Telif Haklarının Vergilendirilmesinde Usul
Muharrem ÖZDEMİR
Yeminli Mali Müşavir
[email protected]
1- Gelir Vergisi Kanunu Uygulaması Yönünden
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun Serbest Meslek Kazancının Tarifi’ başlıklı 65’inci maddesinde; Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene bağlı olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır. ”hükmü yer almıştır. Diğer taraftan aynı Kanunun 66’ncı maddesinde ”Serbest Meslek Erbabı’nın tarifi yapılmış olup söz konusu maddeye göre serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenlerin serbest meslek erbabı olduğu belirtilerek serbest meslek faaliyetinin yanında başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılmasının da bu vasfı değiştirmeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 18’inci maddesinde ise; ”Müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekâr, bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikâye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, CD, disket, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hâsılat Gelir Vergisinden müstesnadır. Eserlerin neşir, temsil, icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında alınan bedel ve ücretler istisnaya dahildir.
Ayrıca aynı Kanunun “Arızi Kazançlar” 82’nci maddesinin 4’üncü bendinde ise; arızî olarak yapılan serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla tahsil edilen hâsılatın arızi kazanç olarak vergiye tabi olduğu hükme bağlanmıştır. Yukarda yazılı kazançların arızi olarak elde edilmesi istisna hükmünün uygulanmasına engel teşkil etmeyecektir.
Bu kazanç istisnasının uygulanabilmesi için, maddede yer alan fikri ürünlerin serbest meslek faaliyeti olarak meydana getirilmesi, dolayısıyla elde edilen gelirin serbest meslek kazancı olması gerekmektedir. Bunun yanı sıra, serbest meslek faaliyeti sonucu ortaya konulan çalışmaların istisna kapsamında olabilmesi için bu çalışmaların 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca eser sayılması gerekmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun değişik 18 inci maddesi kapsamında gelir vergisi muafiyetinden faydalanmak isteyen eser sahipleri, meydana getirdikleri eserlerin, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile belirlenmiş eser gruplarından hangisinde yer aldığına dair bir yazı almak üzere Telif Hakları Genel Müdürlüğü’ne başvuru yapmaları öncelikli şarttır.[1]
Eser sahiplerinin, Telif Hakları Genel Müdürlüğünden aldıkları yazı ile Maliye Bakanlığı birimlerine (Defterdarlık, Vergi Dairesi Başkanlıklarına) başvuru yapmaları gerekmektedir. Gelir vergisi muafiyetinden faydalanıp faydalanılamayacağı konusundaki kararı Maliye Bakanlığı vermektedir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 18 inci maddesi kapsamında “Gelir Vergisi Muafiyeti Belgesi” alınması gerekir. Dilekçe ekinde, Telif Hakları Genel Müdürlüğü hitaplı dilekçede bulunması gereken unsurlar aşağıdaki gibidir.
- Meydana getirilen eserler hakkında kısa bilgi verilmesi (birden fazla çeşitte eser meydana getiriliyor ise, tek tek çeşitleri belirtilecektir. Örneğin; Resim, heykel, karikatür, küçük sanat eserleri gibi),
- Vergi muafiyetinden yaralanma isteğinin belirtilmesi,
- Adres, telefon ve e-posta bilgisi verilmesi,
- Meydana getirilen eserlerin (birden fazla çeşitte ise, her bir çeşit için birden fazla örnek olacak şekilde) fotoğraflarının (resim, heykel, küçük sanat eserleri, v.b.), çizimlerinin (grafik eser, karikatür), yazılı hallerinin (roman, şiir, makale, çeviri, v.b), Kaynak kodlarının ve ekran görüntülerinin (bilgisayar programı ya da veritabanı) yüklendiği bir adet CD),
- Dilekçede belirtilen her bir eser çeşidine ait örnekler mutlaka CD’ye yüklenmelidir. CD’de örneği bulunmayan eser çeşitlerine ilişkin yazı düzenlenmesi söz konusu değildir (Ör: Dilekçede resim ve heykel çalışmaları yapmakta olduğunu belirten eser sahibi, hem resim hem de heykel çalışmalarına ait örnekleri CD’ye yüklemelidir. Heykel çalışmalarına ait örnek yüklememesi durumunda, heykele ilişkin bir yazı düzenlenemez.)
Bu bilgiler ışığında eser sahibinin dilekçe ekinde eserleri ile ilgili bilgileri fotoğraflaması ve CD ortamında Telif Hakları Genel Müdürlüğü’ne bildirmelidir. Genel Müdürlükten alınacak “Gelir Vergisi Muafiyeti Belgesi” ise tek başına yeterli olmayacaktır. Bunun için söz konusu eserlerin 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na göre eser olarak nitelendirilmesi Gelir Vergisi Kanunu’nun 18 inci maddesi kapsamında Telif Hakları İstisnasından yararlanmasını gerektirmez.
Görüleceği üzere, sanatçının Telif Hakları İstisnasından yararlanabilmesi için Telif Hakları Genel Müdürlüğü ile Maliye Bakanlığı arasında eşgüdüm ve koordinasyon gereklidir. Diğer bir ifade ile Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nün “eser” niteliğinde gördüğü hakları Maliye Bakanlığı vergi muafiyeti tanımayabilir. Bu nedenle sanatçılar tarafından meydana getirilen ve hususiyetlerini taşıyan eserlerin hem Kültür Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğünden “eser” olduğuna dair yazı ile Maliye Bakanlığından alınacak özelge ile Telif Hakları İstisnasından yararlanabilir.
Açıklanan nedenlerle Gelir Vergisi Kanunu’nun 18 inci maddesi kapsamında yer alan telif hakkına konu eserlerin süreklilik (mutad) veya arızi bir şekilde yapılmasının Telif Hakları İstisnasından yararlandırmayı mani kılan durum söz konusu değildir. Her iki durumda da sanatçılar kendilerine tanınan vergisel avantajdan yararlanabilmektedirler.
2- Katma Değer Vergisi Kanunu Uygulaması Yönünden
2.1- Devamlı olarak yapılan faaliyet
Gelir Vergisi Kanunu’nun 18′ inci maddesinde belirtilen teslim ve hizmetleri münhasıran aynı Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi ve kurumlara yapanların katma değer vergisi yükümlülükleri, hâsılatlarına bağlı olmaksızın, 19 Seri No’lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nde açıklandığı şekilde, tevkifat yapmakla sorumlu olanlarca yerine getirilmesi belirtilmiştir. Ancak 19 No’lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nin (A) bölümü 117 Seri No’lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ile kaldırılmış olup gerekli açıklamalar yapılmıştır.
2.2- Sorumluluk Uygulamasını Tercih Edenler
KDV Kanununun 9 uncu maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığı vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutma yetkisine sahiptir. Anlaşıldığı üzere vergi alacağını güvence altına almak amacıyla düzenlenen bu madde sadece ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlar için öngörülmüş değildir. Maliye Bakanlığı, bunların dışında gerekli gördüğü diğer hallerde de verginin ödenmesinden işleme taraf olanları sorumlu tutabilecektir. Maddede belirtilen işlemlere taraf olanlar kendine mal teslim edilen veya hizmet ifa edilen kişi ve kurumlardır. Bunlar verginin tam olarak kesilip ödenmesinden ve bununla ilgili diğer ödevleri yerine getirmekten mükellef gibi sorumlu olacaklardır.
Tam tevkifat uygulamasında işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin tamamı, mal veya hizmetin alıcıları tarafından tevkifata tabi tutulacaktır. KDV Kanununun (1/1) maddesine göre, serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler vergiye tabidir. Sözü edilen faaliyetleri mutad ve sürekli olarak yapanlar KDV mükellefi olacak, arızi serbest meslek faaliyetinde bulunanların ise KDV mükellefiyeti tesis edilmeyecektir.
Serbest meslek faaliyetlerini mutad ve sürekli olarak yapanların prensip olarak, KDV mükellefiyeti tesis ettirmeleri gerekmektedir. Ancak, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren teslim ve hizmetleri münhasıran aynı Kanunun 94 üncü maddesinde belirtilen kişi, kurum ve kuruluşlara yapanların hesaplayacağı KDV’nin bu kişi veya kuruluşlar tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi mümkün bulunmaktadır. Serbest meslek erbabının bu uygulamadan faydalanabilmesi için KDV mükellefiyetinin sadece Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren işlemlerden ibaret olması ve işlemlerinin tamamının aynı Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlara yapılması gerekmektedir.
İşlemlerine ait verginin beyan ve ödeme mükellefiyeti sorumlular tarafından yerine getirilen serbest meslek mensupları (Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde sayılanlar) ayrıca;
- KDV beyannamesi vermeyecek,
- Defter tutmayacak,
- İşlemin belgelendirilmesi ise Vergi Usul Kanununun genel hükümlerine göre gider pusulası ile belgelendirilecektir.
Bu uygulamaya göre, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar, aynı Kanunun 18 inci maddesi kapsamına giren kişilere yapacakları ödemeler ile ilgili olarak gelir vergisi (GV) stopaj tutarı dâhil işlem bedeli üzerinden KDV hesaplayıp sorumlu sıfatıyla beyan edip ödeyeceklerdir. Hesaplanan KDV tutarı gelir vergisi stopaj matrahına dâhil edilmeyecektir.
Telif hakları kapsamında eser sahiplerine ödeme de bulunanlar, 2 No.lu KDV Beyannamesinde herhangi bir surette indirim yapılması mümkün olmadığından tevkif edilen KDV’nin tamamının beyan edilerek vergi dairesine ödenmesi gerekmektedir. Öte yandan, tevkifat uygulayan alıcının KDV mükellefiyetinin bulunması ve tevkifat uyguladığı teslim veya hizmeti indirim hakkı tanınan işlemlerde kullanacak olması halinde, sorumlu sıfatıyla beyan edilen tutar, beyanın yapıldığı ay içinde verilmesi gereken 1 No.lu KDV beyannamesinde indirim konusu yapılabilecektir. Bu indirimin dayanağı 2 No.lu KDV beyannamesi olacaktır.
Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar bu bölüm kapsamındaki alımlarında, satıcılardan bir yazı talep edeceklerdir. Bu yazıda işlemi yapanlar;
- Faaliyetlerinin arızi olması nedeniyle KDV’ye tabi olmadığını,
- Faaliyetlerinin KDV’ye tabi olduğunu ve hesaplanacak KDV’nin sorumlu sıfatıyla beyanını tercih ettiklerini,
- Faaliyetlerinin KDV’ye tabi olduğunu ve hesaplanacak KDV’nin kendileri tarafından mükellef sıfatıyla beyan edileceğini belirteceklerdir.
- Bu yazı, Vergi Usul Kanununun muhafaza ve ibraz hükümleri çerçevesinde saklanacak ve gerektiğinde yetkililere ibraz edilecektir.
Öte yandan, serbest meslek mensuplarından yapılan gelir vergisi kesintileri muhtasar beyanname ile beyan edilmekte, bunlardan Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına girenler, “Ödemeler” kulakçığında “021” kodu ile listelenmektedir. Listede “021” kodu ile yer alan serbest meslek mensuplarından KDV tevkifatı yapılanlar ve yapılmayanlar ilgili satırlara giriş yapılmak suretiyle beyan edilecektir.
2.3- Sorumluluk Uygulamasını Tercih Etmeyenler
Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren teslim veya hizmetleri aynı Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar yanında bu maddede yer almayanlara da yapanlar sorumluluk uygulamasından faydalanamayacaktır.
Sorumluluk uygulamasını tercih etmeyenler ile esasen bu kapsama girmesi mümkün olmayan mükelleflerin, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar ile bunlar dışındakilere yaptıkları işlemleri sebebiyle hesaplanan KDV, kendileri tarafından mükellef sıfatıyla beyan edilip ödenecektir. Bu mükellefler genel hükümler çerçevesinde;
Defter tutacak,
- Serbest Meslek Makbuzu düzenleyecek,
- KDV beyannamesi verecekler,
- Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşların bu işlemler sebebiyle vergi sorumlulukları söz konusu olmayacaktır.
Örneğin, Fotoğraf sanatçısı, eser niteliğindeki fotoğraflarını işyeri açmaksızın kendi evinde özel müşterilerine satmaktadır. Müşterisi Basit usul ticari kazanç mükellefi olup 10.000 TL değerindeki boğaz manzaralı fotoğrafı satın alarak bedelini ödemiştir.
Sanatçının, eser niteliğindeki fotoğraf teslimi Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren teslim veya hizmetlerdendir. Ancak sanatçı, fotoğraf teslimini aynı Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlardan herhangi birisine yapmadığından sorumluluk uygulamasından faydalanamayacaktır. Bu anlamda sanatçı işyeri açmaksızın kendi evinde sanat icra etse dahi KDV beyannamesi verecek, serbest meslek makbuzu düzenleyecek ve defter tutacaktır.
2.4- Arızi olarak yapılan faaliyet
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/1 inci maddesine göre ticari, sınai, zirai ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabi bulunmaktadır. Bu faaliyetlerin mutad ve sürekli bir şekilde yapılması gerçek usulde katma değer vergisi mükellefiyetini gerektirmektedir.
Buna göre, telif hakkına konu olan hususlarda devamlılık arz edecek şekilde faaliyette bulunulmaması ve bu işin mutad meslek haline getirilmemesi, başka bir ifade ile aynı yılda veya birbirini takip eden yıllarda birden fazla eser meydana getirilmemesi, şartıyla yapılması halinde katma değer vergisine tabi olmayacaktır. Bu nedenle Gelir Vergisi Kanunu’nun 18 inci maddesi kapsamına giren işlemlerin aynı Kanunun 94 üncü maddesinde zikredilen kişi ve kuruluşlara arızi kazanç kapsamında yapılması halinde bu kişi veya kuruluşlar tarafından sorumlu sıfatıyla KDV Tevkifatı şeklinde beyan edilmesine de gerek bulunmamaktadır.
Örneğin, Bestekâr sanatçı Sezen ALYÜZ, 2012 yılında bestelediği şarkı sözlerini ünlü bir sanatçıya satmış ve karşılığında 100.000 TL gelir elde etmiştir. Bestekârın geliri telif hakları istisnası kapsamında olduğundan vergiden istisna edilmiştir. Bunun yanında söz konusu bestekârlık faaliyeti arızi olarak yapıldığı anlaşıldığından KDV mükellefiyetine de gerek bulunmamaktadır.
3- Stopaj Gelir Vergisi Uygulaması Yönünden
Gelir Vergisi Kanunun 18 inci maddesinde; “Müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekâr, bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, CD, disket, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hâsılat Gelir Vergisinden müstesnadır.
Eserlerin neşir, temsil, icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında alınan bedel ve ücretler istisnaya dahildir. Yukarıda yazılı kazançların arızi olarak elde edilmesi istisna hükmünün uygulanmasına engel teşkil etmez.
Serbest meslek kazançları istisnasının, bu Kanunun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur.” hükümleri yer almıştır. Öte yandan anılan Kanunun 94 üncü maddesinde kimlerin hangi ödemeler üzerinden tevkifat yapacakları hüküm altına alınmış olup;serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden (noterlere serbest meslek faaliyetlerinden dolayı yapılan ödemeler hariç);
a) 18 inci madde kapsamına giren serbest meslek işleri dolayısıyla yapılan ödemelerden (2009/14592 sayılı B.K.K. İle Yürürlük; 03.02.2009) % 17,
b) Diğerlerinden (2009/14592 sayılı B.K.K. ile Yürürlük; 03.02.2009) % 20 oranında, gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Vergi tevkifatı, 94’üncü madde kapsamına giren nakden veya hesaben yapılan ödemelere uygulanır. Bu maddede geçen hesaben ödeme deyimi, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade ettiği aynı Kanunun 96 ncı maddesinin ikinci fıkrasında ise, vergi tevkifatının ücretler dışında kalan ödemelerde gayrisafi tutarlar üzerinden yapılacağı, kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi halinde bu verginin, bilfiil ödenen miktar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden hesaplanacağı hüküm altına alınmıştır.
Yine aynı kanunu’nun 94’üncü madde gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanlar bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri karlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri ertesi ayın yirmi üçüncü günü akşamına kadar, ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar. Yılsonlarında tahakkuk ettirilen mevduat faizlerinden kesilecek vergilerin bildirilmesi için bu süre bir ay uzatılır. Aynı belediye hudutları içinde muhtelif yerlerde yapılan ödeme ve tahakkuklar ile bunlara ait vergilerin bir merkezden bildirilmesi caizdir.
Bu bilgiler ışığında, Gelir Vergisi Kanunu’nun 18 inci maddesi kapsamında eser sahiplerine ödeme yapanlar brüt tutarlar üzerinden % 17 oranında gelir vergisi kesintisi yapılması, bunun yanında 18 madde kapsamında sayılmayan eserler ile diğer serbest meslek ödemeleri için ise % 20 oranında tevkifat yapması gerekmektedir.
Örneğin; Kitap yazarlığı yapan müellif Bay (A)’ya yayınevi tarafından net 10.000 TL ödeme yapılmıştır. Yapılan ödemeyi stopaj gelir vergisi yönünden değerlendirelim?
Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar (yayınevi) aynı Kanunun 18 inci maddesi kapsamına giren kişilere yapacakları ödemeler ile ilgili olarak gelir vergisi (GV) stopaj tutarı dâhil işlem bedeli üzerinden KDV hesaplayıp sorumlu sıfatıyla beyan edip ödeyeceklerdir. Hesaplanan KDV tutarı gelir vergisi stopaj matrahına dâhil edilmeyecektir.
Kitap yazarlığı yapan müellif yazdığı kitap karşılığı net 10.000 TL telif ücreti almaktadır. Yazara yayınevi tarafından bu hizmetle ilgili yapılan GV ve KDV tevkifat tutarlarını aşağıdaki şekilde hesaplayacaktır.
KDV hariç, GV stopajı dâhil tutar |
10.000 Lira / 0,83 = 12.048,19 Lira |
GV Stopajı |
12.048,19 Lira x 0,17 = 2.048,19 Lira |
KDV |
12.048,19 Lira x 0,18 = 2.168,67 Lira |
GV stopajı ve KDV dâhil toplam bedel |
10.000 Lira+2.048,19 Lira+ 2.168,67 Lira |
4-Telif Haklarında Geçici Vergi Uygulaması
Münhasıran Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde sayılan faaliyetleri icra eden serbest meslek erbabının defter tutma ve belge düzenleme zorunluluklarına ilişkin olarak Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden gerekli düzenlemeler yapılmıştır. Buna göre, telif kazançları istisnasından yararlanan serbest meslek erbabının 223 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğine göre;
- Defter tasdik ettirmemeleri ve tutmamalarını,
- Belge düzenlememelerini uygun görülmüştür.
Aldığı eser ve hizmetleri bu kişiler tarafından düzenlenmiş serbest meslek makbuzu ile belgelemek zorunda olan mükellefler ise harcamalarını bunlara gider pusulası imzalatmak suretiyle tevsik edeceklerdir. Bu şekilde alınan belgeler serbest meslek erbabınca gerektiğinde ibraz edilmek üzere zamanaşımı süresince saklanacaktır. Telif kazançları istisnasından yararlanan mükelleflerin, bu kazançları nedeniyle yıllık gelir vergisi ve üçer aylık geçici vergi beyannamesi verme yükümlülüğü ise bulunmamaktadır.