Pamuk İpliğinde Koruma Kalktı
Ersen DALGIÇ
SMMM
ersendalgic@gmail.com
I-GENEL BİLGİ
Dünyada ve ülkemizde piyasa ağırlıklı bir ekonomik yapının güçlenmesine paralel olarak özel sektör yatırımlarının önemi artmış, bölgesel dengesizliklerin giderilmesinde özel sektör girişimciliği son derece önemli hale gelmiştir. Bu kapsamda özel sektör dinamizminin çeşitli araçlarla harekete geçirilmesi gerekmektedir.
Türkiye’de tekstil sektörü Cumhuriyet döneminden bu yana gelişme göstermektedir. 1950 yıllarından sonra tekstil ürünleri ve 1970 yılından sonra hazır giyim ihraç edilmeye başlanması ile sektörün gelişmesi hız kazanmıştır. Türkiye‘de tekstil sektöründe kullanılmak üzere üretilen başlıca elyaf ve iplik çeşitleri, pamuk, polyester, akrilik ve polipropilen elyaf ve ipliktir. Türkiye ipliğin başlıca hammaddesi olan pamuk üretiminde dünyada yedinci, tüketiminde ise dördüncü sırada yer almaktadır. Türkiye’de başlıca pamuk üretim alanları Ege, Çukurova, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Antalya’dır.
Türkiye’deki fabrikalarda üretilen pamuk iplik alımını etkileyen bazı unsurlar bulunmaktadır. Bunların başında Türkiye’de tekstile yönelik gerçekleştirilen yasal düzenlemeler gelmektedir. Nitekim Türkiye’de tekstil sektörü 1996 yılında Gümrük Birliği Antlaşması’nın imzalanması ile sıkıntılı dönemler yaşamaya başlamış ve 2005 yılında Çin üzerindeki kotaların kaldırılması ile bu sıkıntılar katlanarak artmıştır. Bu sebepler ile 1990’lı yıllarda kurulan iplik fabrikaları ile kumaş ve hazır giyim üretimi yapan fabrikaların önemli bir kısmı faaliyetlerine son vermek durumda kalmıştır.
II-PAMUK İPLİĞİ
Pamuk ipliği, tekstil sektöründe kısa elyaf iplikçiliği olarak adlandırılan üretim yöntemine göre yapılan iplikçiliktir.
Pamuk ipliğinde yaygın olarak kullanılan 2 çeşit iplik eğirme tekniği bulunmaktadır:
- Ring İpliği
- Penye İplik
- Karde İplik
- Open End İpliği.
İplik hayatımızda bir çok alanlarda kullandığımız halı, kumaş, giyim vs. ürünlerin ham pamuk, yün, polyester ya da keten gibi elyaf özelliği olan liflerin belli bir kütleyi oluşturacak şekilde bir araya getirilerek aralarındaki bağlantının çeşitli yollarla güçlendirilmesi ile, makine ya da dokuma tezgahlarında bükülerek oluşturulduğu işlenebilir tekstil ham maddesidir. Türkiye’de üretilen pamuk ipliğinin yurt içi ve yurt dışı olmak üzere iki pazarı bulunmaktadır. Halen ülkemizde otomotiv sektöründen sonra en çok ihracat, tekstil sektöründe yapılmaktadır.
Sektörün bu önemine istinaden 2008 yılında yapılan başvurular dikkate alınarak Pamuk İpliğinde Koruma önlemleri alınmış, sonraki yılarda da 14.07.2014 tarihine kadar devam etmesi kararlaştırılmıştır.
Hâl böyleyken 29.12.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2012/4110 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla Pamuk İpliği İthalatında Koruma; öngörülen süresinden 1,5 yıl önce aniden kaldırılmıştır.
Bu kararla ülkemizde en çok pamuk ipliği yatırımı olan Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Gaziantep, Adana, Kayseri, Malatya, Adıyaman, Denizli, Uşak, Niğde, Isparta gibi vilayetler etkilenecektir. Bu ani kararla, buralarda faaliyet gösteren imalatçılar, üzgün ve tedirgin olmuşlardır.
5084 sayılı İstihdamı Teşvik eden yasanın da aynı dönemde sona ermiş olması, gerek bu alanda gerekse diğer sektörlerde faaliyet gösterenleri endişeye sevk etmiştir. Konunun mağduru elbette sadece bu sektörlerde faaliyet gösteren üreticiler olmayacaktır. Oralarda çalışan işçiler, aileler, tedarikçiler, alışveriş edilen esnaf ve sanatkârlar kısacası topyekûn her kesim bu kararlardan etkilenecektir.
III-KORUMANIN LÜZUMLULUĞU
Ticaret Politikası Savunma Araçları, Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) ilgili Anlaşmalarında ve İthalat Rejimi Kararının 4. Maddesinde adı geçen iç mevzuatta yer alan, benzer veya doğrudan rakip mallar üreten yerli üreticilerin ithalattan (ciddi) zarar görmesinin önüne geçmek amacıyla başvurulan, dampinge karşı önlemler, sübvansiyona karşı önlemler ile korunma ve gözetim önlemlerinin bütününe verilen genel isimdir.
Bir malın benzer veya doğrudan rakip mallar üreten yerli üreticiler üzerinde ciddi zarar veya ciddi zarar tehdidi oluşturacak şekilde artan miktar ve şartlarda ithal edilmesi halinde, bu zarar veya zarar tehdidini ortadan kaldırmak üzere, söz konusu zarar veya zarar tehdidiyle sınırlı ve geçici olmak kaydıyla korunma önlemi alınabilmektedir. Bu amaçla, korunma önlemi bir malın ithalatında uygulanmakta olan gümrük vergilerinde artış yapılması veya miktar sınırlaması şeklinde uygulanabileceği gibi bunların birleşmesi olarak da uygulanabilmektedir.
Ülkemizde serbest piyasa ekonomisine geçilmesiyle birlikte ithalat üzerindeki korumalar büyük ölçüde kalkmıştır. Ancak buna rağmen bazı eşyaların ithalatında koruma, gözetim ve anti damping vergilerinin uygulanması gerekli görülmüştür. Örneğin oyuncakta halen % 60 oranında anti damping vergisi vardır.
Daha evvel İthalatta Korunma Önlemlerini Değerlendirme Kurulu, pamuk ipliği ithalatında uygulanan koruma önlemine yönelik uzatma soruşturmasını tamamlayarak bu konuda koruma kararı vermişti. Ekonomi Bakanlığı, yaşanan fiyat dalgalanmasının yarattığı spekülatif ortamda, yerli üreticilerin dış kaynaklı piyasa hareketlerinden daha az etkilenmesini temin maksadıyla 3 yıl süreyle gümrük kıymeti üzerinden ek mali yükümlülük şeklinde korunma önlemi uygulanmasına karar vermişti.
Buna göre 15 Temmuz 2011-14 Temmuz 2012 döneminde % 10, 2002-2013 döneminde % 9, 2013-2014 döneminde ise % 8 oranında ek mali yükümlülük uygulanacaktı.
İthalatta Korunma Önlemleri Hakkında Karar ve İthalatta Korunma Önlemleri Yönetmeliği çerçevesinde yürütülen soruşturma sonucunda alınan kararı içeren Tebliğ’e göre, soruşturma konusu olan 52.05 gümrük tarife pozisyonunda sınıflandırılan pamuk ipliği (dikiş ipliği hariç) (ağırlık itibariyle yüzde 85 veya daha fazla pamuk içeren ve perakende olarak satılacak hale getirilmemiş olanlar) ithalatında, geçici önlemin uygulama süresi dâhil olmak üzere 3 yıl süreyle gümrük kıymeti üzerinden ek mali yükümlülük şeklinde korunma önlemi uygulanmasına karar verilmişti.
2012 yılının sonunda alınan Bakanlar Kurulu Kararıyla koruma kararı süresinden önce aniden kesilmiştir. Bu karar, anılan önlemin dayanaklarının yetersiz olmasından veya korunma önlemi gerekçelerinin ortadan kalkmış olmasından kaynaklanabilir. Ya da, Türkiye’nin uluslararası yükümlülüklerinin bir sonucu olarak Dünya Ticaret Örgütü veya Avrupa Birliği soruşturma açmış olabilir. Bunun yanında, Türkiye’deki ithalatçılar tarafından önlemin kaldırılmasına ilişkin iade soruşturması açılması talep edilmiş ve bunun sonucunda da önlem kaldırılmış olabilir.
IV-DIŞ TİCARET VERİLERİ
Pamuk ipliği, dokuma ve örgü kumaş sanayinde temel girdi olarak kullanılmaktadır. Yerli ürünler, üretici firmalar tarafından çoğunlukla doğrudan dokuma veya örgü kumaş imalatı yapan firmalara satılmakta olup, daha az olmakla birlikte toptancı-dağıtımcı firmalar aracılığıyla da kumaş üreticilerine ulaştırılabilmektedir. İthal ürünlerin dağıtımı daha çok toptancı-dağıtımcı firmalar aracılığıyla gerçekleşirken son dönemde ithal ürünlerin kumaş üreticilerine doğrudan pazarlanması da ağırlık kazanmaya başlamıştır.
Koruma olan dönemlerde Pamuk İpliğinin 3 yıllık ithalat ve ihracat verileri şöyledir:
YILLARA GÖRE İTHALAT
Yıllar | Fasıl | Tutar (USD) |
2010 | 52-Pamuk,pamuk ipliği ve pamuklu mensucat | 3 385 753 000 |
2011 | 52-Pamuk,pamuk ipliği ve pamuklu mensucat | 3 608 860 000 |
2012 | 52-Pamuk,pamuk ipliği ve pamuklu mensucat (*) | 2 190 794 000 |
Kaynak:TÜİK, Fasıllara göre ithalat
(*) 2012 rakamları Aralık ayı verileri hariç 11 aylık rakamları ihtiva etmektedir.
YILLARA GÖRE İHRACAT
Yıllar | Fasıl | Tutar (USD) |
2010 | 52-Pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu mensucat | 1 449 154 000 |
2011 | 52-Pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu mensucat | 1 922 073 000 |
2012 | 52-Pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu mensucat (*) | 1 628 033 000 |
Kaynak:TÜİK, Fasıllara göre ihracat.
(*) 2012 rakamları Aralık ayı verileri hariç 11 aylık rakamları ihtiva etmektedir.
Görüldüğü üzere ilgili yıllarda pamuk ipliğinde ithalat genelde azalmış; ihracat da genel olarak sonuç itibariyle artmıştır. Korumanın kalkmasıyla birlikte bu tablonun olumsuz etkileneceği aşikârdır.
V-OLUŞAN ENDİŞELER
Pamuk ipliği sanayicisi koruma tedbiri ile gerçekleşen yatırımların ve istihdamın zarar görmesinden endişe etmektedir. Koruma önleminin 1,5 yıl daha süresi bulunmaktaydı. İlgili üreticilerin beklentisi bu süre tamamlandığında Türkiye’ye maliyetinin altında pamuk ipliği satmaya çalışan bazı ülkelere anti-damping ve ek vergiler uygulanması yönündeydi.
Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) göre bir koruma tedbiri uygulandıktan sonra, uygulandığı sürenin yarısı kadar yeniden bir önlem konulamıyor. Pamuk ipliği üreticisinin en büyük korkusu, tedbirin kalkmasından itibaren 2 yıl gibi bir süre yeniden uygulamaya konulamayacak olması.
Daha koruma tedbirinin kalkmasından önce bu ihtimali gören bazı alıcılar pamuk ipliği alımlarını azaltmışlardır. Zaten Suriye’de yaşanan iç savaş bilhassa bu bölgede faaliyet gösteren sanayicilerin tümünü etkilemiştir. Bu bölgede faaliyet gösteren iplik üreticileri teknolojisini yenilemek istediğinde, kullanmakta olduğu makinelerini iç karışıklıktan önce Suriye’ye satıyor, oradan da diğer Arap ülkelerine bu iplik tezgâhları dağıtılıyordu. Şu anda eski tekstil makineleri de Suriye’ye satılamamaktadır.
Sanayici sadece koruma tedbirleri ile değil stratejik bir ürün olarak tanımladığı pamuğa da destek istiyor. Kilo başına 43 kuruş destek yerine 1 lira destek sağlanmasını isteyen sanayici, böylece uluslararası arenada rekabet şansının kazanılacağına dikkat çekiyor. Koruma önlemi 2008 yılında konuldu. Bu koruma önlemi sayesinde 2008 yılında yaşanan ve tüm dünyayı etkileyen ekonomik krizden fazla zarar görülmedi.
Dünya Ticaret Örgütüne şikâyet ederek Pamuk İpliğinde Korumanın kalkmasını sağlayan ülkelerin başında Hindistan gelmektedir. Hindistan 2007-2008 döneminde stratejik olarak pamuğu bizim ülkemize düşük fiyatla, maliyetinin altında satmıştır. Eğer o yıllarda koruma tedbiri alınmamış olsaydı ithalata bağımlı olacak ve Türkiye iplikte yeni yatırımları yapamamış olacaktı. Şayet öyle olsaydı şu anda o ülkelerle rekabet edemez durumda olacaktık.
Halen Avrupa pazarında Çin ve Hindistan’ın ardından üçüncü ülke Türkiye’dir. Ülkemizde koruma önleminin kalkmasını isteyen Hindistan, Pakistan, Türkmenistan, Özbekistan gibi ülkelerden zamanında çok ithalat yapılmıştır. Oralardan alınan iplik bizim ülkemizde üretilen iplik kalitesinin altındadır. Ayrıca akreditif açıldığında geri dönmeme riski olmaktadır. Gelen malın bozuk geldiğinde şikâyet merci yoktur. Kısacası ülkemizin bu yüzden çok dövizi heba olmuştur!
Koruma önlemi ile birlikte ülkemizde tekstil sektöründe büyük yatırımlar yapılmıştır. Bu nedenle firmalar borç yükü altına girmişlerdir. Gerek koruma önleminin kalkması gerekse 5084 sayılı İstihdamı Teşvik Yasasının süresinin sona ermesi sanayiciyi çok etkileyecektir. İplik üreticileri borçlarını ödeyemeyecek olmaktan ve istihdamı düşürmek mecburiyetinde kalmaktan endişe etmektedirler.
Geçmişte dünyada pamuk ve pamuk ipliğinde çok büyük dalgalanmalar yaşandı. Pamuk 1 dolardan 5 dolara kadar çıktı, sonra 2 dolara düştü. Bu arada 2008’de dünya krizi oldu, arkasından Euro Bölgesi krizi başladı ve devam etti. Dünyanın en büyük pamuk ihracatçısı ve üreticisi olan Hindistan bu dönemde hemen pamuk ihracatını yasakladı, arkasından da pamuk ipliği ihracatını yasakladı. Kendi sanayisi hammaddesiz kalmasın, tekstil ihracatı zarar görmesin diye bu şekilde önlem aldı. Görüldüğü üzere küreselleşen dünya, yeniden korumacı milli politikalara dönebiliyor. Amerika Birleşik Devletlerinde dahi kendi üreticisini, kendi sanayicisini koruyan koruma tedbirlerini görmek mümkündür. Bu nedenle ülkemizde de dış piyasalara karşı, ek vergiler, anti-damping yasaları devam ettirilmelidir. Tekstil bilindiği gibi Türkiye’nin en büyük istihdam kaynağıdır. İhracata bakıldığında da yine hep lider sektörlerdendir.
VI-SONUÇ
Dış Ticarette Koruma Önlemleri sadece bizim ülkemizde değil başka ülkelerde de halen uygulanmaktadır. Tekstil sektörü ülkemizde ağırlığı olan bir sektördür. Bu sektörde koruma ve gözetim kararları olması son derece olağan karşılanmalıdır.
Bu nedenle, öncelikle pamuk ipliği üreticileri Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğüne yazılı başvuruda bulunarak önlemin kaldırılma gerekçesinin kendilerine bildirilmesini istemelidirler. Ayrıca maddi zarar ve zarar tehdidi gerekçeleriyle birlikte tekrar başvuruda bulunarak yeniden soruşturma açılmasını sağlama girişiminde olmalıdırlar.
Ortadoğu ve Arap ülkelerindeki karışıklık ülkemizi çok etkilemiştir. 5084 sayılı İstihdamı Teşvik Yasası 31.12.2012 tarihinde son bulmuştur. Koruma tedbirinin de kalkmasıyla temel üretim girdilerinde maliyet artışı yaşanacaktır.
Koruma olan son 4 yılın verileri bakıldığında kapasite kullanım oranımız artmış, iplik ithalatı düşmüş, yeni yatırımlar yapılmış ve hiç bir fabrika kapatılmamıştır.
Bütün bunlar göz önüne alınarak sektöre sahip çıkılmalı; üretimde, istihdamda, dış ticaretteki destek tedbirleri sürdürülmelidir. Aksi halde bu işin faturası ağır olacaktır.
KAYNAKÇA
1- www.ekonomi.gov.tr
2- www.kmtso.org.tr
3- www.tuik.gov.tr