Muharrem ÖZDEMİR
Yeminli Mali Müşavir
[email protected]
I- GİRİŞ:
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye ve ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.” denilmiştir.
Aynı Kanunun 4444 sayılı Kanunla değişik 18’inci maddesinde ise, “Müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekâr, bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, CD, disket, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hâsılat gelir vergisinden müstesnadır.
Eserlerin neşir, temsil, icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında alınan bedel ve ücretler istisnaya dâhildir.” hükmü yer almış, maddenin son paragrafında“Serbest meslek kazançları istisnasının, bu Kanunun 94’üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur.”ifadesine yer verilmiştir.
Telif hakları istisnasını düzenleyen 18 inci maddede bazı eser isimleri bizatihi sayılmak suretiyle tadad edilmiş olup bu eserlerin, telif haklarının satışı, devir ve temlik edilmesi veya kiralanması gelir vergisinden istisna edilmiştir. Bunun yanında kanun koyucu telif hakları kapsamındaki eserlerinin bazılarını saymış olmakla beraber bunun yanında “…gibi eserlerini” demek suretiyle bu kapsamdaki eserleri sınırlandırmamıştır. Keza, Maliye Bakanlığı uygulamalarında ve özelgelerinde bu yönde görüş bildirmiştir. Bu bağlamda, aşağıdaki eserlerin Telif Hakları İstisnası kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
- Şiir
- Makale
- Roman
- Bilimsel araştırma
- Bilimsel incelemeler
- Bilgiyasar yazılımı
- Bilgisayar programları
- Röportaj
- Karikatür
- Fotoğraf
- Film
- Video band
- Radyo ve Televizyon senaryo ve oyunları
- Resim
- Heykel
- Nota
- Buluşlar ve yenilikler
- Besteler
- Reklâm müziği
- Yazılıp oynanılan piyesler ve tiyatrolar
- Yönetmen gelirleri
- Senaryo yazarlığı
- Tezhip sanatı
- Takı tasarım çalışmaları
- Rölyef, Seramik, Pano ve Vitray
- Mozaik çalışmaları
- Hat sanatı
- Baskı, Cam altı, Duvar resimleri
- Üç boyutlu objeler
- Çini ve Ebru sanatı
- Grafik tasarımları
- Kitap yazarlığı
- Yazılı çevirmenlik
- Kendi bestelerinin konserlerde icrası
- Kaset, CD gibi ortamlarda kaydedilmek üzere seslendirilmesi
- Çoğaltılması ve dağıtımı başka firmalara yaptırılmış olsa dahi Kaset/ CD olarak satışı
2- MÜZİK ESERLERİ
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 3 üncü maddesinde, Fikir ve Sanat Eserlerinin çeşitleri arasında musiki eserler sayılmış olup, musiki eserleri, her nevi sözlü ve sözsüz besteler olarak tanımlanmıştır. Bu anlamda beste çalışmalarının sözlü veya sözsüz ayrımı yapmaksızın eser olarak kabul edilmesi gerekir.
2.1.Müzik sanatçıların kendi bestelerini seslendirmeleri
“Müzik Sanatçısı” olarak tüm şarkıların güfte ve müziklerinin bestekâra ait olması ve bestelerinin kaset ve CD’lerde seslendirilmesi ve canlı performans olarak da sahnede icra edilmesi (başka bir sanatçının eserlerinin seslendirmediği) ve sahne faaliyetlerinin Telif hakları istisnası kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususu ile ilgili olarak; (1)
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 18. maddesinde; “Müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekar, bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, CD, disket, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hâsılat Gelir Vergisi’nden müstesnadır.
Eserlerin neşir, temsil, icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında alınan bedel ve ücretler istisnaya dahildir. Yukarıda yazılı kazançların arızi olarak elde edilmesi istisna hükmünün uygulanmasına engel teşkil etmez. Serbest meslek kazançları istisnasının, bu Kanunun 94. maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur.” hükmü yer almıştır.
Öte yandan 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94.maddesinde; “ Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.” denilmektedir.
Maddenin 2/a bendinde yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden, 18.madde kapsamına giren serbest meslek işlerinden tevkifat yapılacağı hükme bağlanmıştır. Tevkifat uygulamasında serbest meslek kazancının devamlı veya arızi nitelikte olmasının herhangi bir önemi bulunmamaktadır.
Öte yandan, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 6.maddesine göre; diğer bir eserden istifade suretiyle vücuda getirilip de bu esere nispetle müstakil olmayan ve aşağıda başlıcalar yazılı fikir ve sanat mahsulleri işlenme kabul edilmiş ve işleyenin hususiyetini taşıyan işlenmelerin bu kanuna göre eser sayılacağı hükme bağlanmıştır. Bu şekilde eser sayılan yazılı fikir ve sanat eserlerinin “başlıcalar” şöyle sıralanmıştır.
1- Tercümeler,
2- Roman, hikaye, şiir ve tiyatro piyesi gibi eserlerden birinin bu sayılan nevilerden bir başkasına çevrilmesi,
3- Musiki, güzel sanatlar, ilim ve edebiyat eserlerinin film haline sokulması veya filme alınmaya ve radyo ve televizyon ile yayıma müsait bir şekle sorulması,
4- Musiki aranjman ve tertipleri,
5- Güzel sanat eserlerinin bir şekilden diğer şekillere sokulması,
6- Bir eser sahibinin bütün veya aynı cinsten olan eserlerinin külliyet haline konulması,
7- Belli bir maksada göre ve hususi bir plan dahilinde seçme ve toplama eserler tertibi şeklinde tanımlanmıştır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre; şarkı sözü yazmak ve bu besteleri seslendirme çalışmaları yukarıda ki açıklamalar doğrultusunda yapılıyor olması halinde diğer bir anlatımla 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerine göre eser niteliği taşıması ve bu durumun kişi tarafından İl Kültür Müdürlüğü’nden alınacak bir belge ile tevsik ve ispat edilmesi şartı ile;
- Telif haklarının satışı, devir ve temlik edilmesi veya kiralanması,
- Konserlerde icra edilmesi,
- Kaset, CD gibi ortamlarda kaydedilmek üzere seslendirilmesi,
- Kaset ve CD olarak satışı (çoğaltılması ve dağıtımı başka firmalara yaptırılmış olsa dahi) söz konusu çalışmaların satışından elde edeceğiniz gelir nedeniyle Gelir Vergisi Kanunu’nun 18.maddesinde yer alan istisnadan faydalanılması mümkündür.
Ayrıca söz konusu çalışmaların, aynı Kanun’un 94.maddesinde sayılanlara satılması halinde, GVK’nun 94/2-a maddesi % 17 oranında vergi tevkifatı yapılması gerekmektedir. Ancak bestelerin nihai tüketiciye satılması halinde ise gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır.
2.2. Yıl içinde kendi bestelerinden oluşan türkülerin arızi olarak seslendirmesi
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Serbest Meslek Kazançları” başlıklı 65. maddesinde; “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek faaliyeti, sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır” hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanun’un “Arızi kazançlar” başlıklı 82 inci maddesinde “vergiye tabi arızi kazançlar şunlardır” denilmiş olup; 4.bendinde de; “Arızi olarak yapılan serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla tahsil edilen hâsılat ”ın da arızi kazanç olduğu hükmü mevcuttur. Bir takvim yılında .. 4 numaralı bentlerde yazılı olan kazançlar (henüz başlamamış olan ticari, zirai veya mesleki bir faaliyete hiç girişilmemesi ile ihale, artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen kazançlar hariç) toplamının (01.01.2012 tarihinden geçerli olmak üzere) 20.000- TL’lik kısmı gelir vergisinden müstesnadır. Bu maddede geçen “hâsılat ” deyimi alınan para ve ayınlarla diğer suretlerle elde edilen ve para ile temsil edilebilen menfaatleri ifade eder.
Öte yandan aynı Kanunun 18. maddesinde; “Müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekâr, bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, CD, disket resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hâsılat gelir vergisinden müstesnadır. Eserlerin neşir, temsil, icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında alınan bedel ve ücretler istisnaya dahildir. Yukarıda yazılı kazançların arızi olarak elde edilmesi istisna hükmünün uygulanmasına engel teşkil etmez. Serbest meslek kazançları istisnasının bu Kanunun 94. maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur.” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, aynı Kanunun 94. maddesinde kimlerin tevkifat yapacakları açıklanmış olup, söz konusu maddenin 2. bendinin (a) fıkrasında yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden, 18. madde kapsamına giren serbest meslek işlerinden tevkifat yapılacağı hükme bağlanmıştır. Tevkifat uygulamasında serbest meslek kazancının devamlı veya arızi nitelikte olmasının herhangi bir önemi bulunmamaktadır.
Kendi nam ve hesabına hareket eden kişilerce “nota halindeki eserlerin icra edilmesi” faaliyeti serbest meslek kazancıdır. Ayrıca, 5846 sayılı Fikir ve sanat Eserleri Kanunu’nun 1. Bölümüne 4630 sayılı kanunla eklenen 1/B maddesinde; eserin, sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleri, olduğu, eser sahibinin de, onu meydana getiren olduğu, şeklinde tanımlanmıştır. Dolayısıyla vücuda getirilen herhangi bir ürünün Gelir Vergisi Kanunu’nun 18. maddesinde yer alan “eser” olarak değerlendirilebilmesi için sahibinin özelliğini taşıması, özgün bir çalışma olması ve bunu hazırlayanın “müellif” olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu hükümlere göre, “nota halindeki eserleri icra etme faaliyeti” yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, diğer bir anlatım ile; 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerine göre eser niteliği taşıdığından ve bu durumun adı geçen tarafından tevsik ve ispat edilmesi şartı ile söz konusu çalışmalardan elde edilecek hâsılat a münhasır olmak üzere Gelir Vergisi Kanunu’nun 18 inci maddesinde yer alan istisnadan faydalanılması mümkündür. (2)
2.3.Kaset ve CD satışlarının vergilendirilmesi
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 65. maddesinde, “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.”, 18. maddesinde ise, “Müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekar, bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, CD, disket resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hâsılat gelir vergisinden müstesnadır.
Bu hükümlere göre, açık ve kapalı alanlarda konser vermek suretiyle tanıtımını ve satışını yaptığı kasetin kendi bestelediği eserlerden oluşması ve bu eserlerin 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na göre eser sayılması halinde, söz konusu beste çalışmalarının;
- Telif haklarının satışı, devir ve temlik edilmesi veya kiralanması,
- Konserlerde icra edilmesi,
- Kaset, CD gibi ortamlarda kaydedilmek üzere seslendirilmesi,
- Çoğaltılması ve dağıtımı başka firmalara yaptırılmış olsa dahi kaset/ CD olarak satışı karşılığında elde edilen hâsılat a münhasır olmak üzere, Gelir Vergisi Kanunu’nun 18 inci maddesinde yer alan istisnadan yararlanılması mümkündür.
Ancak, tanıtımı ve satışı yapılacak kaset veya CD’de ortamında seslendirilen eserlerin kendisine ait olmaması ve kasetlerin/CD’lerin çoğaltılması, dağıtımı ve satışının yapılması halinde ilgili vergi dairesine mükellefiyet tesis ettirmesi, söz konusu kaset/CD’lerin satışından ve konserlerden elde edilecek kazançların serbest meslek kazançlarına ilişkin hükümler çerçevesinde yıllık beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir. (3)
2.4.Müzik çalışmasının DVD formatına getirilerek satışı
Yazıp seslendirilen eserlerin (kitap olarak) T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa göre ilim ve edebiyat eseri olarak kabul edilmesi ve bu eserde geçen bölümünün bir kısmının sesli ve görüntülü olarak DVD formatına getirilerek söz konusu DVD’yi yayınevlerine satılması halinde gelirin Gelir Vergisi Kanunu’nun 18 inci maddesi karşısındaki durumu ile ilgili olarak; (4)
Bilindiği gibi 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 18. maddesinde; “Müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekâr, bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, CD, disket, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hâsılat Gelir Vergisinden müstesnadır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa göre ilim ve edebiyat eseri olarak kabul edildiğini belirtilen kitabın bir bölümünü sesli ve görüntülü olarak DVD formatına getirilerek söz konusu DVD’nin nihai tüketiciye satılması halinde Gelir Vergisi Kanunu’nun 18 inci maddesinde yer alan istisnadan faydalanılması mümkündür.
2.5. Reklâm müziği
Reklâm müziği hazırlayanın yapmış olduğu müzik çalışmaları 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerine göre eser niteliği taşıması şartı ile söz konusu çalışmaların satışından elde edeceği gelir nedeniyle Gelir Vergisi Kanunu’nun 18 inci maddesinde yer alan istisnadan faydalanılması mümkündür. (5)
2.6. Müzik aletleri eğitiminin verilmesi
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 1 inci maddesi ile gerçek kişilerin gelirlerinin gelir vergisine tabi olduğu, gelirin bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarı olduğu hüküm altına alınmış olup 2. maddesinde de gelire giren kazanç ve iratlar sayılmıştır.
Aynı Kanunun Ticari Kazancı tanımlayan 37. maddesinde; “Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır.”hükmüne yer verilmiştir. Serbest meslek kazancının tarifi başlıklı 65’inci maddesinde ise; “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır. Serbest meslek erbabı başlıklı 66’ncı maddesinde de; “Serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenler serbest meslek erbabıdır. Serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görevle devamlı olarak uğraşılması bu vasfı değiştirmez.” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan aynı kanunun 82’nci maddesinin 4 numaralı bendinde arızi olarak yapılan serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla tahsil edilen hâsılatların vergiye tabi arızi kazanç olarak değerlendirilerek bu yolla elde edilen kazancın yıllık toplamının 20.000 liralık kısmının gelir vergisinden müstesna olduğu aşan kısmının ise yıllık beyanname ile beyan edileceği hüküm altına alınmıştır. Yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda toptan ve perakende olmak üzere her türlü müzik aleti satışı işinin ticari kazanç olarak değerlendirilmesi ve vergilendirmeyle ilgili tüm mükellefiyetlerinin yerine getirilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, müzik aletleri eğitimi ve ders verme faaliyeti ise, Gelir Vergisi Kanunu’nun 65’inci maddesinde tarifi yapılan mesleki faaliyetin karşılığını teşkil ettiğinden Serbest Meslek Kazancı niteliğindedir. Ancak, söz konusu eğitim faaliyetinin ara sıra olarak yapılması halinde Gelir Vergisi Kanunu’nun 82’nci maddesinin 4 numaralı bendine göre arızi serbest meslek kazancı olarak değerlendirilecek olup, bu faaliyetten dolayı elde edilen kazancın yıllık toplamının 20.000 TL’lik (2012 takvim yılı için) kısmı gelir vergisinden müstesna, aşan kısmının ise yıllık beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir. Müzik dersi faaliyetinin mutad meslek olarak yapılmaması nedeniyle, defter tutulmaması ancak yapılmış olan giderler için belge alınması ve muhafaza edilmesi gerekir. (6)
2.7. Başka bestekârlara ait bestelerin icra edilmesi
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun “Musiki Eserleri” başlıklı 3 üncü maddesinde; musiki eserlerinin, her nevi sözlü ve sözsüz besteler olarak kabul edildiği belirtilmiştir. Bu anlamda, icra edilen eserlerin müellifi veya bestekârı veya bunların mirasçısı olunması ve söz konusu eserlerin 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerine göre eser niteliği taşıması ve bu durumun İl Kültür Müdürlüğü’nden alınacak bir belge ile tevsiki halinde sürekli olup olmadığına bakılmaksızın bu çalışmaların satışı, devri, temlik edilmesi, kiralanması, icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında elde edilen hâsılat gelir vergisinden istisna bulunmaktadır.
Ancak, sahne alınan yerde bazı bestekârların eserlerinin icra edilmesi halinde 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65 inci maddesi uyarınca serbest meslek kazancı olmakla birlikte, söz konusu işin Kanunun 18 inci madde kapsamında değerlendirilip istisnadan faydalanılması mümkün olmadığından serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek usulde gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi gerekmektedir.
Öte yandan serbest meslek erbabının, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 153 üncü maddesi uyarınca işe başlamayı vergi dairesine bildirme, 172 ve 210 uncu maddeleri uyarınca serbest meslek kazanç defteri tutma, 236 ncı maddesi uyarınca da mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilâtları için serbest meslek makbuzu düzenleme mecburiyeti bulunmaktadır.
Diğer yandan, söz konusu faaliyetin bir işverene tabi ve ona bağlı olarak yapılması halinde, elde edilen gelirin Gelir Vergisi Kanununun 61, 94, 103 ve 104 üncü maddeleri uyarınca ücret olarak gelir vergisine tabi tutulması gerekir. (7)
2.8. Müzik programları
Sanatçıların TRT Kurumuna ait ve diğer firmalara müzik programları yapmaları faaliyetinin telif hakları istisnası kapsamında değerlendirilmesi ile ilgili olarak, musiki, güzel sanatlar, ilim ve edebiyat eserlerinin film halinde sokulması veya filme alınması ve radyo ve televizyon ile yayıma müsait bir şekle sokulması 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 6 ıncı maddesinin İşlenmeler başlıklı 3 üncü bendi kapsamında ele alınması gerekeceğinden elde edilen gelirin vergiden istisna edilmesi gerekir. (8)
2.9. Anonim türküler
Sanatçının müzisyen olarak sözlü ve sözsüz birçok bestenin bestecisi veya yazarı olması, evrensel yapıtlar üzerinde üst düzey bir değerlendirme ortamı yaratarak armoni, kontrpuan, form bilgisi, analiz, enstrümantasyon, orkestrasyon, antik modlar, makamsal ve ritmik sistemler, caz armonisi, stil çalışmaları gibi işlemlerle klasik anonim müzik eserlerini de yeniden düzenleyip kendi müzik bilgileri ile işleyerek notalarla, şerhlerle genişletilerek zenginleştirildiği, özgün hale getirilerek yorumladığı, bunun yanında hem tamamen sanatçının kendisine ait hem de evrensel veya anonim biçimde işlemiş olunan söz konusu eserlerin sahnelerde, TV’lerde veya her türlü konserlerde yurtiçi ve yurtdışında icra edildiği, seslendirildiği ve yorumlandığı, CD, kaset, plak ve reklâm müziği olarak kaydedilerek eserlerin satıldığı, kiralandığı ifade edilerek sözü edilen işlemlerden elde edilen hâsılatın telif hakları istisnası karşısındaki durumu sorulmuştur.
Söz konusu hususlar Bakanlık makamlarınca değerlendirilmesi neticesinde; (9)
- Sözlü ve sözsüz beste yazmak,
- Klasik ve anonim müzik eserlerini yeniden düzenleyerek yorumlamak,
- Bu besteleri icra etmek,
- Telif haklarının satışı, devir ve temlik edilmesi veya kiralanması,
- Sahnelerde TV’lerde veya her türlü konserlerde icra edilmesi,
- Kaset, CD ve plak olarak satışı (çoğaltılması ve dağıtımı başka firmalara yaptırılmış olsa dahi) çalışmaların satışından elde edilecek gelirler nedeniyle Gelir Vergisi Kanunu’nun 18 inci maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekeceğinden telif hakları istisnasından yararlanılması mümkündür.
Örneğin; Sanatçı Sibel YILMAZ’ın 2012 yılı gelirleri aşağıdaki gibidir. Vergisel durumunu inceleyelim?
2012 Yılı |
Elde Edilen Gelir |
Gelir Vergisi |
Katma Değer
Vergisi |
Stopaj Gelir Vergisi |
Kaset satışı |
500.000 TL |
İstisnadır |
% 18 |
% 17 |
Beste satışı |
50.000 TL |
İstisnadır |
% 18 |
% 17 |
TV’de Anonim Türkülerin seslendirilmesi |
30.000 TL |
İstisnadır |
% 18 |
% 17 |
Sanatçının, söz konusu eserlerin satışı, devir temlik ve kiralaması işlemlerinin Gelir Vergisi Kanunu’nun 94 uncu maddesindeki kişi ve kuruluşlara yapmaları halinde gelir vergisi mükellefiyeti, defter tasdik ettirme ve tutma, vergi levhası alma ve gelir vergisi beyannamesi verme zorunluluğu bulunmamaktadır. Yapılan ödemelerden % 17 oranında gelir vergisi kesintisi ve % 18 oranında KDV tevkifatı yapılması gerekir. Bu tevkifatlar sanatçı için nihai vergileme olacaktır.
Ancak, sanatçının eserlerini ve diğer çalışmalarını Gelir Vergisi Kanunu’nun 94 uncü maddesinde sayılanlar dışındaki kişilere örneğin nihai tüketicilere satmaları halinde ise serbest meslek makbuzu düzenlenmesi ve defter tutma zorunluluğu bulunmaktadır. Serbest meslek makbuzunda gösterilen gelirler için gelir vergisi beyannamesi verilmeyecek ve gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır. Ancak % 18 oranındaki Katma Değer Vergisinin sanatçı tarafından I No’lu KDV beyanı bildirilmesi gerekir. Sanatçının KDV uygulamasında sorumluluk uygulamasından yararlanması ise mümkün değildir.
[1] İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı, B.07.1.GİB.4.34.16.01/GVK-18/13559 sayılı özelgesi
[2] İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı, B.07.1 .GİB.4.34.l6.01/GVK-18 sayılı özelgesi
[3] İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı, B.07.1.GİB.4.34.16.01/GVK-65 sayılı özelgesi
[4] İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı, B.07.1.GİB.4.34.16.01/GVK-18 sayılı özelgesi
[5] İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı, 25.08.2005 tarih ve GVK-18-11882 sayılı özelgesi
[6] İstanbul Defterdarlığı, 21.07.2004 tarih ve B.07.4.DEF.0.35.11/176200-2175/3874 sayılı Özelgesi
[7] Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığı, 14.11.2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.41.15.01-GVK-2011/17-178
[8] Maliye Bakanlığı’nın 02.01.1991 tarihli Özelgesi
[9] İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı, 28.05.2007 tarih ve 3749 sayılı Özelge