Tüm İşyerleri İçin Prim Oranı Sabit Yüzde 2
Murat YETİK
Sosyal Güvenlik Denetmeni
muratyetik@gmail.com
- Giriş:
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Kısa Vadeli Sigorta Kolları
Bilindiği üzere Türk Sosyal Güvenlik Sistemi, sigortaladığı ve buna karşılıkta sosyal güvenlik primi tahakkuk ettirdiği riskler açısından; kısa vadeli sigorta kolları, uzun vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası adı altında üç ana başlık halinde düzenlenmiştir:
Kısa VadeliSigorta Kolları | Uzun VadeliSigorta Kolları | Genel Sağlık Sigortası |
1. İş Kazası ve Meslek Hastalığı Sigortası2. Hastalık Sigortası,
3. Analık Sigortası. |
1. Yaşlılık Sigortası,2. Malullük Sigortası,
3. Ölüm Sigortası. |
GSS |
Kısa vadeli sigorta kolları başlığı; iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık risklerini sigortalamaktadır.
- Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Oranları ve Uygulamaları (01.10.2008-31.08.2013 Arasındaki Uygulama)
Sözü edilen riskler (kısa vadeli sigorta kollarını oluşturan iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortaları) içeriklerinin açıklığa kavuşturulması için Yasada tanımlanmışlardır. Her biri için ayrı sigorta prim oranı değil, tümü için tek prim oranı saptanmıştır. (1)
Kısa vadeli sigorta kollarının prim oranı, yapılan işin iş kazası ve meslek hastalığı bakımından gösterdiği tehlikenin ağırlığına göre sigortalının prime esas kazançları toplamının asgari %1 ile azami %6,5’i oranları arasında değişmektedir. Bu primin tamamını 5510 sayılı Kanunun 4/1/a bendi (SSK’lılar) kapsamındaki sigortalıların işvereni; 5510 sayılı Kanunun 4/1/b bendi kapsamındaki sigortalıların (Bağ-Kur’lular) ise kendileri öder. İşverenlerin ve bağımsız çalışanların bu sınarlar arasında kalmak üzere ödeyeceği prim oranı, işyerinde yapılan işin iş kazası ve meslek hastalığı bakımından gösterdiği tehlikenin ağırlığına göre Kurum tarafından belirlenmektedir (5510 sayılı Kanun m.81/c ve g). Dolayısıyla her işverenin/bağımsız çalışan sigortalının ödeyeceği kısa vadeli sigorta prim oranı, o işyerinde yürütülen işin tehlike ağırlığının tespitine göre değişmektedir. (2)
Yapılan işin tehlike sınıf ve derecesinin ne şekilde belirleneceği 5510 sayılı Kanunun 83. ve 84. maddelerinde belirlenmiştir. Prim oranının tespitine esas olmak üzere işkolları tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak sınıflara, bu sınıflarda özel iş şartlarına ve tehlikeyi önlemek için alınmış olan tedbirlere göre derecelere ayrılır. Hangi işkollarının hangi tehlike sınıfına girdiği, tehlike sınıf ve derecesine ait prim oranlarının ve tehlike derecelerinin belirlenmesinde uygulanacak esaslar, Bakanlar Kurulu Kararıyla (Resmi Gazete, 29.09.2008, No:27012-2. Mükerrer) yürürlüğe konulan Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Tarifesi ile tespit edilmiştir. (3) Bu tarifenin amacı, işkollarının ve işyerlerinin hangi tehlike sınıfına girdiğinin, tehlike sınıf ve derecesine ait prim oranlarının ve tehlike derecelerinin belirlenmesinde uygulanacak usul ve esasları düzenlemektir. (4)
Önemle belirtelim ki, anılı Tarife 5510 sayılı Kanunun 4/1/a ve 4/1/b bentlerinde (SSK’lılar ve Bağ-Kur’lular) belirtilen sigortalıları, işverenleri ve işyerlerini kapsar (Tarife m.2). Dolayısıyla 5510 sayılı Kanunun 4/1/c ( Memurlar) bendi kapsamında sigortalı olanlar için bu tarife uygulanmaz.
Anılan tarife, işkollarını 12 tehlike sınıfına ayırmıştır. Bu sınıfların normal prim oranları, yekdiğerinden %0,5 farklı olmak üzere belirlenmiştir. Primlerin alt sınırı %1, ikincisinin %1,5, üçüncüsünün ise %2 vd. olacaktır. Bir işin normal yüzdelik prim oranı; dahil olduğu tehlike sınıfının 2’ye bölümü sonucunda bulunacak rakama, 0,5 değerinin eklenmesiyle bulunur. (5) Böylece her sınıfın prim oranı ötekinden %0,5 fazla olacağından 12 tehlike sınıfına varıldığında prim oranı %6,5’e ulaşacaktır. Zaten 5510 sayılı SSGSSK’nın 83/1. fıkrası uyarınca tarifesine göre saptanacak iş kazaları ile meslek hastalıkları sigortasının prim oranının en az %1, en çok %6,5 olması gerekir. Örneğin tarife kömür madenciliği işkolunu, 12. tehlike sınıfında kabul etmiş ve prim oranını da %6,5 olarak belirlemiştir.
Aynı tarifede, her tehlike sınıfı kendi içinde üst, normal ve alt derece olmak üzere, üç dereceye ayrılmıştır (Tarife m. 10). Söz konusu tehlike dereceleri, işyerlerinin özel çalışma koşulları ve tehlike durumları dikkate alınarak saptanır. Bu nedenle üst derecenin prim oranı, işyerinin dahil olduğu tehlike sınıfının normal prim oranından %0,2 daha yüksek, alt derece prim oranı, normal prim oranından %0,2 daha düşüktür. Kanunda prim oranlarının sınırları %1-%6,5 olarak belirlendiğinden, 12. tehlike sınıfında üst derece, 1. tehlike sınıfında da alt derece bulunmayacaktır. (6)
Dereceleme işlemleri Kurum tarafından yapılır. Kurum, her yıl yapacağı hesaplamalar ile dereceleme hesabının yapıldığı yıldan önceki 3 takvim yılı içinde aynı işkolunda kırkbin ve daha fazla gün için sigorta primi tahakkuk ettirilmiş olan işyerlerini derecelemeye tabi tutar. Bu işyerlerinin girecekleri tehlike dereceleri; derecenin belirlendiği yıldan önceki 3 takvim yılı içinde meydana gelerek Kurum kayıtlarına intikal eden ve işyerlerinin özel şartları ile tehlikeyi önlemek için alınmış olan emniyet tedbirlerinin de sonucunu gösteren iş kazaları, meslek hastalıkları, sürekli iş göremezlik ve ölüm olaylarına göre işyerlerinin tehlike ağırlığı dikkate alınarak Kurum tarafından üst, normal ve alt derece olarak belirlenir.
İşyerinin hangi tehlike sınıf ve derecesine girdiğinin tespiti, Kurumun yetkisine bırakılmıştır. Kurum, yapılan işin belirtilen Tarifeye göre hangi tehlike sınıf ve derecesine girdiğini ve ödenecek kısa vadeli sigorta primi oranını belirleyerek, ilgili işverene veya 5510 sayılı Kanunun 4/1/b bendi kapsamındaki sigortalıya tebliğ eder. (7)
Kurumca tayin edilen işyeri tehlike sınıf ve derecelerinin değişmesi de mümkündür. Bu değişiklik, 5510 sayılı Kanunun 83. maddesinde açıklanan işyerinin Kurumca ilk tescili sırasında Kurumun hatalı değerlendirmesinden yahut Kuruma beyan edilen işyeri mahiyetinin gerçeğe uygun olmamasından kaynaklanabilir. 5510 sayılı Kanunun 83. maddesinde çerçevesi çizilen değişikliği Kurum resen yaptırabileceği gibi işveren ya da 5510 sayılı Kanunun 4/1/b bendi kapsamında sigortalı sayılanlarda talep edebilir. İşyerinin faaliyete devam ettiği sırada yürütülen işin mahiyetinin değişmesi durumunda yapılacak değişiklik işlemleri ise 5510 sayılı Kanunun 84. maddesinde açıklanmıştır.3. Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Oranları Uygulamaları ve Toplam Sosyal Güvenlik Prim Yükü (01.10.2008-31.08.2013 Arasındaki Uygulama)
Kısa vadeli sigortaları primi yukarıda detayları ile anlatıldığı gibi halihazırda %1 ila %6,5 oranları arasında değişmekte ve bu primin tamamı işverenden ya da 5510 sayılı Kanunun 4/1/b bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan tahsil edilmektedir. Ancak sosyal güvenlik sistemimizde kısa vadeli sigorta kolları priminin dışında uzun vadeli sigorta kolları primi ve genel sağlık sigortası primi yer almaktadır. Bu üç prime ilaveten Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesi dışında olan ve Kurumun sadece tahsilatını yaptığı, yasal dayanağı 4447 sayılı Kanun olan işsizlik sigortası primi alınmaktadır. Bu primlere ilaveten fiili hizmet süresi zammı uygulanan işyerleri için uzun vadeli sigorta kolları primine, fili hizmet süresi zammı için uygulanan gün sayısına göre değişir oranlarda ilave yük gelmektedir (%1, %1,5 ya da %3):
Sigorta Kolları | İşçi Payı (%) | İşveren Payı (%) | Fiili Hizmet Süresi Zammı 60 Gün | Fiili Hizmet Süresi Zammı 90 Gün | Fiili Hizmet Süresi Zammı 180 Gün | Toplam (Sigortalının SPEK Toplamının yüzdesini ifade etmek üzere) |
Kısa Vadeli Sigorta Kolları Primi | 0 | 1-6,5 | 1-6,5 | 1-6,5 | 1-6,5 | 1-6,5 |
Uzun Vadeli Sigorta Kolları Primi | 9 | 11* | Uzun Vadeli Sigorta Kolları İşveren Payı + 1 | Uzun Vadeli Sigorta Kolları İşveren Payı + 1,5 | Uzun Vadeli Sigorta Kolları İşveren Payı + 3 | FHSZ Yok: 20 |
FHSZ 60 Gün: 21 | ||||||
FHSZ 90 Gün: 21,5 | ||||||
FHSZ 180 Gün: 23 | ||||||
Genel Sağlık Sigortası Primi | 5 | 7,5 | 7,5 | 7,5 | 7,5 | 12,5 |
İşsizlik Sigortası Primi | 1 | 2 | 2 | 2 | 2 | 3 |
Toplam (Sigortalının SPEK Toplamının yüzdesini ifade etmek üzere) |
15 | 21,5-27 | 22,5-28 | 23-28,5 | 24,5-30 | 36,5-45 |
* %11 olarak uygulanmakta olan uzun vadeli sigorta kolları primi işveren hissesi 5510 sayılı Kanunun 81. maddesinde yer alan beş puanlık işveren primi indiriminden yararlanmakta olan işyerleri için %6 olarak uygulanmaktadır. Bu işyerleri için toplam sosyal güvenlik prim yükü %31,5-%40 arasında olacaktır. Ancak sosyal güvenlik sistemimizde, belirtilen bu toplam yükü, ifade edilen rakamların altına çekecek başka teşviklerde bulunmaktadır.
Şimdi ise kısa vadeli sigorta kolları primini uygulamalı örneklerle açıklayalım. Kurumca tehlike sınıfı %11, tehlike derecesi ise normal olarak belirlenmiş bir işyeri için prim nispet oranı -uygulanacak kısa vadeli sigorta kolları prim oranı- %6 olacaktır (%11/2+0,5). Bu işyerinin 2013 yılı Ağustos ayında Kuruma bildirdiği çalışan sayısı 150 kişi ve bu kişiler için hesaplanan sigorta primine esas kazançlar toplamı (SPEK) 262.500,00 TL olması durumunda bu işyerinin 2013/8. dönem için Kuruma ödeyeceği kısa vadeli sigorta kolları primi toplamı 15.750,00 TL olacaktır.
Kurumca tehlike sınıfı %1, tehlike derecesi ise normal olarak belirlenmiş bir işyeri için prim nispet oranı %1 olacaktır (%1/2+0,5). Bu işyerinin 2013 yılı Ağustos ayında Kuruma bildirdiği çalışan sayısı 150 kişi ve bu kişiler için hesaplanan sigorta primine esas kazançlar toplamı (SPEK) 262.500,00 TL olması durumunda bu işyerinin 2013/8. dönem için Kuruma ödeyeceği kısa vadeli sigorta kolları primi toplamı 2.625,00 TL olacaktır.4. 6385 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun İle Getirilen Yenilikler
19.01.2013 tarihli ve 28533 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6385 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 9. maddesi ile 5510 sayılı Kanunun Prim oranları ve Devlet katkısı başlıklı 81’inci maddesinin birinci fıkrasının c bendinde yer alan; “Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı, yapılan işin iş kazası ve meslek hastalığı bakımından gösterdiği tehlikenin ağırlığına göre % 1 ila % 6,5 oranları arasında olmak üzere, 83’üncü maddeye göre Kurumca belirlenir. Bu primin tamamını işveren öder” hükmü, 1 Eylül 2013 tarihinden geçerli olmak üzere; “Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı, sigortalının prime esas kazancının %2’sidir. Bu primin tamamını işveren öder. Bu oranı %1,5 oranına düşürmeye ya da %2,5 oranına artırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir” şeklinde değiştirilmiştir.
Yine 6385 sayılı Kanunun 10. maddesi ile 5510 sayılı Kanunun “Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Tarifesi ve İşkollarının ve İşlerin Tehlike Sınıf ve Derecelerinin Belirlenmesi” başlıklı 83. maddesi ile “Tehlike Sınıf ve Derecelerini Etkileyebilecek Değişiklikler” başlıklı 84. maddesi yine 01.09.2013 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmıştır.
Ayrıca 5510 sayılı Kanunun 83’üncü maddesi ve buna istinaden çıkarılmış olan Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Tarifesi yürürlükten kaldırıldığından, 01/09/2013 tarihinden itibaren iş kazası ve meslek hastalıkları yönünden işyerleri derecelemeye de tabi tutulmayacaktır. (8)
- 6385 Sayılı Kanundan Sonra Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Oranları Uygulamaları ve Toplam Sosyal Güvenlik Prim Yükü (01.09.2013 Tarihinden Sonraki Uygulama)Yapılan düzenleme ile 01.09.2013 tarihinden başlamak üzere hem 5510 sayılı Kanunun 4/1/a bendi (SSK’lılar) kapsamında sigortalı çalıştıran işverenler ve hem de 5510 sayılı Kanunun 4/1/b bendi (Bağ-Kur) kapsamındaki sigortalıların kısa vadeli sigorta kolları prim oranı %2 olarak sabitlenmiştir. Bakanlar Kurulu bu oranı %1.5 oranına düşürebilecek ya da %2.5 oranına artırabilecektir. Düzenlemenin sonucunda, daha önce kısa vadeli sigorta kolları prim oranı %2’nin altında olanlar için kısa vadeli sigorta kolları prim oranında artış, %2’nin üzerinde olanlar için de prim oranında azalış olacaktır. Yeni düzenlemeden prim oranı %2 olanlar etkilenmeyecektir.
Uygulanacak sabit oranın %2 olarak belirlenmesinin, Kurumun kısa vadeli sigorta kollarından yaptığı/yapacağı toplam tahsilatı etkilememesi için seçildiği açıktır. Bu düzenlemeden sonra toplam sosyal güvenlik prim yükleri tablosu:
Sigorta Kolları | İşçi Payı (%) | İşveren Payı (%) | Fiili Hizmet Süresi Zammı 60 Gün | Fiili Hizmet Süresi Zammı 90 Gün | Fiili Hizmet Süresi Zammı 180 Gün | Toplam (Sigortalının SPEK Toplamının yüzdesini ifade etmek üzere) |
Kısa Vadeli Sigorta Kolları Primi | 0 | 2 | 2 | 2 | 2 | 2 |
Uzun Vadeli Sigorta Kolları Primi | 9 | 11* | Uzun Vadeli Sigorta Kolları İşveren Payı + 1 | Uzun Vadeli Sigorta Kolları İşveren Payı + 1,5 | Uzun Vadeli Sigorta Kolları İşveren Payı + 3 | FHSZ Yok: 20 |
FHSZ 60 Gün: 21 | ||||||
FHSZ 90 Gün: 21,5 | ||||||
FHSZ 180 Gün: 23 | ||||||
Genel Sağlık Sigortası Primi | 5 | 7,5 | 7,5 | 7,5 | 7,5 | 12,5 |
İşsizlik Sigortası Primi | 1 | 2 | 2 | 2 | 2 | 3 |
Toplam (Sigortalının SPEK Toplamının yüzdesini ifade etmek üzere) |
15 | 22,5 | 23,5 | 24 | 25,5 | 37,5-40,5 |
* %11 olarak uygulanmakta olan uzun vadeli sigorta kolları primi işveren hissesi 5510 sayılı Kanunun 81. maddesinde yer alan beş puanlık işveren primi indiriminden yararlanmakta olan işyerleri için %6 olarak uygulanmaktadır. Bu işyerleri için toplam sosyal güvenlik prim yükü %32,5-%35,5 arasında olacaktır.
Yeni düzenleme ile birlikte kısa vadeli sigorta kolları primini, yine uygulamadan önceki örneklerle yeniden açıklayalım. Yeni düzenlemeden önceki örnekte verilen dataların yine aynı olması durumunda; ilk örneğimizde yer alan, Kurumca daha önce tehlike sınıfı 11, tehlike derecesi ise normal olarak belirlenen ve prim nispet oranı %6 olarak uygulanan işyerinin, uygulamadan sonra %2 olarak baz alınan prim oranı ile 2013 yılı Eylül ayında Kuruma bildirdiği çalışan sayısı yine 150 kişi ve bu kişiler için hesaplanan sigorta primine esas kazançlar toplamı da (SPEK) yine 262.500,00 TL olması durumunda bu işyerinin 2013/9. dönemde Kuruma ödeyeceği kısa vadeli sigorta kolları primi toplamı 5.250 TL olacaktır ( prim nispetinin %6 olarak uygulanması durumunda 15.750,00 TL kısa vadeli sigorta kolları primi tahsil edilen işyeri aynı data ile bu kez 5.250 TL kısa vadeli sigorta kolları primi ödeyecektir).
İkinci örneğimizde yer alan, Kurumca daha önce tehlike sınıfı 1, tehlike derecesi ise normal olarak belirlenen ve prim nispet oranı %1 olarak uygulanan işyerinin, uygulamadan sonra %2 olarak baz alınan prim oranı ile 2013 yılı Eylül ayında Kuruma bildirdiği çalışan sayısı yine 150 kişi ve bu kişiler için hesaplanan sigorta primine esas kazançlar toplamı da (SPEK) yine 262.500,00 TL olması durumunda bu işyerinin 2013/9. dönemde Kuruma ödeyeceği kısa vadeli sigorta kolları primi toplamı 5.250 TL olacaktır ( prim nispetinin %1 olarak uygulanması durumunda 2.625,00 TL kısa vadeli sigorta kolları primi tahsil edilen işyeri aynı data ile bu kez 5.250,00 TL kısa vadeli sigorta kolları primi ödeyecektir).
- Düzenlemenin Değerlendirmesi
6385 sayılı Kanun ile getirilen ve tehlike sınıf ve derecesine bakılmaksızın tüm işyerleri için kısa vadeli sigorta kollarını %2 olarak sabitleyen bu radikal değişiklikten sonra düzenlemeyi; işverenlere bir kıyak ya da işverenlere yeni bir teşvik gibi değerlendirenlerin yanı sıra uygulamanın 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasasının 9. maddesinin uygulanması açısından tereddütler doğuracağı ve en önemlisi de az tehlikeli işyerleri ile çok tehlikeli işyerlerinin aynı prim oranına tabi kılınmasının hakkaniyete uygun olmayacağı şeklinde yorumlar yapılmıştır. Eski ve yeni uygulamaların özüne ve pratiğine bakıldığında ise aslında bu pozitif/negatif eleştirilerin pekte isabetli olmadığı ve bu devrim niteliğindeki uygulamanın basite indirgendiği kanaatindeyim. Ancak düzenlemenin hakkaniyetinin ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasasının 9. maddesinin uygulanması açısından tereddütler doğuracağı açısından kritiğinin yapılmasının isabetli olacağı açıktır.
6.1. Çok Tehlikeli İşyerleri İle Az Tehlikeli İşyerlerinin Aynı Prim Oranına Tabi Olması: Düzenlemenin Hakkaniyeti Üzerine
Yeni düzenlemeye getirilen eleştirilerin en başında ve de en önemlisi bu uygulama sonucunda az tehlikeli işyerleri ile çok tehlikeli işyerlerinin kısa vadeli sigorta kolları priminin sabit %2 oranında uygulanması; yani aynı olması. İlk bakışta hemen herkes bunun adil olmadığını düşünebilir. Ancak eski uygulamanın özüne ve pratiğine bakıldığında adaletsizliğin aslında eski uygulama ile vücut bulduğu görülecektir.
Kısa vadeli sigorta kolları; iş kazası ve meslek hastalığı sigortası, hastalık sigortası ve analık sigortasını kapsamaktadır. Bu üç riskten ikisi; yani hastalık ve analık sigortaları fizyolojik bir risktir. Yani bu fizyolojik risklerin işyerinin tehlike sınıf ve derecesi ile doğrudan bağlantısı yoktur. Çok tehlike işyerlerinde çalışan bir kadın sigortalının, az tehlikeli işyerlerinde çalışan bir kadın sigortalıdan daha fazla analık sigortasından yararlanması söz konusu olamaz. Bu üç riskten sadece iş kazası ve meslek hastalığı sigortası mesleksel bir risktir ve işyerinin tehlike sınıf ve derecesine sıkı sıkıya bağlıdır. Çok tehlikeli işyerlerinde iş kazası ve meslek hastalığının meydana gelme olasılığı az tehlikeli işyerlerine göre çok daha fazladır. Daha önce uygulanmakta olan ve işyerlerini 12 tehlike sınıfında değerleyen tarifenin de özünde bu sıkı doğrusal ilişki yatmakta idi.
Ancak uygulamada Sosyal Güvenlik Kurumu işyerlerinde meydana gelen iş kazası ve meslek hastalıklarını Sosyal Güvenlik Denetmenlerine inceletmekte ve bu iş kazası ve meslek hastalığı için yaptığı harcamaları, kusur oranları nispetinde ilgililere rücu etmektedir. Başka bir anlatımla Kurum, vuku bulan iş kazası ve meslek hastalığı için yaptığı ve yapacağı tüm harcamaları olayda kusuru olanlara -ki en başta işverene- fatura etmektedir. İşyeri 12. tehlike sınıfında yer alan işveren hem işyerinde iş kazası ve meslek hastalığı meydana gelme olasılığı çok yüksek olduğu için her ay toplam SPEK’in %6,5’i oranında kısa vadeli sigorta kolları primi ödemekte ve hem de işyerinde meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığının da ayrıca faturasını ödemekte idi. Eğer işyerinde vuku bulan iş kazası ve meslek hastalığının faturası işverene kesilecek ise niçin bu işyerleri daha fazla prim ödemek zorunda kalmaktadır.
Peki Kurumun iş kazası ve meslek hastalıklarını Kurum Denetmenlerine inceletip ilgililere rücu etmesi doğru bir uygulama mıdır ve niçin ilgililere rücu olmaksızın mevcut prim oranları ile yola devam edilmemektedir? İş kazası ve meslek hastalıkları için herhangi bir inceleme yapılmaması ve ilgililere rücu edilmemesi hakkaniyete uygun olmayacağı gibi işverenleri iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı tedbir almaktan ve harcama yapmaktan da uzaklaştıracaktır. Şöyle ki; Kurum tarafından 12. tehlike sınıfında değerlendirilen ve fakat işyerinde iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı tüm iş güvenliği önlemlerini alan, bu konuda önemli harcamalar yapan, işçilerini eğiten, uzman personel istihdam eden ve işyerinde hiç iş kazası/meslek hastalığı olmayan ya da nadiren küçük çaplı iş kazaları olan bir işyeri dahil olduğu tehlike sınıfından dolayı %6,5 oranında prim oranına tabi iken; Kurumca 6. tehlike sınıfında değerlenen ama işyerinde iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı hiçbir iş güvenliği önlemi almayan, iş güvenliği için harcama yapmayan, işçilerini bu konuda eğitmeyen, uzman personel istihdam etmeyen ve sık sık iş kazası/meslek hastalığı meydana gelen bir işyerinin prim oranı dahil olduğu tehlike sınıfından dolayı %3,5 olacaktır. Bahsedilen işyerlerinden ilki alınan tüm iş güvenliği önemlerine paralel olarak iş kazaları ve meslek hastalıklarını önleme noktasında sonuç almasına rağmen salt tehlike sınıfı ikinci işyerinden yüksek olduğu için daha fazla prim ödemek zorunda kalmaktadır.
Düzenlemenin özü şudur: her işveren, işyerinin tehlike sınıfına uygun olarak olası bir iş kazası ve meslek hastalığına karşı her türlü tedbiri almalıdır. Başarılı olamayan işveren ise adilane bir şekilde meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığının faturasını öder.
6.2. Düzenlemenin 6331 Sayılı İş Sağlığı Güvenliği Kanununun Tehlike Sınıfının Belirlenmesi Başlıklı 9. Maddesine Etkisi
Düzenlemeye getirilen bir başka eleştiri de 6385 sayılı Kanunun 10. maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 83. maddesi 01.09.2013 tarihinde yürürlükten kalkacağı için 20.06.2012 tarihinde kabul edilen ve 30.06.2012 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 9. maddesinin uygulanması noktasında bir kaosun oluşacağıdır. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 9. maddesinde: “İşyeri tehlike sınıfları; 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 83 üncü maddesine göre belirlenen kısa vadeli sigorta kolları prim tarifesi de dikkate alınarak, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürünün Başkanlığında ilgili taraflarca oluşturulan komisyonun görüşleri doğrultusunda, Bakanlıkça çıkarılacak tebliğ ile tespit edilir” denilmektedir. Nitekim 26.12.2012 tarihinde Resmi Gazetede İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği yayımlanmıştır. Bu tebliğin hazırlanmasında SGK’nın uyguladığı Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Tarifesi baz alınmış ve işyerleri; az tehlikeli, tehlikeli ve çok tehlikeli olarak üç gruba ayrılmıştır. 01.09.2013 tarihinden sonra ise işyerlerinin tehlike derecelerinin değerlemesinde Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yayımlanan ve 26.12.2012 tarihinde Resmi Gazetede (9) yayımlanan
İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği baz alınacaktır.
- Ali Nazım Sözer, Türk Sosyal Sigortalar Hukuku, Beta, İstanbul, Mart 2013, 1. Baskı, s.26
- Refik Korkusuz-Suat Uğur, Sosyal Güvenlik Hukukuna Giriş, Ekin Basım Yayın Dağıtım, Bursa, Eylül 2010, s. 208
- Tuncay-Ekmekçi, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, Beta, İstanbul, 14. Bası, Eylül 2011, s.152
- Müjdat Şakar, Sosyal Sigortalar Uygulaması, Beta, İstanbul, 10. Baskı, Şubat 2011, s.160
- Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Tarifesi, m. 5
- Güzel-Okur-Caniklioğlu, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta, İstanbul, 13. Bası, Ekim 2010, s.227-228
- Refik Korkusuz-Suat Uğur, Sosyal Güvenlik Hukukuna Giriş, Ekin Basım Yayın Dağıtım, Bursa, Eylül 2010, s. 210
- Celal Özcan, Dünya Gazetesi, 08.05.2013
- Resmi Gazete, 26.12.2012, 28509.