisinin indirim unsuru olarak dikkate alınması mümkündür. (3)
Tasdiki zorunlu defterlerin A4 boyutunda süreksiz kâğıtlara noterden tasdik ettirmek suretiyle kullanılması ile ilgili olarak ise, müteharrik yaprakların her sayfasının teker teker tasdik makamının resmi mühür’ü ile mühürlü olması, sayfaların sıra numarasıyla teselsül etmesi ve bu yaprakların sırasının bozulmaması kaydıyla 2007 yılı ve müteakip yıllara ait yasal defterlerin A4 kâğıdında tutulması mümkün bulunmaktadır. (4)
Bunun yanında, defterlerde noter tasdikinin olmamasının KDV indirim hakkını ortadan kaldırmayacağı, bu defterlere kaydedilen belgelerde gösterilen KDV’nin indiriminin kabul edilmesi gerektiği” belirtilmektedir. (5)
213 sayılı Vergi Usul Kanununun İkinci Kısmında yer alan 171’inci maddesinde; mükelleflerin, bu Kanuna göre tutacakları defterleri, vergi uygulaması bakımından, maddede sayılan maksatları sağlayacak şekilde tutacakları hükme bağlanmış; aynı Kanunun 220’nci maddesinde, yevmiye defteri, tutulması ve tasdiki zorunlu defterler arasında sayılmış; 221’inci maddesinin 1’inci fıkrasında ise, öteden beri işe devam etmekte olanların, defterin kullanılacağı yıldan önce gelen son ayda tasdik ettirmeye mecbur oldukları açıklanmıştır.
Kanunun aradığı koşulları taşımayan defterlerin, yasa koyucunun, vergi uygulamasından beklediği amaçları sağlayacak şekilde tutulduklarından bahsedilemeyeceği gibi; bu defterlerin yasal defter, yapılan kayıtların da yasal defterlere kayıt olarak kabulü de mümkün değildir. Öte yandan; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29’uncu maddesinin 3’üncü fıkrasında; mükelleflerin, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde gösterilen katma değer vergisini, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanabilecekleri hükme bağlanmıştır. Buna göre; vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden yüklenilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, bu verginin fatura veya benzeri belgeler üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmesi yasal bir zorunluluk olup; bu şartlardan herhangi birinin, 213 sayılı Kanunda belirtilen mücbir sebepler mevcut olmamasına rağmen yerine getirilmemesi halinde, mükelleflerin, yüklendikleri katma değer vergisini indirim konusu yapabilmelerine olanak bulunmamaktadır. (6)
2000 yılı için herhangi bir defter tasdik ettirmeden, bu yıla ilişkin işlemlerini eski unvanını taşıyan şirketin 1999 yılına ait yevmiye defterinde 2000 yılı için ara tasdik yaptırmadan takip eden yükümlünün, katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmeyecektir. Bu noktada, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29l/a bendinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, aynı Kanunun 34. maddesinin 1. bendinde de, yurt içinden sağlanan mal veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği hüküm altına alınmıştır. Bu hükümler karşısında, katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerekmektedir.
Bu maddede sözü edilen kanuni defterlerin neler olduğu, bu defterlerin tasdik ettirilmesinin mecburi olduğu, tasdik zamanı, tasdik makamı ve tasdik şekli 213 sayılı Vergi Usul Kanununda ayrıntılı olarak açıklanmış olup, aynı Kanunun 30/3 üncü maddesinde de bu Kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmının tutulmamış veya tasdik ettirilmemiş veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemiş olması halinde vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığı kabul edilmek suretiyle bu durumun resen takdir sebebi olduğu açıklanmıştır. Bu hükümler birlikte incelendiğinde, yükümlülerin kendi adlarına defter tasdik ettirmemeleri, kanuni defterlerin tasdiksiz olması, katma değer vergisi açısından indirimlerin kabul edilmemesi sonucunu doğurmaktadır. (7)
(1) http://www.muhasebedersleri.com/genel-muhasebe-1/serbest-meslek-defteri-kayitlari.html
(2) 10.03.2006 tarih ve B.07.İ.GİB.4.35.18.03/1741-292/743 sayılı
(3) Maliye Bakanlığı’nın 21.05.2002 tarih ve B.07.GEL.0.53/5329 647/22906 sayılı Özelge
(4) Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı’nın09.10.2006 tarih ve B.07.1.GİB.4.16.17.02-VUK-06 sayılı özelge
(5) Maliye Bakanlığı’nın 20.01.1994 tarih ve 3998 sayılı Özelgesi
(6) Danıştay Yedinci Dairesinin 06.04.2004 tarih ve Esas No: 2001/1899, Karar No: 2004/840
(7) Danıştay 9. Dairesinin 16.3.2005 tarih ve Esas No: 2003/3279, Karar No: 2005/582