Hastalık Sigortası ve Geçici İş Göremezlik Ödeneği
Murat YETİK
Sosyal Güvenlik Denetmeni
[email protected]
1.Giriş: Sosyal Güvenlik ve Sosyal Riskler
Sosyal güvenlik, her şeyden önce herhangi bir nedenle kısmen ya da tamamen çalışamaz duruma düşen ve bu nedenle gelir kaybına uğrayan, muhtaç duruma düşenlere, insan onuruna yaraşır asgari bir yaşam sürmeleri için gerekli olan geliri sağlar. (1) Çağdaş sosyal güvenlik sistemleri, bireyin yaşamını olumsuz yönde etkileyen tüm riskleri değil, onun ekonomik güvencesini ilk anda sarsabilecek sosyal riskleri kapsamına almıştır. (2) Sosyal riskler, insan hayatıyla doğrudan ilgili, meydana geldiğinde onu gelir ve kazanç kaybına uğratan sınırlı sayıda tehlikelerdir. Sosyal riskleri başlıca, mesleki riskler, fizyolojik riskler ve sosyo-ekonomik riskler olarak üçe ayırabiliriz:
a) Mesleki Riskler : İş kazası ve meslek hastalığı,
b) Fizyolojik Riskler : Hastalık, analık, sakatlık (maluliyet), yaşlılık ve ölüm,
c) Sosyo-Ekonomik Riskler : İşsizlik, evlenme ve çocuk sahibi olma, konut ihtiyacı.(3)
2.Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Sigortalanan Sosyal Riskler ve Hastalık Riski
Türk sosyal güvenlik sistemi, sigortaladığı ve buna karşılıkta sosyal güvenlik primi tahakkuk ettirdiği sosyal riskler açısından; kısa vadeli sigorta kolları (KVSK), uzun vadeli sigorta kolları (UVSK) ve genel sağlık sigortası (GSS) adı altında üç ana başlık halinde düzenlenmiştir. Kısa vadeli sigorta kolları; iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık risklerini, uzun vadeli sigorta kolları; yaşlılık, malullük ve ölüm risklerini ve nihayet genel sağlık sigortası da genel sağlık risklerini sigortalamaktadır. Bu risklere ilaveten, işsizlik riskine karşın da Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesi dışında olan ve Kurumun sadece tahsilatını yaptığı, yasal dayanağı 4447 sayılı Kanun olan işsizlik sigortası uygulaması bulunmaktadır. Ülkemiz sosyal güvenlik uygulamasında sosyo-ekonomik risklerden olan evlilik ve çocuk sahibi olma ile konut ihtiyacına ilişkin risk sigortalanmamıştır:
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Sigortalanan Sosyal Riskler
|
Mesleki Riskler |
İş Kazası Sigortası (KVSK), Meslek Hastalığı Sigortası (KVSK) |
Fizyolojik Riskler |
Hastalık Sigortası (KVSK), Analık Sigortası (KVSK), Sakatlık Sigortası –Maluliyet- (UVSK), Yaşlılık Sigortası (UVSK), Ölüm Sigortası (UVSK) |
Sosyo-Ekonomik Riskler |
İşsizlik Sigortası |
Hastalık olayının bireyin ekonomik durumuna olumsuz etkisi iki yönlüdür: Doğurduğu geçici iş göremezlik, kişinin çalışmasını, dolayısıyla mesleki faaliyetlerden gelir elde etmesini engeller veya kişinin çalışma gücünü etkilememekle birlikte, olağanüstü giderler (ilaç, doktor, hastane vb.) yapmasına neden olur. İşte, hastalık sigortası, birbirini tamamlayan parasal ve sağlık yardımları aracılığıyla, belirtilen olumsuzlukları ortadan kaldırma ya da azaltma amacına yöneliktir. (4)
Hastalık sigortası, dünyada ilk olarak kurulan sigorta koludur. İlk defa 1883’de Almanya’da kurulmuştur. Ülkemizde de önce çok sınırlı biçimde 1921 tarihli ve 151 sayılı Ereğli Havzai Fahmiyesi Maden Amelesinin Hukukuna Müteallik Kanun ile kurulmuştur. Modern anlamda kuruluş ise 04.01.1950 tarihli ve 5502 sayılı Hastalık ve Analık Sigortası Kanunu ile gerçekleşmiş, önce İstanbul ve Trakya bölgesinden başlamak üzere kademeli biçimde uygulanmaya başlanmıştır. (5) Bu sigorta kolu daha sonra 506 sayılı Kanun kapsamında yeniden düzenlenmiş (md. 32-42) son halini ise 5510 sayılı Kanunda kısa vadeli sigorta kolları içinde analık sigortası ile yan yana almıştır (5510 sayılı Kanun md. 15). (6) Sosyal güvenlik hukukunda hastalık sigortası, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 15-16-17-18-21-22 ve 23. maddelerinde, 12.05.2010 tarihli Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin (S.S.İ.Y.) 38-39-40-44. maddelerinde düzenlenmiştir. Ayrıca konuya ilişkin olarak Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 2011/50 sayılı genelge ile Kısa Vadeli Sigorta Kolları Uygulama Tebliği yayımlanmıştır (28.09.2008 tarih ve 27011 sayılı Resmi Gazete).
3.Sosyal Güvenlik Hukukunda Hastalık Kavramı
Uygulamada en fazla rastlanılan iş göremezlik durumu “hastalık” halidir. (7) Sosyal sigortalar açısından hastalık, geçici nitelikte tam iş göremezlik durumudur. (8) 5510 sayılı Kanun, iş kazası ve meslek hastalığında olduğu gibi hastalık hali ile ilgili olarak özel bir tarif yapmamıştır. Bunun yerine, “4/1-a (SSK’lılar) ve 4/1-b (Bağ-Kur’lular) kapsamında sigortalı sayılanlar için iş kazası meslek hastalığı dışında kalan ve sigortalının iş göremezliğine neden olan bütün rahatsızlıklar, hastalık hali” olarak tarif edilmiştir (5510 sayılı Kanun md. 15/1). Sebebi ne olursa olsun, sigortalıyı çalışmadan alıkoyan ve istirahatını gerektiren bütün rahatsızlıklar hastalık olarak kabul edilmiştir. (9) Sosyal sigorta anlamında hastalık deyiminin tıp biliminde algılandığı biçimiyle kullanılmış olduğunun kabulü gerekmektedir.(10)
4.Hastalık Sigortası Kapsamındaki Sigortalılar
1.İşçiler (SSK’lılar):5510 sayılı Kanun md. 4/1/a bendi kapsamında, hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar -5510 sayılı Kanun md. 15/1 hükmü gereğince-
2.Serbest Çalışanlar (Bağ-Kur’lular): 5510 sayılı Kanun md. 4/1/b bendi kapsamında sigortalı olanlar -5510 sayılı Kanun md. 15/1 hükmü gereğince-
3.İşçi Sayılanlar: 5510 sayılı Kanun md. 4/2. fıkrasında yer alan ve Kanunun md. 4/1/a bendi hükümlerinin uygulanacağı kişiler -5510 sayılı Kanun md. 15/1 hükmü gereğince-;
3.1. İşçi sendikaları ve konfederasyonları ile sendika şubelerinin başkanlıkları ve yönetim kurullarına seçilenler,
3.2. Bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan; film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları ile müzik, resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşları içine alan bütün güzel sanat kollarında çalışanlar ile düşünürler ve yazarlar,
3.3. Mütekabiliyet esasına dayalı olarak uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülke uyruğunda olanlar hariç olmak üzere, yabancı uyruklu kişilerden hizmet akdi ile çalışanlar,
3.4. 02/07/1941 tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanuna göre çalıştırılanlar,
3.5. 24/04/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanununda belirtilen umumi kadınlar,
3.6. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen kurslarda usta öğretici olarak çalıştırılanlar, kamu idarelerinde ders ücreti karşılığı görev verilenler ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4’üncü maddesinin (C) bendi kapsamında çalıştırılanlar,
3.7. Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen Toplum Yararına Çalışma Programlarından yararlananlar,
4.Kısmi Sigortalılardan Kapsamdakiler:
Bazı sigorta kollarının uygulanacağı sigortalılardan, hastalık sigortasına dahil olanlar -5510 sayılı Kanun md. 18/b hükmü gereğince-;
4.1. 05/06/1986 tarihli ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler (5510 sayılı Kanun md. 5/b),
4.2. Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçiler (5510 sayılı Kanun md. 5/g).
5.Hastalık Sigortası Kapsamında Yapılan Yardımlar ve Yararlanma Şartları
Hastalık sigortası; bir yönü ile kişilerin yakalandıkları hastalık nedeni ile çalışamamasına ve buna paralel olarak da gelir elde edememelerine karşın geçici iş göremezlik ödeneği marifetiyle, diğer yandan da yol açtığı ilaç, doktor, hastane vb. olağanüstü giderlere karşın sağladığı sağlık yardımları ile hastalık riskini her iki yönüyle de bertaraf etmektedir. Ama esasen, hastalık sigortası kapsamında sağlanan tek yardım, işçilerin iş göremedikleri sürelere ilişkin olarak ödenecek olan geçici iş göremezlik ödeneğidir. (11) Hastalık riskinin diğer bir sonucu olan hastalık halinin ortadan kaldırılması için verilecek olan sağlık yardımları ise kısa vadeli sigorta kolları kapsamında yer alan hastalık sigortası kapsamında değil, genel sağlık sigortası kapsamında sağlanmaktadır. Bu sebeple, hastalık halini ortadan kaldıran sağlık yardımlarının, hastalık sigortası başlığı altında detaylıca anlatılmasının doğru olmadığı kanaatindeyiz. Ancak hastalık halinin bertarafı için sağlanan sağlık yardımlarına ve bu yardımlardan yararlanma şartlarına genel sağlık sigortası kapsamında da olsa önemi ve konunun bütünlüğü nedeni ile yüzeysel olarak değinilmiştir.
5.1. Sağlık Yardımları
5.1.1. Yararlanma Şartları
Kanunun, genel sağlık sigortası bölümünü düzenleyen “Sağlık Hizmetlerinden Yararlanma Şartları” başlıklı 67. maddesinde göre: Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihten önceki son bir yıl içinde toplam 30 gün genel sağlık sigortası prim ödeme gün sayısının olması gerekmektedir.
5.1.2. Sağlanan Yardımlar
Kanunun, “Finansmanı Sağlanan Sağlık Hizmetleri ve Süresi” başlıklı 63. maddesine göre kurumca finansmanı sağlanan hastalığa bağlı sağlık yardımları;
1- Kişilerin hastalanmaları halinde ayakta veya yatarak; hekim tarafından yapılacak muayene, hekimin göreceği lüzum üzerine teşhis için gereken klinik muayeneler, laboratuar tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak tıbbî müdahale ve tedaviler, hasta takibi ve rehabilitasyon hizmetleri, organ, doku ve kök hücre nakline ve hücre tedavilerine yönelik sağlık hizmetleri, acil sağlık hizmetleri, ilgili kanunları gereğince sağlık meslek mensubu sayılanların hekimlerin kararı üzerine yapacakları tıbbi bakım ve tedaviler (5510 sayılı Kanun md. 63/1/b).
2- Kişilerin hastalanmaları halinde ayakta veya yatarak; ağız ve diş muayenesi, diş hekiminin göreceği lüzum üzerine ağız ve diş hastalıklarının teşhisi için gereken klinik muayeneler, laboratuar tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak tıbbi müdahale ve tedaviler, diş çekimi, konservatif diş tedavisi ve kanal tedavisi, hasta takibi, diş protez uygulamaları, ağız ve diş hastalıkları ile ilgili acil sağlık hizmetleri, 18 yaşını doldurmamış kişilerin ortodontik diş tedavilerinin 72’nci maddeye göre belirlenen tutarı (5510 sayılı Kanun md. 63/1/d).
3-Yukarıdaki bentler gereğince sağlanacak sağlık hizmetleriyle ilgili teşhis ve tedavileri için gerekli olabilecek kan ve kan ürünleri, kemik iliği, aşı, ilaç, ortez, protez, tıbbi araç ve gereç, kişi kullanımına mahsus tıbbi cihaz, tıbbi sarf, iyileştirici nitelikteki tıbbi sarf malzemelerinin sağlanması, takılması, garanti süresi sonrası bakımı, onarılması ve yenilenmesi hizmetleri (5510 sayılı Kanun md. 63/1/f).
5.2. Geçici İş Göremezlik Ödeneği
5.2.1. Geçici İş Göremezlik Kavramı ve Geçici İş Göremezlik Ödeneği
Geçici İş Göremezlik Hali: Sigortalının iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurulu raporlarında belirtilen istirahat süresince geçici olarak çalışamama halidir (S.S.İ.Y. md. 38/1).
Geçici İş Göremezlik Ödeneği: İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde Kanunda belirtilen geçici iş göremezlik sürelerinde verilen ödenektir (S.S.İ.Y. md. 38/2, Tebliğ md. 13). Hastalık durumunda, işverenin kural olarak ücret ödeme borcu bulunmamaktadır. (12) Sigortalının ücret kaybı işte bu geçici iş göremezlik ödeneği ile karşılanır ve iş göremezliğin devam ettiği her gün için ödenir –iş göremezliğin üçüncü gününden başlamak üzere- (13)
5.2.2. Geçici İş Göremezlik Ödeneğinden Yararlanma Şartları
5.2.2.1. Kapsamdaki Sigortalılardan Olma
Hastalık sigortası kapsamında geçici iş göremezlik ödeneği almanın ilk şartı, Kanunun, hastalık sigortası kapsamında sigortalı saydığı kişilerden olmaktır. Buna göre işçiler (5510 sayılı Kanun md. 4/1/a), işçi sayılanlar (5510 sayılı Kanun md. 4/2) ve kısmi sigortalılardan kapsamda olanlar; yani aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler (5510 sayılı Kanun md. 5/b) ile ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçiler (14) (5510 sayılı Kanun md. 5/g) kapsamında sigortalı olmak gerekmektedir. Ayrıca sigortalılık niteliğinin de yitirilmemiş olması gerekmektedir (5510 sayılı Kanun md. 9/1/a). (15)
Bağ-Kur’luların Hastalık Sigortası Kapsamında Geçici İş Göremezlik Ödeneği Alması
Yasada hastalık tanımı işçi ve ayrıca bağımsız çalışanlar için geçerli olacak şekilde yapılmıştır (5510 sayılı Kanun md. 15/1). Bu nedenle bağımsız çalışanlar ve bağımsız çalışan konumunda sayılanlarda hastalık sigortası kapsamına alınmış izlenimi doğmaktadır. Ancak, iş kazası ve meslek hastalığı ile analık sigortası kapsamında geçici iş göremezlik ödeneğine hak kazananlardan sayılan bağımsız çalışanlar, hastalık sigortasında ödeneğe hak kazananlar arasında sayılmamıştır (5510 sayılı Kanun md. 18/2). Değinilen nedenle bağımsız çalışanlar hastalık sigortasının dışında kalmaktadırlar. (16) Esasen 5510 sayılı Kanunun ilk halinde, Kanunun md. 4/1/b (Bağ-Kur’lular) bendi kapsamındaki sigortalıların da hastalıkları halinde iş göremez olmaları durumunda geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi öngörülmüşken, 5754 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonrasında hastalık sigortası kapsamından çıkarılmışlardır. (17) Aynı şekilde Kanunun md. 4/1/c bendi (Kamu Görevlileri) kapsamında sigortalı olanlarda hastalık sigortası kapsamına alınmamışlardır.
5.2.2.2. Hastalanma
Hastalık kavramı yukarıda açıklanmıştır. Ancak hastalık sigortası uygulaması bakımından hastalığın ayrıca unsurlarının da belirlenmesi gerekmektedir. Bu unsurlar; bir rahatsızlığın ortaya çıkmış olması, rahatsızlığın iş kazası ve meslek hastalığına dayanmaması ve iş göremezliğe neden olması şeklinde belirlenebilir.(18)
5.2.2.3. Kurumca Yetkilendirilen Hekim veya Sağlık Kurulu Raporu
İşgöremezlik durumunun, Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından alınan sağlık raporu ile ortaya konması gerekmektedir (5510 sayılı Kanun md. 18/1; S.S.İ.Y. md. 40; Kısa Vadeli Sigorta Kolları Uygulama Tebliği md. 15). (19)
İstirahat Raporlarında Usul ve Esaslar
İstirahat raporlarında uygulanacak usul ve esaslar Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 39’uncu maddesi ile Genel Sağlık Sigortası İşlemleri Yönetmeliğinin 17’inci maddesinde belirlenmiştir.
Sigortalıların, sağlık hizmet sunucularına kimlik belgeleri ile müracaat etmeleri zorunludur (2011/50 sayılı Genelge).
İstirahat raporlarının, Kurumla sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları tarafından düzenlenmesi şarttır. Kurumla sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucuları tarafından verilen ve istirahat süresi 10 günü geçmeyen raporlar, Kurumla sözleşmeli resmi sağlık hizmeti sunucusu hekimi tarafından, 10 günü aşan raporlar ise Kurumla sözleşmeli resmi sağlık hizmeti sunucusu sağlık kurulunca onandığı takdirde geçerli olur (S.S.İ.Y. md. 39/1).
Ayaktan tedavilerde sigortalıya tek hekim raporu ile bir defada en çok 10 gün istirahat verilebilir. İstirahat sonrasında kontrol muayenesi raporda belirtilmiş ise toplam süre yirmi günü geçmemek kaydı ile istirahat uzatılabilir. Yirmi günü aşan istirahat raporları sağlık kurulunca verilir. Sağlık kurulunun ilk vereceği istirahat süresi sigortalının tedavi altına alındığı tarihten başlamak üzere altı ayı geçemez. Tedaviye devam edilmesi halinde malullük halinin önlenebileceği veya önemli oranda azaltılabileceği sağlık kurulu raporu ile tespit edilirse bu süre uzatılır (S.S.İ.Y. md. 39/2).
Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine (SSK’lılar) tabi sigortalılara bir takvim yılı içinde tek hekim tarafından ayaktan tedavilerde verilecek istirahat sürelerinin toplamı 40 (kırk) günü geçemez. Bu süreyi geçen istirahat raporları sağlık kurulunca verilir (2011/50 sayılı Genelge).
Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi (SSK’lılar) kapsamında olup, işverenleri tarafından yurtdışında görevlendirilen sigortalılar ile Kanunun 5’inci maddesi (g) bendi kapsamındaki sigortalılara (Yurtdışında Çalışan Türk İşçiler) ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelerdeki tedavileri sonucu verilen istirahat raporlarının ilgili ülke mevzuatına uygun olduğunun ülkemiz dış temsilciliklerince onanması halinde, Kurumca yetkilendirilen hekim ve sağlık kurullarının ayrıca onayı aranmaz (S.S.İ.Y. md. 39/3). (20) Bakanlıkça yetki tanınan işyeri hekimi bir kerede en fazla 2 gün istirahat verebilir (S.S.İ.Y. md. 39/5).
İstirahat raporlarında sigortalının çalışıp çalışamayacağı veya kontrol muayenesinin yapılıp yapılmayacağı hususu belirtilir. İstirahat raporunun bir nüshası işyerlerine ibraz edilmesi için sigortalılara verilmek, bir nüshası Kuruma gönderilmek üzere en az iki nüsha olarak düzenlenir (S.S.İ.Y. md. 39/6).
Kurumla sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularınca, geçici iş göremezlik belgeleri ile sağlık kurulu raporlarının birer nüshası düzenlendiği tarihten itibaren üç iş günü içinde, sigortalının iş yerinin kurulu bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüklerine/sosyal güvenlik merkezlerine, sözleşmeli ülke sigortalısının belgeleri ise sağlık yardımı belgesini düzenleyen sosyal güvenlik il müdürlüklerine/ sosyal güvenlik merkezlerine gönderilir (S.S.İ.Y. md. 39/8).
Ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri çerçevesinde akit ülke sigorta kurumu mevzuatına göre düzenlenen ve sözleşmenin uygulanmasına ilişkin formülerlerle Kuruma bildirilen istirahat raporları aynen kabul edilir (S.S.İ.Y. md. 39/9).
Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan ülke sosyal güvenlik kurumları sigortalılarının, muayene ve tedavileri sonucu düzenlenecek istirahat veya sağlık kurulu raporlarında bu Yönetmelikte belirlenmiş usul ve esaslar uygulanır. Bu raporların, akit ülke sosyal güvenlik kurumlarına intikal ettirilebilmesi için Kuruma verilmesi zorunludur (S.S.İ.Y. md. 39/10).
Sigortalılar, kendilerine verilen iş göremezlik belgelerinin nüshasını, işyerinde çalışmadığına dair bildirim girişinin elektronik ortamda SGK’ya gönderilmesi için işverenlerine ibraz edeceklerdir (2011/50 sayılı Genelge).
5.2.2.4. Geçici İş Göremezlik Halinin İki Günden Fazla Sürmesi
Sigortalının geçici iş göremezlik ödeneğinden yararlanması için, hastalık halinin iki günden fazla sürmesi gerekir. Başka bir anlatımla, geçici iş göremezlik ödeneği, geçici iş göremezliğin üçüncü gününden başlamak üzere ödenir (5510 sayılı Kanun md. 18/1/b; S.S.İ.Y. md. 40; Tebliğ md. 15). (21) Örneğin, 26.08.2013-30.08.2013 tarihlerini kapsayan bir hastalık raporu için Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından, alınan bu rapordan dolayı 28-29 ve 30 ağustos tarihlerini kapsayacak şekilde üç günlük geçici iş göremezlik ödeneği ödenecektir. Hastalık raporlarının ilk iki gününe ait ücret/iş göremezlik ödeneği ise gerek işveren tarafından ve gerekse de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından işçiye ödenmeyecektir. Böylece, alınan hastalık raporlarının ilk iki gününe ait ücretten mahrum kalma külfeti işçilere yüklenmiştir. İşletmelerde sağlığa dayalı kısa süreli devamsızlıklar oldukça yaygındır. Düzenleme ile hem sigortalıları olası temaruz (devamsızlık) eğiliminden caydırmak, hem de Kurumu mali açıdan korumak amaç edinilmiştir. (22)
5.2.2.5. Sigortalı Adına Son Bir Yıl İçinde En Az 90 Gün Kısa Vadeli Sigorta Kolları Primi Bildirilmesi
Hastalık sigortası kapsamında geçici iş göremezlik ödeneğine hak kazanmak için geçici iş göremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en az 90 gün kısa vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olması gerekmektedir (5510 sayılı Kanun md. 18/1/b; S.S.İ.Y. md. 40; Tebliğ md. 15). (23)
Bir yıllık hizmetin, aynı işverene ait işyerinde geçmiş bulunmasında bir zorunluluk yoktur. Çünkü prim ödeme koşulu, geçici iş göremezlik ödeneği veren Kurum açısından düşünülmüştür; dolayısıyla 90 günlük primin sigortalı adına Kuruma ödenmiş olması (veya bildirilmiş olması) yeterlidir. Primi ödeyenlerin değişik işverenler olması, sonucu değiştirmez. (24)
Bir Yılın Hesabında Dikkate Alınmayan Süreler
5510 sayılı Kanunun, “Kısa Vadeli Sigorta Kollarında Dikkate Alınmayan Süreler” başlıklı 24. maddesine göre;
1- Herhangi bir sebeple silah altına alınan sigortalının askerlikte geçen hizmet süresi,
2- Hükümlülükle sonuçlanmayan tutuklulukta geçen süre,
3- İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortalarından geçici iş göremezlik ödeneği alan sigortalının işgöremediği süre,
4- Sigortalının greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt yapması hallerinde geçen süre,
18’inci maddede belirtilen çalışma sürelerine girmediği gibi, iş göremezliğin başladığı veya hastalığın anlaşıldığı yahut doğumun olduğu tarihten önceki bir yılın hesabında da dikkate alınmaz.
Bu düzenleme ile hem sosyal hukukun diğer alanları ile ilgili hakların kullanılması (grev gibi), hem de sigortalının iradesi dışında meydana gelen özel şartlar (askerlik ve gözaltına alınma gibi) dolayısıyla sigortalının sosyal güvenlik hakları bakımından kayba uğraması önlenmeye çalışılmıştır. (25)
5.2.2.6. Kuruma Başvuru ve İşverenin Kuruma Bilgi Verme Yükümlülüğü
Yasada, geçici iş göremezlik ödeneğinin verilmesi için sigortalıya ayrıca talep koşulu getirilmiş değildir. Ancak S.S.İ.Y.’de ödeme yapmak için, ilgili belge veya bilgilerin Kuruma intikalinden söz etmektedir (S.S.İ.Y. md. 40/8). Yönetmelikte, işverene de konu hakkında Kuruma bilgi verme yükümü getirilmiştir. (26)
Çalışanların Raporlu Olduğu Süreçte İşyerinde Çalışmadığına Dair Bildirim Girişleri (2013/19 Sayılı SGK Genelgesi Çerçevesinde)
S.S.İ.Y. md. 40/9’a göre; “Geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenmesi esnasında Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi (SSK’lılar) kapsamındaki sigortalının;
a) Bir veya birden fazla işyerinde çalışan sigortalının istirahatli olduğu dönemde işverenleri tarafından işyerlerinde çalışıp çalışmadığı,
b) Kazanç hesabına giren döneme ilişkin aylarda, prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler,
c) Sağlık hizmet sunucusuna müracaat ettiği/istirahatın başladığı tarih itibarıyla prim ödeme halinin devam edip etmediği, işveren tarafından Kuruma elektronik ortamda bildirilir.
Konuya ilişkin olarak 12/05/2010 tarihli ve 27579 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, “İstirahatli Olan Sigortalıların İşyerinde Çalışmadıklarına Dair Bildirimin İşverenlerce Sosyal Güvenlik Kurumuna Gönderilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ”de 02/03/2013 tarihinde yapılan değişiklikle;
1- Bildirimin, http://www.sgk.gov.tr internet adresinde “işveren” menüsü, “Çalışılmadığına Dair Bildirim Girişi”, “Kullanıcı Şifre Ekranı”, “Çalışılmadığına Dair Bildirim İşlemleri”, “Giriş” bölümünde yer alan bilgiler kaydedilmek suretiyle işverenler tarafından sigortalıların hak ettikleri istirahat süresinin bitim tarihinin içinde bulunduğu aya ait aylık prim hizmet belgesinin verileceği son gün mesai bitimine kadar elektronik ortamda Kuruma gönderilmesi zorunludur.
2- Aylık prim hizmet belgesinde eksik gün nedeni olarak geçen 01 kodu ile (istirahat) bildirilen sigortalılar için bu bildirim çalışılmadığına dair bildirim yerine geçer hükmü getirilmiştir.
Örneğin; Özel sektör sigortalısı için 06/09/2013 tarihinden itibaren başlayan, 25/09/2013 tarihinde istirahat süresi sona eren bir rapor için eksik gün nedeni bildiriminin, aylık prim hizmet belgesinin Kuruma bildirilmesi gereken son tarih olan 23/10/2013 tarihi saat 23:59’a kadar yapılması gerekmektedir.
5.2.3. Geçici İş Göremezlik Ödeneğinde Maksimum Süre
Hastalık sigortası kapsamında geçici iş göremezlik ödeneği, hastalanan ve işgöremez duruma düşen kapsamdaki sigortalılara, yoksun kaldıkları ücret gelirlerinin telafisi amacıyla iş göremezlik durumunun üçüncü gününden başlamak üzere her gün için ödenir. Geçici iş göremezlik ödeneği, iş akdinin devam ettiği durumlar için ve iş akdinin sona erdiği durumlar için ayrı ayrı ele alınmıştır;
5.2.3.1. İş Akdinin Devamı Durumunda
Ödeneğin en fazla ne kadar süre verilmesi gerektiği hususunda düzenlemede bir üst sınır getirilmemiştir. Bu nedenle sigortalının çalışma ilişkisi mevcut olduğu süre boyunca devam eden hastalığına bağlı olarak ödenek alabileceği ifade edilebilir. Ancak, tedavi süresi uzayan hastalıklarda ödeneğin kesilmesi gündeme gelecektir. Çünkü, bir sigortalı aynı araz nedeniyle bir hekim raporu ile iki kez onar gün, daha sonrada sağlık kurulu raporu ile altı aya kadar istirahat raporu alabilmektedir (S.S.İ.Y. md. 39/2). Hastalık, heyetin önüne geldiğinde arazın kalıcı iş göremezliğe (maluliyete) dönüşüp dönüşmediği tıbbi olarak saptanacaktır. Uzun süren tedavilerde, maluliyet sonucuna varıldığında sigortalıya maluliyet sigortası hükümleri uygulanacaktır. (27 – 28)
5.2.3.2. İş Akdinin Son Bulması ve Sigortalılık Niteliğinin Yitirilmesi (Hastalık Sigortasında Özel Uygulama)
5510 sayılı Kanun md. 9/2 gereğince; hastalık hükümlerinin uygulanmasında sigortalılık niteliğinin, ödenen primin ilişkin olduğu günü takip eden 10’uncu günden başlanarak yitirilmiş sayılacaktır. Ancak, sigortalının ilgili kanunlar gereği ücretsiz izinli olması, greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt yapması hallerinde, bu hallerin sona ermesini takip eden onuncu günden başlanarak sigortalılık niteliğini yitirmiş sayılacaktır. Örneğin; çalıştığı işyerinden en son primi 16/09/2013 tarihinde ödenen ve adına aynı tarihte çıkış işlemi yapılan ve de 17/09/2013 tarihinden itibaren işten ayrılan sigortalının sigortalılık niteliği 26/09/2013 tarihinde yitirilmiş olacaktır.
Sigortalının, geçici iş göremezlik ödeneği almasına esas istirahat raporu süresi içinde, sigortalılık halinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde istirahat süresince geçici iş göremezlik ödeneği ödenmeye devam edilir (S.S.İ.Y. md. 40/10). Örneğin, 01.01.2013 tarihinde işe başlayan bir işçi, 16.04.2013 tarihinden başlamak üzere 20 gün süreli istirahat raporu almıştır. İşçi iş akdini 30.04.2013 tarihinde haklı nedenle feshetmiştir. Ancak işçinin almış olduğu istirahat raporu 05.05.2013 tarihinde son bulacaktır. Hastalık sigortası uygulamalarında iş ilişkisi 30.04.2013 tarihinde sona ermiş olsa da işçi 05.05.2013 tarihine kadar sürecek olan istirahatının son beş gününe ait geçici iş göremezlik ödeneğini almaya devam edecektir.
5.2.4. Geçici İş Göremezlik Ödeneğinin Miktarı ve Hesaplama Yöntemi
Geçici iş göremezlik ödeneği, Kanunun 17. maddesine göre hesaplanacak olan günlük kazancın (toplam kazanç/çalışma gün sayısı) yatarak tedavilerde yarısı, ayakta tedavilerde de üçte ikisi olarak ödenir (5510 sayılı Kanun md. 18/3; S.S.İ.Y. md. 40; Tebliğ md. 15/3).
Geçici iş göremezlik ödeneğinin hesabına esas tutulacak günlük kazanç; hastalık halinde, iş göremezliğin başladığı tarihten önceki on iki aydaki son üç ay içinde 80’inci maddeye göre hesaplanacak prime esas kazançlar toplamının, bu kazançlara esas prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanacaktır (5510 sayılı Kanun md. 17).
Ancak kapsamdaki sigortalıların günlük kazançlarının hesabında;
1- Prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler dikkate alınmış ise ödenek ve gelire esas alınacak günlük kazanç, ücret toplamının ücret alınan gün sayısına bölünmesiyle hesaplanacak günlük kazanca, % 50 oranında bir ekleme yapılarak bulunan tutardan çok olamaz (5510 sayılı Kanun md. 17/3/a).
2- İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yapılan ücret, ikramiye, zam, tazminat ve bu mahiyetteki ödemelerden, ödenek ve gelirin hesabına esas alınan üç aylık dönemden önceki aylara ilişkin olanlar dikkate alınmaz (5510 sayılı Kanun md. 17/3/b).
Geçici İş Göremezlik Ödeneği Uygulamaları
Örnek-1:
01.07.2013 tarihinde işe başlayan bir işçi 01.10.2013-15.10.2013 tarihlerini kapsayan 15 günlük istirahat raporu almıştır. Kişinin tedavisi ayakta yapılmıştır ve kişi adına hastalık olayından önceki son üç ayda Kuruma yapılan bildirimler aşağıdaki gibidir;
Yıl
|
Ay |
Gün |
Kazanç (TL) |
Prim/İkramiye (TL)
|
2013 |
Temmuz |
30 |
1021,50 |
0 |
2013 |
Ağustos |
30 |
1021,50 |
0 |
2013 |
Eylül |
30 |
1021,50 |
0 |
Örnekteki işçinin almış olduğu toplam 15 günlük istirahat raporunun ilk iki gününe ait iş göremezlik ödeneği ödenmeyecek ve raporun devamına ait 13 günlük iş göremezlik ödeneği kendisine ödenecektir. Kişinin tedavisi ayakta yapıldığı için de günlük kazancının üçte ikisi oranında ödenek verilecektir. Buna göre;
Toplam kazanç : 1021,50 x 3 = 3064,50 TL
Toplam çalışma günü : 90 gün
Hesaplamaya esas günlük kazanç : 3064,50/90 = 34,05 TL
Kurumca ödenecek toplam tutar : 13 gün x 34,05 TL x 2/3 = 295,10 TL.
Örnek-2:
01.07.2013 tarihinde işe başlayan bir işçi 01.10.2013-15.10.2013 tarihlerini kapsayan 15 günlük istirahat raporu almıştır. Kişinin tedavisinin ilk beş günü yatarak, kalan on günü ise ayakta yapılmıştır ve kişi adına hastalık olayından önceki son üç ayda Kuruma yapılan bildirimler aşağıdaki gibidir;
Yıl
|
Ay |
Gün |
Kazanç (TL) |
Prim/İkramiye (TL)
|
2013 |
Temmuz |
30 |
1021,50 |
0 |
2013 |
Ağustos |
30 |
1021,50 |
0 |
2013 |
Eylül |
30 |
1021,50 |
0 |
Örnekteki işçinin almış olduğu toplam 15 günlük istirahat raporunun ilk iki gününe ait iş göremezlik ödeneği ödenmeyecek ve raporun devamına ait 13 günlük iş göremezlik ödeneği kendisine ödenecektir. Kişinin tedavisinin ilk beş günü yatarak olduğu için ödemesi yapılacak olan üç günlük ödenek günlük kazancın yarısı, kalan on günü ise ayakta yapıldığı için de günlük kazancının üçte ikisi oranında ödenek verilecektir. Buna göre;
Toplam kazanç : 1021,50 x 3 = 3064,50 TL
Toplam çalışma günü : 90 gün
Hesaplamaya esas günlük kazanç : 3064,50/90 = 34,05 TL
Kurumca ödenecek toplam tutar : 3 gün x 34,05 TL x 1/2 = 51,08 TL
10 gün x 34,05 TL x 2/3 = 227,00 TL
Toplam ödeme = 51,08 TL + 227,00 TL = 278,08 TL.
Örnek-3:
01.07.2013 tarihinde işe başlayan bir işçi 01.10.2013-15.10.2013 tarihlerini kapsayan 15 günlük istirahat raporu almıştır. Kişinin tedavisi ayakta yapılmıştır ve kişi adına hastalık olayından önceki son üç ayda Kuruma yapılan bildirimler aşağıdaki gibidir;
Yıl
|
Ay |
Gün |
Kazanç (TL) |
Prim/İkramiye (TL)
|
2013 |
Temmuz |
30 |
1021,50 |
300 |
2013 |
Ağustos |
30 |
1021,50 |
300 |
2013 |
Eylül |
30 |
1021,50 |
300 |
Örnekteki işçinin almış olduğu toplam 15 günlük istirahat raporunun ilk iki gününe ait iş göremezlik ödeneği ödenmeyecek ve raporun devamına ait 13 günlük iş göremezlik ödeneği kendisine ödenecektir. Kişi adına ilgili aylarda 300 TL’lik prim/ikramiye ödemesi de yapılmıştır. Kişinin tedavisi ayakta yapıldığı için de günlük kazancının üçte ikisi oranında ödenek verilecektir. Buna göre;
Toplam kazanç : (1021,50 x 3 = 3064,50 TL) + (300 x 3 = 900)
Toplam çalışma günü : 90 gün
Hesaplamaya esas günlük kazanç : 3964,50/90 = 44,05 TL
Kurumca ödenecek toplam tutar : 13 gün x 44,05 TL x 2/3 = 381,77 TL.
Örnek-4:
01.07.2013 tarihinde işe başlayan bir işçi 01.10.2013-15.10.2013 tarihlerini kapsayan 15 günlük istirahat raporu almıştır. Kişinin tedavisi ayakta yapılmıştır ve kişi adına hastalık olayından önceki son üç ayda Kuruma yapılan bildirimler aşağıdaki gibidir;
Yıl
|
Ay |
Gün |
Kazanç (TL) |
Prim/İkramiye (TL)
|
2013 |
Temmuz |
30 |
1021,50 |
600 |
2013 |
Ağustos |
30 |
1021,50 |
600 |
2013 |
Eylül |
30 |
1021,50 |
600 |
Örnekteki işçinin almış olduğu toplam 15 günlük istirahat raporunun ilk iki gününe ait iş göremezlik ödeneği ödenmeyecek ve raporun devamına ait 13 günlük iş göremezlik ödeneği kendisine ödenecektir. Kişi adına ilgili aylarda 600 TL’lik prim/ikramiye ödemesi de yapılmıştır. Kişinin tedavisi ayakta yapıldığı için de günlük kazancının üçte ikisi oranında ödenek verilecektir. Buna göre;
Toplam kazanç : (1021,50 x 3 = 3064,50 TL) + (600 x 3 = 1800)
Toplam çalışma günü : 90 gün
Hesaplamaya esas günlük kazanç : 4864,50/90 = 54,05 TL olması gerekmekte ise de;
Kanunun 17.maddesinde yer alan, ödenen prim/ikramiye toplamının günlük ücretin %50’sinden fazla olamayacağı hükmü gereğince, prim/ikramiye ödemeleri günlük 20 TL (600/30=20 TL) olarak değil günlük ücret ödemesinin en fazla %50’si olarak 17,03 TL olarak alınır. Böylece ödeneğe esas günlük kazanç 34,05 TL + 17,03 TL = 51, 08 TL olur.
Kurumca ödenecek toplam tutar : 13 gün x 51,08 TL x 2/3 = 442,69 TL.
Örnek-5:
01.07.2013 tarihinde işe başlayan bir işçi 01.10.2013-15.10.2013 tarihlerini kapsayan 15 günlük istirahat raporu almıştır. Kişinin tedavisi ayakta yapılmıştır. Bu işyerindeki çalışması kişinin ilk çalışmasıdır ve daha önce Kurumca tescili yoktur. Kişi, eylül ayı içerisinde mazeretsiz olarak bir gün de işe gelmemiştir. Kişi adına hastalık olayından önceki son üç ayda Kuruma yapılan bildirimler aşağıdaki gibidir;
Yıl
|
Ay |
Gün |
Kazanç (TL) |
Prim/İkramiye (TL)
|
2013 |
Temmuz |
30 |
1021,50 |
0 |
2013 |
Ağustos |
30 |
1021,50 |
0 |
2013 |
Eylül |
29 |
987,45 |
0 |
Örnekteki işçinin 01.07.2013 tarihinden önce adına Kuruma bildirilmiş kısa vadeli sigorta kolları bildirimi bulunmadığı için ve kişinin hastalık olayından önceki son bir yılda adına 90 gün kısa vadeli sigorta kolları bildirimi yapılması gerektiği için (5510 sayılı Kanun md. 18/1/b; S.S.İ.Y. md. 40; Tebliğ md. 15) bu işçi geçici iş göremezlik ödeneği almaya bir günü eksik olduğu için (89 günü vardır) hak kazanamayacaktır. Ancak bu kişi genel sağlık sigortası kapsamında 89 gün prim ödediği için –en az 30 gün aranmaktadır- genel sağlık sigortası kapsamında sağlık yardımlarından yararlanabilecektir.
5.2.5. Geçici İş Göremezlik Ödeneğinin Ödenmesi
Geçici iş göremezlik ödeneği, buna ilişkin belge veya bilgilerin Kuruma intikalini takip eden yedi iş günü içinde geçmiş süreler için sigortalıların kendilerine, kanuni temsilcilerine, vekillerine veya sigortalının banka hesap numarasına ya da PTT Bank Şubelerine ödenmesi hususunda Kurum yetkilidir. Ancak, on günü aşan istirahat sürelerinde ödemeler, asgari on günlük tutar kadar yapılır (S.S.İ.Y. md. 40/8). Uygulamada işgöremezlik ödemeleri, Sosyal Güvenlik Kurumu ile PTT Genel Müdürlüğü arasında 09.01.2008 tarihinde imzalanan protokol gereğince, 18.01.2008 tarihinden itibaren PTT Bank şubelerinden, sigortalıların T.C. Kimlik Numaraları üzerinden ödenmektedir (2011/50 sayılı Genelge Bölüm 7.1.5).
Geçici iş göremezlik ödenekleri, toplu iş sözleşmesi yapılan işyerleri ile kamu idarelerinin işverenleri tarafından Kurumca belirlenen usul ve esaslara göre Kurum adına sigortalılara ödenerek, daha sonra Kurum ile mahsuplaşmak suretiyle tahsil edilebilir (5510 sayılı Kanun md. 18/6).
5.2.6. Birden Fazla Geçici İş Göremezlik Hali ve Ödeneklerin Birleştirilmesi
Bir sigortalıda iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinden birkaçı birleşirse, geçici iş göremezlik ödeneklerinden en yükseği verilir (5510 sayılı Kanun md. 18/5; S.S.İ.Y. md. 40; Tebliğ md. 15).
5.2.7. Sigortalıdan Kaynaklı Sebeplerle Tedavi Süresinin Uzaması ve Sigortalıya Uygulanan Müeyyideler
Kanunun, “Sigortalının Kendisinden Kaynaklanan Sebeplerle Tedavi Süresinin Uzaması, İş Göremezliğinin Artması” başlıklı 22. maddesine göre: Ceza sorumluluğu olmayanlar ile kabul edilebilir bir mazereti olanlar hariç, hastalık nedeniyle hekimin bildirdiği tedbir ve tavsiyelere uymaması sonucu tedavi süresinin uzamasına veya iş göremezlik oranının artmasına, malul kalmasına neden olması halinde, uzayan tedavi süresi veya artan iş göremezlik oranı esas alınarak ödeneğin dörtte birine kadarı; ceza sorumluluğu olmayanlar hariç, ağır kusuru yüzünden hastalanan sigortalının kusur derecesi esas alınarak ödeneğin üçte birine kadarı; kasdi bir hareketi yüzünden hastalanan veya Kurumun yazılı bildirimine rağmen teklif edilen tedaviyi kabul etmeyen sigortalının ödeneğin yarısı kesilir; tedavi gördüğü hekimden, tedavinin sona erdiğine ve çalışabilir olduğuna dair belge almaksızın çalışan sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği ödenmez, ödenmiş olanlar da yersiz yapılan ödeme tarihinden itibaren Kanunun 96’ncı madde hükümlerine göre geri alınır. Ancak sigortalılara ait raporda, istirahat süresi sonunda çalışır kararı varsa ayrıca çalışabilir belgesi aranmaz (S.S.İ.Y. md. 44/3).
6.Sigortalının Hastalığı Sebebiyle İşverenin ve Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu6.1. İşverenin Sorumluluğu
6.1.1. Sigortalının Bünyece Elverişli İşlerde Çalıştırılmaması Nedeniyle İşverene Rücu
5510 sayılı Kanunun, “İş Kazası ve Meslek Hastalığı ile Hastalık Bakımından İşverenin ve Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu” başlıklı 21/3. maddesine göre; “Çalışma mevzuatında sağlık raporu alınması gerektiği belirtilen işlerde, böyle bir rapora dayanılmaksızın veya eldeki rapora aykırı olarak bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırılan sigortalının, bu işe girmeden önce var olduğu tespit edilen veya bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırılması sonucu meydana gelen hastalığı nedeniyle, Kurumca sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği işverene ödettirilir” denmiştir.
6.1.2. Sigortalı İşe Giriş Bildirgesinin Yasal Sürede Verilmemesi ve İşverene Rücu
5510 sayılı Kanunun, “Süresinde Bildirilmeyen Sigortalılıktan Doğan Sorumluluk” başlıklı 23. maddesine göre; Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten önce meydana gelen hastalık hali sonucu ilgililerin gelir ve ödenekleri Kurumca ödenir ve akabinde işverene ayrıca ödettirilir denmiştir. İşvereni bu anlamda sorumlu tutabilmek için sigortalı işe giriş bildirgesinin kanuni süresinde Kuruma verilmemiş olması, hastalık olayının, sigortalı işe giriş bildirgesinin Kuruma verildiği tarihten önce meydana gelmiş bulunması şarttır.
6.2. Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu ve Rücu
5510 sayılı Kanunun, “İş Kazası ve Meslek Hastalığı ile Hastalık Bakımından İşverenin ve Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu” başlıklı 21/4. maddesine göre; Hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilir denmiştir. Örneğin; sigortalının herhangi bir nedenle komşusu ile ettiği kavgada bıçakla yaralanması sebebiyle istirahatlı kaldığı günler için Kurumca hastalık sigortası kolundan kendisine ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin, suç sayılan bu hareketi neticesinde sigortalının yaralanmasına sebep olan üçüncü kişiye ödettirilmesi icap etmektedir.
Dip Notlar
(1) Tuncay-Ekmekçi, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, Beta, İstanbul, 14. Bası, Eylül 2011, s. 4-5
(2) Güzel-Okur-Caniklioğlu, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta, İstanbul, 14. Bası, Ekim 2012, s. 9
(3) Tuncay-Ekmekçi, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, Beta, İstanbul, 14. Bası, Eylül 2011, s. 7-8-9
(4) Güzel-Okur-Caniklioğlu, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta, İstanbul, 14. Bası, Ekim 2012, s. 479
(5) Müjdat Şakar, Sosyal Sigortalar Uygulaması, Beta, İstanbul, 10. Baskı, Şubat 2011, s. 241
(6) Tuncay-Ekmekçi, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, Beta, İstanbul, 14. Bası, Eylül 2011, s. 327
(7) Korkusuz-Uğur, Sosyal Güvenlik Hukukuna Giriş, Ekin, Bursa, 3. Baskı, 2013, s. 321
(8) Tuncay-Ekmekçi, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, Beta, İstanbul, 14. Bası, Eylül 2011, s. 327
(9) Yusuf Alper, Sosyal Sigortalar Hukuku, Dora, Bursa, 5. Baskı, Nisan 2013, s. 203
(10 Güzel-Okur-Caniklioğlu, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta, İstanbul, 14. Bası, Ekim 2012, s. 480
(11) Aynı görüş için bkz. Tuncay-Ekmekçi, a.g.e., s. 327; Ali Nazım Sözer, Türk Sosyal Sigortalar Hukuku, Beta, İstanbul, 1. Baskı, Mart 2013, s. 208
(12) Yargıtay 9. H.D., 10.02.1998, 20813/1274 – Güzel-Okur-Caniklioğlu,a.g.e. s. 486, dipnot 19-
(13) Tuncay-Ekmekçi, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, Beta, İstanbul, 14. Bası, Eylül 2011, s. 328
(14) Bu kişilerin yurt dışında almış oldukları raporların ilgili ülke mevzuatına uygun olduğunun ülkemiz dış temsilcilikleri tarafından onanması gerekmektedir (Ali Nazım Sözer, Türk Sosyal Sigortalar Hukuku, Beta, İstanbul, 1. Baskı, Mart 2013, s. 208, dipnot).
(15) Güzel-Okur-Caniklioğlu, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta, İstanbul, 14. Bası, Ekim 2012, s. 481
(16) Ali Nazım Sözer, Türk Sosyal Sigortalar Hukuku, Beta, İstanbul, 1. Baskı, Mart 2013, s. 214
(17) Yusuf Alper, Sosyal Sigortalar Hukuku, Dora, Bursa, 5. Baskı, Nisan 2013, s. 205
(18) Ali Nazım Sözer, Türk Sosyal Sigortalar Hukuku, Beta, İstanbul, 1. Baskı, Mart 2013, s. 208
(19) Güzel-Okur-Caniklioğlu, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta, İstanbul, 14. Bası, Ekim 2012, s. 481
(20) Sigortalıların üçüncü fıkrada belirtilen haller dışında yurtdışında bulundukları sırada gördükleri tedavi sonucunda aldıkları raporlar için birinci fıkra hükümleri uygulanır (S.S.İ.Y. md. 39/4).
(21) Tuncay-Ekmekçi, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, Beta, İstanbul, 14. Bası, Eylül 2011, s. 327
(22) Ali Nazım Sözer, Türk Sosyal Sigortalar Hukuku, Beta, İstanbul, 1. Baskı, Mart 2013, s. 211
(23) Mülga 506 sayılı Kanunda hastalık sigortası kapsamında geçici iş göremezlik ödeneğinden yararlanmak için 120 gün prim ödeme şartı vardı.
(24) Güzel-Okur-Caniklioğlu, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta, İstanbul, 14. Bası, Ekim 2012, s. 482
(25) Yusuf Alper, Sosyal Sigortalar Hukuku, Dora, Bursa, 5. Baskı, Nisan 2013, s. 221
(26) Ali Nazım Sözer, Türk Sosyal Sigortalar Hukuku, Beta, İstanbul, 1. Baskı, Mart 2013, s. 211
(27) Ali Nazım Sözer, Türk Sosyal Sigortalar Hukuku, Beta, İstanbul, 1. Baskı, Mart 2013, s. 212
(28)Yönetmelikte zimni bir sınırlama yer alsa da geçici iş göremezlik ödeneği için yasal bir üst süre sınırı olduğu söylenemez. Aynı görüş için bkz. Güzel-Okur-Caniklioğlu, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta, İstanbul, 14. Bası, Ekim 2012, s. 484. Ayrıca, Yargıtay 10. H.D. 03.06.1999, 8772/3752; Anayasa Mahkemesi, 17.11.1998, 1998/35-70.